Görüş Bildir
Rant Vergisinde Merak Edilenler
Başbakan Ahmet Davutoğlu ’nun, rant vergisinin arazi, arsa veya evin değer kazanması durumunda alınmasının söz konusu olmadığı yönündeki açıklaması herkesin dikkatini çekmiştir. Sayın Başbakan, “Hiçbir şekilde vatandaşlarımıza herhangi bir vergi yükü söz konusu değildir” diyor ve ekliyor: ’’Ancak, herhangi bir vatandaş bireysel bir imar değişimi talebinde bulunursa bireysel olarak o imar talebinin getirdiği ek değer kamunun yaptığı imar düzenlemesiyle ilgili olduğu için, onunla ilgili bir düzenleme gelecek.’’ Peki imar yasası değişikliği kapsamındaki bu düzenlemede vatandaşlara hangi mesajlar veriliyor. Konuyu, ’’devlet vatandaştan vergi almak için gözünü mala mülke dikti’’ noktasına getirmek acaba ne derecede doğru? Rant vergisi kimlere ne fayda sağlar, neleri önler? Bu soruları, bu güne kadar birçok büyük firmanın imar planında emeği olan İmpo İmar Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Oflaz ’a sordum. Sayın Oflaz, sözlerine bu konunun ’’Şeffaflık paketi’’ içinde yer alan önemli maddelerden birisi olduğunu belirterek başladı ve ekledi: ’’Belediyeler, genel plan değişikliğinde belediye meclisince yüzde 40 ila yüzde 60 arasında, bireysel plan değişikliklerinde ise yüzde 80 ila yüzde 100 arasında belirlenecek oranda değer artış payı alacak. Ancak bu konuda olayları sadece ekonomik olarak düşünerek hareket etmek, bütçeyi rahatlatma amaçlı günlük düşünce tarzları doğru sonuçlar vermeyebilir. Hatta bundan sonra çıkacak problemleri daha da büyütebilir.’’ Kent Planlamacısı olan Oflaz, kent planlarına zorunlu olmadıkça palyatif ve noktasal olarak müdahale edilmemesi gerektiğini savunuyor. Kent planları yapılırken bölgenin tüm donatıları dikkate alınır. Noktasal müdahaleler ise kentin dengesini bozabilir. Bu konuda ne derecede duyarlı olunacağını şimdiden kestirmek mümkün değil. Oflaz, düzenleme yapılırken şu sorulara da cevap bulunması gerektiği görüşünde: Bundan sonraki süreçte her önüne gelen ek inşaat metrekare talebiyle imar planı tadilatı istediğinde ve devlete de yüzde 40’lık vergiyi ödemeyi kabul ettiğinde bu plan tadilatı yapılacak mı yapılmayacak mı? Yapılacaksa şehrin altyapısına uygunluğunu, artan inşaata karşılık gerekli olan sosyal donatı alanını kim karşılayacak? Bu sorulara cevap bulabiliyorsak imar planı tadilat istekleri kabul edilebilir, ama bugünkü durumda bunlara cevap bulma ihtimali yok. Çünkü kentlerin alt yapısı, noktasal imar artışlarını kaldırabilecek güçte değil.Peki ne yapılmalı? Vatandaşlar imar hakları ile yetinmeyip ilave imar hakkı istediğinde, buradan çıkacak gelirin beli bir oranını kamunun alması gayet doğal. Ancak bireysel imar planı tadilat taleplerine mutlaka sınırlama getirilmeli. Hüseyin Oflaz, ’’Vatandaş olarak hakkımızı aramayı da, hakkımızla yetinmeyi de bilmiyoruz’’ diyerek Türkiye gerçeğini ortaya koyuyor. Burada aklımıza bir soru daha geliyor. Herkes eldeki ile yetinmeyip, ’’İmar hakkımı artır’’ derse ne olacak?