Wellbees’in araştırmasında ayrıca çalışanların yaşadıkları bu değişimlerin esenliğin sekiz boyutunu (sosyal, entelektüel, fiziksel, finansal, çevresel, duygusal, spiritüel, mesleki) nasıl şekillendirdiği de incelendi. Katılımcıların yüzde 76’sı iş yerleri tarafından sunulan esenlik programlarını ‘değerli’ veya ‘çok değerli’ bulurken, bu oran kadınlarda yüzde 81, erkeklerde ise yüzde 73 oldu. Yine her 100 çalışandan 76’sı, şirketlerinin esenlik programı sunmasından dolayı kendini değerli hissettiğini ifade etti. Erkek çalışanların yüzde 52’si kadın çalışanların ise yüzde 59’u esenlik programlarının uzaktan çalışma döneminde iş yerlerine ve çalışma arkadaşlarına bağlılığı artırdığını söyledi. Genel olarak katılımcıların yüzde 70’i, başvurduğu yeni şirketin esenlik hizmeti sağlamasını önemli bulduğunu belirtti.
Araştırmada ilaç ve yaşam bilimleri ile enerji, esenlik seviyesi en yüksek sektörler olarak öne çıktı. Erkeklerin bütünsel esenlik seviyesi genel ortalamanın altında kaldı. Sekiz boyut içinde kadınlarda en yüksek esenlik seviyesi spiritüel, erkeklerde mesleki oldu. Esenlik seviyesinin en düşük olduğu alanın ise her iki grup için de finans olduğu ortaya çıktı. X kuşağındaki anket katılımcılarının esenlik seviyesi, yedi boyutta Y kuşağından yüksek çıkarken, Y kuşağında esenliğin daha fazla olduğu tek alanın sosyal olduğu görüldü.
Yorum Yazın
biz y kuşağı çok bahtsızız. tüm dünyada çok şansız bir döneme denk geldik. keşke daha önce doğsaydım.
İş bulamıyorum. Kendim evde bir şeyler yapıp satmaya çalışıyorum.