Demirtaş: 'Sandık Güvenliğini Sağlarsak Baraj Sorunumuz Olmayacak'
Mardin'de konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'Güç zehirlenmesi yaşayanlara haddini bildirmek zorundayız' diyerek, sandık güvenliği için seferberlik çağrısında bulundu.
Demirtaş, 'Hırsızlara karşı irade olacak sizsiniz. Aman sandıkları boş bırakmayın. Sandık güvenliğini sağlarsak baraj sorunumuz olmayacak. Orada size güveniyoruz' dedi. 'Bu Maho Ağa nehir getirecekmiş' diyen Demirtaş, AKP'nin yalan vaatlerle oy toplamaya çalıştığına dikkat çekti.
'Bu meydanı dolduran onbinlere selam olsun' diyerek konuşmasına başlayan Demirtaş, 'Dün Batman bugün Mardin bir kez daha tarihe not düşmenin onuruyla meydanları doldurdu. 7 Haziran seçimlerine her zamankinden daha heyecanlı hazırlanıyoruz. Bu seçim partiler arası bir seçim değil. Özgürlük ve kölelik arasında bıçak sırtı bir yarış ve seçim gerçekleşecek. Sadece Türkiye için değil bütün Ortadoğu'da domino etkisi yaratacak bir seçim yaşanacak. Mardin'deki kardeşlerim de bunun tarihi bir fırsat olduğunun farkında. Bu kritik dönemde partimizin oynayacağı rolün farkında olduğu için meydanlar doluyor. Bizler 'Büyük İnsanlık' şiarıyla yola çıkmış. Bizler büyük insanlığı yeniden ayağa kaldıracağımız için elbette ki heyecanlı olacağız' dedi.
İşte Demirtaş'ın konuşmasının satır başları:
Zalimin karşısında gözümüzü kırpmadan bu noktaya geldik
'Bu tarihi dönemde bize düşen sorumluluğu ve görevi layıkıyla yerine getirebilmemiz için büyük bir disiplinle nasıl çalıştıysak seçim akşamı resmi sonuçlar elimizde oluncaya kadar da aynı tempoda çalışmalıyız. Ağır bedeller ödedik ama zalimin karşısında gözümüzü bile kırpmadık. Çok şükür bugünlere geldik ve bütün Ortadoğu'nun umudu haline geldik. Bunlar kolay olmadı. Sizler benden daha iyi biliyorsunuz. Fakat geldiğimiz nokta tam olarak başarı zafer noktası değil. Bu dakikadan sonra aynı disiplinle çalışmaya devam etmezsek. Net olmayan durum bizi başarısızlığa da sürükleyebilir. Başardık bu iş bitti dememek lazım. Resmi sonuçlar elimizde oluncaya kadar disiplinimizden taviz vermememiz gerekir. Siz çalıştınız başardınız. Mardin bu görkemi ve coşkulu duruşuyla ben hazırım diyorsa. Bizde büyük insanlığa evet demeye hazırız.
'HDP sadece klasik bir koltuk yarışı için yollarda değil'
HDP sadece klasik bir koltuk yarışı için yollarda değil. Mardin halkı da Urfa, Antep, Hatay halkı gibi Suriye'deki savaşı yakından izliyor. Yakından bu savaşın ne anlama geldiğini yüreğinde hissediyor. Her gün yaşıyor bunu. Rojava dışında neredeyse artık inançlar ve mezhepler bir arada yaşayamıyor. Hiçbir yerde artık Türkmen, Kürt, Arap bir arada yaşayamıyor. Düşman haline getirildiler. Giderek artık aynı ülkede yaşayamaz hale geldiler. İnsanlar anadillerinden, kimliklerinden dolayı birbirine düşman haline getirildiler. Suriye toprakları harabeye dönüştürüldü. Bir yandan barbar tecavüz ordusu DAİŞ, El Nusra'nın saldırıları içinden çıkılmaz hale getirdi.
'DAİŞ'i besleyen AKP zihniyeti oldu'
Bizler bu kadar halkı eşit görerek bir araya getirmeyi başarmış bir parti olarak sadece seçim yarışı yürütmüyoruz. Tıp ki Mardin'de olduğu gibi farklılıklar bir arada kardeşçe yaşamaya söz vermiş halklar Mardin'e yakışan HDP'dir. Mardin HDP'ye, HDP Mardin'e çok yakışıyor. Bu vahşet ortamında herkesin birbirini katletmeye çalıştığı bir dönemde bakın biz kimlik ayrımı yapmaksızın bir araya geldik. Türkiye'nin dört bir yanında aynı duygularla bir araya geldik ve HDP'yi Türkiye'nin aydınlık yarınlarının teminatı haline getirdik. AKP'nin tekçi politikaları bu ülkeye zarar veriyor. DAİŞ'i besleyen AKP zihniyeti oldu. Suriye'deki iç savaşı büyüten AKP'nin bug yanlış politikaları oldu. O nedenle sizler HDP'yi çok daha iyi anlayabilirsiniz. Çünkü Mardin'in her sokağı başka bir renktir. Çiçek bahçesidir. İşte HDP'de çiçek bahçesidir.
