Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
‘Ankara Saldırısını TAK'ın Üstlenmesi YPG Bağlantısını Ortadan Kaldırmaz’
Başbakan Davutoğlu, Ankara Valiliği'nde aldığı il brifingi sonrası yaptığı açıklamada, Ankara saldırısının YPG/PYD bağlantısının net olduğunu bir kere daha tekrar ederek, 'Kimse saptırmasın' dedi. Davutoğlu, saldırıyı TAK isimli terör örgütünün üstlenmesiyle ilgili ise, 'TAK denilen paravan örgüt saldırıyı üstlenmek için neden 3 gün bekledi? Saldırıyı TAK'ın üstlenmesi YPG bağlantısını ortadan kaldırmaz. Karşımızda PKK-YPG iş birliği ile gerçekleştirilen bir terör eylemi vardır. Zaten YPG'nin PKK ile olan irtibatını da cümle alem açık bir şekilde, Kandil, Sincar, Haseki bağlantısını bilmektedir' dedi. Artvin Cerattepe ile ilgili de konuşan Davutoğlu, 'İkinci ÇED raporuyla çevreye vereceği zararlardan bertaraf edildi. Artvin'in o güzelliklerini korumak bizim borcumuz' dedi.
Davutoğlu, Ankara Valiliğinde il brifingi aldı.
Güvenlikle ilgili konuların ağırlıklı olarak değerlendirildiği brifingde, hafta içinde meydana gelen terör saldırısının da kapsamlı şekilde ele alındığı bildirildi.
Valilikte basına kapalı gerçekleşen brifing yaklaşık 4,5 saat sürdü.
Davutoğlu, brifing sonrası yaptığı açıklamada, 'Son dönemlerde tertip ettiğimiz birçok güvenlik toplantısında değişen şartlara intibak edecek bir güvenlik konseptinin yerleşmesi ve Türkiye genelinde alınacak tedbirlerle ilgili çok önemli, kapsamlı değişimlere ve ek tedbirlere gidiyoruz. Türkiye genelinde yaptığımız güvenlik değerlendirmelerine şimdi il bazında, her ilimizde ele alarak, her ilimizin hassasiyet kesbeden güvenlik ihtiyaçlarını karşılamaya dönük çalışmalar yürütüyoruz' dedi.
'Yeni bir güvenlik anlayışıyla meseleyi ele alacağız'
'Bugün ele aldığımız en temel husus, Ankara'ya has, Başkent güvenlik anlayışı ve konsepti bağlamında bir çalışmayı en kısa zamanda, bugün ele aldığımız prensipler etrafında şekillendireceğiz ve Başkente has ve Başkentin özelliklerini gözeten yeni bir güvenlik anlayışıyla meseleyi ele alacağız' diyen Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:
'Türkiye geneliyle ilgili güvenlik tedbirleri dışında özel bir güvenlik mekanizması ve Ankara'nın, Başkentin hususiyetlerini de gözeten bir eylem planı hazırlanacak. Bunda hem yaşadığımız münferit terör eylemleri, yani bir terör eyleminin gerçekleşmesi, Gar gibi, Merasim Sokak'ta olan gibi, hem de kitlesel eylemler üzerinden bazı provokasyonların olması ihtimallerine karşı alınacak tedbirler, güvenlik birimlerimizin bütün çabalarıyla bir eylem planına dönüşecek ve önce Sayın İçişleri Bakanımıza sonra da bizzat bana tevdi edilecek. Ve bu bir genelge halinde bütün Ankara'daki kurumlara tevdi edilecek.'
'Personel takviyesi gerekiyorsa personel takviyesi yapacağız'
Davutoğlu, 'Güvenlik birimlerimize net olarak şu talimatı verdim; hiçbir şekilde mazeretle gelinmemeli. Ne ihtiyaç varsa, ne teçhizat takviyesi yapılması gerekiyorsa bunu en süratle yapacağız ve personel takviyesi gerekiyorsa personel takviyesi yapacağız. Ankara'nın özelliklerinden kaynaklanan özel bazı eğitilmiş uzman güvenlik alanları söz konusu ise bunların eğitimi yapılacak' dedi.
