Görüş Bildir
Haberler
Takıntılı Olmak: Takılıp Düştüğümüz, Anlaşılmamış Kendi Deneyimlerimiz

etiket Takıntılı Olmak: Takılıp Düştüğümüz, Anlaşılmamış Kendi Deneyimlerimiz

Kl. Psk. Dr. Kahraman Güler
20.11.2022 - 21:39 Son Güncelleme: 23.11.2022 - 12:12

Takıntı (obsesyon) sözcüğü Latince’de ‘rahatsız etme’ anlamında kullanılan “obsideratum” kelimesinden gelmektedir. Takıntı (obsesyon), halk arasında saplantı olarak da adlandırılmaktadır. Kişinin istenmeyen düşüncelere kapılarak, saplantı haline getirdiği fikirlerdir. Kişi yanlış olduğunu bildiği halde düşünceleri kafasından atamadığı için yoğun strese ve endişeye maruz kalmaktadır. İnsanların yaşam kalitesini olumsuz etkileyerek günlük hayatın işlevselliğinin bozulmasına neden olmaktadır. 

Günümüzde birçok kişi zaman zaman endişeye, beklenmeyen anda gelen olumsuz düşüncelere, takıntılara ve aynı zamanda da engelleyemediği düşüncelere de kapılabilmektedir. Bu düşünceleri günlük yaşamımızı etkilemeyecek şekilde sonuçlandırabiliriz. Sonuçlanmayan ve günlük yaşamın işlevselliğini bozan takıntılarla da karşı karşıya kalabiliriz.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Romantik ilişkilerde takıntı?

Romantik ilişkilerde takıntı?

Takıntı haline gelmiş aşk ve ilişkiler kimi zaman gerçek, kimi zaman gerçek olmayan ya da ulaşılamayan kişiler olabilmektedir. Takıntı, romantik ilişki kurma ve ilişkileri sürdürme konusunda büyük zorluklara yol açar. Çünkü kişi, zihnini engelleyemediği düşüncelerle meşgul eder. Düşüncelerini ve endişelerini bastırmak için birtakım eylemlerde bulunur. Örneğin; partnerini veya takıntılı olduğu kişiyi sürekli kontrol ederek kendini rahatlatmaya çalışır. Bu durum çoğu zaman stres etkeni ile bir arada bulunabilir. Bu kişiler hayatlarını büyük ölçüde karşı tarafa adamaktadır ve hayatlarının büyük çoğunluğunu partnerine göre planlamaktadır. Görülen sağlıksız duygudurum, karşısındaki kişiye ve çevresine zarar verme olasılığının artmasına da neden olmaktadır.

Peki kimler takıntılı aşk yaşamaya adaydır?

Peki kimler takıntılı aşk yaşamaya adaydır?

Bağımlı kişilik özellikleri olan bireyler yoğun ayrılık korkusu yaşarlar. Bunun nedeni ise ‘yalnız kalma’ endişesidir. Partnerleriyle sürekli yan yana olup vakit geçirmek isterler. Hep onay arayışı içindedirler. Bu durumlar ise karşı taraf için ilişkiyi çekilmez hale getirebilmektedir. Hatta çoğu zaman bu durum bunaltıcı bir konumda da olabilmektedir.

Yanı sıra duygusal yönden reddedilen kişiler kendini kabul ettirmek için yoğun çaba harcarlar. Karşısındaki kişiyle ilişki kurabilmek adına her türlü yola başvurmaktadırlar.  Karşılık bulamayınca, durum tehlikeli bir hale gelebilmektedir. Aşkın takıntıya dönüşmesinde kişideki başka psikiyatrik ya da psikolojik bozuklukların etkisinin de olabileceğini unutmamalıyız.

Takıntının ortaya çıkmasındaki nedenler neler olabilir?

Takıntının ortaya çıkmasındaki nedenler neler olabilir?