İmar planı tadilatı talebi bazen de devlet kurumlarından gelebilir. Özel sektörle kamu kurumlarının yaptığı ortak projelerde imzalanan protokole bağlı olarak emsal artışına gidilebiliyor. Düzenleme kamu adına yapıldığı için vergi artışı olmuyor. Peki bu vergi ayrıcalığı yeni düzenlemeden sonra da devam edecek mi, bu konunun da netleşmesi gerekiyor.Hüseyin Bey, son olarak koordinasyon konusun da dikkat çekiyor: Türkiye’de imar planı hazırlayan onlarca kurum var. Her kurum kendi bakış açısından olaya yaklaştığı için şehirlerin içinde farklı imarlar oluşuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Karayolları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Özelleştirme İdaresi, Belediyeler, Maliye Bakanlığı ayrı ayrı planlar yapabiliyor. İmar planı bir bütündür ve bu bütün içinde karar verilmelidir. Bu konuda çok başlılığı ortadan kaldıracak bir koordinasyon yapılmalı ya da bu durum tanımlanmalı. Tek çatı altında imar koordinasyonu yapacak birim oluşturulmalıdır. Aksi taktirde bu konu her geçen gün sarpa saracaktır. Planı kimin yaptığını kontrol altına almadıktan sonra, imar planlarının muhtarlıklara mı yoksa belediyeleri mi asılacağı tartışması, bunların yanında o kadar önemli değildir.Yanlışlıklar meydan vermemek için doğruları bilenlerden öğrenmek ve uygulamaya koymak bir tarafa değil herkese fayda getirir. İçinde rant ifadesinin geçtiği bir konuda tarafların ne denli hassas yaklaşmaları gerektiğini birkez daha hatırlatmak istedik.
Gayrimenkulün Geleceği Bu Raporda
Emlak Konut GYO, ‘Gayrimenkul ve Konut Sektörüne Bakış’ raporunun ikinci ayağını kamuoyu ile paylaştı.Raporda şu konular öne çıktı*Türk ekonomisi olası dış dalgalanmalardan kendisini korumak için 2013 yılından başlayarak önlemler almaya başladı. Bu önlemler sayesinde cari açık ve döviz kırılganlığı önlenmeye çalışıldı. Zamanında alınan önlemlerin varlık fiyatları özellikle de konut üzerine de pozitif etkileri oldu. 2014 yılı son çeyreğinde ise küresel ekonomide emtia fiyatları ile ilgili önemli gelişmeler yaşandı. Küresel olarak büyük önem taşıyan ana enerji ve üretim girdisi olan petrol- doğal gaz fiyatlarında sert gerilemeler görüldü. Bu durum petrol ihraç eden Rusya, Venezuela gibi ülkelerde önemli bir gelir kaybına yol açtı. Türk ekonomisi net enerji ithalatçısı bu fiyat düşüşünden yaklaşık 5 milyar dolarlık bir fon kazandı. Ancak emtia fiyatlarındaki bu düşüşün uluslararası fon hareketleri ile varlık fiyatlarına negatif etkileri olabileceği unutulmamalıdır. Varlık fiyatları ekonominin en çok tartışılan konularından olmuştur. Bir pozitif bilim teorisi gibi tek bir çözümü de bulunmamaktadır. Her varlık için her zaman geçerli bir teorik fiyat bulunması da mümkün olmamaktadır. Konut fiyatlarında ki gelişmelerde buna en güzel örneklerden birisidir.*Türkiye genelinde yaşanan fiyat artışları balon oluşturmaktan uzaktır. Artışlar özel durumlardan kaynaklanıyor. Son verilere göre fiyat artışı makul bir eğilimde devam etmekte olup hesaplamalarda balonlaşma ihtimali olan tek bir yöreye rastlanmıştır. Söz konusu Gaziantep-Kilis-Adıyaman yöremizde de fiyat artışları reel anlamda yüzde 53,9’luk bir düzeydedir. Gaziantep-Kilis-Adıyaman bölgesindeki fiyat artışının temel nedeni ise Suriye, Irak gibi ülkelerden gelen göçmenlerin yoğun talebi olarak gösterilebilir. Dolayısıyla fiyat atışı özel bir durumdan kaynaklanmakta olup bölgeseldir. Öte yandan reel olarak konut fiyatlarının azaldığı bölgelerimizde mevcuttur. Örneğin, Ocak 2010-Kasım 2014 arası Artvin, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Trabzon bölgesinde fiyatlar ortalama yüzde -3,93’e gerilemiştir. Benzer bir durum Van, Bitlis, Hakkâri bölgesi içinde geçerli olup fiyatlar bu yöremizde yüzde -5,02 gerilemiştir. Fiyatın düşmesine neden olan faktörler ise demografik etmenler, göç, yabancı yatırım azlığı, gelir etkisi gibi ifade edilebilir.