'PKK-YPG bağlantısı ortaya çıkartılmıştır, kimse saptırmasın'
İlk tespit edilen bilgiler ile bugün ulaşılan daha kapsamlı bilgiler arasında da herhangi bir çelişkinin söz konusu olmadığını belirten Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:
'Birilerinin algı operasyonuna bu konuda izin vermemek lazım. Evet çok açık bir şekilde (Ankara saldırısının) PKK-YPG bağlantısı ortaya çıkartılmıştır, bütün örgütsel irtibatlar tespit edilmiştir.
Kimse bu olayı saptırmaya kalkışmamalıdır, bu irtibatlar nettir, kişiler çok açıktır. Bu kişilerden ifadeler alınmıştır. Bu kişilerin Türkiye'deki ve Suriye içindeki bağlantıları da açık bir şekilde ortaya konmuştur. Karşımızda PKK-YPG işbirliği ile gerçekleştirilen bir terör eylemi vardır. Zaten YPG'nin PKK ile olan irtibatını da cümle alem açık bir şekilde, Kandil, Sincar, Haseki bağlantısını bilmektedir.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
'Kimse saptırmasın'
'O günden bugüne yapılan çalışmalarla gözaltına alınanların sayısı 22'ye çıktı. İlk tespit ettiğimiz bilgiler ile bugün ulaştığımız algı operasyonlarına izin vermemek lazım çok açık bir şekilde YPG-PYD bağlantısı ortaya çıkarılmıştır. Bütün örgütsel bağlantılar ortaya çıkmıştır. İrtibatlar net kimse saptırmasın.
Salih Neccar bulunan parmaktan elde edilen bilgiyle ilgilidir. Bu kişinin YPG ile irtibatı da tespit edildi. Bugün rejim tarafından yapılan açıklamada YPG bizim yetiştirdiğimiz bir örgüttür de deniyor. Bunun müttefiklerimiz tarafından da doğru tespit edilmesini istiyor.
Kayıt işlemi üzerinden bu parmağın kime ait olduğu tespit edildi. Bu kadar iyi kayıt alınmasa bu bilgiye belki ulaşamazdık. Bu parmak izi üzerinde milyonlarca dosyayı filtre ederek bu sonuca ulaştık. Alındığı parmak izi belli. Ama ayrıca bütün bu insan hareketlerinin filtrelenmesi için yoğun bir istihbarat faaliyeti yürütülüyor. Bu insanların sabıka kaydı olup olmadığı da tespit edilmiş. Burada aracı alıp kiralayani bir yere götürmesi de tespit edildi. Suç işlemeyen insanlar takip edilmeyeceği için sabıkası olmayan insanlar kullanılıyor.
'TAK üstlenmek için neden 3 gün bekledi? Bu kadar kısa sürede tespit edeceğimizi düşünemediler'
TAK denilen paravan örgüt saldırıyı üstlenmek için neden 3 gün bekledi? Bu saldırganın YPG ile bağlantılarını bu kadar sürede ortaya çıkarmasaydık üstlenir miydi? PKK’nın TAK ile farkı yok. 3 gün bekleniyor çünkü bu irtibatı bu kadar kısa sürede tespit edeceğimizi düşünemediler. YPG’nin gerçek yüzünü ortaya koymasak bu üstlenmeyi yaparlar mıydı? YPG’nin de TAK’ın da emir aldığı yer Kandil’dir.'
Cerattepe açıklaması: 'Bu ülkenin havasını, suyunu, taşını, toprağını hep beraber koruyacağız. Aynı şekilde doğal kaynakların da ekonomiye katkı sağlaması için hep beraber çalışacağız'
Başbakan Davutoğlu, gazetecilerin Artvin Cerattepe ile ilgili, 'Maden yapımına ilişkin bir tartışma var, halkın da bir tepkisi var. Olaylar hakkında ne düşünüyorsunuz?' sorusuna verdiği yanıtta ise şunları söyledi:
'Dünyanın en güzel coğrafyalarından biri'
Gelişmeleri yakından takip ettik. Bir kere daha ifade etmek isterim. Türkiye’nin havası, suyu, taşı, toprağı, güneşi, hepsi, hepimize emanettir. Türkiye’nin her köşesindeki çevrenin korunması bizim en asli görevlerimiz arasındadır. Bu konuda da Artvin’e iki sene önce gittiğimde dağlarını, yaylarını gezdim. Dünyanın en güzel coğrafyalarından biridir. Onların korunması bizim için asli bir görevdir. Aynı şekilde Türkiye doğal kaynak bakımından çok zengin imkanlara sahip bir ülke değil. Yani doğalgazımız, kaynağımız.
