Görüş Bildir
Haberler
Daha Önce Duymadığınız, Dünya Edebiyatına Damga Vurmuş İsimlerin Hayatlarına Dair 13 Dedikodu

Daha Önce Duymadığınız, Dünya Edebiyatına Damga Vurmuş İsimlerin Hayatlarına Dair 13 Dedikodu

Altay Şengür
09.06.2015 - 15:25 Son Güncelleme: 26.06.2015 - 14:50

'biliyorum ayıp ve mânasız 

ama peşlerinden gidiyorum 

gezmeye çıktıkları vakit 

ana kız.' 

diye başlar 'Barbaros Meydanı'na sevgili şair Behçet Necatigil. Belki ayıp ve manasız ama beni büyüleyen yazıları, şiirleri, romanları yazanların peşlerinden gitmekten kendimi alamıyorum bazen. 

Hem dedikoduyu kim sevmez ki? Beğenmeyen okumasın, ne yapalım?

Kaynak: https://eksisozluk.com/entry/49092250
İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Tolstoy

1. Tolstoy

Çocuklarını doğduklarında değil, büyüdüklerinde seven bir baba. İlerleyen yaşlarında eşine de çocuklarına da fazlaca yabancılaşır. Kadın olsaydı ve dokuz çocukla baş etmek zorunda kalsaydı bu eserleri verebilir miydi diye düşündürür.

2. Wirginia Woolf

2. Wirginia Woolf

'Orlando' romanını kadın sevgilisi Vita Sackville-West'e ithaf eder. Vita'nın oğlu bu roman için, 'Edebiyat dünyasının en uzun ve en eğlenceli aşk mektubudur' der. Ceplerine doldurduğu taşlardan bahsetmeyeceğim.

3. William Sheakespeare

3. William Sheakespeare

Aslında böyle biri yok ama olabilir de diyorlar. Belki kendisi Christopher Marlowe'dur, kim bilir.

4. J. D. Salinger

4. J. D. Salinger

Yaklaşık yetmiş yaşındayken, on sekiz yaşında bir kıza mektuplar yazmış. Sigmund Freud'un seksen yaşına yaklaştığı dönemde gencecik Virginia'ya yazdıkları gibi... Küskün bir adam. Kitapları yasaklanınca bir daha hiçbir şey yayınlamıyor ve fotoğraf dahi vermiyor. Yaşamının son yıllarında dışkısını duvarlara sürdüğünü söylemişti kızı. Söylemese daha iyiydi galiba.

5. Cesare Pavese

5. Cesare Pavese

Bir kadın düşmanı. Yaşadığı kırık aşk hikâyeleri onu kadınlara düşman eder. Ama ben onu böyle de seviyorum. İtalya'nın en önemli edebiyat ödüllerinden birini aldıktan sonra yazacak hiçbir şeyi kalmadığını düşünüp Roma Oteli'nde çok sayıda uyku ilacı alarak intihar etmiştir. Tezer özlü, 'bir intiharın izinde'de onun intiharını takip eder.

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Albert Camus

6. Albert Camus

Tüm yazılarını, romanlarını ayakta yazarmış. Sartre'la anlaşamama nedeni farklı felsefî görüşlerden çok, o çirkin Simone de Beauvoir sanırım. 

Evet, kıskanma var ortada..

7. Honore de Balzac

7. Honore de Balzac

Hep borçlu hep borçlu. Borçlarını ödeyebilmek için sürekli yazıyor. Bu yönüyle Dostoyevski'ye de benziyor. Kitapları 'insanlık komedyası' adıyla toplanıyor. Asıl dedikodu, aşk hayatında. On yedi yıl boyunca mektuplaştığı bir kontes var. Kendisinden yirmi yaş büyük. On yedi yıl sonunda evleniyorlar. Beş ay sonra Balzac ölüyor.

8. Miguel de Cervantes

8. Miguel de Cervantes

Bir Türk düşmanı. 'Don Quijote'de de bu açıkça görülür. Nedeni, katıldığı bir savaşta Türklere esir düşmesi ve sol elini kullanamaz duruma gelmesiymiş.

9. Slyvia Plath

9. Slyvia Plath

Gizdökümcü Sylvia'nın babasıyla arasında sorunlu bir ilişki var. Tutku-nefret arasında gidip gelen bir ilişki. Ted'le yaşadığı sorunların çoğu bu ilişkiyle bağlantılı. Ted çapkın bir adam. O da tıpkı babası gibi Sylvia'yı aldatıyor. Sonra bilinen hikâye. Elli iki yıl önce bugün, çocuklarının başucuna konan bisküvi ve süt, yalıtılan mutfak kapısı, başını soktuğu fırın...

10. Anton Çehov

10. Anton Çehov

Bir bakkalın oğlu. Doktor. Akıllı, geleceği görebilen biri. Çarlık Rusya'sının içinde bulunduğu çıkmazı en iyi o tahlil ediyor galiba. Ama yazdığı dönemde başlarda kimse beğenmiyor onu. 'Martı', 'Üç Kız Kardeş' boş salonlara oynanıyor. Oyunları iç karartıcı bulunuyor. Dehası fark edilene kadar böyle. Şöhret sonra geliyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda

11. Franz Kafka

11. Franz Kafka

Bir lokmayı yutmadan önce en az otuz iki kez çiğniyor, böylece hep zayıf ve sağlıklı kalacağına inanıyormuş. Muz, kiraz, çilek gibi meyveleri yemeden önce de uzun uzun kokluyormuş. Hayatı boyunca gölgesinden kurtulamadığı babasıyla aynı mezarda yatıyormuş. Milena'yı yazmayacağım artık.

12. İngeborg Bachmann

12. İngeborg Bachmann

Hem edebiyat hem felsefe okumuş. Bu nedenle aramızda daha farklı bir bağ var. Paul Celan'a deli gibi âşık. İçiyor içiyor içiyor, sigarasını yakıyor, sızıp kalıyor ve yangın. Ya da belki intihar. 

Nasıl bitiyor Malina? 

'Cinayetti.'

13. Dostoyevski

13. Dostoyevski

Sara hastası olduğunu bilmeyen yoktur ama pek dile getirilmeyen bir yönü de pedofili olduğu. Romanlarında bu ayrıntı görülebilir. Bir de Cemil Meriç'le benzeşen bir yönü var. Romanlarını dikte ettirdiği genç kıza âşık olur ve onunla evlenir.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
16
8
5
2
1
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Pasif Kullanıcı

Daha isimlerini okuyamıyorum amk kim bunlar

emelce

Sylvia Plath'ın hayatını anlatan Gywneth Paltrow'un başrolde oynadığı Sylvia filmini de izleyin derim..

Çok güzel ama keşke Albert Caraco da olsaydı bu listede. İstanbul'lu bu çocuk çoktan haketmişti.