Çocukluğumuzda Gitmek İçin Can Attığımız Lunaparkları Unutamamamızın 13 Nedeni
Küçükken mutlaka herkesin gittiği, günümüzde pek rağbet görmese de eskiden eğlencenin tam merkezi olan lunaparkları, bir kere giden bir daha unutamaz. İşte çocukken gidilen ve her şeyiyle unutulmaz eğlenceli olan lunaparklar:
1. Beyaz atlı prenslerin ilk dergahı: Atlıkarınca
2. Kopar mı kopmaz mı derken kendimizi ruzgara bıraktığımız: Zincirli Sandalye
Hiç efor sarf etmeden sallanmanın ve hazzın doruklarına varmanın mutluluğunu yaşadığımız yerlerdi. Herkes 'Kopsa ne olur acaba? Yok ya kopmaz, sağlam yapmışlardır.' tedirginliğine muhakkak düşmüştür.
3. Şehrin en iyi manzarasını izlememizi sağlayan: Dönme Dolap
İsmi biraz kafa karıştırıcı olsa da zevkle 3-5 tur attığımız, unutulmayan heyecan. Tepede uzun süre kalsın da manzarayı izleyelim diye dua ederdik.
4. Ne kadar hızlı dönersen o kadar heyecanlı olduğunu sandığımız: Crazy Dance
Binip de başı dönmeden inebilen zor bulunurdu. Ama olsun be, çocuktuk, eğlenebiliyorduk.
5. Sevdiğimiz kıza ilk açıldığımız yer: Çarpışan Araba
İlk direksiyon deneyimini burada kazanırdık. Kaza yapmak, öndekine çarpmak, hele hoşlanılan biri varsa sürekli ona doğru sürmek çok keyifliydi.
6. Bir statü göstergesi olan: Gondol
Korkmadan, çekinmeden binenin mahallede bir süksesi olur, namı yürürdü. Kızların en çok çığlık attığı, erkeklerin de poz kestiği yerlerdi.
7. Erkeklerin başını döndüren ilk kadın: Balerin
Pek öyle adrenalini yüksek değildi ama yine de binilirdi.
8. Aşağıda duranları zengin eden: Kamikaze
Gözümüzün çok korktuğu ama her şeye rağmen binip, bir sürü bozuk paranın havalara saçıldığı aletti. Aşağıdan para toplayıp zengin olanlar bile varmış.
9. Amaçsız eğlence durağı: Şişme Oyun Parkları
Trambolin, şişme kaleler gibi yerlerde delilerce zıplayıp, artistik hareketler yapmaya çalışırdık. Kolunu kıranlar, bacağını incitenler… Ne acılar, ne ağrılar yaşardık.
10. Balerinin biraz daha gelişmişi: Ahtapot
İnsan kaç kere bir ahtapotun kollarında dans edebilirdi ki? Çocukluk güzeldi, her şeyden keyif alıyorduk.
11. Aladdin binerse ben de binerim dedirten: Uçan Halı
Ah bir alıp götürmedi ki bizi uzak diyarlara... Çocukken hep hayal ederdik otobüsler böyle olsa keşke diye.
12. Birtürlü başarılamayan oyun: Kasnak Fırlatma
Tabii yaş ilerledikten sonra, hem biraz kumar hem de bedava sigara kazanma umuduyla ne paralar dökerdik. Nasıl bir mühendislikse bir türlü olmazdı.
13. Amerikan filmlerinden özendiğimiz: Korku tünelleri
Bunlar biraz daha lüks yerlerde olurdu. İçeride ne olduğunu hep merak eder, dışarıdan izlerdik. Parayı bulup gittiğimizde ise pek de korkmamıştık. Ama olsundu, çocuktuk ve tek derdimiz oydu.