Görüş Bildir
Shakira, Pique'yi Böyle Teselli Etti
Haftasonu oynanan karşılaşma sonrası teselli bulmak için ABD’ye uçan Pique’yi karşısında gören Shakira etraftakilere aldırmadan eşinin üzerine atladı. Billboard ödül töreni galası için Los Angeles kentinde bulunan Shakira’nın bu anı gazeteciler tarafından kara kare görüntülendi. İspanyol spor medyası bu tutku dolu öpücük için “ Pique’nin La liga şampiyonluğunu unuttuğu an” yorumunda bulundu.Geripas
"Diego İçin Gayret Gösterdik Ama Olmadı"
Geçtiğimiz sezonun değerlendirmesini yapan Hırvat teknik direktör yeni sezon hedefleri ve transfer çalışmaları ile ilgili de bilgiler verdi. 'DİEGO İÇİN BAŞKANIMIZ VE YÖNETİCİLERİMİZ ÇOK GAYRET GÖSTERDİ O BAŞKA BİR SEÇENEK KULLANDI' Beşiktaş'ın da listesinde olan ve görüşülen Diego'nun Fenerbahçe'ye transferini değerlendiren Slaven Biliç 'Diego çok iyi bir oyuncu. Kendisi listemizdeydi. Başkanımız ve sorumlu yöneticimiz bu transfer için çok büyük gayret gösterdiler. Burada anlatamayacağım başka şeyler de oldu ve oyuncu başka bir seçenek kullandı ortaya da böyle bir sonuç çıktı' dedi. 'BEN BURAYA BEŞİKTAŞ'I 3.YAPMAK İÇİN GELMEDİM, SORUMLULUK BENİM' Takımın teknik direktörü olarak 3.olmasının bütün sorumluluğunu üstüne aldığını söyleyen Biliç, 'Bu sezon bir çok faktörler vardı.Bunları bahane olarak değil içinde olduğumuz durumu anlatma açısından söyledim. Beşiktaş ligi 1. veya 2. bitiremiyorsa bunun sorumlusu hocadır. Ben buraya Beşiktaş'ı 3. yapmak için gelmedim. Birilerinin yada bir şeylerin arkasına sığınmam. Sorumluluk benim' dedi. SİMEONE VE KLOOP'UN YAPTIKLARINI YAPMAK İSTİYORUM' Başarı için sürekliliğin altını çizen Hırvat çalıştırıcı bu sürekliliği yakalamadan başarı gelmesinin zor olduğunu Atletico Madrid ve Dortmund örnekleri ile anlattı. 'Buraya başarılı olmak için geldim. Simeone ve Kloop uzun süreler çalışarak bu başarıları yakaladılar. Ben de Simeone ve Kloop'un yaptıklarını yapmak istiyorum. Ancak devamlılığı yakalamak başarıyı getirir. Gelişim ve devamlılığı mutlaka sağlamak gerekir. Beşiktaş'ın son 10 senesine baktığımızda 11-12 hoca ile çalışmak başarıyı getirmez. Ben burada başarılı olmak istiyorum, bu başarıyı taraftarımızla yönetimimizle kamuoyu ile paylaşmak istiyorum' diye konuştu. ŞAMPİYONLAR LİGİ'NE KALMAMIZ İÇİN OYUNCU ALMAMIZ LAZIM' Transfer çalışmalarına değinen Biliç 'Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kalmamız için oyuncu almamız lazım. Transferlerin kampa yetişmesini isterim ama bu tabii ki paraya bağlı. Yabancı kontenjanını tamamlamak düşüncesindeyiz ama sırf kontenjanı dolduralım diye oyuncu da almak doğru olmaz. Yeni sezon planlaması ve transfer süreleri için Fenerbahçe ve Galatasaray Avrupa kupaları ve lig başlama tarihi bakımından bizden daha avantajlı. Biz Temmuz sonunda ilk maçımızı oynayacağız. Süremiz daha az' şeklinde konuştu. 'İBRAHİM TORAMAN VE SEZER ÖZTÜRK'ÜN CEZALARI BİTTİ' İbrahim Toraman ve Sezer Öztürk'ün cezalarının sezon bitimiyle sona erdiğini belirten Biliç, 'Her ikisi içinde söylüyorum. Karıştıkları olay çok büyüktü. Verdiğimiz cezalar ile ilgili çok farklı görüşler olsa da bana göre hak ettikleri bir cezaydı. Şimdi biz bu futbolcuların oyuncu kaliteleri ile bize bir şey katıp katmayacaklarına bakacağız. Benim kriterim takıma katkılarının olup olmayacağıdır. Artık sadece bu konuyu değerlendireceğiz' diyerek bu futbolcuları affetse bile gelecekleri hakkında net konuşmaktan kaçındı. 'ÖNÜMÜZDEKİ SEZON GECE HAYATI OLAYLARININ YAŞANMAYACAĞININ GARANTİSİNİ VERİYORUM' Futbolcuların gece hayatı ve karıştıkları olayların Beşiktaş futbolcularına yakışmasa da kamuoyunda abartılıp ters algı yaratılarak çok büyütüldüğünü söyleyen Slavan Biliç kulüp disiplin talimatının zaten son derece ağır olduğunu ve uygulandığını belirtti. Biliç bütün bu yaşananlara rağmen sorumluluğu üstüne aldığını ve gelecek sezon bu tarz olayların kesinlikle yaşanmayacağının garantisini de verdi. 'OYUN ALANINDA SON 20 METREDE YAPMAMIZ GEREKENLERDE EKSİKLİĞİMİZ VAR' Hırvat teknik direktör Beşiktaş’ın sahadaki en büyük sorununun oyun alanının son 20 metresinde yapmaları gerekenleri yapamamak olduğunu dile getirdi. Biliç, 'Geçen sezona baktığımızda 49 gol yiyen bir takım bu sezon Galatasaray'dan sonra ligin en az gol yiyen takım. Bunu yaparken sürekli savunma yapmadık. Sezon boyu oyun kontrolü çoğu zaman bizdeydi. Sadece oyun alanında son 20 metrede yapabileceğimiz şeylerde eksiklik vardı. Önümüzdeki sezon bunu mutlaka aşacağız' dedi. Ali Danaş- DHA
Eren Derdiyok Kasımpaşa'da
Kasımpaşa, Hoffenheim forması giyen Türk asıllı İsviçreli oyuncu Eren Derdiyok'u kadrosuna kattı.Bu transferi ilk olarak Hoffenheim'ın resmi internet sitesi duyurdu. Kasımpaşa Kulübü'nden yapılan açıklamada ise anlaşmanın üç yıllık olduğu belirtildi.Al Jazeera'ye konuşan Kasımpaşa Başkanvekili Hasan Hilmi Öksüz, yeni transferleri Eren Derdiyok'un İstanbul'da kendileri ile birlikte olduğunu söyledi. Golcü oyuncunun, Hoffenheim ile sözleşmesi 2014-15 sezonu sonunda bitiyordu. 26 yaşındaki oyuncu geçtiğimiz sezonu Bayer Leverkusen'de kiralık olarak geçirdi. 18 maçta forma giydi, 1 gol attı.İsviçre Milli Takımı'nın formasını giyen Derdiyok, Dünya Kupası kadrosuna çağırılmadı. Bir sakatlık olması durumunda kadroya dahil edilecek yedi futbolcu arasında ismi yer alıyor. 45 kez İsviçre formasını giyen Eren Derdiyok, dokuz gol attı. Kaynak: Al Jazeera
Reklam
Sporun Manşetleri | 19 Mayıs 2014
Spor gazetelerinin manşetlerinde ve gazetelerin spor sayfalarında bugün hangi haberler var? Spor manşetlerine 1 dakikada göz atın. İşte sporun gündemi..
Mancini Kararını Ülkesinde Açıkladı
Galatasaray Teknik Direktörü Roberto Mancini, “Takımı dokuzuncu sıradan aldım ikinci yaptım. Kontratım sürüyor, burada kalacağım” dediErciyesspor’u mağlup ederek sezonu ikinci sırada tamamlayan ve Şampiyonlar Ligi’ne direkt katılım hakkı elde eden Galatasaray’da gözlerin çevrildiği isim olan teknik direktör Roberto Mancini durumuna açıklık getirdi. İtalyan Rai televizyonunda Fabio Fazio’nun Che Tempo Che Fa programının konuğu olan sarı-kırmızılıların teknik direktörü, geleceğine ilişkin net açıklamalarda bulundu. Mancini, “Galatasaray’da bu sezon iyi bir sezon geçirdim. Ben gittiğimde takım dokuzuncu sıradaydı, sezonun sonunda ise ikinci basamaktayız. Şampiyonlar Ligi’ne gidiyoruz. Ayrıca Türkiye Kupası’nı da kazandık. Futbolda ne zaman neyin olacağı belli olmaz. Özellikle de teknik adam olduğunuzda. Ancak şunu söyleyebilirim ki ben İstanbul’daki yaşantımdan memnunum ve Galatasaray ile iki yıllık kontratım var, takımda kalacağım” dedi. Uzun yıllar ülkesinden uzakta çalıştığını ve İtalya’yı özlediğini de itiraf eden Mancini, “Yurt dışında olalı uzun yıllar oldu. İyi zamanlar geçirdim, keyfim yerindeydi. Çok önemli tecrübeler edindim. Tabi İtalya’yı hep özlüyorum. Kim bilir belki ilerde tekrar burda çalışabilirim” ifadelerini kullandı. AMK Spor
Reklam
Euroleague Şampiyonu Maccabi Oldu
THY Euroleague finalinde İsrail temsilcisi Maccabi Electra Tel Aviv, güçlü rakibi Real Madrid'i devirdi ve Avrupa şampiyonu oldu.Turkish Airlines Euroleague Finali'nde Real Madrid ile Maccabi Tel Aviv takımları karşı karşıya geldiler. Normal süresi 73-73 biten mücadeleyi Maccabi Tel Aviv 98-86 kazanarak 2014 Eurolig şampiyonu oldu. Geçen sezon finalde Olympiakos'a boyun eğen Madrid temsilcisi, bu seferde finalde İsrail ekibine yenilerek üst üste 2 kez şampiyon olma fırsatını tepti.Şampiy10
Atletico 'Şıkıdım'la Coştu
Şampiyon Atletico Madrid, stat dışı ve içinde yapılan kutlamalarda doyasıya eğlendi.Madrid ekibi şampiyonluk kutlamalarını bugün üstü açık bir arabayla şehri turlayarak yaptı. Milli oyuncumuz Arda Turan da kutlamalarda Tarkan’ın ‘Şıkıdım Şıkıdım’ şarkısında piste çıkarak oynadı. A.Madrid’in şampiyonluk kutlamalarında futbolcular tek tek sevdikleri şarkılarla piste çağrılarak tanıtıldı. Arda Turan ise piste Tarkan’ın “Oynama şıkıdım şıkıdım” şarkısı eşliğinde piste çıkarak oynadı ve törene katılanlarda şarkıya eşlik ederek dans ettiler. Arda Turan, Barcelona maçında 22. dakikada sakatlanarak oyundan çıkmıştı. Yıldız oyuncu karşılaşma sonrası büyük bir sevinçle takım arkadaşlarıyla şampiyonluğu kutladı. Arda, La Liga tarihinde şampiyonluk yaşayan ilk Türk futbolcu oldu. AMK Spor
"Yıllarca Hatırlanacak Bir Juventus!"
İtalyan teknik adam 102 puanla şampiyon olan kadronun yıllarca hatırlanacağını ve Juventus tarihine geçeceğini söyledi. Juventus'un teknik direktörü Antonio Conte, Cagliari'yi 3-0 yendikleri maçla birlikte 100 puan barajını aşarak şampiyon olmalarının kendilerini İtalya'da unutulmazlar arasına soktuğunu ifade etti. Siena'nın eski çalıştırıcısı Conte tarih kitaplarına geçeceklerini ifade ederken, 'Oyuncularım bugüne kadar özel bir mücadele sergilediler. Olağanüstü bir performans sergileyerek herkesi şaşırttılar. Onlara teşekkür etmeyi asla bırakmayacağım.' sözleriyle düşüncelerini dile getirdi. Kulübün internet sitesine yaptığı açıklamaya devam eden Conte, 'Önemli bir rekoru devirdik ve birlikte kutlayacağız. 102 puanı evimide 19'da 19 yaparak büyük anlamda elde ettik. İyi saldırdık, iyi savunma yaptık. İnsanlar uzun zaman bu tarihsel başarıyı konuşacak. Roma gibi güçlü ekiplerin önüne geçerek zirvedeki yerimizi koruduk. Bunu sadece özel bir ekip başarabilirdi.' dedi.Goal.com
Reklam
Melo'dan Olay Açıklamalar!
