Görüş Bildir

Reza Zarrab Haberleri

Reza Zarrab ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Reza Zarrab ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

17 Aralık Tahliyelerini Nereden Bildi?
Ünlü ceza avukatı Uğur Poyraz’ın dün gece Twitter sayfasından yazdığı bir tweet bugün yaşanan gelişmelerin arkasından şaşkınlık yarattı. Uğur Poyraz dün gece Twitter sayfasından yazdı. Bugün ise 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda tutuklanan Bakan çocukları ve Rıza Sarraf hakkında tahliye kararı çıktı. https://twitter.com/av_ugurpoyraz/statuses/439060341105127424Avukat Uğur Poyraz; tahliyelerin ardından yeni bir iddia paylaştı ve “Rıza Sarraf ve bakan çocukları ile işadamları hakkında soruşturma yapan savcılar tutuklanacak. İddiaya giren var mı?” dedi.https://twitter.com/av_ugurpoyraz/statuses/439385803954085889 Odatv.com
Avukattan Ebru Gündeş'e: 'Gözün Aydın Şekerim'
Ünlü Şarkıcı Ebru Gündeş, eşi Reza Zarrab’ın tahliye haberini avukatından aldı. 17 Aralık soruşturması kapsamında tutuklanan Reza Zarrab avukatlarının itirazı üzerine tahliye edildi. Avukatların yaptığı itiraz mahkeme tarafından bugün değerlendirildi. KOCANI AKŞAM EVE GÖNDERİYORUM İş adamı Zarrab’ın avukatı Şeyda Yıldırım gün boyu karar için adliyede bekledi. Mahkemenin tahliye kararını açıklamasıyla avukat Yıldırım ilk iş olarak ünlü sanatçı Ebru Gündeş’i arayarak müjdeli haberi verdi. Avukat Yıldırım’ın, telefonla konuştuğu Gündeş’e “Kocanı akşam eve gönderiyorum. Gözün aydın şekerim” dediği öğrenildi. Haber karşısında çok sevinen Gündeş’in, görüşmede avukat Yıldırım’a teşekkür ettiği belirtildi. Vatan
'Başbakan Demeyeceğim, Onun Adı Başçalan'
Kemal Kılıçdaroğlu: ABD’den Japonya'ya kadar herkes Türkiye’de olanı biteni görüyor. Onlarca ses kaydı yayınlandı. Hiçbirisine sahte demediler CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Çanakkale'de konuşuyor. Kılıçdaroğlu, daha önce yaptığı açıklamada bundan sonra Başbakan Tayyip Erdoğan 'a 'Başbakan' olarak hitap etmeyeceğini söylemişti. Açıklamanın ardından Kılıçdaroğlu'nun ilk durağı Çanakkale'ydi. Kılıçdaroğlu burada Başbakan demedi ve Başbakan Erdoğan'a 'O zat' diye hitap etti. Erdoğan ve oğluna ait olduğu iddia edilen ses kaydına ilişkin, ABD’den Japonya’ya kadar herkes Türkiye’de olanı biteni görüyor. Onlarca ses kaydı yayınlandı. Hiçbirisine sahte demediler. Kendisi 'efendim bu yalandır' diyor. Asıl sen yalan söylüyorsun başçalan' dedi. İşte Kılıçdaroğlu'nun sözlerinden satır başları 90 yıldır uğraşıyoruz. Çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye bırakmak için mücadele etik. Çanakkale’de şehitlerimizin bağrındayız. Bir iktidar, haramilerin iktidarı Türkiye Cumhuriyeti’ni soyuyor. Utanmadan arlanmadan hala kendisine başbakan değil. Sen başbakan değil çalan başçalansın. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyorlar. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum. Sizi o zat’la ayrı tutuyorum. Siz yolsuzluklarla mücade edeceğim diyen bir siyasal partiye oy verdiniz, yasaklarla yoksulluklarla mücadele edeceğim diyen bir partiye oy verdiniz. Ama şimdi her şey çok açık. Sizin için değil cebi için çalışan bir siyasal iktidarla karşı karşıyasınız. Kendim söz verdim, bir daha o adama başbakan demeyeceğim. Onun adını başçalan. Her şeyi görüyorsunuz. ABD’den Japonya’ya kadar herkes Türkiye’de olanı biteni görüyor. Onlarca ses kaydı yayınlandı. Hiçbirisine sahte demediler. Ama ne zamanki kendisinin ses kayıtları çıktı başladı, efendim bu yalandır. Sen yalan söylüyorsun başçalan. Başçalan malvarlığını açıkladı mı, çocuklarının mal varlığını açıkladı mı, kardeşlerinin mal varlığını açıkladı mı? Başçalan’a bir tavsiyem var. önceden TV kanalında karşı karşıya gelelim derdim. Artık bir hırsızla karşı karşıya gelmeme herhalde sizin izin vermemiz gerekir. Bir hırsızla televizyon kanalında yanyana gelmeyi uygun görür müsünüz? Ben de uygun görmüyorum zaten. Telefon ediyor, sabahın sekizinde. Oğlum ne var en yok diyor. Oğlan da yeni uyanmış. Oğlum diyor şuralarda şuralarda arama yapılıyor. Baba diyor bir daha tekrar eder misin? Olur oğlum diyor edeyim. Aynı gün paraları sıfırla diyor. Kardeşini gönderiyorum diyor. Amcanı yeğenini daynı çağır onlar da sıfırlasın diyor. Daha önce sloganları öyleydi. Büyük düşünün, yani büyük götürün diyorlardı. Bu başçalan geçen bir konuşma yapmış. Artık adı başçalana çıkan bir insanın Türkiye Cumhuriyeti’nde başbakanlık koltuğunda oturması… Sende ar varsa, haya varsa, utanma duygusu varsa, Allah korkusu varsa o koltuktan derhal ayrıl. Oğlum paraları sıfırlayın diye telefon ediyor. Aynı gün, 18 Aralığa dönüyor ertesi gün saat 10:58. Oğlum diyor sıfırladınız mı? Baba diyor, henüz 30 milyon avro kaldı onu sıfırlayamadık. Emekli kardeşlerime sesleniyorum, sizin aylığınız niye düşük? E birisi 30 milyon avro götürüyorsa tabiki düşük olacak. Gün değişim günüdür, kendimize gelme günüdür. AKP’ye oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum. Gün helal süt emmişlerin iktidara taşınması günüdür. Hep beraber bunun mücadelesini yapacağız. Başbakanlık koltuğuna namuslu kişiler oturur Bu başçalan arada diyor ki, benim diyor her soruya yanıtım var, cevap veririm diyor. Her soruya cevap verebilir mi? Hani bir bakan vardı 700 bin liralık kol saati. Kimden aldı? Zarrab’dan aldı. Hani bir bakan vardı, oğluna telefon ediyor sabahın köründe, oğlum diyor kaç lira var, baba üç beş kuruş var diyor. Oğlum kaç lira var? E baba 1 trilyon civarı bir para var diyor. Şimdi bunların tamamı doğru gerçek. Bir bankanın genel müdürünün evinde ayakkabı kutusunda 4,5 milyon dolar serbest. Bunlar kapatılamaz. Dünyanın hiçbir yeridne devletini soyan bir başbakan, başbakanlık namuslu kişilerin oturduğu koltuktur, hırsızların oturdukları koltuk değildir. Şimdi ‘Alo Fatih dönemi başladı Şimdi Alo Fatih dönemi başladı. Ne diyor? Hemen bu yayını kesin diyor. Yaşar Nuri Hoca konuşuyor, hemen kesin diyor. Alo Fatih derhal keseceğiz derhal diyor. Ve 630 milyon dolarlık medya havuzu oluşturdular. Gazeteleri birilerine peşkeş çekiyorlar. Bu gazetelerden birisinin genel yayın yönetmeni, açıyor telefonu bankanın genel müdürüne, Süleyman iki milyona ihtiyacım var gönder çalışanların maaşını ödeyeceğim. Orada bu ülkenin insanların alın teri var. Buradan medya patronlarına sesleniyorum. Ya adam gibi yayın yaparsanız ya gün gelir biz hesabını sorarız. TBMM’de konuşuyoruz, başbakanın trilyonları nasıl sıfırlayın diye oğluyla yaptığı konuşmayı veriyoruz, korkudan yayını kesiyorlar. Korkmayacaksınız, yürekli olacaksınız. Unutmayın bu ülkede CHP var.T24
Mahkemenin Esas Hakimi İzindeymiş...
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tahliye kararı veren mahkemenin esas hakiminin yıllık izinde olduğu ortaya çıktı. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklanan isimlerden 5’i daha bugün tahliye edildi. Son tahliye kararı ile birlikte tutuklu sanık kalmadı. TAHLİYE KARARINI VEREN HAKİM Bu arada tahliye kararını veren hakim İslam Çiçek'in İstanbul 34. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görevli olduğu, İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi hakimi Metin Çelik'in yıllık izinde olması nedeni ile İslam Çiçek'in nöbetçi olarak bu mahkemede görev aldığı öğrenildi. 17 Aralık soruşturması kapsamında tutuklu bulunan işadamı Reza Zarrab (Rıza Sarraf,) bakan çocukları Barış Güler, Salih Kaan Çağlayan ile Özgür Özdemir ve Hikmet Tuner'e tahliye kararı çıktı. 84 KİŞİ GÖZALTINA ALINMIŞTI 17 Aralık'ta yapılan yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında 84 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan isimler arasında yer alan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Oğuz Kaan Bayraktar, çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılmıştı. 17 Aralık soruşturmasının savcıları Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç ise geçtiğimiz günlerde soruşturmadan el çektirilmişti. Soruşturmayı Savcı Ekrem Aydıner yürütüyor. İnternethaber
Anadolu Ajansı'ndan Arınç'ın Sözlerine Sansür
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın 17 Aralık soruşturmasıyla ilgili açıklamaları, Anadolu Ajansı tarafından sansürlendi. Kendisine bağlı bir kurum olan Anadolu Ajansı, Bülent Arınç'ı sansürledi. CNN Türk'te katıldığı 'Ankara Günlüğü' programında 17 Aralık Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk soruşturması ve sonrasında yaşananları değerlendiren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın açıklamaları Anadolu Ajansı tarafından sansürlendi. 'ÇOK LAF YALANSIZ, ÇOK MAL HARAMSIZ OLMAZ' Başbakan Tayyip Erdoğan'a ait olduğu ileri sürülen ses kayıtlarına ilişkin konuşan Arınç, Meclis Başkanlığı'nın ardından satın aldığı evin öyküsünü anlatırken 'İnşaat halindeyken bir eve girdik. Elimdekiler evin yarısını bile ödemeye yetmedi, ayda 7 bin lira ödemek suretiyle kredi çektim. Çok laf yalansız çok mal haramsız olmaz derler. Yine bir laf daha var, 'Fakirler zenginlerden şu kadar yıl önce cennete gidecek' derler. Yani zenginin işi zor. Hele helalinden değilse çok zor' dedi. 'MAHCUBİYETTEN CEVAP VEREMEM' Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın Rıza Sarraf'ın uçağıyla umreye gitmesi ve 700 bin liralık saat hediye edilmesi iddiasıyla ilgili 'Kolundaki saati ve çocuğunun parasını sorarsanız bana ben mahcubiyetten cevap veremem' ifadelerini kullanan Arınç, bir ayette 'Müminler mallarıyla ve evlatlarıyla imtihan olunurlar' denildiğini belirterek 'Bu kolay bir imtihan değildir. Allah bizi çocuklarımızla, malımız ve servetimizle imtihan etmesin' dedi. ANADOLU AJANSI'NDAN SANSÜR Arınç'ın tüm bu sözleri Başbakan Yardımcısı'nın konuşmasını 7 bölüm halinde abonelerine servis eden Anadolu Ajansı'nın haberlerinde yer almadı.sondakika.com
Erdoğan'dan Tahliye Açıklaması: 'Adalet Yerini Buldu'
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet skandalı kapsamında düzenlenen operasyonda tutuklanan eski bakan çocukları ve Rıza Sarraf'ın tahliye edilmesine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan ilk yorum geldi. Partisinin Balıkesir mitingine katılan Erdoğan, mitingin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Erdoğan, tahliyeler için 'Adalet yerini buldu' dedi.  Cumhuriyet
Ebru Gündeş, Fatih Altaylı'ya Dava Açıyor
Ebru Gündeş, ses kasetleriyle ilgili harekete geçti. Geçtiğimiz Pazar günü Fatih Altaylı, köşesinde işadamı Reza Zarrab'a ait olduğu ileri sürülen ses kaydıyla ilgili sert bir yazı kaleme almıştı. Bu yazı üzerine Ebru Gündeş, avukatı aracılığıyla Fatih Altaylı'ya dava açmaya hazırlanıyor. Altaylı, suç duyurusunu bugün köşesinden duyurdu ve ekledi 'hiç merak etmesinler bu suç duyurusuna yanıt vereceğim' dedi.
Serhan Bolluk Tahliyeleri Değerlendirdi
İşçi Partisi Genel Sekreteri Serhan Bolluk, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın Oğlu Kağan Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler'in Oğlu Barış Güler ve İş Adamı Reza Sarraf'ın da aralarında bulunduğu 5 kişiye tahliye kararı çıkması hakkında değerlendirmelerde bulundu. Aydınlık'a konuşan Serhan Bolluk, AKP iktidarının büyük bir kumpas hazırlığı içerisinde olduğunu söyledi.Bolluk şöyle konuştu: 'Hiç heveslenmesinler. Halkın cebinden çaldıkları o paraları harcayacak vakitleri olmayacak. Kuruşuna kadar geri alırız. Kamu için kullanırız. Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını paraları istifleyebilmek için kurdular. Şimdi daha büyük bir kumpasın peşindeler. Adına da özerklik diyorlar. Ancak onu da başaramayacaklar. Türkiye'yi bölemeyecekler. Bu ülke bir avuç mafya tarikat gladyo enstrümanı parayı istiflesin diye bölünmeyi kabul etmez. Bir tarafta Tayyip Erdoğanların, Abdullah Güllerin, Fethullah Gülenlerin çürümüş düzeni ve onların peşinden giden kendilerine muhalefetim diyen partileri var. Bir tarafta ise ayakta ve dipdiri bir millet. Kimin kazanacağını göreceğiz.'Aydınlık
'Bu Kayıttan Sonra Artık Herhangi Bir Davanın Meşruiyeti Kalmış mıdır?'
CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, Başbakan Erdoğan'ın cevaplaması istemiyle soru önergesi verdi. Tarhan, soru önergesinde Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e ait olduğu iddia edilen ses kaydını ve Reza Zarrab'ın tahliyesini sordu. İşte o soru önergesi: 'Dün gece bazı internet sitelerinde yayınlanan ve sizinle eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarında, bir dava dosyasından söz edilerek hakiminin 'Alevi' olduğundan bahsedildiği, “2000 arkadaşın” hakim olarak sisteme transfer edildiği, bir dosyanın adı geçen bakan tarafından size getirilip “arz edildiği”, Adalet Bakanından bir dosyanın takibinin istendiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanına bir dosyaya ilişkin “hassasiyetinizin” bildirileceği vb. gibi bir hukuk devletinde kabul edilmesi mümkün olmayan ifadeler yer almaktadır. Kayıt şu ana kadar yalanlanmamıştır. Ayrıca yardımcınız Bülent Arınç tarafından şantaj ve tehdide maruz kaldığınız söylenmektedir. Size şantaj yapan kişi ya da kişiler kimlerdir, haklarında yasal işlem başlattınız mı? Başlatmadıysanız neden? Siz yönettiğiniz devletin anayasası’nda yazan aşağıdaki hükümleri hiç okudunuz mu? Madde 2 - Türkiye cumhuriyeti…. demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Madde 9 - Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. Madde 138 - Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Okumadıysanız okuyup, aşağıdaki sorulara da cevap verin. Bu hükümlere göre bir Başbakanın Adalet Bakanı tarafından bir davanın takibini istemesi yargıya açık bir müdahale midir, değil midir? Kayıtta geçen ve tarafınızdan dile getirilen, “bu konudaki şeyi bayağı hassas bunların mahkum olması lazım” biçimindeki sözler doğrudan birilerinin ceza alması talimatı değildir de nedir? Adalet Bakanı tarafından bilgisi verilen ve “sisteme transfer edildiği” söylenen bu 2000 hakim “arkadaş” kimlerdir? Reza Zerrab ve bakan çocuklarını serbest bırakan hakim de 2000 kişilik arkadaş grubuna dahil midir? Bir hakimin Alevi ya da Sünni olması sizi neden ilgilendiriyor ki, bu konuda tarafınıza bilgi verilmektedir? Hakim savcıları fişliyor musunuz? Hangi dosya Adalet Bakanı tarafından size sunulmuştur? Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanı temaslarınız sonucu dosya konusundaki “hassasiyetinizin” gereğini yapmış mıdır? Yakın çalışma arkadaşlarınızca dile getirilen “orduya kumpas” ve kamuoyunda bilinen adıyla “Ergenekon” ve “Şike” davaları ile diğer siyasi davalar konusunda da benzer görüşmeler yapıp davaları yönlendirdiniz mi? Bu “malumun ilanı” kayıttan sonra artık herhangi bir davanın meşruiyeti kalmış mıdır? Yaptığınız “temaslarla” kaç masum insan hala cezaevlerinde? Adalet dağıtmayı kömür dağıtma düzeyine indirdiniz ya, 'demokrasi bir araçtır, gitmek istediğiniz yere kadar gider, inersiniz' demiştiniz ya. Çıkmaz yola girdiniz, gidecek yolunuz kalmadı, inmeyi düşünüyor musunuz? Yaptığınız hukuk dışı atamalarla bu ülkede artık yargı eliyle seçim güvenliğinden söz edilebilir mi? Söyler misiniz, artık adalet kimin mülkünün, hangi villanın temelidir?' DHA