*Türkiye’de konut arzı ile talep yavaş yavaş daha stabil bir hal almaya başladı. Yıllık ortalama 1 milyon adet konut el değiştirmekte olup yıllık 600 bin adet konut ihtiyacı da sürmektedir. Türk konut sektöründe orta ve orta alt gruba ait konut ihtiyacı oldukça yoğun olarak sürüyor. Orta üst ve lüks segmente ise talebin orta alt segmente göre biraz yavaşlamakta olduğu söylenebilir. Türk inşaat ve konut sektörü büyüyen Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olmaya devam edecektir. Ekonomik gelişmeler göz önüne alındığında ve dünya ile kıyaslandığında sektörün daha çok potansiyel içerdiği görülecektir. Ancak fiyatlar konusunda zaman zaman yaşanabilecek dalgalanmalar çöküş veya balon olarak adlandırılmamalıdır. Hangi tip varlık olursa olsun ne daima fiyatı artacak ne de daima düşecektir. Gerek ülkemiz ile ilgili gerekse sektörle ilgili istikrar ve dinamik yapı devam ettikçe orta vadede eğilim büyüme yolunda olacaktır.*2013 yılı sonu ile başlayan konut talebi zayıflığı (faiz, kur artışı, seçimler ve dış değişimlerden kaynaklı) bir önceki raporda da öngörüldüğü gibi, 2014 Ağustos ayından itibaren yerini oldukça güçlü bir talebe bırakarak 2013 yılı toplamını yakalayacak bir trend oluşturdu. Ocak-Kasım 2014 arası, Türkiye’de günde 3 binin üzerinde, saatte 130, dakikada ise ikinin üzerinde konut el değiştirdi.*Deutsche Bank Mayıs 2014’de, küresel konut fiyatlarını ve bunlarla ilgili trendleri incelediği raporunda, Tük konut sektöründe balon olup olmadığına yönelik olarak; incelenen ülkelerde kişi başına düşen oda sayısı baz alınarak yapılan değerlendirmede Kanada kişi başına düşen 2,6 oda sayısı ile en faza balon riski barındıran ülke konumundayken, Türkiye kişi başına düşen 0,8 oda ile “en risksiz ülke” olarak görülmektedir.Gayrimenkul ve özelinde konut sektörünü etkileyen unsurlar bu dönem itibari ile şöyle özetlenebilir.· Artan yabancı yatırımcı ilgisi· 2013 son çeyreği ile 2014 ilk yarısı beklemeye geçiş talebini erteleyen yatırımcının 2014 üçüncü çeyreğinde konut talebini artırması· Türkiye’nin yakın ve içinde bulunduğu coğrafyada ekonomik hikayesini sürdürüyor olması· Faizlerin düşmesine bağlı olarak konut kredilerine olan talebin yükselmesi· İstanbul’un marka şehir olarak dünyanın dört bir yanından yatırımcı ilgi görmesi· Alt yapı projelerinin cazibe merkezi ve ilgi yaratması· Ulaşım araç ve olanaklarının giderek artması sonucu büyük şehir çevrelerinin genişlemesi ve hinterlandının büyümesi· Kentsel dönüşümün ve buna bağlı düzenlemelerin hayata geçirilmeye devam etmesi· Sektörle doğrudan ilgili işletmelerin daha profesyonel yönetilmelerinin verdiği avantajlar· Köyden kente devam eden göç· Genç bir nüfus yapısına sahip olmanın getirdiği doğal talep· 2001 krizinden sonra oldukça hızlı büyüyen kişi başına düşen gelir ve finansal kolaylıklar*Onuncu Kalkınma Planının temel amacı uluslararası değer zinciri hiyerarşisinde üst basamaklara çıkmış, yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmiş ve mutlak yoksulluk sorununu çözmüş bir ülke konumuna gelmek olduğundan, planın başarı ile uygulanması halkımızın refahını önemli ölçüde artıracaktır. Artan refahında konut talebini olumlu etkilemesi doğal bir sonuçtur.
Yeni İnternet Yasası Düzenlemesi Neler Getiriyor?
Mahkeme kararı olmaksızın TİB'e dört saat içinde erişim engelleme yetkisi veren son yasa düzenlemesini A.Ü. Hukuk Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Altıparmak madde madde açıkladı. AYM'nin 'tüm site kapatılamaz' kararına rağmen yasa sayesinde istenirse Twitter kapatılabilecek.Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) Başbakanlık ya da ilgili bakanlığın talebi üzerine mahkeme kararı olmaksızın dört saat içinde erişim engelleme yetkisi yasalaştı.TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen Torba Yasa’nın kabul edilen 17. maddesinin ne anlama geldiğini Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak bianet’e açıkladı.İtalik yazılar Yrd. Doç. Dr. Altıparmak’ın yasanın ne anlama geldiğine dair açıklamalarıdır.TİB'e sınırsız yetkiYasaya göre,* Başbakanlık veya milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması ile ilgili Bakanlıkların talebi üzerine TİB tarafından internet ortamında yer alan yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararı verilebilecek. Yasa, sadece yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması,  milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması sebeplerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, geçerli olacak.K.A: Artık TİB sınırsız takdir yetkisiyle dilediği her şeyi engelleyebilir. Mevzuatta yüzlerce suç var. Yasa bununla yetinmemiş, kamu düzeni korunmasını da eklemiş. Ve bunu denetleyecek merci de yok.Mesela yasadaki en dandik suçu düşünün. TİB isterse o suça dayanarak engelleme yapabilecek. Kamu düzeni olduğu için her türlü örgütlenme, toplanmaya ilişkin içerikleri de bu yasa kapsamında engelleyecek.Mahkeme kararını kim görecek?* Karar, Başkanlık tarafından derhal erişim sağlayıcılara ve ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilecek. İçerik çıkartılması  veya erişimin engellenmesi  kararının gereği, derhal ve en geç kararın bildirilmesi  anından  itibaren dört saat içinde yerine getirilecek. Söz konusu içerikler çıkarılıncaya kadar erişimin engellenmesi tedbirine devam edilecek. Karar 24 saat içinde sulh ceza hakiminin onayına sunulacak, hakim 48 saatte kararını açıklayacak. Eğer mahkeme kararı onaylamazsa erişim engeli kendiliğinden kalkacak.K.A: Kişisel haklara ilişkin 9 ve 9a maddeleri geldiğinden beri onbinlerce karar verildi. Sulh Ceza Hakimleri gerekçe vermeksizin bu kararları veriyorlar. Diyelim ki Ankara’daki bir Sulh Ceza Hakimi ‘Bu yanlış, Başbakan yanlış biliyor mu’ diyecek? __Ayrıca bu kararları kim görecek? Bu konuda kim denetleme yapabilecek. Ciddi bir şeffaflık sorunu var.Twitter da kapatılabilecek* Erişim engelleme belli bir içeriğe yönelik olacak ama teknik olarak ihlale dair içerik engellenemezse internet sitesinin tümüne erişim kararı verilebilecek.K.A: Misal bu yasayla bianet’e bir haberle ilgili kaldırılması için baskı yapılabilecek ve bianet de o haberi kaldırmak zorunda kalacak. Ama ulaşılamayan, yurtdışında bulunan, direnen