'Maho ağa Mardin'e nehir getirecekmiş'
Tekçiliğe ve ırkçılığa son demek için HDP deme zamanıdır. Ampulü kapatın güneş bize yeter. 7 Haziran akşamı bütün Türkiye'yi tasarruf etmeye davet ediyorum. Hep birlikte HDP'nin güneşi bizi aydınlatır, ısıtır. Bununla birlikte bütün kimliklere özgürlük Türkiye'de yepyeni bir gelecek ve yeni bir yaşam inşası demektir. Bizler sadece bu sorunları yaşamıyoruz. Aynı zamanda açız, işsiziz ve yoksuluz. Bunu da yeni bir yaşamı inşa etme sözünü kalpten verirsek bu topraklara barışı ve huzuru getirmek boynumuzun borcudur. Burada Mardin bir adım ötede peygamberler şehri Urfa, Van Adıyaman birer tarih ve kültür merkezidir. Bunlar açlık ve yoksulluktan kırılmış hale gelmiş. GAP'ı yapıyoruz dediler. 40 yıldır gelen her hükümet yalan üstüne yalanla sizlerden oyları topladılar Ankara'ya gidince verdikleri sözleri unuttular. Şimdi başka bir yalana sarıldılar, Mardin'e nehir getireceğiz dediler. Rahmetli Hasan Değer vardı, Diyarbakırlılar tanır. Diyarbakır'da miting alanında 'Size deniz getireceğim' diye oy topladı. Şimdi Maho Ağa Mardin'e nehir getirecekmiş. Sizden özel ricam 7 Haziran'da bunlara öyle bir ders verin ki siz aramızdan çekilin biz halkımız ve partimizle sorunlarımızı çözeriz deyin.
'Mardinli iş ve ekmek için göç etmek zorunda kaldı'
Bizim arkadaşlarımız bu topraklar hırsızlık yapmazlar ama yetkimiz yok bütçemiz yok. Anayasa'dan başlayarak bu düzeni değiştirmek gerekir. UNESCO Mardin'i özel statü ile kapsama alanına aldı. Turizm yatırımı için milyonlar gönderildi. Ama bunlar ne yaptı. Belediyeye gelen paraları kendi aralarında peşkeş çektiler. Mardin'in bir caddesi vardı dört yıl boyunca bir asfalt yapamadılar. Oysa BM'den gelen paralar doğru harcansaydı bu sorunlar yaşanmazdı. Bu bölgede turizmin gelişmesi için iki şeye ihtiyaç vardır. Birincisi barış ve huzur. Bizler burada Gabar ve Cudi'de silah sesleri değil kuş sesleri duyacağız. Bunu da HDP ile birlikte sizlerle biz başaracağız. Turizm için ikincisi yatırımdır. Özel ve kamu desteğiyle Mardin'i bütün bölgeyi bir turizm merkezi haline getireceğiz. İzmir'de 135 bin Mardinli yaşıyor. Mardinli iş ve ekmek için artık memleketini terk etmek zorunda kalmayacak.
'Tatil yapamayacağınız otelin inşaatında çalışmak zorunda kaldınız'
Tarımda sulama konusunda atılmayan adımları, yarım kalan bütün projelerini biz tamamlayacağız. Elektrik üretecek barajların yüzde 80'inin yaptılar ama size yarayacak olan sulama kanallarının yüzde 20'sini yapabildiler. Onlar kendilerini düşündüler. Elektriği buradan alıp batıya aktardılar sorunu çözdük dediler. Ama siz aç kaldınız. Batıya giderek iş aradınız. Antalya'da tatil yapamayacağınız beş yıldızlı otellerin inşaatlarında çalışmak zorunda kaldınız. O otellerin mutfaklarında bulaşık yıkamak zorunda kaldınız. Bunlar kader değil. Bunları değiştirmek bizim elimizde.
'Güç zehirlenmesi yaşayanlara haddini bildireceğiz'
İşte HDP Trakya'da Karadeniz de uzattığımız kardeşlik elini tutuluyor. O yüzden bu ülkede heyecan yaratacak parti kalmadı. Bu yüzden büyük sloganımızla 'Biz'ler Meclis'e' gitmek zorundayız. Güç zehirlenmesi yaşayanlara haddini bildirmek zorundayız. Bu kendini sarayda padişah sanana haddini bildirme 7 Haziran'da küçük mühürle verilecek. Onu doğru yere bastığınız zamana ülkenin kaderi değişecek. Önümüzde 3 gün var. Bunu çok iyi değerlendirelim. İknada zorlandığımız kim varsa gidip ikna edeceğiz. Hepsi kardeşimizdir diyeceğiz. Büyük insanlık mesajını hissetmeyecek hiç kimse yoktur. 3 gün boyunca boş durmak yok. Seferberlik ruhuyla bütün Türkiye'ye güven veren bu çalışmayı büyütmek gerek.
'Sandık güvenliği çağrısı'
Hırsızlara karşı irade olacak sizsiniz. Aman sandıkları boş bırakmayın. Sandık güvenliğini sağlarsak baraj sorunumuz olmayacak. Orada size güveniyoruz. Mardin'in gençlerine güveniyoruz. Sizler isterseniz olur, sizler evet derseniz başarırız. Sizler evlatlarınıza sahip çıkacaksınız. Bütün Türkiye sahip çıkıyor sizler bu kurtlar sofrasında evlatlarına sonuna kadar sahip çıkmaya hazır mı? Şimdiden yolumuz açık olsun.'
DİHA