Galatasaray’ın Brezilyalı yıldızı Felipe Melo, TRT1’de yayınlanan Stadyum programında, yazarımız Ersin Düzen’e gündem belirleyecek açıklamalar yaptı. İşte olay röportajdan başlıklarİşte Melo'nun açıklamaları; SOMA İÇİN BİRLİK OLMA ZAMANI Soma’daki olayı duyduğumda, bana anlattıklarında çok üzüldüm. Artık, birlik olma zamanı. Avrupalı, Asyalı, siyah, beyaz, Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Galatasaraylı demeden; takım, renk ayırt etmeden birlik olmalıyız ve elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. Hayatını kaybeden birçok kişi var, ailelerine baş sağlığı ve sabır diliyorum. Onlara en azından dualarımızla destek vermeliyiz. DAHA İYİSİNİ YAPABİLİRDİK Ligin, son haftasına kadar şampiyonluk mücadelemizi sürdürebilirdik belki, ama insanlar şunu düşünmeli; bizler de insanız, Galatasaray forması için maksimumu vermeye çalışıyoruz ve bazen her şey istediğiniz gibi gitmiyor. Buna rağmen, şampiyonlar Ligi’nde İtalya şampiyonu Juventus’u yenip, gruptan çıktık, daha fazla ilerleyebilirdik. Potansiyelimizin ne olduğunu, Chelsea ile oynadığımız ilk maçta gösterdik. 9 senedir Türkiye Kupası’nı kazanamayan bir Galatasaray vardı, arkadaşlarımla beraber kupayı aldık. Süper Ligi 2. bitirdik ve Şampiyonlar Ligi’ne katılıyoruz. Bu yüzden negatif bir tablo çizmeye gerek yok. Galatasaray için bu sezonki tablo pozitif. HAYALİM AVRUPA KUPASI Galatasaray’daki 3 sezonumda Türkiye’de kazanılması gereken bütün kupaları kazandım. Şampiyonlar Ligi’nde son iki sezon başarılı geçti. Galatasaray’da çok mutluyum ve bu formayla Avrupa’da kupa kaldırmayı hayal ediyorum. Bu potansiyelimiz var. İYİ BİR SEZON GEÇİRDİM Geçen sezon hazırlık kampı yapamamıştım ve takıma geç katılmıştım. Bu da, performansımı aşağıya çekmişti. Bu sezon başında ise çok iyi hazırlandık ve performansımı pozitif yönde etkiledi. İyi bir sezon geçirdiğimi düşünüyorum. SCOLARI’NIN SEÇTİKLERİNDEN KÖTÜ DEĞİLİM Bu sezonki performansımla, Brezilya milli takımına gitmeyi hak ettiğimi düşünüyorum. Açık yüreklilikle söylüyorum, Scolari’nin seçtiği oyunculardan kötü değilim. Ben milli takıma gitiiğim zaman tarih yazdım, önemli başarılara imza attım, iyi maçlar çıkardım ve kupa kazandım. Saha içinde forması için en iyisini yapmaya çalışan, rakibiyle savaşan bir oyuncuyum. Teknik direktörler bu tarz oyuncuları sever, ama Scolari’nin kararıdır, saygı duymak lazım. HEDEFİM 2018 Çağrılmadığım için milli takıma veda etmeyi düşünmüyorum. Daha 30 yaşımdayım. Önümde 4 sene var. 34 yaşıma geldiğimde, bir sonraki Dünya Kupası’nda o takımda olacağımı düşünüyorum. AİLEM GALATASARAYLI Futbolcu önce ailesi için oynar. Eşim ve çocuklarım Galatasaray taraftarı. Bu yüzden, önce ailem ve Galatasaray taraftarını mutlu etmek için oynuyorum, mücadele ediyorum. En önemli rakibimize karşı da aynıyım, 2. ligden bir takıma karşı da aynı. Size söz veriyorum, beni hep böyle göreceksiniz, çünkü bu benim yaradılışım. ELEŞTİRİLER UMRUMDA DEĞİL Türk medyasını takip etmiyorum. Kimin eleştirdiği beni hiç ilgilendirmiyor. Önemli olan kulübümün, takım arkadaşlarımın, hocamın düşüncesi. Yazılanları okumuyorum, konuşulanlarla ilgilenmiyorum ve değer vermiyorum. Çünkü bunların hepsi kasıtlı yapılıyor. KİMSEYE SALDIRMADIM, YUMRUK ATMADIM Futbol bir şov oyunu. Herkes buna böyle bakmalı. Saha içinde ‘bazı hareketler yapan Melo var’ deniliyor, eleştiriliyor. Ama sahada ‘rakibine saldıran, yumruk atan’ Felipe Melo yok. Futbol kuralları içinde, o formanın hakkını vermek için mücadele eden, savaşan Melo var. BENİ DEĞİL, ŞİKEYİ, IRKÇILIĞI KONUŞSUNLAR Derbilerde, karşılıklı sataşmalar tabii ki saygı çerçevesinde olacaktır. Benim hareketlerim, futbolun şov kısmındaki doğal şeyler. Konuşulması gereken konular bunlar değil. Ortada şike varsa, ortada ırkçılık varsa bunlar konuşulmalı. Futbolu kirleten bunlar. Sayfalarda yazı yazılacaksa, televizyonlarda bir şeyler konuşulacaksa en önemli konu şike ve ırkçılık. Kimsenin hakkının yenmemesi gerekiyor. Saha içinde saygı çerçevesinde bir şey yapmışım, rakibe takılmışım bunlar işin şovu. Brezilya’da, İtalya’da böyle, Türkiye’de de olabilir. JUVENTUS ŞİKE YAPTI, DÜŞÜRDÜLER!İnsanlar yorum yaparken, eleştirirken konu başlıklarını iyi düşünüp, ona göre eleştiri yapsın. Artık öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, teknolojinin ön plana çıktığı herkesin, her şeyden haberinin olduğu bir dünyadayız. Sadece Türkiye’de oluyor demiyorum, bütün dünyadan bahsediyorum. Örneğin Dani Alves'e yapılan ırkçılık ortada, Juventus'un ne yaptığını biliyorsunuz, şike cezası aldılar ve küme düşürüldüler. KUPA TÖRENİNDEKİ KARE BİN KELİMEDEN DAHA ÜSTÜN Türkiye Kupası töreninde gördüğünüz kare, bin kelimeden daha üstün. Bin kelimenin anlatamayacağını o resim çok iyi anlatıyor. Bazen çok şey söylemek istiyorsunuz, ama söyleyemiyorsunuz.Şampiy10
Fenerbahçe'yi Yasa Boğan Ölüm!
Fenerbahçe camiasının önde gelen isimlerinden Hale Kocabaş, yaşamını yitirdi.Fenerbahçe resmi sitesinden Hale Kocabaş'ın vefatına ilişkin yapılan açıklama şu şekilde: 'Minik Kanaryalar'ın Hale Ablası, Fenerbahçe Spor Kulübü Genel Kurul Üyesi, Fenerbahçe Televizyonu ve Radyo Fenerbahçe'nin program yapımcısı Hale Kocabaş hayatını kaybetti. Hale Kocabaş, Radyo Fenerbahçe'de hafta içi her gün dinleyiciyle buluşan 'İyi Uykular Minik Kanaryalar' ve Salı ile Perşembe günleri yayınlanan 'Fantorya Çocuk Saati' programlarını hazırlayıp sunuyordu. Fenerbahçe camiası olarak Hale Ablamıza Allah'tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı dileriz.Merhumenin cenazesi 20.05.2014 Salı günü öğle namazını müteakip (13.08) Şakirin Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilecek. Mekanı Cennet Olsun...'HT Spor
Juventus Rekor Kırarak Şampiyon Oldu
İtalya Birinci Futbol Ligi'nde şampiyonluğunu önceki haftalarda ilan eden Juventus, ligin son haftasında Cagliari’yi yenerek puanını 102’ye çıkardı ve kırılması güç bir rekorun sahibi oldu.Lig şampiyonluğunu haftalar önce garantileyen ve üst üste 3. kez şampiyonluk sevinci yaşayan siyah beyazlı takım, şampiyonluğunu rekor puanla taçlandırdı. Juventus, sahasında ağırladığı Cagliari’yi 9. dakikada Andrea Pirlo, 15. dakikada Fernando Llorente ve 40. dakikada Claudio Marchisio’nun golleriyle 3-0 yenerek puanını üç haneli sayılara taşıdı. Siyah beyazlı takım, 38 hafta oynanan ligde, 2013-2014 sezonunu, 33 galibiyet, 3 beraberlik ve sadece 2 yenilgiyle tamamladı. Puanını 102 yapan Juventus, bu sonuçla en yakın rakibi Roma’nın da 17 puan önünde ligi bitirdi. Serie A’da 2006-2007 sezonunda 97 puanla şampiyon olan Roberto Mancini yönetimindeki Inter’in bu rekorunu geçen hafta kıran Juventus, ligin son haftasında aldığı Cagliari galibiyetiyle rekoru 5 puan daha ileriye taşıdı.Eurosport
Reklam
Uslu: "Avrupa'ya Katılacağız Gibi"
Fenerbahçe Kulübü Basın Sözcüsü Mahmut Uslu, katıldığı bir televizyon programında açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe Kulübü Basın Sözcüsü Mahmut Uslu, katıldığı bir televizyon programında açıklamalarda bulundu ve şu ifadeleri kullandı: 'Bugün omuzlarımıza yük aldık. Fenerbahçe Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütüdür. Şampiyonluğumuz birlikteliğin bir zaferi. Bizden başka kimse bu hale gelemezdi. 3 Temmuz'dan sonra bir çok oyuncumuzu göndermek zorunda kaldık. Biz Avrupa'ya gitme umudumuz var. Mahkemeden umutluyuz. CAS kararlarının gerekçeleri geldikten sonra rahatladık. Biz Avrupa'ya katılacağız gibi duruyor. Transfer görüşmelerimiz de devam ediyor. 1 hafta 10 gün içerisinde sonuçlanacak diye umut ediyoruz.'Maraton
Drogba: "Buraya Para İçin Gelmedim"
Galatasaray'a veda eden Didier Drogba, kulüp televizyonuna açıklamalarda bulundu.İşte kulüp televizyon kanalına yaptığı açıklamalar: Big Legend’ın sezon finaline hoş geldin; ama sadece sezon finali diyorum, final değil. Umarım bu konu hakkında da konuşacağız. Ancak biliyorsun, Türkiye’de büyük bir trajedi yaşandı. Soma’da 300’den fazla madencimizi kaybettik. İlk olarak, bu konu hakkında bir şeyler söylemek ister misin? Evet, ülke için büyük bir trajedi. Burada bir buçuk yıldır yaşıyorum. Ve bu tabii ki beni de etkiledi. Ben de tüm iyi dileklerimi hayatını kaybeden işçilerin ailelerine gönderiyorum; çünkü o işçiler, Türkiye’nin büyük bir ülke olmasını sağlayan kişilerdi. Tüm o ailelere… Evet, sizin için çok zor bir durum olduğunu biliyorum; ama sürekli sizi düşünüyorum. Zorlu bir sezon olduğunu söyleyebiliriz; hem takım için, hem de sezonun son bölümünde yaşadığın sakatlıktan dolayı senin için… Senin de bu yüzden üzgün olduğunu biliyorum. Sezon hakkında genel olarak ne söylersin, en başından sonuna kadar… Farklı durumlarla karşılaştığımız bir sezon oldu. Ve takım buna alışık değildi. Çok sayıda farklı şey yaşandı. Yeni kurallar, yabancı sınırı… Bu, ligdeki tüm takımlar arasında en fazla Galatasaray’ı etkiledi. Ayrıca teknik adam değişikliği yaşadık. Bu da takım için oldukça zor bir durumdu. Biliyorsunuz, Fatih Terim’e çok büyük bir saygım vardı ve onu seviyordum. Bence geçtiğimiz sezon takım olarak beraberliği ve takım ruhunu yakalama konusunda zorluklar yaşadık. Bunu bazı zamanlarda başardık, özellikle de Şampiyonlar Ligi’ndeki maçlarda; çünkü orası rekabet alanı yüksek bir turnuva. Ancak lig maçlarında bunu pek hissedemedik. Ve bu yüzden de ligde fazla puan kaybı yaşadık. Burada bir buçuk yıl geçirdin. Senin için en unutulmaz hatıra ne oldu? Bundan sonra biri sana, “Galatasaray” dediğinde… O kadar fazla ki… Çok güzel anılarım var burada. İlki havalimanında taraftarlar tarafından karşılandığım an. İkincisi, takım arkadaşlarımla tanışmam ve onlarla birlikte antrenman yapmış olmam. Ama bir numarada Akhisar maçında oyuna girdikten sonra topa ikinci veya üçüncü dokunuşumda Burak’ın yaptığı ortada attığım o gol var. O anı hayatım boyunca hiç unutmayacağım. O an hissettiklerimi hayatım boyunca asla unutmayacağım. Kariyerindeki en iyi anlardan biri olduğunu söyleyebilir miyiz? Evet, kariyerimin en üst noktalarından biriydi; çünkü bu gibi anların hayalini her zaman kurarsınız. Yeni bir takım, ilk maç… Ve aynı zamanda kale arkasındaki tribün tamamen Galatasaray taraftarlarıyla doluydu. Ben de o kaleye attım golü. Maç 0-0’dı… Ben her zaman maçı değiştiren golleri atmayı sevmişimdir. Sanırım bu da onlardan biriydi. Golden sonra neler hissettin; çünkü senin de söylediğin gibi topa sadece ikinci veya üçüncü dokunuşundu… “Evet, başlıyorum” dedin mi? Bilemiyorum, bilemiyorum. Yeni bir dünyayı keşfetmek benim için bile zordu. Ama bunu hâlâ yapabileceğimi kanıtlamıştım. Ve benim kariyerimdeki en iyi gollerden biriydi. O golü kesinlikle ilk 10’a koyarım. Gol sonrası mutluluğumu taraftarlarla ve takım arkadaşlarımla paylaşmak harika bir histi. Kusursuz bir karşılama oldu benim için. Burada aldığın en iyi tavsiye veya öğrendiğin en iyi ders ne oldu? En iyi tavsiye? Bilemiyorum, aslında en iyi tavsiye değil; ama burada çok şey öğrendim. Oyunculardan, insanlardan gerçekten çok şey öğrendim. Galatasaray’ı temsil ettiğim için onur duydum. Tüm Türkiye’nin saygısını kazandığım için çok şanslıyım. Bu kendi adıma futboldan çok daha önemli bir şey. Böylesi bir saygıyı kazanmak, her zaman görülen bir şey değildir. Bu yüzden gerçekten gurur duyuyorum. Türkiye’deki kariyerin boyunca karşılaştığın herhangi bir zorluk oldu mu? Eğer varsa, bunun üstesinden nasıl geldin? Hayal kırıklığı yaşadığım bazı şeyler oldu. İnsanların takıma bağlılığımı sorguladıkları ve benden kuşku duyup, benim para için burada olduğumu düşünmeye başladıklarında... Tamamen yanılıyorlardı. Ben buraya para için gelmedim. Parayı düşünsem, zaten Çin’de kalırdım. Orada oynamasam bile paramı öderlerdi. Ama ben buraya para için gelmedim. Buraya futbol oynamak, tutkuyu yeniden hissedebilmek için geldim. Buradayım; çünkü burada rekabet vardı. Dördüncü yıldızı kazanma hırsı vardı. Evet, bazı hayal kırıklıkları yaşadım. İnsanlar, benim daha önce Chelsea’de oynadığım için onlara karşı yeteri kadar iyi performans sergilemediğini düşündükleri anlarda… O hâlde şöyle yapalım; siz de Galatasaray’la şampiyonluklar yaşayın ve birkaç sene sonra Galatasaray’a karşı oynayın. Ben de o zaman sizin reaksiyonunuzu görmek isterim. Ben sahip olduğumun en iyisini verdim. Benim için duygusal bir maçtı ve belki de bu yüzden sakatlık yaşadım, hâlâ bununla mücadele ediyorum; ama futbolun içinde bunlar var. Burada karşılaştığım tüm güzel şeylerle kıyaslandığında, yaşadığım hayal kırıklıkları bunlardı. Galatasaray – Fenerbahçe rekabeti, Beşiktaş maçında attığım iki gol, Süper Kupa maçında Fenerbahçe’ye karşı attığım gol… Ve taraftarların bana gösterdiği saygı. Benim onlara karşı çok büyük saygım var. Benim için en önemli olan da bu. İnsanları her gün mutlu edemezsiniz; ama 365 günün 340’ında mutlu ederseniz, bu iyi bir şeydir. Fenerbahçe ile oynanan son derbi maçından önce sakatlığın vardı… Evet, oynamamalıydım. Ama oynamak istediğini söyledin. Maç öncesinde, maç sırasında neler oldu? Kendini nasıl hissettin? Evet, Chelsea maçında yaşadığım sakatlıktan dolayı iki hafta antrenman yapamamıştım. Koşamıyordum, yönümü değiştiremiyordum. Hâlâ o maçı nasıl oynadığımı bilmiyorum. Ama evimizde, Fenerbahçe’ye karşı oynadığımız bir derbi maçıydı. Ve istediğimiz yerde olduğumuz bir sezon değildi. Oynamak zorundaydım. Kazanmak zorundaydık. Evet, şampiyon olamayabilirdik; ama evimizde Fenerbahçe’ye kaybedemezdik. Sahip olduğum her şeyi verdim. Maçı da kazandık. Ve herkes çok mutluydu… Chelsea ile 2012 yılında Münih’te oynadığın final maçının ardından herkes Şampiyonlar Ligi’nde son kez sahaya çıktığını düşünüyordu. Ama sen daha sonra Galatasaray ile Şampiyonlar Ligi’nde iki harika sezon yaşadın. Münih’tekinin bu turnuvadaki son maçın olmadığını biliyor muydun? Hayır, bilmiyordum. Benim için turnuvadaki son maçtı. Tekrar edeyim, benim bir kontratım varsa, o kontrata bağlı kalmak isterim. İlişkilerimiz iyiyse, kontratıma saygı duyarım. Çin’e gittiğimde de bunu yaptım. Ama pişman değilim. Buraya geldim ve burada yeni bir ev, yeni bir yuva buldum. Evet, son maçım olmadığını bilmiyordum. Galatasaray ile imzaladığımda bana, “Şampiyonlar Ligi’nde Schalke ile oynayacağız” dediklerinde, “hmm, bu çok iyi, yeniden iş başına geçiyorum” diye düşündüm. Hayatının her bölümü güzel bir hikâyeyi andırıyor. Fildişi Sahili’nde doğdun, Fransa’da büyüdün, İngiltere’de tecrübe kazandın. Türkiye’nin insan olarak hikâyendeki yeri ne olacak? Buraya geldikten beş ay sonra, ülkede bazı problemler yaşandı. Taksim’de ve başka yerlerde… Sosyal medyadaki fotoğraflara bakarken kendi ismimi gördüm: “Çare Drogba.” Ve endişelendim, “neden her yere benim ismimi yazıyorlar, ben herhangi bir yanlış yapmadım.” Ama daha sonra insanlar bana bunun ne anlama geldiğini açıkladı. İşin aslını öğrendiğimde, bu kelimenin ne kadar güçlü olduğunu fark ettim. Futbolun çok ötesinde bir şeydi. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarları tek bir amaç için bir araya gelmişlerdi. Kendi düşünceleri savunuyorlardı. Ve benim adeta bir elçi olmamı istiyorlardı. Böyle bir ülkeyi en üste koymalısınız. En üste. Fildişi Sahili ile beraber en üste. Fildişi Sahili’nden sonra? Evet, Fildişi Sahili doğduğum yer. Tabii ki, onu demek istemedim. Bu çok önemli bir şey… Elbette gol atmak benim için çok güzel, harika bir his. Ama bir insanın bana gelip, “sen harika bir adamsın” demesi beni daha çok gururlandırıyor. Hayatındaki en büyük amaç gol atmak değil, öyle değil mi? Çok gol attım. Hâlâ atmak istiyorum. Ve atacağım. Ama hayattaki en büyük amacım, iyi bir insan olmak. Ben insanların, “belki çok iyi futbolcu değil; ama bana saygı duyuyor” demesini isterim benim için; çünkü futboldan sonra hayat başlar. Futbolu 10, belki de 15 sene oynayabilirsiniz; ama sonrasında hayat devam eder. Biliyoruz ki, biz yeniden buluşacağız, ben senin gözlerine bakıp, “nasılsın” diye sormayacaksam, bu neye yarar? Bu özelliğini Türkiye’de de korumayı başardın. Bir buçuk sezon, çok uzun bir zaman dilimi değil; ama sen buradaki insanlar için büyük bir karakter, bir rol modeli oldun. Sadece Galatasaray taraftarları değil, Fenerbahçe, Beşiktaş, tüm takımların taraftarları seni bir karakter, rol model olarak aldı. Bunu nasıl sağladın? Özellikle Galatasaray taraftarları, seni tüm kalbiyle seviyor… En başından beri aynı davrandım. Kalbimle oynadım. Bu tip şeyleri hesaplamam. Asla, “evet, bu maçta şöyle davranarak tüm ilgiyi üstüme çekeceğim” diye düşünmem. Ben buyum. Bunu açıklayabilir miyim, bilmiyorum. Sizin için, diğer insanlar için bu çok özel bir şey olabilir. Ama benim için normal, ben buyum. Benim ailemden gelen bir şey, ben bu şekilde büyütüldüm. Kendi çocuklarımı da böyle yetiştiriyorum. Ve hep bu gibi şeylerle hatırlanmak istiyorum. İlk hedefinin iyi bir insan olmak istediğini, iyi bir futbolcu olmanın ikinci planda yer aldığını söylüyorsun, öyle değil mi? Herkes senin gibi düşünmüyor çünkü. Ama benim fikrimi sorarsan, bu doğru bir düşünce şekli… Evet, bu farklı bir şey. Benim futbol dünyasına girişim biraz geç oldu, en üst seviyedeki ilk maçımı oynadığımda 24, 25 yaşındaydım. Ama her zaman söyledim, tüm bunlardan önce ben sadece Didier’dim. Sadece Didier. Guingamp’tan Marsilya’ya geçtiğimde Drogba oldum. Her şey değişti. İnsanların bana bakışı, davranışı, her şey değişti. Ama ailemin, arkadaşlarımın gözünde hâlâ Didier’dim. Didi, Tito, nasıl isterlerse… Değişmeye ihtiyacım yoktu. Kameraları, fotoğraf makinelerini gördüğüm, goller attığım veya Galatasaray’da oynadığım için değişirsem eğer, bana saygı duymayın. Değişirsem, farklı olursam bana saygınızı yitirebilirsiniz. Ben şu an neysem, 10 yıl veya 20 yıl sonra da o olacağım. Tabii ki geliştireceğim kendimi; çünkü çok tecrübe kazandım. Hatalar yapabilirim, hâlâ yaptığım gibi; ama umarım bunları 10-15 sene sonra tekrarlamayacağım. Ama bilge bir insan olmak için bazı hatalar yapmanız da gerekiyor. Hayatında gerçekleştiremediğin için üzüldüğün bir dileğin var mı? Listemde kayıp bir dilek yok. Fırsat bulursam, yapacağım şeyler var; ama şu an, nasıl derler, elhamdülillah, Tanrı’ya şükürler olsun, sahip olduğum her şeyden dolayı çok mutluyum. Belki duygusal bir soru olacak, benim için, senin için, tüm Galatasaray taraftarları için… Ben, “bizimle kal” demek istiyorum. Ama bu olacak mı, bilmiyorum. Sen neler söylemek istersin? Çok zor bir soru… Bunun açıklamasını bence yönetime bırakalım, benim buraya gelişimi de onlar duyurmuştu. Üzücü; çünkü burada daha yapacak çok işimiz vardı. Ama hayat bu. Ben her şeye, herkese saygı duyuyorum. Ama nasıl Chelsea’ye, Marsilya’ya saygı duyuyorsam, Guingamp’ta oynamayı çok sevdiysem, dünyanın neresine gidersem, gideyim; insanlara Galatasaray’ı anlatacağım. Burada çok fazla arkadaş edindim, çok güzel insanlar tanıdım. Kendimi çok iyi hissettim. Ama üzücü. İnsanlar sizi “efsane” olarak adlandırdığında, size büyük saygı duyduklarını hissettirdiğinde… Bu gibi şeyleri anlatmak her zaman oldukça zor. Ben de tüm bunları açıklamak için burada değilim; ama gelecek sezon birlikte olacağımızdan da emin değilim. Belki yeni bir hikâye… Önemli değil. Önemli olan şu an. Emin değilim… Umarım önünde oynayacağın bir Dünya Kupası var. Sakatlığın ne durumda? Kendimi biraz daha iyi hissediyorum. Fenerbahçe maçından sonra oynayamadım, takımın dışında kalmak çok zordu. Türkiye Kupası finalinde oynayamamak beni duygusal anlamda çok etkiledi. Ama orada takımla birlikte olmaktan keyif aldım ve o anın tadını çıkardım. Beni “selfie” çekerken görmüşsünüzdür. Duygularımı saklamak zorundaydım. Kupayı kazandığımız için çok mutlu oldum. Umarım çok, çok daha iyi olacağım. Bir ilerleme var. Ama evet, umarım çok daha iyi olacağım. Takım arkadaşlarına söylemek istediğin bir şey var mı? Birebir veya genel olarak? Şunu söylemek istiyorum. Buraya gelme kararını vermeme bir adam çok yardımcı oldu: Wesley. Mourinho’yla konuşuyordum, bana, “Eğer Wesley oraya gidiyorsa, sen de git. Sen de bundan keyif alacaksın, sen de orada eğleneceksin” dedi. Ben de onu dinlemekte haklı olduğumu gördüm. Bana doğru fikri verdi. Buraya geldim, harika insanlar tanıdım. İlk olarak, Wesley. Buraya gelme nedenlerinden birinin Wesley olduğunu söylüyorsun… Nedenlerimden biriydi. Sadece o değil tabii, nedenlerden biri. Bir sene önce dünyanın en iyisi olan bir oyuncunun sizinle birlikte olacağını bilmek size yardım edebilir. Bana göre o dünyanın en iyi oyuncusuydu. Aynı zamanda onunla birlikte oynamak iyi bir fırsattı, ondan öğrenebileceklerim vardı, onlarla birlikte kendimi geliştirebilirdim. Buraya geldikten sonra daha da şaşırdım. İzlediğim ilk maçta, sanırım Kasımpaşa’ya karşı (Antalyaspor maçı), Burak iki gol atmıştı. Daha sonra diğer takım arkadaşlarımla tanıştım. Harika insanlar tanıdım. Hiçbirinin kalbi kötü değildi, hepsi iyi yürekli insanlardı. Seni, “baba” diye çağırıyorlardı… Bana, “baba” diyorlardı; ama ben Godfather’ı tercih ediyorum. İşte, bilirsiniz… Burada çok fazla yetenekli oyuncu var. Favorilerimden biri, gençlerden Emre. En beğendiğim oyunculardan biri Semih. Çok mütevazı, basit oynar, sahada kalbini, her şeyini verir. Asla konuşmaz, asla şikâyet etmez. Sadece çok çalışır. Tabii ki tüm çocukları seviyorum. Ama o böyle çalışmaya devam ederse, bu takımın lideri olabilir. Çok fazla oyuncu var. Selçuk, Burak… Eğer takımınızda Burak gibi bir oyuncunuz yoksa, her sezon 15-20 gol daha az atarsınız ve ligi kaybedersiniz. O, böyle bir santrfor. İnsanların onun hakkında, “bunu iyi yapmıyor, şunu şöyle yapmıyor” dediklerini biliyorum. Ama günün sonunda, şu an ikinci sıradaysak, onun attığı goller sayesinde. Ona daha fazla saygı duyulması lazım. Eğer futbolun içindeyseniz, ne kadar iyi olursanız, olun; insanlar daha fazlasını istediği için sizin hakkında kararlar verir. O da bunu öğreniyor. Ama futbol bu… Sen sadece bir futbolcu değilsin, bir futbol adamısın, bir efsanesin. Türk futboluna, daha iyi seviyeye gelebilmesi için, bir tavsiye vermek ister misin? Gelecek sezon yabancı kuralının 5+3 olacağını öğrendim mesela… Bu sezonkinden iyidir… Eğer ligi daha cazip, ilgi çekici yapmak isterseniz, Sneijder, Nando gibi büyük yabancı oyuncuları buraya getirmelisiniz. Bunun için de düşünce tarzınızı, mantalitenizi daha açık hâle getirmeniz gerekir. Bu oyuncular sizin gelişmenizi sağlar. Siz de aynı şekilde onlara yardımcı olursanız, onlar sizi daha iyi hâle getirir. Örneğin Brezilya Milli Takımı’ndaki tüm oyuncular, yurt dışında forma giyiyor; ama hâlâ iyi bir milli takımları var. Yani bunun bir anlamı yok. Fenerbahçe, geçtiğimiz sezon UEFA Avrupa Ligi’nde yarı final oynadı. Biz Avrupa’nın en iyi takımlarından Real Madrid’e karşı kendimizi gösterdik. Bu sezon Juventus önünde gücümüzü kanıtladık. Onlar Türk futbolunun nerede olduğunu biliyor, Türk futboluna saygı gösteriyor. Futbol evrenseldir… Kesinlikle, kesinlikle. Galatasaray taraftarlarına bir mesajın var mı? Onlara neler söylemek istersin? Onlar seni gerçekten çok seviyor, kalpten seviyor… Hepsini söylemek istersem, bu çok uzun sürer. Onları asla unutmayacağım. Gittiğim her yerde, her tatilimde, her zaman Galatasaray olacak. Bilmek isterseniz, her yerde sarı ve kırmızı olacak. Kalbimde de öyle… Kalbim de Galatasaray için atacak. Burada sadece bir buçuk yıl kaldım. Ama bu takım için attığım her gol, kariyerimin en iyi deneyimlerden biri oldu. Marsilya ve Chelsea ile birlikte. Kariyerimin en güzel anlarından biri. Her şey için teşekkürler Didi. Benim için kariyerimdeki en zor programlardan biri oldu. Ama umarım bu seninle son programımız olmayacak… Hayır, son olmayacak. Çok eğlenceliydi. Burada veya başka bir ülkede, yine birlikte olacağız.Hoş gelirsiniz, her zaman. Galatasaray tarihinin en önemli sayfalarında yerini alacaksın. Burada her zaman bir efsane olarak hatırlanacaksın. Ve eminim herkes senin için, “o bir Galatasaray efsanesi” diyecek… Çok teşekkür ederim.Şampiy10
Reklam
Kılıç'tan 19 Mayıs Mesajı
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkıp istiklal mücadelesini ateşleyişini temsil eden 19 Mayıs'ın, aynı zamanda bir milletin yeniden diriliş destanının sarsılmaz bir hatırası olduğunu kaydeden Kılıç, şu ifadeleri kullandı: 'Mustafa Kemal'in 95 yıl önce memleketimden, Samsun'dan yakmış olduğu bağımsızlık ateşi, milletimizin cesaret ve özgüveniyle birleşerek Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu müjdelemiştir. O gün malını, canını, bütün varlığını vatanın kurtuluşu için siper eden ecdadımızın aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyor, bu mücadele uğruna şehit düşmüş bütün istiklal kahramanlarımızı saygıyla ve minnetle yad ediyoruz.' Mesajına, 'Gazi Mustafa Kemal tarafından Türk gençliğine armağan edilen bu değerli emaneti yaşatmak ve korumak, gelecek nesillere en iyi şekilde aktarmak, gençliğimiz başta olmak üzere hepimizin sorumluluğudur' şeklinde devam eden Kılıç, Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak bu emaneti en iyi şekilde muhafaza ettiklerini, geleceğe sağlıklı bir şekilde ulaşması adına gerekli mücadeleyi yine Türk gençliği ile birlikte verdiklerini belirtti. Bakan Kılıç, mesajında şunları kaydetti: 'Türk gençliği ecdadından aldığı ilhamla Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşıyacak, dünyaya örnek olacak ve milletçe hepimizi gururlandıracak çalışmalara imza atacak kudrete ve vizyona sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıl dönümü yaklaşırken ülkemizin demokratik standartlarının gelişmesi ve muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma hedefine doğru hızlı ilerlemesi için Türk gençliği üzerine düşen sorumluluğu layıkıyla yerine getirecektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin istiklalinde gençlerin cephenin en ön saflarında verdiği kararlı ve cansiparane mücadelenin, istikbal mücadelemize de ışık tuttuğuna inanıyoruz. Bu sebepten dolayı 19 Mayıs'ı anmaktan ziyade 19 Mayıs ruhunu anlamayı daha çok önemsiyorum.19 Mayıs ruhu Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlık ateşini temsil ettiği gibi bu ülkenin evlatlarının el ele, gönül gönüle verdiği zaman üstesinden gelemeyeceği hiçbir meselenin olamayacağını da anlatmaktadır. İyi gününde bir araya gelip heyecanını ve coşkusunu paylaşarak çoğaltan Türk milleti, yeri geldiğinde tarihinin en çetin sınavlarında kederde ve acıda da birleşmeyi bilmiş, bu sınavların üstesinden gelmiştir.' 19 Mayıs 1919'dan 95 yıl sonra bugün, ülke ve millet olarak ne yazık ki çok zorlu, çok acı bir badireyle karşı karşıya olduklarını vurgulayan Kılıç, mesajında Soma'daki maden kazasına da yer verdi. 'Manisa'nın Soma ilçesindeki maden kazasında 301 emekçimiz evlerine helal rızk götürmek için şehit oldu' ifadelerini kullanan Akif Çağatay Kılıç, mesajını şöyle tamamladı: 'Bu elim kaza milletimizi derinden sarsmış, insani erdemlerle anılmaya müstahak olmayanların dışında, 77 milyon yaralı yürek bu acıda birleşmiştir. Gözlerden dökülen o yaşlar, milletimizin matemine ve feryadına da tercüman olmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, tarih boyunca atlattığı çetin sınavlar gibi bu badirenin de üstesinden gelecek, gereken dersleri çıkaracak, bu acıyı asla unutmayacak ama yaraları bir an evvel sarmak için bütün imkanlarını seferber edecektir. Bir kez daha milletçe başımız sağolsun. Soma'daki şehitlerimizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını saygıyla anıyorum.'Maraton
Fırtına Avrupa'ya Esti!
Süper Lig'in son haftasında Antalyaspor'a konuk olan Trabzonspor, mücadeleyi 2-0 kazanarak Avrupa Kupaları'na katılma hakkını elde etti... Maç öncesinde Kasımpaşa ile Avrupa için çekişen Trabzonspor, beraberlik ya da mağlubiyet alması halinde Kasımpaşa'nın kazanmasıyla birlikte Avrupa şansını yitirecekti. Maça bu ciddiyetle çıkan bordo mavili ekip, Antalyaspor karşısında oyunun kontrolünü elinde bulunduran taraf oldu. Karadeniz ekibi 13. dakikada Zeki'yle 1-0 öne geçti. İkinci gol ise 51. dakikada Olcan'dan geldi. Mücadele bu skorla son buldu. Bu sonuçla birlikte puanını 53'e çıkaran Trabzonspor 4. sıraya yükselerek Avrupa Ligi'ne katılmaya hak kazandı. Antalyaspor ise 31 puanda kaldı.Maraton
İtalya'da Şampiyon Djokovic
Uluslararası BNL İtalya Tenis Turnuvası tek erkekler finalinde, dünya 1 numarası İspanyol Rafael Nadal'ı, 4-6, 3-6 ve 3-6'lık setlerle 2-1 yenen Novak Djokovic, Roma'da 3. şampiyonluğunu kazandı.İtalya’nın başkenti Roma’daki Foro Italico semtinde bu yıl 71′incisi düzenlenen ve erkeklerde toplam 3 milyon 452 bin 415 avro ödüllü turnuvanın tek erkekler finalinde, dünya 1 numarası İspanyol Rafael Nadal ile dünyanın 2 numarası Sırp raket Novak Djokovic karşılaştı. İki raketin Roma’da 4. kez karşılaştığı final mücadelesini, merkez kortta 10 bin tenissever izledi. Yaklaşık 2,5 saat süren ve büyük çekişmeye sahne olan maçın ilk setinde, Nadal, oyuna daha çabuk ısınan taraf oldu ve 3 ile 5. sette rakibinin servisini kırarak büyük avantaj elde etti. İspanyol raket, bu avantajı iyi kullanarak ilk seti 6-4 aldı. İkinci sette kendi servis oyunlarını alan Djokovic, ikinci oyununda da Nadal’ın servisini kırarak sete iyi bir başlangıç yaptı. Sırp raket, 6. oyunda tekrar servis kırdı ve seti 6-3 ile hanesine yazdırarak durumu 1-1′e getirdi. İkinci setteki oyununu final setinin ilk iki oyununa da yansıtan Novak Djokovic, 6. oyunda servisini kıran Nadal’ın oyuna ortak olmasına izin verdi. Final setinde durum 3-3 iken, Nadal kendi servis oyununda tutunamayınca morali yükselen Djokovic, diğer oyunları da alıp seti 6-3, karşılaşmayı da 2-1 kazanarak Uluslararası BNL İtalya Turnuvası’nın tek erkekler klasmanında şampiyonluğa ulaştı. Bu turnuvada daha önce 2008 ve 2011′de yine Nadal’ı yenerek zafere ulaşan Djokovic, geçen yıl finalde kaybettiği Nadal’ı bu sefer yenmeyi başararak 5. finalinde 3. kez güldü. Uluslararası BNL İtalya Turnuvası’nı en çok kazanan raket olan İspanyol Nadal ise 9. kez final oynadığı turnuvada ikinci kez ve yine Djokovic’e final kaybetti. İki raketin Roma’da oynadıkları 4. final maçı sonrası birbirlerine karşı galibiyet sayıları da 2-2 oldu. Djokovic, karşılaşma sonrası sahaya kalp çizip bunu seyircilere adayarak sevincini yaşadı. Bu sonuçla şampiyon Sırp raket Djokovic, şampiyonluk kupasının yanı sıra 549 bin avro ödül ile ATP dünya sıralamasına etki edecek 1000 puanının sahibi oldu. Finalde kaybeden Rafael Nadal da 269 bin 150 avro ödül ve 600 puan aldı. Maç sonunda, Djokovic ve teknik ekibi, Romalı seyircilere gösterdiği destekten ötürü teşekkür etti. Nadal da rakibini galibiyetinden ötürü kutladı. Turnuvanın erkekler çiftler klasmanı finalinde ise Sırp Nenad Zimonjic-Kanadalı Daniel Nestor çifti, İspanyol Feliciano Lopez-Hollandalı Robin Haase çiftini 6-4 ve 7-6′lık setlerle 2-0 yenerek şampiyonluğa ulaştı.AMK Spor
Ay Yıldızlılar, Soma'ya Gidiyor
TFF Yönetim Kurulu ve A Milli Futbol Takımı, destek amacıyla yarın Soma'ya gidecekTürkiye Futbol Federasyonu (TFF) Yönetim Kurulu ve A Milli Futbol Takımı yarın destek amacıyla maden faciasının yaşandığı Manisa'nın Soma ilçesine gidecek. TFF'den yapılan açıklamada, özel uçakla saat 09.30'da Akhisar'da bulunan askeri havaalanına gidecek kafile, Soma'da hayatını kaybeden vatandaşlar için oluşturulan şehitliği ziyaret edecek ve ardından Soma Merkez Camisi'nde öğle namazı kılacak ve mevlit okutacak. TFF Yönetim Kurulu ve A Milli Takım kafilesi ardından Aldal Köyü'ne geçerek taziye ziyaretinde bulunacak. Kafile saat 16.30'da Akhisar askeri havalimanından hareket ederek İstanbul'a dönecekEurosport
Reklam