siteler komple kapatılacak. Twitter da bunlardan biri. Ayrıca mesela, TMK ile ilgili bir içeriği kaldırmamakta direnen site hakkında TMK üzerinden ‘demek sen de böyle düşüüyorsun’ diyerek dava açılabişlecek.Para cezası değil, hapis cezası* Bu madde kapsamındaki suça konu internet içeriklerini oluşturan ve yayanlar hakkında Başkanlık  tarafından, Cumhuriyet  Başsavcılığına  suç duyurusunda bulunulacak. Bu suçların faillerine ulaşmak için gerekli olan bilgiler içerik, yer ve erişim sağlayıcılar tarafından hakim kararı üzerine adli mercilere verilecek. Bu  bilgileri vermeyen içerik, yer ve erişim sağlayıcıların sorumluları, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, üç bin günden 10 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak. Verilen içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararın gereğini yerine getirmeyen erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara 50 bin liradan 500 bin liraya kadar idari para cezası verilecek. Ayrıca, içeriğin çıkarılması veya erişimi engellenmesi kararının uygulanmaması  sonucunda devlet veya kişiler zarara uğramış ise, zararın niteliği ve derecesine göre Başkanlığın talebi üzerine Kurum tarafından yetkilendirmenin iptaline de karar verilebilecek.K.A: Bu madde gözlerinin iyice döndüğünü gösteriyor. Üç bin ile on bin günlük arasında para cezası diyorlar ama bu parayı ödeyemeyen hapse girecek. On bin günlük ceza çok yüksek bir rakam. Keza getirilen 500 bin liralık ceza da öyle. Bu cezayı RTÜK trilyonluk yapımlara veriyor.'Yasa sansürü katlıyor'Yrd. Doç. Dr. Altıparmak son olarak ekliyor:“Hükümetin takıntılı olduğu iki alan var. İnternet ve toplanma özgürlüğü. Her ikisine de acayip baskı uyguluyorlar. Ama bu son düzenleme bu baskıyı katlıyor.” Elif Akgül / Bianet
Swiftkey iOS Sürümüne Türkçe Desteği Geldi
Başarılı klavye Swiftkey'in iOS sürümüne Türkçe desteği geldi. Dokunmatik klavye deneyimine yeni bir boyut getiren Swiftkey artık iPad ve iPhone kullanıcılarına da hız kazandıracak.Android ve iOS'un sevilen klavyesi Swiftkey'in iOS sürümü güncellendi. Uygulamanın yeni sürümünde 800'den fazla yeni emoji, 11 yeni dil desteği, yeni klavye sesleri geldi.Yeni sürümde Türkçe desteğiBu akşam yayınlanan güncellemenin en önemli özelliği Türkçe dil desteğinin sağlanması oldu. iOS 8'in üçüncü parti klavyelere destek vermesi ile 17 Eylül 2014 tarihinde ilk sürümü yayınlanan Swiftkey, Türkçe desteği içermemesi nedeniyle ülkemizdeki iPhone ve iPad kullanıcıları tarafından efektif olarak kullanılamıyordu.Hemen indirin!App Store üzerinden indirilebilir durumda olan 33.4 MB büyüklüğündeki güncelleme ile iOS cihaz kullanıcıları da artık yazışmalarında hız kazanacak. Swiftkey uygulamasını buradan indirebilirsiniz.Shiftdelete
Hayatı Slow Motion Yaşayan Adam | Kısa Film
Hayatını slow motion olarak yaşayan Leonard, patronunun çocuğunun doğum gününde dahi ağır çekimde balonu patlatıyor. Kısa bir süreliğine düzelse de aşık olduğu kadını görünce tekrar hayatı ağır çekimde yaşamaya başlıyor.
