Görüş Bildir
Haberler
Başrol Oyuncusu Kadın Olsa Akışı Çok Farklı Olacak 10 Film

Başrol Oyuncusu Kadın Olsa Akışı Çok Farklı Olacak 10 Film

Merve Ç.
18.09.2015 - 15:43

Şimdi sizlere başrol oyuncusu erkek olan 10 film söyleyeceğim ve eğer başrol oyuncuları kadın olsaydı yaşanabilecekleri.

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Yüzüklerin Efendisi

1. Yüzüklerin Efendisi

Aragorn, Frodo, Gandalf, Gimli, Legolas ve diğerleri, filmin hemen hemen tüm baş karakterleri erkek. Oysa en azından Gandalf ve Frodo kadın olsaydı filmin gidişatı çok farklı olabilirdi. Şiddetten uzak, diyalog yolunu hep açık tutan, pratik zekalı, iyi plan yapan bir kadın o yüzüğün çok daha erkenden Mordor dağına atılmasını sağlayabilirdi. Erkeklerin iktidar mücadelesinden, güç hırsından, kaba kuvvet ile kendini ispat çabasından arınmış güçlü bir kadın karakter orta dünyanın kaderini çok daha hızlı ve etkili bir şekilde değiştirebilirdi. Ama ne oldu, bol kılıçlı, kanlı, savaşlı, ölümlü, zorlama sahneler izledik. Kadın sadece aşk için gösterdi kendini. Oysa Frodo kadın olsaydı, o yüzüğü sıkıntısız taşır, Gollum’un ayak oyunlarını saniyesinde püskürtürdü. Tek sıkıntısı regl olması olabilirdi, ama yüzüğü iki regl arasında yerine ulaştıracağı için onun da sıkıntı olacağını düşünmüyorum şahsen.

2. Batman

2. Batman

Bir kere anne babasının kaybettiği için çok daha fazla üzülecek ama bu durumun günlük hayatına etkilerini minimumda tutmayı başaracaktır Batgirl. Süper kahramanlığı sadece şehri, insanlık için yapacak, buna şahsi hırslarını, ihtiraslarını yansıtmayacaktır. Joker ile mücadelesi sadece Gotham City’nin iyiliği için olacaktır. Özel hayatıyla iş hayatını keskin çizgilerle ayırmasını bilecektir Batgirl. Batman gibi işin şovunda, partilerin doruğunda olmayacaktır. Evlenecek ve güzel bir aile yaşamı olacaktır Batgirl’ün. Bruce Wayne gibi daldan dala daldan dala bir hayat yaşamayacaktır. Bu hem kahramanımız hem de Gotham halkı için çok daha iyi olacaktır. Sağlıklı bir süper kahraman halk ilişkisine tanıklık edeceğiz. Batman’in bu ukala, kendini beğenmiş, meydan okuyan tavrı yüzünden Gotham’ın başına bela olan türlü model düşmanların sayısının azalacağına da kalıbımı basarım. Erkek egosu olmayacak bir kere, bu bile başlı başına bir şey.

3. Harry Potter

3. Harry Potter

Zaten filmde ve kitapta Hermione isimli bir kadın kahraman var ve Harry Potter’dan çok daha iyi biri olduğu hepimizin ortak kanaati. Harry, Dumbledore tarafından pohpohlanmış, sırf ailesinin isminin arkasına saklanmış biri. Hermione ise tek başına bir var olma mücadelesi veriyor, kimseden destek almıyor, kimseden torpili yok, arkasında ona el vermiş bir ailesi yok. Harry öylesine zayıf ki aslında Voldemort bilerek ona yükleniyor. Eğer karşısına Hermione’yi almış olsaydı, ilk bilemedin ikinci bölümde Hermione asasını eline verirdi. İte kaka, finalde herkes elini taşın altına koyarak ancak finali görebildik. Demem o ki, Harry Potter yerine Hermione onun yarısı kadar desteklenmiş olsaydı, Hogwarts’a huzur çok daha erken ve kesin olarak gelirdi.

4. Baba

4. Baba

Yüzüne gülüp, ensesinden adam vurulan bir film olmazdı kesinlikle. Her sahnesi kan ve barut kokan, adam öldürmenin, suçluların yüceltildiği bir havası olmazdı. Filmimizin baş kahramanı “ana” evine ve çocuklarına bağlı, onlar için her şeyi göze alan ancak onları düzgün birer insan olarak yetiştirmeye ant içmiş bir kadın olurdu. Mesela filmde hiç okula giden, hadi giden demeyelim de okuduktan sonra adam olan bir tip yok. Ana olsaydı başlarında, o çocuklar mermilerin önünde hedef tahtasına dönmezdi, uyuşturucuları kovalarla içmezlerdi, evin önünde 1500 koruma beklemezdi, neden? Çünkü anamız işlerini hoşgörü, karşılıklı anlayış ve çıkar ilişkileri içerisinde götürmeyi kesinlikler başarırdı. Haliyle beni vuracaklar diye ecel terleri de dökmezdi. İşlerini yoluna koyar, saat gibi işleyen bir sistem oluşturur ve çocuklarıyla, torunlarıyla harika bir hayat sürerdi. Kesik at kafası nedir ya?

