Görüş Bildir
Haberler
Zenginin Parası Hem Çenemizi Hem Dünyamızı Yoruyor: Gelir Eşitsizliği Nasıl İklim Krizine Neden Oluyor?

Zenginin Parası Hem Çenemizi Hem Dünyamızı Yoruyor: Gelir Eşitsizliği Nasıl İklim Krizine Neden Oluyor?

esma çetin
23.08.2022 - 08:44

Araştırmacılar, özel uçaklara, jet sosyete yaşam tarzlarına ve gaz yakan araçlara yönelik eğilimin, karbon emisyonlarında eşitsizliğe yol açtığını ve en yoksulların en ağır bedeli ödeme olasılığının olduğunu söylüyor. Detaylara buyurun 👇

Kaynak: https://www.dailymail.co.uk/sciencete...
İçeriğin Devamı Aşağıda

Sizlere en basit haliyle, dünyanın en zengin insanlarının küresel ısınmaya sebep olduğunu söylesek?

Sizlere en basit haliyle, dünyanın en zengin insanlarının küresel ısınmaya sebep olduğunu söylesek?

Yaşadığımız gelir eşitsizliğinden bahsetmeye gerek bile yok. biliyorsunuz ki zengin ile fakir arasındaki makas her geçen gün açılıyor. Ancak bu gelir eşitsizliği iklim krizine de sebep oluyor. Nasıl mı? Zenginlik arttıkça zenginliğin getirdiği jet sosyete yaşam tarzının çevreyi kirletme oranı da artıyor. 

Örneğin, 2019 yılında Fransa'dan kalkan tüm uçuşların onda biri özel uçaklarla yapıldı. Sadece dört saat içinde, bireysel olarak sahip olunan bu uçaklar, Avrupa Birliği'ndeki ortalama bir insanın tüm yıl yaydığı kadar karbondioksit üretiyor. Boeing'in pazar analizine göre, gezegendeki insanların beşte dördü yaşamları boyunca hiç uçağa binmiyor. Yani emisyonlar genellikle zenginlikle birlikte yükseliyor.

Bizler çevre için bez çanta ve karton pipet kullanalım diye uğraşırken kendisine özel jet seçemeyen Kylie Jenner'ın dramını sizlere anlatmıştık 👇

Hatta bir de güzel dalgasını geçtik, ama konu sandığınızdan çok daha ciddi!

Bir araştırmaya göre, dünyadaki en zengin yüzde birlik, orantısız bir şekilde iklim değişikliğinden sorumlu tutuluyor.

Bir araştırmaya göre, dünyadaki en zengin yüzde birlik, orantısız bir şekilde iklim değişikliğinden sorumlu tutuluyor.

Araştırmacılar, karbon emisyonları ile bireysel gelir arasındaki ilişkiyi değerlendirdi ve en yüksek yüzde birin, yılda 5,4 gigaton karbondioksit saldığını buldu. Buna karşılık, dünyanın en yoksul diğer yarısı ise sadece 2,5 gigaton karbondioksit yayıyor.

Salgın nedeniyle karbon emisyonlarında keskin bir düşüşe rağmen, dünya bu yüzyılda ısınmaya devam ediyor.

Salgın nedeniyle karbon emisyonlarında keskin bir düşüşe rağmen, dünya bu yüzyılda ısınmaya devam ediyor.

Bu ısınmanın etkisi de yoksul ve gelişmekte ülkeleri tehdit ediyor. Anlayacağınız olan yine fakire olacak. Oxfam ve Stockholm Çevre Enstitüsü tarafından yürütülen bir analiz, dünyanın ilk yüzde birlik diliminde yer alacak kadar para kazanacak kadar şanslı olan bir kişinin, yılda ortalama 74 ton karbondioksit emisyonu ürettiğini buldu. Bununla birlikte, dünyanın en yoksul yüzde 50'sinden her bir kişi yılda ortalama sadece 0,69 ton üretiyor.

Dünyanın en üstteki yüzde 0,1'lik milyarderleri için, bu kişi başına rakam yılda 216,7 ton karbondioksite yükseliyor.

