Beşiktaş - Fenerbahçe Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı
Kanaat notu iyi olan... - Bağış Erten
utbol tek katmanlı bir oyun değil. Hiçbir şey tek bir nedenle açıklanmıyor. O yüzden bileşkeye bakacaksınız. Bütün hepsinin tümleşik yansıması olan o karmaşık sonuca... Bunun içinde teknik direktörlerin oyuncu tercihleri, maç öncesi/sırasındaki değişkenler, kırılma anları, oyuncu performansları, değişiklikler, hakem, zemin, tribünler; yani her şey var. Ama rastlantılar ve hatalar da...
Dünkü maçın çalışmadığımız yerden gelen yanını iyi tahlil etmek lazım. Düşünün; ilk yarı skor 2-1. Üç gol de duran toptan gelmiş. Ve ikisi kendi kalesine. Ki bu talihsizlik, golü atan iki oyuncunun başına bu sezon ikinci kez geliyor. Oyunu hiç beklenmeyecek şekilde değiştiren faktörler bunlar ve tabii ki hesaplanamayacak cinsten...
Derbi ‘Güneş’i - Ali Ece
Beşiktaş ilk 15’te hem defans hem de hücumda Şenol Güneş’in istediği, taktiğiyle hedeflediği ölçüde organize olamadı çünkü topu oyuna sokarken hesapta olmayan hatalar yaptı. Tolga ile Tosiç arasında geçen pozisyonda aut atışından direkt yerden Beşiktaş yarı sahasından taca giden top, bu organizasyon bozukluğunun en manidar özeti niteliğindeydi.
Bir de Gökhan Töre ve Olcay’ın ilk 15’te en yakın takım arkadaşının minimum 20 metre uzağına “sözde” cezaalanı içine gönderdiği iki kayıp top var ki o da Beşiktaş’ın topa maçın ilk çeyreğinde neden Şenol hocanın hedeflediği oranda sahip olamadığını net şekilde açıklayan pozisyonlar.
"Kenara geç"in İngilizcesi - Uğur Meleke
Cumartesi gündüz seansında M.City savunmasının Tottenham karşısında dağılışını izlediyseniz belki siz de aynı şeyi düşünmüşsünüzdür: Futbolda hücum, pahalı transferlerle geliştirilebilir. Ama savunma istikrar işidir. City’nin olağanüstü bütçesine rağmen elit seviyeye geçememesinin altında bu gerçek var. Ya da yeryüzünün en büyük gelirlerine sahip ekiplerinden Real Madrid’in Pepe-Ramos-Varane’ı koruma duygusunun. Dün Olimpiyat’ta Türkiye’nin en pahalı 3 takımından 2’si sahne alıyor. Avrupa Ligi’nin de en pahalı 10 takımından ikisi. Hücumda çok renkliler, ama savunmaların halleri içler acısı! İki takımın toplam 8 savunmacısının 5’i üç ay önce gelmiş. Duran toplarda sadece toplar duruyor, savunmalar duramıyor bile! Çünkü birbirlerini henüz neredeyse ismen tanıyorlar, daha net bir duruş bile geliştirememişler.
Pereira çok geç kaldı - Mehmet Demirkol
Skordan bağımsız olarak bakıldığında ilk yarının büyük bölümünde orta sahada topa sahip olup istediği gibi gezdiren Fenerbahçe'ydi.
Beşiktaş 2 duran topa golü buldu. Fenerbahçe akan oyunda Fernandao'nun gole çok yaklaştığı 4 şans yakaladı. Skor istediği gibi gitse de Şenol Hoca oyunun ruhuna uygun bir değişiklikle başladı 2. yarıya Sosa'nın yerine Necip'i alıp Sarı- Lacivertliler'in orta sahada rahat top çevirmesinin önüne kesin bir şekilde geçti. Oğuzhan daha hücuma dönük oynayabilme, Töre, Olcay ve Gomez'le daha özgür bir şekilde yakınlaşma şansı bulur oldu. Bu, Beşiktaş'ın 'marka' hızlı hücumları için daha uygun şartlar yarattı.
Kalite kazandı - Turgay Demir
Maçtan bir gün önce iki takımı birebir değerlendirdiğimde teknik adam farkıyla Beşiktaş'ın önde olduğunun altını çizmiştim.
Derbiye bu fark damga vurdu. Şenol hoca Quaresma hariç tüm kaliteli ayaklarını sahaya sürerken Pereira, Van Persie gibi bir golcüyü yedek kulübesinde tuttu. Bana göre maçı kaybettiği yer de tam burası.
Hemen belirtelim dünya denilen bu gezegende RVP'yi Fernandao'nun arkasında yedek bırakacak bir başka teknik adam bulamazsınız… Pereira böylesine özel(!) bir teknik adam… Maçın hemen başında Fernandao'ya gelen iki pozisyonda RVP olsa maç orada kopabilirdi. Net.
Derbi gibi derbi - Altan Tanrıkulu
Harika bir derbi seyrettik dün.. Kazanmak için oynayan iki takım, kaliteli golcüler, tartışmalı kararlar ve savunmalardaki büyük hatalarla renklendi 90 dakika.. Tempo olarak üst seviyeye çıktığı anlarda taraftarlar büyük keyif aldı.. Üst üste gelen gollerle de keyfi daha fazla yaşayan Beşiktaş oldu..
Maçın başındaki baskıyı iyi atlatıp iki duran top golüyle öne geçen Beşiktaş oyun olarak maçı hep sahasında kabul etti.. Fenerbahçe daha çok topla oynayan, daha çok rakip kaleye inen, şut çeken ama sonuca ulaşamayan taraftı..
Özkahya kaybettirdi - Ahmet Çakar
Türkiye milyonlarca dolar paranın döndüğü ciddi bir futbol ülkesi ama hakemlerimiz futbolun içine etmek için ellerinden gelen çabayı büyük bir hızla sarf ediyorlar.
Halis Özkahya bir FIFA hakemi ama dün gece Fenerbahçe maçı onun yüzünden kaybetti. Çok net söylüyorum, maçı onun yüzünden kaybetti demek çok iddialı ve romantik bir söylem olsa da Halis Özkahya Fenerbahçe'yi katletmiştir.
Fenerbahçe'nin yediği ilk gol ofsayt. Top ortalanıyor, topa vurulduğu sırada Ersan Gülüm bence ofsayt pozisyonunda.
Çok koşmak ve pratik oynamak!.. - Cem Dizdar
‘Gösterişli oynatan hoca’ Şenol Güneş maçın ilk 25 dakikasını futbolun ilk doğrusuna ayırmıştı; “Top rakipteyken tüm takım topun karşısına geçecek...” Teori doğruydu ama işletimde sorun vardı. Çünkü karşısına aldığı topu her kaptığında ne yapması gerektiğine dair ders çalışmış bir havası yoktu Beşiktaş’ın. İlk bölümde duran toptan gelen iki gol buldular ama oyuna değilse de topa hükmetme konusunda Fenerbahçe görece daha iyiydi. Fenerbahçe de orta sahada iyi kapandıysa bile önde istediği etkiyi uzun süre yaratamadı. Yine de Beşiktaş’ı engellemeyi bildiler.
Tuhaf biçimde stoperler maçın kader karakterleri oldu. Hem takımlarının yediği goller hem de kendi kalelerine attıklarıyla maçın heyecanına forvetlerden daha yüksek katkı yaptıkları açık!..
Fernandao ve Gomez - Serdar Ali Çelikler
Önce kazananı tebrik edelim. Beşiktaş kendi klasiğinin dışında pas trafiği yapmadan; ani hücum denemeden ve hatta hiç pozisyona girmeden 2-0 öne geçti. Kjaer’in yeni bir bombası ile 1-0’ı buldular, 4 dakika sonra yine Kjaer’in asistinde golcü işi bitirdi. Ardından Olcay arka direkte kafayı yanlış vurmasa 3-0’la maç biterdi. 20 ile 30. dakikalar arasında Kartal fırtınası esti. Peki diğer dakikalarda ne oldu? Fenerbahçe golü yiyene kadar 2 net pozisyon bulmuş (Fernandao-Ozan) ama değerlendirememişti. 2-1’in ardından yine oyun hakimiyetini ele geçirdiler ve yine Fernandao ile 2 kafa pozisyonunu harcadılar. 2. devrede Şenol Güneş, Necip hamlesini yaptı ama bu değişiklik zaten olmayan orta alan pas hakimiyetini iyice Fener’e verdi.
Yıldızını oynatarak kazanırsın - Rıdvan Dilmen
Beşiktaş'ta özellikle psikolojik açıdan kazanmak çok önemliydi. Kaybetseydi demoralize olmamak mümkün değildi.
Fark 6'ya çıkardı. Maç öncesinde '4-5 gol olur' diye düşünüyordum. Temmuz ayındaki Gomez ile Ağustos ayındaki Gomez arasında fark var. İkinci golde Gökhan'ı tanımış olmanın avantajıyla çok da tecrübeli bir şekilde olması gereken yere gidiyor. Alves'le de didişmesini yaptı, formayı hafif çekip bıraktı, avantajını aldı. Hakemin görmesinin mümkün olmadığı bir pozisyon... Hata olarak söylemiyorum bunu, bu tecrübedir. Maç geçen yıllardaki gibi Fenerbahçe'nin pas trafiğiyle başladı, Beşiktaş da bunu engelleyemedi. İlk duran topunu aldığında Beşiktaş bir SOS verdirmişti.
Ersan auta vurdu. Hemen arkasından önce Kjaer, sonra Gomez'in kafalarıyla 2-0 yaptılar.