5. 12 öfkeli adam

5. 12 öfkeli adam

Jürinin hepsi kadın olsa, film bu kadar uzun sürmez ve 12 juri hanım gibi bir adı olurdu. Çünkü kadının olduğu yerde öfke değil sağduyu hakim olurdu. Ancak sadece Henry Fonda’nın oynadığı 8 numaralı jüri kadın olsa bile filmin seyri çok başka olurdu. Bir kere 1 ve 4 numaralar bu kadar gergin, sinirli ve her an kavga çıkaracakmış gibi olmazdı. 8 numaralı kadın jüri herkese nasıl hitap etmesi, yaklaşması gerektiğini çözer, çok daha sakin bir ortamın oluşmasını sağlardı. 11 tane testosteron fabrikasının bulunduğu ortama bir tane östrojen salgılanması halinde o ortam güllük gülistanlık olurdu. Anlatmak istediğini açıkça, sakince, tatlı dille ve kimseyi incitmeden, aşağılamadan, hor görmeden anlatma becerisine sahip bir kadın jürinin kararını 2 dakikada değiştirmesini bilirdi. Kısacası 8 numaralı jüri kadın olsaydı, romantik komedi tadında, huzur veren ve eğlendiren bir film izleme şansını yakalardık.

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Dövüş kulübü

6. Dövüş kulübü

Erkeklerin kendini ifade etmesinin yegane yolu kavga, dövüş ve öfke gösterileri midir? Yani bir erkek konuşarak, başka şeylerle uğraşarak içini dökemez, kendini ispat edemez mi? Eğer Tyler Durden kadın olsaydı, belki yine aklı başında bir kadın olmazdı. Biraz manyak, uçuk kaçık, deli biri olabilirdi ama işler hiçbir zaman insanların birbirinin ağzını burnunu kırdığı, öldürmeye çalıştığı bir hale gelmezdi. İnsanlara “kendinizi ifade etmenin, içinizdeki öfkeyi, başka kişilikleri ortaya çıkarıp belki de bastırmanın bin türlü yolu vardır ve kavga onlardan belki en sonuncusudur.” mesajı çok net verilirdi. Dövüş Kulübü’nün baş kahramanı kadın olsaydı, o kulüp birbirine sarılma, birbirini dinleme, birbirine destek olma kulübü olurdu. Yabaniler kulübü değil!

7. İhtiyar delikanlı

7. İhtiyar delikanlı

Bir anne aradan 100 yıl geçse de evladını tanır! İhtiyar Delikanlı kadın olsaydı, bu film baştan yatardı. Gözlerine bir kere bakması kafi.

8. Truman show

8. Truman show

Kadın gibi detaycı, karmaşık bir düşünce yapısına sahip, ayrıntıları iyi yakalayan, tekrar eden şeylerdeki düzeni fark eden bir varlığın, yıllarını böyle bir kapalı devre yaşam içinde harcaması söz konusu dahi olamaz. Hele ki korkuları, acıları, ayrılıkları, vs. olacak ve bunları geçmişine gömmeye çalışacak öyle mi? O korkularının üzerine öyle bir gider ki aklınızı oynatırsınız. Yani Truman bir kadın olsaydı, o stüdyodan çıkması 18 yaşını bulmazdı. Yaşananlardaki tuhaflıkları, insanların yapmacık tavırlarını anında keşfederdi. Hiçbir şey bulamasa binlerce kameradan bir iki tanesini illaki bulur, oynanan oyunu açık ederdi. Bir kadının dikkati, detaylara verdiği önem ve mükemmelliyetçi yapısı onu orada çok fazla bırakmazdı.

9. İyi Kötü Çirkin

9. İyi Kötü Çirkin

Bu üç karakterimiz de kadın olsun, erkekler gibi kendilerine zarar veren, beyhude uğraşlar içine girmezlerdi. Oturur konuşur, birlikte hareket eder, birlikte bulup, beraberce bölüşürlerdi paraları. Ha belki birbirleri hakkında dedikodu yaparlar, Angelica ne kadar çirkin değil mi? türünden zararsız kendini rahatlama arayışları içine girerlerdi ama bu hiçbir zaman onları öldürmezdi. İyi kötü çirkin filmi de “3 güzel ruh” isminde bir serüven filmi olarak bizlerle buluşurdu.

10. Akıl Defteri (Memento)

10. Akıl Defteri (Memento)

Bir, iki, üç… Bir noktada kadın olaylarda bir tuhaflık olduğunu fark ederdi. En azından sürekli kendini tekrar etmezdi. Yaratıcı bir zekaya sahip olan kadının sürekli aynı şeyleri, aynı şekilde yapıpı kafayı resetlemesi mümkün değil. Olmadı, baktı kendinde bir tuhaflık var ailesinden, eşinden dostundan yardım ister, bu probleminin ortadan kalkması için çaba gösterirdi. Filmdeki gereksiz erkek şiddetine hiç girmiyorum, kadının bu işleri çok daha akılcı ve sakin yöntemlerle halledeceğini defalarca vurguladık yukarıda.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
77
30
29
5
4
3
2