Dünyanın en üstteki yüzde 0,1'lik milyarderleri için, bu kişi başına rakam yılda 216,7 ton karbondioksite yükseliyor.

Oxfam GB CEO'su Danny Sriskandarajah şunları söyledi: 'Zengin bir azınlığın aşırı tüketimi iklim krizini körüklüyor ve gezegeni tehlikeye atıyor. Hiç kimse etkiden muaf değil ama dünyanın en yoksulları, sel, kıtlık ve kasırgalarla savaşırken en az emisyona katkıda bulunmalarına rağmen en ağır bedeli ödemiş olacaklar.

Proje, 2015 Paris Anlaşması'nda belirtilen hedeflere ulaşılmasına yardımcı olmak için tüketimde kesintilerin en fazla etkiye sahip olabileceği alanları bulmak amacıyla 1990'dan bu yana karbon emisyonlarının nasıl değiştiğine odaklandı.

Proje, 2015 Paris Anlaşması'nda belirtilen hedeflere ulaşılmasına yardımcı olmak için tüketimde kesintilerin en fazla etkiye sahip olabileceği alanları bulmak amacıyla 1990'dan bu yana karbon emisyonlarının nasıl değiştiğine odaklandı.

Ancak emisyonlar o zamandan beri artmaya devam etti ve çeşitli analizler, hedeflere ulaşmak için yeşil büyümeye öncelik veren, baştan aşağı yeniden donatılmış bir küresel ekonominin gerekli olduğu konusunda uyardı. Oxfam'ın raporu, bu pencere için tüm emisyonların yüzde 52'sinin (372 gigaton CO2) ilk yüzde ondan geldiğini buldu.

En üstteki yüzde bir, yüzde 15'i oluştururken, kazananların alt yarısı sadece yüzde yedi katkıda bulundu. Sürekli genişleyen bir 'karbon eşitsizliğine' vurgu yapan analiz, yüzde birlik emisyonların büyüme oranının, insanlığın en yoksul yarısının üç katı olduğunu söyledi.

İçeriğin Devamı Aşağıda

"Bu durum, en yoksul ve en az sorumlu insanlar üzerinde daha kötü etkilere sahip."

"Bu durum, en yoksul ve en az sorumlu insanlar üzerinde daha kötü etkilere sahip."

Şimdiye kadar sadece 1°C'lik ısınmayla, Dünya'da şimdiden yoğun orman yangınları kuraklıklar, fırtınalar ve seller gibi doğal afetler görülüyor. Daha önce yapılan bir araştırma, birçok kıyı bölgesinin, sera gazı emisyonlarının yarattığı küresel aşınma nedeniyle 2050 yılına kadar her yıl 'yüzyılda bir kez' olarak adlandırılan hava felaketleri yaşayacağını söyledi.

“Son 20-30 yıldaki karbon yoğun ve son derece eşitsiz ekonomik büyüme modelinin insanlığın en yoksul yarısına fayda sağlamadığı açık. Ekonomik büyüme ile iklim krizini düzeltmek arasında seçim yapmamız gerektiğini önermek yanlış bir ikilemdir.'

Oxfam raporu hakkında yorum yapan çevre aktivisti ve Yerli Kadınlar ve Çad Halkları Derneği başkanı Hindou Oumarou İbrahim, ekonomik eşitliğe öncelik verilmeden iklim değişikliğiyle mücadele edilemeyeceğini söyledi.

Oxfam raporu hakkında yorum yapan çevre aktivisti ve Yerli Kadınlar ve Çad Halkları Derneği başkanı Hindou Oumarou İbrahim, ekonomik eşitliğe öncelik verilmeden iklim değişikliğiyle mücadele edilemeyeceğini söyledi.
www.noaa.gov

İbrahim, “Halkım uzun süredir çevresel yıkımın yükünü taşıyor. Şimdi dinlemenin, bilgimizi bütünleştirmenin ve kendimizi kurtarmak için doğayı kurtarmaya öncelik vermenin zamanı geldi' dedi.

Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım 👇

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
12
1
1
1
1
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın