Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
AKP'yi ‘17 Aralık Dosyası'nın Açılma Korkusu Sardı
AKP'yi ‘17 Aralık Dosyası'nın Açılma Korkusu Sardı
Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturması 17-25 Aralık dosyası Yüce Divan virajına girdi. TBMM Soruşturması Komisyonu 5 Ocak’ta yarın 4 eski bakanın Yüce Divan’a gönderilip gönderilmemesine karar verecek.
Bakanların Yüce Divan’a gönderilmesi halinde, takipsizlik verilen 17-25 Aralık dosyasının raftan indirilme ihtimali bulunuyor. Dosyanın yeniden açılması tehlikesine karşı AK Parti ve havuz medyasının tedirginliği Sabah Gazetesi “Yüce Divan kumpası darbenin son halkası” başlığıyla yansıdı.
KOMİSYONA AK PARTİ HAKİM
15 üyeli komisyonda AKP’den 9, CHP’den 4, MHP ve HDP’den birer üye bulunuyor. HDP’li üye çekildiği için komisyon 14 üye ile karar alacak. Komisyonda ağırlığı AK Parti’li üyelerin oluşturduğu göz önünde tutulursa, komisyonun toplanabilmesi ve karar alabilmesi tamamen AK Parti’li üyelerin tekelinde. Yani AK Parti’li üyeler istemezse komisyondan Yüce Divan kararı çıkması imkansız.
KOMİSYONDA YENİ DELİLLER ORTAYA ÇIKTI
Meclis Soruşturma Komisyonu’nda davayı raftan indirecek yeni deliller ortaya çıktı. En dikkat çekeni ise bakan ve çocukları ile Rıza Zarrab’ın bütün konuşmalarının gerçek olduğunu delillendiren Adli Tıp Raporu milletvekillerine sunuldu.
ÇAĞLAYAN’IN SAATİ Komisyona tanık olarak ifade veren Rıza Sarraf’ın saatçisi Yusuf Tutuş, “en iyi müşterilerimden” dediği Sarraf’ın kendisinden “sağa sola hediye etmek için” yılda 20-30 dolayında 1 milyon Avro’luk saat aldığını belirterek, Zafer Çağlayan’ın 700 bin TL’lik saatiyle ilgili “Sarraf, bana İsviçre’den bir saat alınacak, senin orada tanıdıkların vardır. Bu konuda yardımcı olabilir misin, dedi.”
ANKARA’YA TAŞINAN PARALAR Sarraf’ın kuryesi Muhammed Sadık, komisyona verdiği ifadede “30 Ağustos 2013 tarihinde Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan’a sırt çantası içinde Ankara Royal’de 2 milyon Avro, 2 milyon dolar ve 1.5 milyon TL teslim ettiği iddiası”yla ilgili olarak “Bahsedilen tarihlerde Ankara’ya para götürmemiz söylendi. Ancak bu parayı kime verdiğimizi hatırlamıyorum. Zaten ben Ankara’ya çok defa para götürdüm” dedi.
BARIŞ GÜLER’İN PARA KASALARI Komisyona ifade veren eski İçişleri Bakanı Muammer Güler oğlu Barış Güler’in evinden çıkan para kasalarını kabul etti. Barış Güler'in evinde neden para kasaları olduğu sorulunca da “Yaptığı işlerden dolayı para kasaları bazen lazım oluyor.” diye cevabı verdi.
BAĞIŞ’A ÇİKOLATA KUTULARI Bağış, komisyona verdiği ifadede, Rıza Sarraf’tan çikolota kutusu içinde 500 bin dolar aldığı iddialarını reddederken, kendisinden çikolota, kıyafet, gömlek ve kravat gibi hediyeler aldığını doğruladı, “Hediyeleşmek bizim kültürümüzde vardır. Benim de kendisine almış olduğum hediyeler vardır” dedi.
BAKAN ÇAĞLAYAN’A 2 MİLYON LİRA Komisyona sunulan belgelerle, Rıza Sarraf’ın adamı Abdullah Happani’nin, Zafer Çağlayan’ın kardeşi Şenol Çağlayan’ın banka hesabına 30 Ekim 2012 tarihinde gönderdiği 2 milyon 465 bin TL’nin 2 gün sonra 2 Kasım 2012 tarihinde Zafer Çağlayan’ın hesabına aktarıldığı ortaya çıktı.
DELİLLER KARARTILABİLİR Mİ?
Bütün bu deliller ışığında dört eski bakanın Yüce Divan’a gönderilmesi halinde ortaya çıkan yeni delil çerçevesinde 17 Aralık dosyası yeniden açılabilecek. Yüce Divan kararı çıkmazsa komisyon Adli Tıp Raporu ile gerçekliği onaylanan tapelerin imhasını talep edebilecek. Böylece dosyayı tamamen kapatmış olacak.
SABAH YAZARI “YÜCE DİVANDAN ÇIKACAK KARARA İHTİYAÇ YOK”
Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür bugünkü yazısında, vekillerin Yüce Divan'a sevkedilmelerinin sakıncalarını kaleme aldı: “Yüce Divan'dan çıkacak sonuç da farklı olmayacak. Ayrıca ona ihtiyaç da yok. Ortada yargının verdiği çok önemli ve anlamlı bir karar var. Savcı Ekrem Aydıner 'kovuşturmaya yer yok' dediği kararını çok temel bir hukuk ilkesine dayandırıyordu: 'Bu soruşturmaya esas teşkil eden deliller yasadışı yöntemlerle, yasaların zorlanması ve etrafından dolanılması yoluyla elde edilmiştir; mahkemede kullanılamaz.'Bu temel ilkeyle yaklaşılsaydı Ergenekon ve Balyoz'da da, Hanefi Avcı davasında da adaletsizlik yaşanmazdı. Bu yüzden Yüce Divan kararı tam anlamıyla siyasidir ve tuzaktır. Siyasilerin darbecilerin tuzağına düşmemesi gerekiyor.”
İşte o manşetler