Görüş Bildir
Haberler
Zehirli Diye Yenilmiyordu! Türk Mutfağının Vazgeçilmezi Olan Domates, Osmanlı'ya Ne Zaman Geldi?

Zehirli Diye Yenilmiyordu! Türk Mutfağının Vazgeçilmezi Olan Domates, Osmanlı'ya Ne Zaman Geldi?

Merhaba. Bugün domatessiz yemek yapmak neredeyse imkânsız. Sulu yemekler, etli yemekler, menemen gibi Türk mutfağının belkemiği olan birçok yemek domatesle yapılıyor. Bu yazıda domatesin Osmanlı'ya geliş hikayesini size aktardım.

Keyifli okumalar dilerim.

Kaynak: https://www.gurmeakademi.com/blog/dom...

Günümüzde yediğimiz yemeklerde hep varmış gibi gelse de domates de bir zamanlar yoktu, keşfedildiğindeyse yemeklere katılmıyordu. Gelin hep birlikte Türkler domatesle nasıl tanıştı bi' bakalım.

Günümüzde yediğimiz yemeklerde hep varmış gibi gelse de domates de bir zamanlar yoktu, keşfedildiğindeyse yemeklere katılmıyordu. Gelin hep birlikte Türkler domatesle nasıl tanıştı bi' bakalım.

Domates, Osmanlı'da nice padişahın tatma fırsatına hiç eremediği ve adından bile haberdar olmadığı bir yiyecektir. 1492'de Amerika kıtası keşfedildikten sonra keşfedilmiştir ve oradan önce Avrupa'ya sonra da tüm dünyaya yayılmıştır.

Domates, Osmanlı'da nice padişahın tatma fırsatına hiç eremediği ve adından bile haberdar olmadığı bir yiyecektir. 1492'de Amerika kıtası keşfedildikten sonra keşfedilmiştir ve oradan önce Avrupa'ya sonra da tüm dünyaya yayılmıştır.

Bolivya ve Peru'da bulunan yabani ve sarı renkli bir domates türü, Meksika'da yetiştirilip, Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfinden sonra Avrupa'ya gemilerle gönderilmiştir. İtalyanlar sarı renginden ötürü onu altın elma olarak adlandırdı, ama çok geçmeden kırmızı türleri de ortaya çıktı.

Bolivya ve Peru'da bulunan yabani ve sarı renkli bir domates türü, Meksika'da yetiştirilip, Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfinden sonra Avrupa'ya gemilerle gönderilmiştir. İtalyanlar sarı renginden ötürü onu altın elma olarak adlandırdı, ama çok geçmeden kırmızı türleri de ortaya çıktı.

Domates, 16. yüzyılın ilk yarısında Avrupa'da bir süs bitkisi olarak kullanılmıştır çünkü zehirli olduğuna inanılmaktadır. Daha sonra zehirli olmadığı anlaşılır ve yiyecek olarak tüketilmeye başlanır.

Domates, 16. yüzyılın ilk yarısında Avrupa'da bir süs bitkisi olarak kullanılmıştır çünkü zehirli olduğuna inanılmaktadır. Daha sonra zehirli olmadığı anlaşılır ve yiyecek olarak tüketilmeye başlanır.

Osmanlı İmparatorluğu ise domatesle Avrupa'dan yaklaşık iki asır sonra tanışır. 18. yüzyılın başlarında saray harcamalarına ait kayıtlarda az miktarda da olsa saraya getirildiği görülmektedir.

Osmanlı İmparatorluğu ise domatesle Avrupa'dan yaklaşık iki asır sonra tanışır. 18. yüzyılın başlarında saray harcamalarına ait kayıtlarda az miktarda da olsa saraya getirildiği görülmektedir.

Osmanlı, domatesi ABD'den değil İtalya'dan öğrenmiştir. Bu dönemde sadece yeşil domatesler tüketilmiş, kızaranların bozulduğu düşünülerek atılmıştır. Ayrıca uzun yıllar boyunca Anadolu'da sadece çeri domates üretilmiş ve tüketilmiştir.

Osmanlı, domatesi ABD'den değil İtalya'dan öğrenmiştir. Bu dönemde sadece yeşil domatesler tüketilmiş, kızaranların bozulduğu düşünülerek atılmıştır. Ayrıca uzun yıllar boyunca Anadolu'da sadece çeri domates üretilmiş ve tüketilmiştir.

Domates, 1900'e kadar pek çok Avrupalı için aşk elmasıydı, çünkü insanları romantik yaptığına inanılıyordu. Türkler ise domatese "kavata" demiştir. Bu kelime, oyma kap, çömlek anlamlarına gelmektedir.

Domates, 1900'e kadar pek çok Avrupalı için aşk elmasıydı, çünkü insanları romantik yaptığına inanılıyordu. Türkler ise domatese "kavata" demiştir. Bu kelime, oyma kap, çömlek anlamlarına gelmektedir.

1844'te basımı gerçekleşen ilk yemek kitabımız olan ve Mehmed Kâmil tarafından yazılmış Melceü't Tabbâhîn (Aşçıların Sığınağı) adlı eserde çeşitli domates yemeği tarifleri verilir. Domatesin saray mutfağından halk mutfağına çıkışı olarak bu tarihi vermek mümkündür.

1844'te basımı gerçekleşen ilk yemek kitabımız olan ve Mehmed Kâmil tarafından yazılmış Melceü't Tabbâhîn (Aşçıların Sığınağı) adlı eserde çeşitli domates yemeği tarifleri verilir. Domatesin saray mutfağından halk mutfağına çıkışı olarak bu tarihi vermek mümkündür.

Bu tarihren sonra artık pazarlarda da bolca bulunmaya başlar domates. Ahmet Vefik Paşa'nın Lehce-i Osmanî adlı eserinde "frenk patlıcanı" dediği domatestir. Artık Osmanlı yemek kitaplarında "Türk mutfağının vazgeçilmezi" adıyla geçmektedir.

Bu tarihren sonra artık pazarlarda da bolca bulunmaya başlar domates. Ahmet Vefik Paşa'nın Lehce-i Osmanî adlı eserinde "frenk patlıcanı" dediği domatestir.  Artık Osmanlı yemek kitaplarında "Türk mutfağının vazgeçilmezi" adıyla geçmektedir.

Domates artık Türk mutfağı için çok önemli bir malzemedir. Çorbalara, ana yemeklere, salatalara ve soslara; kısaca her şeyin içine domates katıyoruz. Keşfedilmeseydi yemek kültürümüz nereye giderdi acaba? Siz ne düşünüyorsunuz?

Domates artık Türk mutfağı için çok önemli bir malzemedir. Çorbalara, ana yemeklere, salatalara ve soslara; kısaca her şeyin içine domates katıyoruz. Keşfedilmeseydi yemek kültürümüz nereye giderdi acaba? Siz ne düşünüyorsunuz?

Bunlar da İlgini Çekebilir

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
15
3
2
2
1
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın