Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
9 Maddede Tarihe Düşen Kara Bir Leke: Stanford Hapishane Deneyi
Stanford Üniversitesi Psikoloji Bölümü Profesörü Philip Zimbardo, her insanin gerekli şartlar oluşursa ve kontrolsüz güç verilirse zalimleşebileceğini göstermek için bir deney planladı. Bu deney için ise denek olarak mahkum ve gardiyanlara ihtiyaç vardı..
1. Stanford Hapishanesi
2. Mahkumlara Kesinlikle Taviz Verilmeyecek!
3. Deneyin İlk Günü
4. Güç, Zalimliğe Dönüşüyor
İkinci gün daha hararetli geçti. Mahkumlar kapılarını yataklarla bloke ederek, kıyafetlerini çıkardılar ve gardiyanları dinlemeyeceklerini söyleyerek emirleri reddettiler. Olaylar git gide daha da şiddetlendi ve oldukça rahatsız edici düzeye ulaştı. Gardiyanların mahkumlara karşı, kameraların olmadığı yerde fiziksel darpa teşebbüs, eğer bir mahkumu hedef almış bir gardiyan varsa kendisinden yardım istendiği halde görmezden gelme gibi durumlar artmaya başladı. Bu da gösteriyordu ki gardiyan rolüne kendisini fazla kaptıran denekler, ellerindeki gücü zalimliğe dönüştürmekte oldukça başarılıydılar.
5. Nazi İşkencesi: Şınav
Sonraki günler olaylar daha da şiddetlendi. Artık olay tamamen bir gerçeklik halini almış, sıradan ve normal sayılacak üniversite öğrencileri sadece birkaç gün içerisinde vahşi düzeyde sadist gardiyanlar ve gitgide korkaklaşan mahkumlara dönüşmüşlerdi.
Şınav, kuralları bozanlara ya da gardiyanlara ve hapishaneye karşı uygun olmayan davranışı olan mahkumlara dayatılan yaygın bir cezalandırma şekliydi. Gardiyanların mahkumlardan sınav çekmelerini istedikleri görüldüğünde, başlangıçta bunun bir hapishane için uygun bir cezalandırma türü olmadığı, oldukça çocukça ve asgari seviyede bir cezalandırma olduğu düşünüldü. Ancak daha sonra, şınav cezasının Nazi toplama kamplarında sıkça kullanılan bir ceza olduğu anlaşıldı. Yani günler geçtikçe, gardiyanlar giderek şiddetlenen psikolojik kontrol taktikleri geliştirmeye başladılar.
6. 8612 No'lu Mahkum
Artık günler geçtikçe olaylar çığrından çıkmaya, kontrol edilemez hale gelmeye başladı. Zimbardo, olayları şöyle anlatıyor:
'8612 numaralı mahkum delice davranmaya başladı, bağırıyor, çığlık atıyor, küfrediyor ve kontrolsüz öfke nöbetleri geçiriyor. Onun gerçekten bu psikolojik durumda olduğunu kabullenmemiz epey bir zaman aldı ve sonunda onu salma kararı verdik.'
7. 24 Saat Süren Psikolojik Baskı
Deneyin en önemli koşullarından biri hapishanedeki baskı ortamının bir an bile bozulmaması ve mahkum öğrencilere neredeyse 24 saat psikolojik olarak işkence edilmesidir. Öyle ki bir ayağına zincir bağlanmış bir halde uyumak zorunda olan mahkumlar, yatakta dönmek isterken diğer ayaklarına çarpan zincirin verdiği acıyla uyanıp hapishanede olduklarını hatırlamaktadırlar. Zimbardo'nun bu detayla ilgili defterine düştüğü şu not can alıcıdır: 'Rüyalarında bile bu hapishaneden kaçmalarına imkan yoktu.' '416 no.lu mahkum' ise yapay Stanford Hapishanesi'yle ilgili aşağı yukarı şunları söylemektedir: 'Devlet yerine psikologlar tarafından idare edilen bir hapishane, nihayetinde bir hapishane.'
8. Deney 6. Günde Kesiliyor
Prof. Zimbardo'nun 6 günlük kısa deney süresi içinde istemdışı olarak bir araştırmacıdan ziyade hapishane müdürü gibi düşündüğünü ve davrandığını, o zaman asistanı, şu an karısı olan kişi tarafından uyarıldıktan sonra fark etmesi; gardiyanlık konusunda hiçbir eğitim almamış öğrencilerin mahkumlar arasındaki birlik ve dayanışmayı kırmak için kendi aralarında yaptıkları görüşmeler sonucunda uygulamaya karar verdikleri yöntemlerin gerçekte de uygulanan yöntemler olduğunun öğrenilmesi; başlangıçta birkaç hafta süreceği bildirilen deney, işler iyice çığrından çıkmak üzere olduğundan (açlık grevleri, histeri krizine tutulan mahkumlar, isyan eden aileler, kaçış planları) bir haftayı doldurmadan sona erdirilince mahkum rolündeki denekler alacakları ekstra maaştan oldukları halde mutluyken, gardiyanların çoğunun deneyin erken bitmesinden dolayı rahatsız olmaları bu deneyin dehşete düşüren sonuçlarındandır.
9. Deneyin Sonucu
Bu deney, toplumun onlara biçtikleri rolleri farkında olmadan nasıl sahiplendiğini ve o rolün etkisinden çıkamadan, kontrolsüz bir şekilde yerine getirdiğini net bir şekilde ortaya koymuştur. Ayrıca ortada ilginç bir durum daha vardır: Zimbardo'nun deneklerin kendilerini çok fazla kaptırdığını ve olayların çığrından çıktığını görmesine rağmen, deneyi sonlandırmak yerine devam ettirmesi. Bu durum, mahkum-gardiyan kimlik karmaşasından daha ilgi çekici ve ilginçtir.
Deneyle ilgili birçok tartışma ve karşıt bilimsel makale yayınlanmıştır. Ancak yine de, Stanford Hapishane Deneyi, psikolojik deneylerin en meşhurlarından biri olmuştur.
BONUS
Konuya son noktayı Dostoyevski koyuyor:
'Dünyanın en gereksiz işe yaramaz adamını alın, bir gişe memuru yapın. Kendini önemli biri zannedip hemen sizi aşağı görecektir.'