Reklam
Dünya Öykü Günü Etkinlikleri Heybeliada'da
Her yıl Türkiye'nin ve dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlenen etkinliklerle kutlanan 14 Şubat Dünya Öykü Günü'nün İstanbul kutlaması bu sene Heybeliada Ruhban Okulu'nda yapılacak. Bir Öykü Şenliği olarak düzenlenen etkinliğin ev sahipliğini ise Heybeliada Halk Kütüphanesini Koruma Girişimi (heybeliadakutuphanegirisimi.org) yapıyor.2015 bildirisini Murathan Mungan'ın yazdığı, edebiyat ve öykü alanına emek vermiş yazarlardan oluşan yaklaşık 200 kişinin davet edildiği şenliğin teması ise Adalar ve Edebiyat. Geçmişten bugüne adalı yazarların anılacağı, 'adalarda edebiyat' ve 'edebiyatta adalar'ın konuşulacağı, kısa filmlerle belgesellerin izleneceği bu şenlikte 'Semih Poroy'un çizgilerinde öykücülerimiz' sergisi de görülebilecek.Program:14 Şubat 2015 Cumartesi, saat 14.30, Heybeliada Ruhban OkuluAçılış ve Kütüphane Koruma Girişimi'nin tanıtımıDünya Öykü Günü'nün tanıtımı, 2015 yılı için Murathan Mungan'ın hazırladığı bildirinin ve kısa bir Murathan Mungan öyküsünün okunmasıÖykü ve Dünya Öykü Günü için kısa mesajlar içeren bir film gösterimiMüzikli molaAdalar ve öykü bağlamında Sait Faik'in anılması, kısa bir belgesel gösterimi'Adalarda edebiyat' ve 'edebiyatta ada' konulu konuşmalarHeybeliada'ya ulaşım için sefer saatleri:Şehir hatları vapuruyla Kabataş'tan kalkış 12.00, Kadıköy'den 12.20Mavi Marmara motoruyla Kabataş'tan kalkış: 13.00Şehir hatları vapuruyla Bostancı'dan kalkış 12.15Mavi Marmara motoruyla Bostancı'dan kalkış: 12.45 ve 13.30Prenstur motoruyla Kartal'dan kalkış: 12.30 ve 13.30Sabitfikir
Reklam
Sherlock'un Kitap Serisi ve Dizisindeki Karakterlerin Karşılaştırması
Bilindiği üzere ünlü dedektif Sherlock Holmes'ün, Sir Arthur Conan Doyle imzalı kitap serisi ve günümüzde devam eden ve  İngiliz bir yapım şirketinin yayın haklarını elinde bulundurduğu popüler dizisi mevcut. Dosyamızda yer almasa da Sherlock'un birbirinden bağımsız birçok film serisi de var.Biz şimdi dizisi ve kitabları arasındaki temel farklara değineceğiz.
Kediler Neden Sürekli Kendilerini Yalar?
Hayvanların çoğu yeni doğmuş yavrusunu yalar. Bunun nedeni, hem doğum kalıntılarını temizlemek, hem yavruyu psikolojik olarak rahatlatmak, hem sindirim ve solunum faaliyetlerinin başlamasına yardımcı olmak, hem de idrar yapması için yavrunun bedenini harekete geçirmektir. Kedi ise diğer hayvanlardan farklı olarak hayatının üçte birini kendini yalayarak geçirir.Kedi kendini yalarken ilginç bir şekilde her zaman aynı sırayı takip eder. Önce dudaklarını yalar, sonra önayaklarından birinin içini ve kenarını iyice tükürüklenene kadar ıslatır, ardından da bu ayağına daireler çizerek burnunu sürter. Bu işlem bittiğinde ayağını tekrar tükürükler, kulağını, kulağının arkasını, gözlerini, yanağını, çenesini oğuşturur ve bu işlemin aynısını diğer taraf için de tekrarlar. Başını bitirdikten sonra da, omuzlarını, göğüs kısmını, genital bölgesini, arka ayaklarını ve kuyruğunu daha uzun süre ve daha sert darbelerle yalar.Peki kediler kendini yalamaya neden bu kadar çok mesai ayırıyor? Çünkü tek dertleri temizlenmek değil. Bu kadar uğraşın ardında başka amaçlar da var. Madde madde sıralayayım.- Öncelikle, tüylerindeki parazitleri, kirleri, yabancı cisimleri ayıklar.- Kedinin tükrüğünde antiseptik maddeler vardır. Özellikle de yaraları sterilize ederek daha çabuk iyileşmelerini sağlar.- İnsanlar tarafından ellendiğinde yalanarak insan kokusunu yok eder. Çünkü kedilerin en önemli iletişim araçlarından biri kokudur. Bu nedenle de kedi gibi kokmak zorundadır. Aksi takdirde, diğer kedilerin tepkisini çekebilir. - Tüylerini düzleştirir. Böylece hem soğuğa hem de sıcağa karşı korunmuş olur. Çünkü tüylerin karışık olması kürkünün izolasyon işlevini azaltır.- Açık havada yalandığında, tüylerini araladığı için, güneşten aldığı D vitaminini artırmış olur. Bilim insanları psikolojik sorunlar yaşayan kedilerde kendini yalamanın arttığını gözlemlemiş. Kedi eğer ilgi eksikliği yaşarsa, mesela eve başka bir kedi veya bebek gelirse, kapalı bir yerde tutulursa ve bir sebepten cezalandırılırsa hırsını yalanmaktan çıkarıyormuş. Keza yaşlılık da yalanmayı artıran bir etkenmiş.
Reklam
Deep House Müziğin En İyilerinden 13 Örnek
Sizi türlü türlü yerlere siz hiç yerinizden ayrılmadan adeta astral seyehat yaparmışcasına götürebilen bir müzik tarzı varsa muhtemelen o da Deep House olacaktır. Sizler için sizi içine çeken görselleri ile birlikte sunulmuş 13 Deep House parçayı derledik.İyi seyirler
İnternetin En Ünlü 10 Kedisi
etiket
İnternetin en ünlü kedisine geldik. Ona mutlaka bir yerlerde rastlamışsınızdır. Evet, Grumpy Cat. Yani aksi kedi. Asıl adı, “Tartar Sos” olsa da internet dünyası ona “grumpy cat” olarak bağrına bastı. 2 yaşındaki kedi, Wall Street Journal, New York Times gibi büyük gazetelerin birinci sayfalarında dahi yer aldı. Sahibini henüz zengin etmedi ama yine de oynadığı reklamlardan ve fotoğraflarının yer aldığı hediyelik eşyalardan ciddi rakamlar kazanıyor.
Reklam
Akira Kurosawa'nın Kısıtlı İmkanlarla Çektiği Efsanevi 4 Filmi
Akira Kurosava (1910-1998) Japon yönetmen. Sadece Japon sinemasının değil, uzak doğunun ve tüm sinema tarihinin yetiştirdiği en iyi yönetmenlerden biri, Ayrıca Kurosawa'nın çok sayıda filmi Hollywood filmlerine esin kaynağı oldu. Örneğin, Yedi Samuray Yedi Silahşör'e , Saklı Kale Yıldız Savaşları'na, Koruyucu ise Bir Avuç Dolar İçin'e kaynaklık etti.
Reklam
Bir Garip Algı Oyunu Legend Online
Legend Online MMORPG OyunudurMMORPG (Devasa çok oyunculu çevrim içi rol yapma oyunu), çok sayıda oyuncunun bilgisayarlarından veya oyun konsollarından internete bağlanarak birlikte oynadığı, oyun esnasında çeşitli karakterlere büründüğü devasa video oyunu türü. MMORPG kısaltması İngilizce massively multiplayer online role-playing game kavramının akronimidir.MMORPG'lerde oyuncuların seçtikleri ya da oluşturdukları karakterler tamamen fantezi ürünüdür.Fakat facebook reklamlarında yapılan bir hata mıdır bilinmez ama oyunun reklamları karşımıza sıkça ve çok farklı kimlik bunalımlarında çıkıyor.Reklamlardaki bilgilere göre oyunu 500.000, 3 yılda 200 milyon, 77.259 , 103.023, 100.396 kişi oynuyor... Mobil versiyon, versiyon 2, classic versiyoın durumları oyunda fark ediyor mu bilmiyoruz ama reklam görselleri ile ilgili bir sorun olduğu kesin.
Yozgatlı Olduklarını Öğrendiğinizde Çok Şaşıracağınız 38 Tanınmış İsim
Kimi bir rock star, kimi magazin dünyasının peşinden düşmediği bir şarkıcı, kimileri devletin en üst düzeyinde adeta Yozgat Cumhuriyeti'ni kurmuş bürokratlar, kimi City's Nişantaşı alışveriş merkezinin sahibi, kimi efsanevi bir şair, kimi bir yönetmen, kimi ülkenin önde gelen kargo şirketinin sahibi... Hepsinin ortak özelliği Yozgatlı olmaları! Anadolu'nun çorak ve mütevazi şehri, sosyal medyanın şamar oğlanı Yozgat'ın bağrından kopan bu isimleri öğrenince gerçekten çok şaşıracaksınız.
Reklam