İdeallerden çok, insanların yaşam içindeki süreçlerden beslendiğini söylemek daha yerinde olur. Hayatta hepimizin tökezlediği ve ıskaladığı dönemler olmuştur. Bu dönemleri, hayatın en kötü ve en çıkmaz sokağı olarak düşünebilirsiniz. Ancak, bu çıkmaz ve en kötü deneyimlerin aslında sanatsal üretim açısından en verimli zamanlarım olduğunu söyleyebilirim. Minimal insanların çatlamış duvarları ve iç içe geçmiş karmaşaları tamamen bana ilham olmuş ve rehberlik etmiştir.
- İlk duyduğumda benim için de ilgi çekici olmuştu, bu yüzden hemen sormak istiyorum: Sürrealist sanatçıların çalışmalarına baktığımızda öne çıkan ortak tavır genellikle zaman/ mekân algısındaki uyuşmazlık, birbiriyle uyumsuz imgelerin bir arada olması ve düşselliğinin ikna edici gerçeklikle kurgulanışı oluyor. Fakat siz, sorduğunuz sorularla önce insanların hikâyelerini dinliyor, daha sonra tuvale resmediyorsunuz ve bildiğim kadarıyla her tablodaki hikâye gerçek ama siluetler temsilî. Hikâye ise imgelerde gizli. Bu şekilde çalışan ilk ve tek ressam sizsiniz galiba. Bu fikir nasıl ortaya çıktı ve bu alanda kendinizi nasıl geliştirdiniz?
İster resim, ister müzik, ister şiirle ilgili eserler ortaya çıkarsın, eserin özgün olması ve binlerce eserin içinden sıyrılıp tanınması, net bir çizgiye sahip olmanı belirler. Kendi kafamda biyografimi tasarladığımda, çalışmalarımın bu tür bir zeminde gelişeceğini düşünmemiştim. Ayrıca, biyografiyi resme uyarlamak birçok riski içinde barındıran bir süreçtir. Sanatta kemikleşmiş bir üslup varsa, o aslında bir yol demektir. Siz o yola girmezsiniz, çünkü o yol size aittir ve siz, o yolun yolcusu değil, yolun kendisinizdir. Benim de yolumun kesiştiği, 22 yıllık bir sürecin ardından geldiğim nokta... Özetle; deneyimi, yaratıcı düşünceyi ve yaşantıyı ortak paydada buluşturarak sürreal biyografiler çizmeye başladım. İşin etki kısmı da var, mesela; sanat öyle derin bir kuyu ki, bu kuyuda Yusuf'un yüzünü, Nemrut'un siluetini, Shakespeare'in Hamlet'ini ve Mozart'ın eserlerini görmek, dinlemek mümkün.
- Biyografi çizimlerinde kişilerle nasıl bir etkileşim süreci yaşıyorsunuz? Onların hayatlarına dair bilgi edinmek için nasıl bir yöntem izliyorsunuz, süreç nasıl ilerliyor?
Yaptığım iş, aslında sınırlı meta ile sonsuz bir dünya inşa etme çabasıdır. Bunu bir yolculuk gibi düşünelim. Bazen aniden yola çıkarsınız ve valizinizi almadan hareket edersiniz. Bazen ise o kadar hazırlıklısınızdır ki biletinizi ve valizinizi aylar öncesinden hazırlamışsınızdır. Bu kişinin karakteriyle ilgili bir durumdur.
Soru-cevap kısmına gelince, soruları basitten karmaşığa doğru, yüzeysellikten daha derinliğe giden bir tarzda soruyorum. Hazır sabit bir soru olması, olguyu mümkün kılmaz. Sanat, spor, medya, sağlık ve her statüden insanla çalıştığım için standart sorular sormak imkansız hale gelir. Sadece bir dinleyici konumunda mıyım? Tam değil, ama fazlasıyla iyi bir dinleyiciyimdir. Merak ettiğim konular elbette olur. Daha önce söylediğim gibi, ben beyaz tuval ile kişi arasında bir köprüyüm.
Çalışmaların bana da büyük katkısı oluyor. Her insanın evrende bir gezegen kadar yer kapladığına inanıyorum. Her insanın kendisini merkeze aldığı bir süreci onlarla birlikte yaşayarak yürüdüğümü fark ettim. Hepimiz için öyle aslında, her insan bir dünya gibidir. İnsanı dinlemek, empati kurmak ve onlarla birlikte yol almak bana büyük bir derinlik kattı, diyebilirim. Ayrıca farklı sosyal çevrelerden insanlarla tanışmak ve onların hayatlarından kesitleri dinlemek bende olumlu ve olumsuz izler bıraktı.
Yorum Yazın
Vahap bey yaptığınız çalışmalar ve biyografisini çizmiş biri olarak çok mutlu oldum söyleşiyi okurken . Sizin gibi kadın cinayetlerini ve toplumsal eşitsizli... Devamını Gör
Fırçasının içinde sadece sanatı değil, ince bir ruhu da hisssettiren çizimleri için Vahap Beye çok teşekkür ediyorum. Yolu açık olsun🌿
Sanıyorum editörün akrabası ya da arkadaşı başka bir izahı yok, çizimler lise düzeyinde sanıyorum arkadaş alaylı. Not: Bunu yermek için yazmadım piyasada tan... Devamını Gör
Sayın art Ankara, en çok üzüldüğüm şey ne biliyor musunuz...iddia.. yakını olduğu için vs gibi karalamalar... Sanat evrensel, siz bu tarzı çizimi sevmeyebili... Devamını Gör