Sanatın Mimari ile Buluşmasına Tanıklık Edeceksiniz: Kendine Hayran Bırakan Görkemli Yapılar
Milattan önce 1. yüzyılda yaşamış yazar, mimar ve askeri mühendis Vitruvius, mimarlığın üç bileşenini 'sağlamlık, kullanışlılık ve güzellik' (firmitas, utilitas, venustas) olarak tanımlamış. İçeriğimizdeki yapıları detaylı incelediğinizde, bu üç detayın gerçekten de mimarlığın yapı taşı olduğunu keşfedeceksiniz. Keyifli okumalar!
1. Kentin içinde devasa bir heykel: La Sagrada Familia.
İspanya'nın Barcelona şehrinde yer alan La Sagrada Familia modern mimarinin atalarından Gaudi'nin inanılmaz tasarımı 'Bitmeyen Kilise' olarak nitelendiriliyor.
Bu ihtişamlı tasarım ile modern çağda bile karşılaşması zor, her detay hem sade hem de ihtişamlı bir biçimde dizayn edilmiş.
Sanatın her dalının ayrı bir büyüsü var, mimari de, doğru ellerde bir sanata dönüşüyor, bu açık.
Bitmeyen Kilisenin Hikayesi: La Sagrada Familia!
2. Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, sadece tasarımı değil, içinde barındırdığı gölge oyunları ile de hayran bırakıyor kendine.
Cami ve darüşşifasını inşa eden mimar ve ustaların, bu eşsiz eserde ortaya çıkan ''Namaz kılan insan'' ve diğer siluetler ile gölgeler için çok ince hesaplar yaptıkları, tarihi eseri hayata geçirmeden önce 2 yıl boyunca güneşin doğuşundan batışına, yıldızların çıkışından kayboluşuna kadar her şeyi hesapladıkları bildirildi.
Duvarlarında ortaya çıkan 'namaz kılan insan' ve diğer siluetler için 2 yıl boyunca güneşin doğuşundan batışına, yıldızların gökteki hareketlerine kadar her detay düşünülmüş!
Bahsi geçen siluetler, ilk aşamada sadece bakıyor, ikinci aşamada kitap okuyor, üçüncü hali namaz kılarken, dördüncü ve son halinde ise kadına çeviriliyor. Her detayın planlı ve muhteşem bir ahenkte sıralandığı yapıyı görmek için dünya çapından turistler Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası'na geliyor.
3. Hem Endülüs, hem Rönesans mimarisini bir arada görebileceğiniz tek yer: El-Hamra sarayı.
Kızıl anlamına gelen el-hamra isminin, inşaatta kullanılan kil harcın kızıla çalan renginden dolayı verilmiş olan saray tarihte pek çok kez el değiştirdi, krallık sarayı olarak kullanıldı.
İlk inşası 889 yılında olan saray, 1333'te bugünkü yapısına kavuştu ancak 1492'de bölgenin Hristiyan egemenliğine geçmesinin ardından Rönesans mimarisinden de etkilenen bölümler inşa edildi.
Pek çok kral gibi, bölgeyi işgal ettiğinde Napolyon da orayı karargah olarak seçti, giderken ise yok etmek istedi ancak şans eseri, kullanılan dinamitler etkisiz hale getirildi.
Fransız kaldıkları sürece kaleyle ilgilenip tamir ettiler ancak bölgeyi terk ederken sarayın kulelerine dinamit döşeyerek tamamen yok etmek istediler. Bu girişim bir İspanyol askerinin olayı fark edip dinamit kablolarını kesmesiyle engellendi ve saray günümüze ulaştı.
4. Gladyatör, Life of Brian gibi filmlerin çekimlerine ev sahipliği yapan Tunus'un 35 bin kişilik amfitiyatrosu: El Jem.
Standart, küçük Tunus evlerinden oluşan şehrin ortasında devasa boyutu ile hemen dikkat çeken, yapının uzunluğu 147 metre, genişliği 122 metre. Milattan sonra 238'de inşa edilen yapı, Tunus Osmanlı hakimiyetindeyken içinde yuvalanan hükumet karşıtı gruplar nedeniyle 1695 yılında Osmanlı beyi tarafından topa tutturulmuş ve bir bölümü yıkılmış.
