'Bir Gökdelen Tepesinde Öğle Yemeği' Adlı Fotoğraf Hakkında 10 Etkileyici Gerçek
Büyük Buhran, 20. yüzyılın en çok hafızalara kazınan fotoğraflarının çekilmesi açısından ilham kaynağı oldu. Ülkede yaşanılan sorunlar, sanata dönüştürülmeye başlandı. Ekmek kuyrukları, terk edilmiş evler ve umutsuz annelerin görüntüleri Amerika'nın içinde bulunduğu durumu gösteriyor, bir yandan da ülkenin kültürel bilincine ayna tutuyordu. Fakat 'Bir Gökdelen Tepesinde Öğle Yemeği' adlı bu fotoğraf çalışması farklıydı.
Fotoğraf 1932 yılında, 2 Ekim'de New York Herald-Tribune'da yayımlandığından bu yana 88 yıl geçti. Ve o zamandan bu yana fotoğrafçılık tarihinin gelmiş geçmiş en önemli eserlerinden biri olarak görülen bu fotoğrafla ilgili 10 büyüleyici gerçeği sizler için Mental Floss'tan derledik.
Bahsi geçen fotoğrafımızı göstermekle başlayalım.
1. Fotoğrafçının kimliği ile ilgili hala şüpheler var.
2. Fotoğraf yalnızca tanıtım içindi.
Her ne kadar fotoğraf çalışanların şehir sokaklarından metrelerce yükseklikteki yaşamlarını gösteriyor olsa da, amacı yalnızca tanıtımdı. Elbette 11 tane çalışanın bir kiriş üzerinde öğle yemeği yiyor olması her zaman gördüğümüz bir sahne değil.
'Bu görüntü Rockefeller Center tarafından tanıtım amaçlı çekilmişti. Çalışanlar gerçek çalışanlar olmasına rağmen, olay birçok fotoğrafçı ile organize edilmişti.'
Büyük Buhran döneminde 15 milyon insan iş arıyordu. Fotoğrafın arka planında aslında birçok insanın umutlarını içinde barındıran büyümekte olan bir şehir ve iş gücü görüyoruz.
3. O gün, ölüme meydan okuyan çok daha fazla fotoğraf çekilmişti.
Bu fotoğraf gibi birçok fotoğraf çekildi o gün. Bu 11 çalışanın öğle yemeği yediği fotoğrafın yanı sıra, dört çalışanın da aynı şekilde bir yerde uzandığı ve iyi bir şekerleme yaptığı fotoğraflar da çekilmişti.
Bu fotoğraf Acme Newspictures arşivinden, rakibi olan News Photos tarafından alındı.
4. Fotoğrafın asıl negatifi, Pensilvanya'da bir mağarada saklanıyor.
Orijinal fotoğrafın negatifi güvende tutulması açısından, dünyanın her yerinden sanat eserlerinin, müzik parçalarının, hükümet belgelerinin, fotoğrafların tutulduğu yüksek güvenlikli bir yer altında mahzeninde saklanıyor.
Bütün maden, belgelerin eskimesini önlemek için ısı kontrolü altında tutuluyor. Bu alanda birçok takım mahzenlerdeki değerli parçaları güvende tutmaya çalışıyor.
5. Birazcık yıpranmış durumda.
Corbis fotoğrafı aldıktan sonra, cam negatif düşürüldü ve çatladı. Fotoğrafın geleceği hakkında endişe duymaya gerek yok. Johnson bu konuda 'Negatifin kırılmasından evvel fotoğrafın birçok kopyası yapıldı. Yani çalışmak için birçok iyi kopyası şu anda mevcut.' dedi.
6. Fotoğraftakilerden iki tanesinin kimliği belirlendi.
Fotoğraf makinesinin ardındaki adam gibi, 11 çalışan da tarihin gizemleri arasında yer alıyor. Bu insanların burada gerçek çalışanlar olduğunu biliyoruz, fakat o zamanlarda tutulan kayıtların çok da detaylı olmaması gibi bir durum söz konusu. Seán Ó Cualáin adlı yönetmen belgeseli için belgeleri araştırmaya başladığında, bazı cevaplar elde edebildi.
