Görüş Bildir
Haberler
Çok İzlenen 5 Filmin Esasen "Türk Erkeğinin İlişki Tecrübelerinden" Esinlendiğinin Kanıtları

Çok İzlenen 5 Filmin Esasen "Türk Erkeğinin İlişki Tecrübelerinden" Esinlendiğinin Kanıtları

diazepam
26.01.2015 - 16:57 Son Güncelleme: 26.01.2015 - 17:41

Türk erkeğinin ilişkileri sadece bizim ilgimizi çekmiyor, farkında olmasak da dünyaya ilham veriyoruz. Sizler için bunun en bariz 5 örneğini bu içeriğimizde bir araya getirdik. Bu filmlerin senaryolarını bir kere daha düşündüğünüzde bize hak vereceğinize eminiz.

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Başlangıç (İnception)

1. Başlangıç (İnception)

'Anlasana kıskanıyorum işte!' diye bağırdı erkek, karşısında çaresizce susan kıza. 'Kıskanıyorum seni, başka erkeklerle konuşmana, gülüşmene, onlarla öğle yemeğine gitmene dayanamıyorum!'. Oysa kadın sadece öğle yemeği için ofis arkadaşlarıyla yakındaki esnaf lokantasına gitmişti ve 11 kişilik grup içerisinde sadece 2 erkek vardı. Ancak bir sürpriz (!) yapıp ofise gelmiş olan erkek arkadaşı, gruptaki o iki erkeğin de kız arkadaşına yazdığından emindi. Geri kalan 8 kız çok çirkindi ve zaten erkeklerden biri de kız arkadaşının yanına oturmuştu. Kız yalvardı, anlattı, öyle bir şey olmadığını söyledi ama ne çare. 'Bu kadar salak olma' dedi erkek, 'sana yazdıklarını ben ta buradan anladım'...

****

'Neden sana verdi bu işi' diye sordu durup dururken kıza. 'Neden ofiste onlarca kız varken bu iş sana veriliyor anlamıyorum' diye uzattı cümlesini. 'Saçmalama aşkım, bu iş başından beri benim ve konuyu en iyi ben biliyorum' diye cevapladı kız. 'Peki işi almak için odasına mı gittin yoksa o mu getirdi sana?' diye sordu adam. Ne alakası var diye düşündü kız ve verilebilecek en uygun cevabı düşündü bir an. Sonra fark etti ki bunun uygun bir cevabı yoktu! Ne söylerse söylesin patronun kendisine asıldığını söyleyecekti arkadaşı ve yalan söyledi 'masama getirdi' dedi. 'Tabi hoşlandığı kızı yormak istemiyor' dedi, 'yalan söyledim ben gidip aldım odasından' dedi, 'Ooo odada baş  başa kalmalar, iyiymiş ya!' diye gürledi adam...

****

'Bana hikaye anlatma' diye bağırdı kıza sırtı dönük olan adam. 'Resmen bütün sosyal medyada seni kovalamış, bulduğu tüm resimlerini beğenmiş, özelden de foto yolladın mı 'al bunu beğen' diye?' devam etti. Kız sadece 'abartmıyor musun?' diyebildi, 'biraz abartmıyor musun?'. Ama adamın gözü hiçbir şeyi görmüyordu; 'Sana güveniyorum ama onlara güvenmiyorum, bir işaretine bakıyor hepsi ve sen mavi boncuk dağıtıyorsun' dedi. Kız başını öne eğdi... Ne diyeceğini bilemiyordu.

****

'Ben biliyordum abi zaten' dedi birasından bir yudum daha alan adam, kankasına. 'Biliyordum abi, resmen kızı ayarttı p.zevenk, gördün mü sepetledi beni'. 'Boş ver abi' dedi kankası... 'değmez'.

****

Bu kısacık hikayeden öğrendiğimiz şey 'zihne fikir yerleştirme'dir. Kızın hiç aklında yokken, erkek zorla kızın aklına 'ofisteki erkeklerin ondan hoşlandığı' fikrini yerleştirmiş, bilinçsizce bu fikre kapılan kızımız zamanla bunu benimseyerek ofisten biriyle beraber olmaya başlamıştır. Bu 'fikir yerleştirme' mevzusu Nolan'ı çok etkilemiş ve İnception filmi ortaya çıkmıştır.

2. 1984

2. 1984

'Yatmadın mı daha?' diye açtı telefonu genç adam. Kız 'şimdi yatıyordum' dedi. 'odanın fotoğrafını çekip yollasana, bakayım gerçekten evde misin?' diyerek güldü adam, ama kız bunun bir şaka olmadığını çok iyi biliyordu. Çünkü sevgilisinin kendisine inanmadığından adı gibi emindi. Odanın bir fotoğrafını çekip yolladı, mesaj gecikmedi 'belki önceden çektin bunu? Bu günün gazetesi var mı?'...

****

'Sen bizimle ilgili Ayşen'e bir şeyler söyledin mi?' diye sordu Erkek, kız hayır anlamında garip garip bakarak 'Yoo ne alakası var?' diyebildi. Günlerdir kendisi hakkında saçma sapan lafların sağda solda dolaştığından bahsetti erkek, 'bir daha o Ayşen o.ospusuyla konuşmayacaksın!' diye ekledi. Saçmalama diyecek oldu, o benim ilkokul arkadaşım, nasıl görüşmem diyecek oldu ama adam noktayı koymuştu bir kere, Ayşen işle görüşülmeyecekti.

****

Akşam mesaj geldi, 'Ayşen ile görüşmedin dimi?'. Sadece hayır yazıp gönderdi ve yatağına uzandı. Evet, gerçekten Ayşen ile görüşmemişti ama görüşmek isteyecekti, tek sırdaşı, dert ortağı oydu. Düşüncelere daldı, telefonun incecik 'tınnn' mesaj sesi ile kendine geldi, telefonu eline aldı, yine ondan mesaj gelmişti. 'Nasıl emin olacağız, belki görüştün?'... Telefonu bırakıp uyudu.

****

Sabah uyandığında 5 cevapsız çağrı ve 17 mesaj vardı telefonda. Son mesaj şunu diyordu; 'Cevap verme sen bakalım, görüşeceğiz seninle, bugün evden çıkmayacaksın!'

****

İşte bu hikaye '1984' kitabının ve devamında filminin ana fikrini oluşturmaktadır. Buradaki baskıyı, eziyeti, sıkıştırmayı gören Orson Welles 1984 fikrini oluşturmuştur.

3. Akıl Defteri (Memento)

3. Akıl Defteri (Memento)

Ürkekçe yanına yaklaştı kızın, kendisine çevrilen gözlere aldırmadan, reddedilirim korkusuyla izin dahi istemeden,masaya oturdu. Kız kendisine bakıyordu, birkaç kere yutkundu, elleri terliyor buna karşın ağzı kuruyordu. Kendisini toparlaması birkaç dakikasını aldı, selam dedi, sizinle tanışmayı çok isterim... Kız oğlana baktı, adım Merve memnun oldum, şimdi gidebilirsiniz dedi. Şaşırdı oğlan, hiç hesap etmediği bir şeydi bu, çabuk toparlandı, öyle değil ya... dedi. Gülüştüler.

****

O gün başlayan aşkları doludizgin seyretti. Her şey çok güzeldi, bir ilişkide olması gereken ne varsa, onların ilişkisinde vardı. Aşk, heyecan, şehvet, mutluluk, kavga, barışma, vs. günler o kadar güzel geçiyordu ki, oğlan biten ilişkisinin acısını çoktan unutmuştu bile. Artık ikisinin de yüzü gülüyordu.

****

Ancak ilişkinin 6 ayı dolduktan sonra olaylar tersine döndü. Artık kavgalar artmış, kız boğulduğundan bahseder olmuştu. Oğlan ilişkide bir şeylerin ters gittiğini seziyor, kendince bir şeyler yapıyor ama yıkılışın önüne geçemiyordu. Telefonları açılmıyor, mesajlarına cevap gelmiyor, görüşme istekleri hep bir bahane duvarına tosluyordu.

****

O gün, onu üniversite kantininde başka biriyle görünce yanına gitti. Bize biraz müsaade eder misin dediği adamla kavga etmek hiç hesabında yoktu. Zira o adamın sevgilisinin yeni aşkı olduğundan habersizdi. Güvenliğin kendisini dışarı atmasıyla gerçekler bir bir tokat gibi suratına çarptı. İlişkisinin kurtarma planlarıyla gittiği yerden, kavga ederek atılmış, sevgilisiyle ayrıldığı kendisine usulünce anlatılmıştı. Kaldırıma oturup ağladı...

****

Arkadaşlarının ısrarıyla 2 hafta sonra dışarı çıktı, yüzü gülmüyordu, keyfi yoktu... ta ki onu görene kadar... Ürkekçe yanına yaklaştı kızın, kendisine çevrilen gözlere aldırmadan, reddedilirim korkusuyla izin dahi istemeden,masaya oturdu. Kız kendisine bakıyordu, birkaç kere yutkundu, elleri terliyor buna karşın ağzı kuruyordu. Kendisini toparlaması birkaç dakikasını aldı, selam dedi, sizinle tanışmayı çok isterim... 

****

İşte bu Memento filminin temelini oluşturan olaydı. Tüm o yaşadıklarını unutup, her şeye sıfırdan aynı şekilde başlayan Türk erkeğinin hikayesi.

4. İyi Kötü Çirkin (The good, the bad, the ugly)

4. İyi Kötü Çirkin (The good, the bad, the ugly)

'Ya sen sürekli Merve'yi ilişkimize neden karıştırıyorsun?' diye gürledi erkek, sürekli onun ağzına bakıyorsun, beni onun cümleleriyle yargılıyorsun resmen, artık çok sıkıldım bundan' diye ekledi. Kız aslında kavgayı büyütmek istemiyordu ancak arkadaşlarının konuya dahil edilmesi canını sıkmıştı. 'Aramızı o Merve yaptı farkındasın umurım' dedi. 'Aramızı yapmış olması ilişkimizin en mahrem yerlerine girme hakkı vermiyor, onu o mahremiyete de sokan sensin!' diye cevapladı genç adam. 

****

'Nasıl ya? Sema da mı bizimle gelecek? Baş başa bir gün geçirmek istedim, sen Sema'yı da mı getirmek istiyorsun?' Erkek şaşkındı, kız arkadaşıyla geçireceği güzel bir gün planlamıştı ama Sema faktörünü hiç hesap edememişti. Kız önce o bilindik şok olmuş ifadesini takındı ardından 'ne yapsaydım? Kız sevgilisinden ayrıldı ve çok kötü, dertleşmek için bana sışınmış, gelme mi deseydim?' Tabi gelme deseydin? ya da bana gelme deseydin, seninle geçireceğim bir günüm var ve ben Sema'nın ağlamalarını mı çekeceğim? 'Çok kırıcı, zalim ve kötü birisin' dedi kız ve arkasını dönüp Sema'yı da alarak uzaklaşırken erkeğin sesi duyuldu, 'tabi ya ben zalimim, aman sen iyi ol!!'

****

'Bugünün geleceğini ikimiz de biliyorduk, ama senin Merve, Sema manyaklığın bunun bu kadar çabuk olmasına yol açtı' dedi erkek. Kız hiç umursamaz görünüyordu. 'Beni, seninle kız arkadaşlarım arasında seçim yapmak zorunda bıraktığın için oldu bütün bunlar, kabahati kendinde ara' diye kız başka bir şey söylemeden arkasını döndü ve gitti. Adam deli gibi aşık olduğu kızdan başka kızlar yüzünden ayrıldığına hala inanamıyordu.

****

İşte bu hikaye bir erkeğin sevgilisi (iyi), Merve (kötü) ve Semaw (çirkin) arasındaki hikayedir ve spagetti western türünün efsane filmi iyi kötü çirkin filminin de fikir babasıdır.

5. Esaretin Bedeli (The shawshank redemption)

5. Esaretin Bedeli (The shawshank redemption)

Hala sevgilisi ile arasının bu kadar iyi olmasına, onun kendisini taparcasına sevmesine inanamıyordu erkek. Arada sürtüşmeleri, kavgaları olsa da çok iyi giden bir ilişkileri vardı. Gece uykuya yenik düşene kadar konuşuyor, mesajlaşıyor, tüm boş vakitlerini birlikte geçiriyorlardı. İkisinin de birbirine güveni tamdı. Ne erkek kızı rahatsız ediyor, ne kız erkeği boğuyordu. İdeal ilişki dedikleri bir şeyi yaşadıklarından ikisi de adı gibi emindi. 

****

Tabii bu sadece erkeğin bakış açısıydı. Kızın böyle düşünüp düşünmediğini bilmiyor, sadece tahmin ediyordu. Ancak hal ve hareketleri onun yanılmadığını, kız arkadaşının gerçekten kendisine hayran olduğunu doğrular nitelikteydi. Rüya mı bu diye soruyordu her gece yatmadan önce kendine, 'bu yaşadığım rüya mı?'

****

Rüyadan uyanması uzun sürmedi. Kız arkadaşı bir kısa mesajla ayrılalım demiş, görüşmek istemediğini belirtmiş, lütfen beni arama diyerek çekip gitmişti.... Allah'ım o kadar severken birbirimizi dedi, bu neyin gitmeleri?

**** 

Sanırım anladınız, 'esaretin bedeli' filminin senaryosu bu zamansız biten ilişkileri başka bir gözle inceleyen bir filmdir. Filmde posterin yırtılma sahnesi, oğlana kısa mesajın geldiği sahneye denk düşer.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Bonus - Yüzüklerin Efendisi (The lord of the rings)

Bonus - Yüzüklerin Efendisi (The lord of the rings)

Esasen bu film bir erkeğin evlilik yolunda başından geçenleri etkileyici bir dille anlatmaktadır. Her ne kadar insanlar bu filmden bir dünya benzetimi çıkarmak için uğraşsalar da esasen bu film Türk erkeğinin evlilik yoluna girdiğinde yaşadıklarını anlatır.

Orc'lar kız tarafı, Gollum küçük kayınbirader, Saruman ise kayın pederdir. Gandalf sizin tarafınızı tutan müstakbel bacanak, Frodo ise her işinize koşan güdük enişteden başkası değildir. Bu bilgiler ışığında tekrar izlediğinizde Legolas'ın kankanız, Arwen'in eş adayınız, Sauron'un ise kızın en yakın arkadaşı olduğunu göreceksiniz. 

Yüzüklerin efendisi serisi, Türk erkeğinin evlilik ile imtihanını anlatan bir seridir. Hobbit serisi ise hısımlık müessesesine yakından bir bakıştır.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
7
4
0
0
0
0
0