Çocuk da Yaparım Kariyer de Diyen Annelerin İçinde Patlayan 16 Duygu
Anne olmak, her kadının tatmak istediği bir duygudur. Bir nevi mucize gibi bir şeydir çünkü. 9 ay karnınızda taşıdığınız bebeğinizi sahiplenirsiniz, canınızdan bir parçadır, kimselere vermek istemezsiniz. Gözlerinizin önünde bir mucizenin büyüdüğünü görmek size mutluluk verir ve her anında yanında olmak istersiniz.
Ancak çalışan bir anne, doğum izni bittikten sonra bebeğini mecburen birilerine emanet etmek zorunda kalır. Bu durumda da günün büyük bir kısmında bebeğinden ayrı olacağı için, aklı hep ondadır. Biz de bu ayrılığın annelere içten içe hissettirdiği şeyleri ele aldık.
Karşınızda çalışan her annenin hissettiği o tarifi zor duygular;
1. Bebeğinin bakıcıya “Anne” demesi karşısında duyulan dayanılmaz öfke
2. Sabah feryat figan evden ayrılırken yaşanan acayip huzursuzluk
Bebekten önce sabah işe gitmek zorken artık imkansız.
3. Bebeğin ilk adımını attığını başka birilerinden duymanın verdiği üzüntü
Bunu whatsup'tan öğrenmek var ki o daha beter.
4. Düşen bebeğin ağlayarak kendi yerine bakıcısına koştuğunu görmenin yarattığı acı
Bilek kestiren tarzda acılardandır, yaşayanlar bilir.
5. Eve kamera koyup gün boyu olanı biteni izlediği için içe dolan sapkınlık hissiyatı
İnsanın kendi evini, kendi çocuğunu gözetlemesi artık herkes tarafından normal kabul edilmeye başlayan tuhaflıklardan.
6. Bebek hastalandığında sürekli evi telefonla arayarak bakıcıyı taciz, patronu gıcık etmenin verdiği rahatsızlık
Tabi bir de her an fırlayıp çıkmanız gerekebilirmiş gibi hazır olda durma hali var ki patronun gözündeki 'Neye bulaştım ben' bakışını görmemeniz imkansız.
7. Toplantı esnasında bakıcıyla yazışıp, çorba tarifi vermenin getirisi olan konfüze ruh hali
Neyseki bir kadınsınız ve aynı anda 'hedef pazardaki küçülme' üstüne yorum yapmaya hem de çorbaya un yerine irmik katılması gerektiğini yazmaya yetecek yeteneklerle donatılmışsınız.
8. Kazandığını bakıcıya, temizlikçiye, vicdan azabından bebek için ıvıra zıvıra harcamanın dürtüklediği gıcık olma hissi.
9. Kendini işten attırma hayalleri kurmanın verdiği mutluluk
Tahrik edici bir fikirdir bu özellikle içeride yüklü miktarda tazminatınız da varsa...
10. Bitmeyen iç hesaplaşmanın yarattığı gerginlik
İçeride bir yerlerde hep bir 'Doğru mu yapıyorum?' sorusu kalır. Eğer kimlikler arası savaş dengelenemiyorsa bu tartışmanın insanı tahta kurusu misali içten içten kemirir.
11. Aklın bir kenarında sürekli şüphe
Acaba düştü de bana söylemediler mi? Çocuk fazla mı huzursuz? Bakıcı ile arasında bir gerginlik mi var bana mı öyle geliyor? Gerçekten öğlen mamasını unutmuş olabilir mi? uzar gider bu sorular...
12. Yüreğin bir kenarında bitmeyen vicdan azabı
' Aylardır yüzümü kaç kere gördü? Kimsenin baktığı anne gibi olur mu? ' vesair vesair...
13. Bırakıp giderse korkusuyla bakıcının karşısında duyulan eziklik
Dilek Hanım ailemizin direği, varlığımızın sebebisiniz. Lütfen bizi bırakmayın...
14. Performansınızın bebek yüzünden düşmesini uman rakiplere kinlenme
Günde 3 saat uykuyla yaşamanız gerekse de çok beklerler.
15. Sizin artık fazla mesai yapamayacağınızı kafasına sokamayan patronu 5 çocuklu hayal etmenin verdiği haz
O çocukların hepsine bir bir altın takmanız gerekse de bu haz gölgelenemez.
16. Bitmeyen ve hiç mi hiç bitmeyen yorgunluk
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!