'Gerçekten sıfırdan başlıyorduk ve Rockefeller Center'ın arşiv sorumlusu Christine Roussel'ın desteği olmasaydı gerçekten başımız büyük belada olurdu.'
Bütün çabalar sonunda çalışanlardan üç tanesinin kimliği belirlendi; Joseph Eckner (soldan üçüncü) ve Joe Curtis (sağdan üçüncü). Diğer dokuz adamın adı ise hala bilinmiyor.
7. İnşaatta 40.000 kişi çalışmasına rağmen herhangi bir işçi ve çalışma kaydı bulunmuyor.
Seán Ó Cualáin’in belgeseli Pat Glynn tarafından yazılan bir not üzerine başladı. Yönetmene fotoğraf ile birlikte verilen nota bakıldığında, tahminler Pat'in babasının ve üvey amcasının fotoğrafta yer alanlar olduğu düşünülüyor.
'En şaşırtıcı olanı ise, fotoğraf bu kadar ünlü olmasına rağmen bizden önce kimse fotoğrafçıyı ya da bu adamları bulmaya çalışmadı.' diyor Ó Cualáin.
Ó Cualáin, Glynn ile konuşarak daha fazla bilgi almaya çalıştı. Glynn fotoğraftakilerden birinin babası olduğunu iddia ediyordu. 'Fiziksel benzerlik gerçekten şaşırtıcı.'diyen Ó Cualáin aynı zamanda herhangi bir kayıt olmadığı için direkt olarak teşhis yapmanın da zor olduğunu söylüyor.
Rockefeller Center’ın internet sitesinde 40.000'den fazla insan çalıştı. Herhangi bir kayıt bulunmaması fazlasıyla şaşırtıcı. Dolayısıyla bu da tarihin gizemleri arasında yer almaya başladı.
8. Çalışanlardan birinin Mohavk soyundan gelmiş olabileceği düşünülüyor.
Amerika'da bulunan göçmenleri düşündüğümüz zaman u çok da şaşırtıcı gelmese gerek. Bunun yanı sıra inşaat sırasında bütün yeteneklerini gösteren, New York ve Kanada'da yaşayan Mohavk soyundan gelenleri de düşünmekte fayda var.
Demir işçiliğinde olan yeteneklerini Kanada'daki inşaat projelerinde gösteren Mohavklar, bu sırada aileleri Kanada'da bırakarak pazar günleri 12 saatlik bir yolculukla şehre geliyorlardı. Sonrasında iş bitince haftanın sonunda aynı yolu geri dönüyorlardı.
Her ne kadar hiçbiri kesinlik kazanmasa da, fotoğraftaki çalışanlardan birinin (şapkalı ve ağzında sigara taşıyan) Mohavk soyundan Peter Rice olduğuna inanılıyor. Bunun yanı sıra var olan birçok isim daha olmasına rağmen, hiçbiri kesinlik kazanmadı.
9. Bazı tarihçiler fotoğrafın göründüğü kadar tehlikeli olmadığından şüpheleniyorlar.
Her ne kadar fotoğrafta görünen kirişin altında herhangi bir şey olup olmadığını bilmesek de, bazı tarihçiler fotoğrafta bizim göremediğimiz bir güvenlik önlemi olduğundan bahsediyorlar. Her ne kadar bunun daha iyi olduğunu düşünsek de, elbette bu da henüz kesinlik kazanmış değil.
10. Bu fotoğraf, Corbis'in en çok satan fotoğrafı.
1995-2016 yılları arasında Corbis fotoğrafın negatifinin sahibiydi. Sonrasında ise Visual China Group'a satıldı. Her ay ortalama 100 satışı vardı.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
soldan 3 cü benim dedem
Görünce ben de tanıdım Joseph Eckner amcayı