'Hepimizin üzerinde anlaşması gereken iki prensip olmalı'
Ama maden bakımından zengin bir ülkeyiz. Çoğu zaman da bu zenginliği yeterince kullanmadığımız konusunda eleştiriye muhatap oluyoruz. Maden kaynakları zengin olan bir ülke olarak bu kaynakları değerlendirmek de ekonomik zenginliğimiz bağlamında görevimizdir. Mesele bu iki görevi birbiriyle çelişmeden yapabilmek. Yani hepimizin üzerinde anlaşması gereken iki prensip olmalı, ister çevreci ister enerji kaynaklarını kullanmaya dönük bir yaklaşım içinde olalım. Gelin şu iki meselede anlaşalım: Bu ülkenin havasını, suyunu, taşını, toprağını hep beraber koruyacağız. Aynı şekilde bu ülkenin doğal kaynaklarının da ekonomiye bir katkı olarak gelmesi için hep beraber çalışacağız. İlla birini diğerine karşı tercih etmek zorunda değiliz.
'Hepsiyle konuşmaya hazırız'
Artık birçok şey çevreye zarar vermeden de yapılabiliyor. Artvin’deki tüm yerel aktörlere de sesleniyorum, Türkiye genelindekilere de. Hepsiyle konuşmaya hazırız. Bu projenin 2013’te başlayan ilk çalışmalarından bu güne kadar ciddi mesafeler alındı. Perşembe günü Genelkurmay’daki toplantının ardından ilgili bakanlarımızla ve bürokratlarımızla toplantı yaptım. Etraflı bir şekilde projenin takdimini istedim. Çevre ve Şehircilik Bakanımıza ‘sizin göreviniz çevre ile ilgili her türlü tedbiri almaktır’ diye ifade ettim. Enerji Bakanımıza da ‘çevreye zarar vermeden bu doğal kaynağın kullanılması için gerekli tedbirleri almaktır’ dedim. İlgili firma ihaleyle burayı almış. Hukuken tamamlanmış bir işlemden bahsediyorum. Bir takım itirazlar gelmiş, bunlar çerçevesinde projede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ikinci ÇED raporuyla bazı düzeltmeler yapılmış. O kadar detaylı dinledim ki, mesela açık galeri diye planlamış başta. Çevreye vereceği zarar dolayısıyla kapalı galeriye geçilmiş. Yerin altından bunu çıkartacağız ama yerin üstüne zarar gelmeyecek. Açık galeri olsaydı zarar verecekti, bunu görüyorum. Kapalıya dönüştürülmesiyle zararlar bertaraf edilmiş. Yine ikinci önemli tedbir olarak, orada işletilmemesine karar veriliyor. Cerattepe’de işletilmeyecek. Üçüncü bir tedbir, eğer yol açılarak götürülse, çok ciddi ağaç kaybına yol açacak. Bu sefer yola kadar teleferikle aktarılmasına karar veriliyor ki bir doku kaybı olmasın. Bu üç tedbir de alınmış bir şekilde çevre zararı yok edilmiş durumda.
'Artvin’in o güzelliklerini korumak bizim borcumuz'
Her zaman Artvinlilere söylüyorum, şeçilmiş bir şehirsiniz. Artvin’in o güzelliklerini korumak bizim borcumuz. Artvinlilere de sesleniyorum, bütün çevreci ya da sivil toplum kuruluşlarına da. Bu iki prensipte anlaşalım, çevreyi koruyacağız, yer altı zenginliğimizi de ekonomimize katkı olarak sunacağız. Birlikte gerçekleştireceğimiz inanıyorum.
Ajanslar
Yorum Yazın
Şu saldırıyı işid yapsa agızlarını açmazlardı...
Keşke sizde biraz aklınız kullanıp kimin bulanması gerektigini görebilseniz. En ufak farklı bir Gerçek söyleyen adamı pkklı damgası vurmayı size kim ögretti ... Devamını Gör
abd,ypg ye desteği kessin diye kendi milletini öldürüp bak bu terör örgütü demek için neler yapıyorlar asalaklar topluluğu,
ey gidi eskiden sağcılar komplo teorileri ürettiğinde solcular götüyle gülerdi son bir kaç yıldır roller değişmiş
Bu kadar çırpınıyor olmanız bile ypg nin yapmadığına iknadır benim için.