5. 3500 basamaklı su kuyusu, hem de bir ibadethane: Chand Baori
Hindistan’ın Rajasthan şehrinde yer alan Abhaneri köyünde, 8. yüzyılda yapıldığı düşünülen Chand Baori, ürpertici bir tasarıma sahip. 3500 basamağa sahip onlarca merdiven ve 13 kattan oluşan bu kuyu, Hintlilerin su ihtiyaçlarını karşılamaları adına inşa edilmiş, aynı zamanda bir mabet.
Yapının değişik bir çekiciliği var, görsellere bakması bile değişik bir his.
6. Hint kültürünü ve mitolojisinin duvarlara döşenmiş hali, 56 bin metrekarelik devasa kompleksi ile tarihi Meenakshi Amman Tapınağı.
4,500 sütun ve 14 dev kuleden oluşan yapının 4 yöne bakan 4 ana kulesi var. En uzun kule 52 metre uzunluğunda.
7. Hint kültürünün önemli figürlerinden Tanrıça Meenakshi ve kocası Shiva'ya adanmış iki ana türbe var.
2500 yıl kadar öncesine tarihlenen yapı, yüzyıllar içerisinde büyüyerek günümüzdeki haline ulaşmış.
Kulelerin en eskisinin 1216 yılında inşaatına başlandığı biliniyor, ardından 16 yüzyılda kulelerin inşasının sürdüğü bilgisi kayıtlara geçmiş.
8. Peki biraz daha yakın zamana gelelim, Disney'in logosuna ilham olan Neuschwanstein Şatosunu daha önce görmüş müydünüz?
Şatonun tarihi diğer yapılar kadar eskiye gitmiyor lakin 19. yüzyıl Neo-romantizm mimari stilini görmek ve tanımak adına bir fırsat.
Turistlerin yoğun ilgisini çeken yapı, Bavyera kralı II. Ludwig tarafından sarp bir tepeye yaptırılmış. Her ayrıntısıyla bir masaldan fırlamış gibi.
9. Angkor Wat, Kamboçya'nın Angkor şehrinde, 1 milyon 626 bin metrekarelik bir alana kurulmuş dünyadaki en büyük ibadethanelerden birisi.
Angkor Wat, Hinduların ve Budistlerin kutsal 5 dağından birisi olan Meru Dağı'nı sembolize etmesi için tasarlanmış, 5 kilometre uzunluğunda dış duvara sahip dev bir kaleyi andırıyor.
Sanayi devrimine kadar dünyanın en büyük şehri olan Angkor'un sembolü, dev ibadethane Angkor Wat, Kamboçya'nın sembolleri arasında.
Khmer mimarisinin en önemli örneklerinden birisi olan Angkor Wat, ülkenin ulusal bayrağının üstünde de betimlenmekte.
Angkor Wat yapıları, 400 kilometrekarelik bir alan üzerine kurulu. Yapının inşa edildiği 5 milyon tonluk taşların, yaklaşık 40 kilometrelik bir mesafeden taşınmış olduğu düşünülüyor ki bu günümüzde bile hayal etmesi bile zor bir şey.
Dünyanın 8. harikası olmak için yarışan yapı bir Hint Tanrısı olan Vishnu'ya adanmış.
10. Büyükada Rum Yetimhanesi, Dünya'nın en büyük ahşap yapılarından birisi. Mimari olarak, yapı olarak farkı ve lokasyonunun güzelliğine rağmen çürümeye bırakılmış durumda.
1898-1899 yıllarında bir Fransız şirketi tarafından otel olarak inşa edilen bina, 21 Mayıs 1903’te Sultan Abdülhamit’in ve dönemin Patriki 3. İoakim’in de hazır bulunduğu bir törenle yetimhane olarak hizmete açıldı.
'Avrupa'nın Tehlike Altındaki 12 Kültürel Mirası' listesine dahil olan yapının sadeliği ve güzelliği bakımsızlığa rağmen yaşamaya devam ediyor.
Bakalım bu önemli yapının önümüzdeki günlerde kaderi ne olacak?
Yorum Yazın
... Ve günümüz mimarisinin en çarpıcı eserleri TOKİ konutları.
:))
Kastamonu İsmail Bey Cami'de de Candaroğlu İsmail Bey'in silueti değil doğrudan yüzü görülebiliyor.
resmini bulamadım da, link varsa paylaşır mısınız merak ettim.
el jem harika bir yer. Güzel içerik..