Takıntılı olmak dendiğinde akla ilk gelen şey, bireyin sağlıksız erken dönem yaşantıları olmalıdır. Kişinin erken çocukluk döneminde bakımverenleriyle kurduğu güvensiz bağ nedenler arasındadır. Bir diğer neden ise çocukluk döneminde yaşanan travmalar olabilmektedir. Çocuğun bakımvereni ile arasındaki ilişki, yetişkinlik döneminde kuracağı ilişkilerine de örnek oluşturmaktadır. O yüzden bağlanma sürecinde yaşanan olumsuzluklar yetişkinlik düzeyinde kurulan bağlara da büyük ölçüde etki etmektedir. Kaygılı bağlanan yetişkinlerde ise güven duygusu yerine duygusal açlık daha ağır basmaktadır. Bu kişiler partnerleri ile her an birlikte olma düşüncesiyle hareket ederler. Bu durum ise karşı tarafı rahatsız edebilir. Sürekli karşısındaki kişinin ona olan hislerinin azaldığını düşünerek endişe duyarlar. Aynı zamanda partnerlerini kaybetme korkuları daha ağır bastığı için ilişki içerisinde karşı tarafa bağımlı bir şekilde yaşarlar.

Saplantılı aşk nasıl anlaşılır?

Saplantılı aşk nasıl anlaşılır?

Saplantılı bir ilişkide kişi, partnerinden sürekli onay alma ihtiyacı duyar ve günlük hayatını tamamen ona göre yönlendirir. Sevdiğini düşündüğü kişinin, kişisel sınırlarını ihlal ederek sürekli kontrolcü davranır. O olmadan hiçbir sosyal aktivitelere katılmazken, karşı tarafında katılmasını istemeyerek aşırı kıskanç tutumlar sergiler. Bunların yanı sıra partnerinin aldatma potansiyelini de sorgular. Onunla mutsuz olmasının yanı sıra kendini onsuz da hayal edemez. İlişkide yaşadığı olumsuzluklar, partnerinden kopabilme için yeterli değildir. Sürekli onu takip eder, kontrol eder. Partnerinin ayrılık istediğini reddetmekle kalmaz, aynı zamanda onunla tüm iletişim araçlarından zorlayıcı şekilde iletişime geçmeye çalışır. Her yerde karşısına çıkar. Neredeyse tüm günü onu düşünerek ya da başkalarına onu anlatarak geçirebilir.

Tedavi yöntemleri var mıdır?

Tedavi yöntemleri var mıdır?

Bireyin alt yapısında takıntılı aşk ile seyreden farklı psikolojik rahatsızlıklar da sıkça görülebilmektedir. Fakat bu takıntı halinin üstesinden gelebilmek mümkündür. Uygulanan psikoterapi yöntemleri arasında Bilişsel Davranışçı Psikoterapi bulunmaktadır. Bir diğer yöntem ise EMDR terapi olacaktır. Geçmiş deneyimlerin gözden geçirilmesi ve bu bağlanma şekli üzerinde etkisi olan travmaları varsa, bu tür travma odaklı terapi yöntemiyle çalışmalar yapılmaktadır. Ancak değişim için önemli olduğunu düşündüğüm ve belki de bireysel faydayı sağlayabilecek dört adım vardır. Bunlardan ilki farkındalıktır. Yani yolunda gitmeyeni ve kendinden kaynaklananı fark edebilmektir. İkincisi değiştirmek istemek, üçüncüsü değiştirmek için adım atmak, dördüncüsü ise adımları sürdürmektir. Ancak bireysel anlamda değişimi sağlamak zordur. Bu nedenle kişi, tüm girişimlerine rağmen romantik ilişkilerinde bu sorunları yaşıyorsa en sağlıklısı bir uzman desteği almak olacaktır. 

Instagram

Twitter

Facebook

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
7
5
3
1
1
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Alper Feyzioğlu

Bence asıl sorun romantik ilişkilerdeki takıntı değil asıl sorun günümüz toplumunun özel ahlaki değerleri tensel boyuta indirerek çürütmesi çarpıtması hatta ... Devamını Gör

KumdanKum

Vay be 👌

Diğdem Çakır

Takıntılı olmak nasıl bir şey bilmiyorum ama takıntılı insanlara denk gelmek bu hayatın en acı sınavı

Hermione Granger

karman çorman bi içerikle bi aradayız gene... sanırım Obsesif Kompulsif bozukluğu anlatılmak istenmiş. bi iki cümle sonra duygusal takıntıya geçilmiş. onunda... Devamını Gör