Yıldız Beşiktaş Kampüsü Külliye Olmasın!
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğrencileri Yıldız Kampüsü için Savaşıyor
Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri Beşiktaş'ta kampüsünün külliye olmasına karşı bir araya geldi. Birlikte yol haritası çıkaran öğrenciler aynı zamanda ‘Yıldız Bizimdir Bizim Kalacak’ sloganları ile kampüste seslerini duyurdular. Öğrencilerle bir araya gelen Genel Sekreter Yavuz Erişen, Yıldız kampüsünde binaların alınmaması gerektiğini belirterek öğrencilere destek oldu. Yıldız kampüsünde yüzlerce öğrenci bir araya gelerek Yıldız Kampüsü'nün saray olmaması gerektiğini ve üniversite olarak kalması gerektiğini dile getirdiler.
Yıldız Kampüsü, Yıldız Teknik Üniversitesi'nin tarihidir.
Samet Dikmen yazdı: "İlim için kimlik: Kampüs"
Kimlik aidiyeti bir üniversite için çok önemlidir ve o okulun markasıdır. Gözde ilk canlanan şeydir kimlik aidiyeti ve bu, çoğu zaman kampüstür.
Eğitim yuvası üniversitelerin kimlikleri, ellerinden alınmamalıdır; kampüsler oyuncak edilmemelidir ki ilim gerçekten gelişsin, toplum ilerlesin. Devlet Büyüsün… Aksi takdirde bu eğitim yuvalarına, yani kimlikleşen bu kampüslere, gereken önem gösterilmezse; eğitim faaliyetleri yavaşlar, sekteler, sendeler ve ehemmiyetsizleşir, hatta biter…
Sosyal Medya Gündeminde...
Başlatılan imza kampanyası ve çeşitli sosyal medya hashtagleri #yildizbizimdir #yildizasesver DESTEK VERELİM
1911'den beri ülkemiz ve dünya için faydalı bireyler yetiştiren Yıldız Teknik Üniversitesi, adını aldığı Yıldız bölgesinden taşınmamalı.
21 Mayıs 2015 tarihinde, Cumhurbaşkanı'nın ATV'de katıldığı yayında okulumuzun da içinde bulunduğu bölgenin Cumhurbaşkanlığı'na verilmesiyle ilgili şeyler söylendi. Teknolojik ihtiyaç gerektirmeyen fakültelerin bile Davutpaşa'ya taşınmış/taşınıyor olması bu söylenenleri destekler nitelikte. Örneğin Sanat ve Tasarım Fakültesi geçtiğimiz yıllarda Davutpaşa'ya taşınmıştı. 2015 itibariyle de İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Davutpaşa'ya taşınacak. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, yüksek teknoloji gerektiren laboratuvarlarda eğitim yapmıyor. Bu yüzden taşınması anlamsız. Örneğin Elektronik Fakültesi'nin taşınması makul sebeplerle açıklanabilir. Bu tip sebepler İİBF ve Sanat ve Tasarım gibi fakültelerin taşınması için yeterli değil. Ayrıca İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin 1936'ya yılına kadar ünlü Mekteb-i Mülkiye'ye ev sahipliği yaptığını biliyoruz. Kendi alanında bu denli köklü bir geçmişi olan fakültenin taşınması hoş bir durum değil.
Yakın bir tarihte, üniversitenin Çağlayan'da bulunan yerleşkesi, TOKİ'ye verildi, karşılık olarak Davutpaşa'da lojman yaptırıldı. Yurt bile değil. İçerisinde erkek öğrenci yurdu bulunmayan, çok az kontenjanlı kız yurdu bulunan Davutpaşa Kampüsü'ne lojman yapıldı bu şekilde.
Öğrenci için varlığını sürdüren bir yere yani üniversite kampüsüne lojman yapıldı, gerçekten çok ilginç. Okulda barınmak öncelikle öğrencinin hakkı değil midir? Çağlayan arazisiyle ilgili bu durum okul için büyük bir zarar demek. Çağlayan'daki okulun arazisinin değeri ortada, lojmanın maliyeti ortada. Küçük bir matematik hesabıyla zararı hesaplayabilirsiniz. Bu örneği okulun önceki yıllarda da bu tip durumlarla karşı karşıya kaldığını göstermek için verdim.
İİBF'nin Davutpaşa'ya taşınacağı artık kesin, binası tamamlandı. En azından Yıldız'daki 3 fakülte mevcut yerlerinde varlığını sürdürebilsin, sonuçta okulumuzun ismini aldığı bir bölge burası. Buradan tamamen çıkarılacaksak okulun isminin 'Yıldız' olmasının ne manası kalır?
Yorum Yazın