İyileşeceğine yürekten inanıyoruz...
Yoğun Bakımdaki Neslican Tay'ı Ziyaret Eden Haluk Levent'ten, Neslican'ın Durumuyla İlgili Açıklama Geldi
Kansere karşı verdiği mücadeleyle tanıdığımız Neslican Tay, hayata karşı pozitif duruşuyla hepimizi kendisine hayran bırakmıştı.
Bu hastalık yüzünden bir bacağını kaybetmesine rağmen, bunu hiçbir zaman eksiklik olarak görmediğini üzerine basa basa söylemiş; ne kadar güçlü bir genç kadın olduğunu hepimize kanıtlamıştı.
Ne yazık ki üç kere üst üste kanseri yenen Neslican, geçtiğimiz günlerde dördüncü kez kansere yakalandığını ve kanser hücrelerinin akciğerini sardığını söylemişti.
Neslican'ın ardından geçtiğimiz gün yoğun bakıma kaldırıldığını öğrenmiştik...
Haluk Levent dün, 7'den 70'e herkesin güzel haberlerini beklediği Neslican'ı hastanede ziyaret etti.
Hepimiz dört gözle ayağa kalkacağın günü bekliyoruz Neslican! 
Dualarımız seninle...

Bu ülkedeki en gerekli insanlardan biridir Haluk levent. Bence toplum nezdinde de en güvenilir kişi. Yaptığı herşeyi çok takdir ediyorum, keşke yeterli motivasyonum olsa ben de yapsam diyorum. Nice hastaya elini uzatan haluk levent ve ekibi moral destek ziyareti yapmış Neslicana. Günün en güzel haberi de bu olsun

bu kadın bu kadar güzel ve "yaşam dolu" olmasaydı, insanlar onu umursar mıydı bu kadar? ben bu olguyu rahatsız edici buluyorum.

Nisan kanser çok zorlu bir süreç. Ve gerçekten kemo çok yıkıcı olabiliyor. Annem kemonun etkisiyle ve beyin tümörü nediyle çok fazla yere düşüyordu. Bigün annemi kaldırırken tedavi olmak istemiyorum, ölmek istiyorum diye söylendiğini bilirim. Keşke yaşam dolu olabilseler, motivasyonları yüksek olsa ve keşke ölmeseler. Kolay değil gerçekten anlamak lazım. Oda kendince bu şekilde mücadele ediyor.

geçmiş olsun. benim eleştirim hanımefendiyie değil, ona hiçbi şey demiyorum. ben, aslında toplumu eleştiriyorum. güzel olan kediyi daha fazla sahiplenmek gibi, "güzel" birinin daha fazla yaşamasını gerektiğini düşünüyoruz veya ölüm durumlarına daha fazla üzülüyoruz. bu bana ters geliyor.

Aklımdan aynısı geçti. Sonra doğru mu bu düşüncem diye kendimi alamadım, ikilemde kaldım. Ama bu düşüncede olan tek kişi olmadığıma sevindim. Allah şifasını versin, umarım iyileşir.

maalesef öyle sanırım. bunun, bahsi geçen hanımla ilgisi yok. bu toplumun vicdanının kaypaklığı sanırım. aslında üzerine söylenecek çok şey var.

realite bu rahatsız edici ama olağan sen ben herkes güzel ve çirkini zaten bilinçli bilinçsiz eliyoruz bir çocuk bebek bile olsa

ben bunu kabul edemiyorum. olağan olmasının önemi yok. zaten biz, olağan olanı dönüştürebildiğimiz sürece kendimiz olabiliyoruz. aksi taktirde daha fazla eşitsizlik daha fazla şiddet yaratıyoruz.

Güzel bir kızın kapısı açılır, güzel olmayan kıza "bacım itecen itecen" gibi bir tweet vardı... Görselliğe çoook önem veriyoruz. Nisan daha güzel anlatamazdın "Toplum Vicdanının Kaypaklığı" nı...
güzellik değilde solmak için direnen bir çiçeği sulasanda fayda etmez bu kız solmamak için uğraşıyor bütün bu kız çok güzellik ve parıltısı ondan

hiç sanmıyorum. bu, toplumsal değer algımızla ilgili bir konu. insanları güzelliklerine göre yargılamak da (güzelliğe bu bağlamda bir değer veya anlat vermek) faşizanlığın diğer bir türü olsa gerek.
güzellik algısı tüm dünyada güzellik algısı bazı insanlar güzel değildir ama bir ışıltısı vardır hissedersin

aynı şey olduğunu düşünmüyorum. burada söz konusu olan sadece bir "ışıltı" değil sanıyorum. burada bu denli "biçimli" biri olmasaydı, bu kadar ışıltı söz konusu olmayacaktı. her ne kadar yaşam sevinci olsa da, "kilolu" biri bu kadar dikkat çekici olmayacaktı. insanlar bu kadar etkilenmeyecek, üzülmeyecekti. sanıyorum konu, özdeşleşmekle ilgili.

Nisan katılıyorum sana..çok güzel ifade etmişsin.bende senin gibi düşünüyorum en başından beri..

teşekkür ederim. bu konu beni gerçekten düşündürüyor. bunun üç kesime de ("güzel olan", "güzel olmayan" ve "güzelliği yücelten") zararı olduğunu düşünüyorum. bu, akıntıdaki insanların can hıraş zavallı dallara tutunmaya çalışmasını çağrıştırıyor. gerçekten akıntıda mıyız? gerçekten tutunacak bu incecik kırılgan dallara ihtiyacımız var mı? ve gerçekten, gerçekten sevmeye hiç mi zamanımız yok?
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın