Mısır Şurubu Hakkında Bilinmeyenler!
Halk arasında Nişasta bazlı şeker (NBŞ) olarak bilinen tatlandırıcıyı değişik isimlerle tüketiyoruz. Satın aldığımız ambalajlı gıdalarda farklı isimle karşımıza çıkıyor. Bu nedenle dikkat etmek ve ürün etiketlerini iyi okumak gerekir. İçindekiler bölümünde mısır şurubu, glikoz-fruktoz şurubu, yüksek fruktozlu mısır şurubu yazıyorsa bu üründen uzak durmanız gerekir.
İçtiğiniz kolada, meyve suyunda, gazozda, yediğiniz çikolatada, tatlıda, pastada kısacası her gün tükettiğiniz yüzlerce üründe mısırdan elde edilen tatlandırıcı kullanılıyor. Bu tatlandırıcılar da şeker pancarından elde edilen doğal şekerle karıştırmamak gerekir.
Ayrıca mısır şurubu ürünün raf ömrünü uzatmaktadır. Pastane ürünlerinin kolay bozulmaması tatlıların kısa sürede şekerlenmemesi aslında bu yüzden.
Mısır şurubunu zararlı kılan ise fruktozun yüzde 80 oranında olması. Nişasta parçalanarak glikoza, ardından glikoz fruktoza dönüştürülüyor. Mısır şurubu, yüzde 80 oranında fruktoz, yüzde 20 oranında glikozdan oluşuyor.
İnce bağırsaktan emilerek karaciğere gelen früktoz metabolize edilmek için insüline gerek duymuyor. Bu bir avantaj gibi görünse de değişik metabolik süreçler için vücut çok az früktoz kullanabiliyor. Geri kalan tüm früktoz ise kan yağlarına dönüşüyor. Tüm tatlandırıcılar arasında en hızlı yağa dönüşen de früktoz.
Mısır şurubu vücutta leptin hormonunun tutulumunu azalttığı için açlık duygusu kontrol edilememektedir. Leptin, insana doyduğunu bildiren ve yemeyi durdurmasını söyleyen son derece önemli bir hormondur.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın