Saatli Maarif Takvimi Ayağınıza Geldi! Tarihte Bugün Ne Oldu: 11 Nisan
Herkese günaydın, iyi günler ve iyi akşamlar! Bugün yeni bir haftaya giriyoruz. Ya da girdik çoktan. Çoğunlukla 1 ya da 2 gün izinden döndükten sonra bugün bize biraz ağır gelir biliyorum ancak perşembe günü de deriz ki 'Ne çabuk hafta sonu geldi.' Sözün özü pazartesi veyahut herhangi bir günün sendromu diye bir şey yok ya da o kadar mühim bir şey değil, yaşayalım efendim.
Hepimiz bazen günü, ayı ve hatta yılı bir an unutabiliyoruz. İşte bu içerikle unutkanlığa son!
Şu an saat:
Bugün yurt genelinde hava şöyle:
Bugün doğan Türkler arasında olan Pekcan Koşar, 50 yıllık profesyonel oyunculuk kariyerine oldukça fazla tiyatro, film ve dizi sığdırır. Ancak biz Koşar'ı seslendirmelerinden de tanırız. Kendisi Hababam Sınıfı'nda "Damat Ferit ve Hayta İsmail" karakterlerini seslendirdiği gibi Selvi Boylum Al Yazmalım'da Kadir İnanır'ı seslendirir.
Bugün ölen Türkler arasında olan Kurtdereli Mehmet Pehlivan, Avrupa'da güreşmiş bir "Cihan Pehlivanı"dır. Şu sözleriyle de Atatürk'ün gözlerini yaşartır: "....Güreşirken bütün Türk milletini arkamda hisseder ve onun şerefini korumak için her şeyi yapardım. Ve sanki bütün Türk milletinin kuvvetinin arkamdan dayandığını hissederdim."
Bugünün eski gazetesi: 11 Nisan 1936
Bugün Türkiye'de neler oldu? Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasını kutlamak isteyen Türk Kadınlar Birliği, Sultanahmet'te büyük bir miting düzenler.
Bugün dünyada neler oldu? Bernardo Provenzano türlü işlere bulaşmış bir mafya babası olarak tam 43 yıl adaletten bir şekilde kaçmayı başarır ancak 2006'da Corleone köyünde çorba içerken yakalanır. Çıkarıldığı mahkemede 20 kez ağırlaştırılmış müebbet ile cezalandırılır.
Öğrenci evleri için ucuz yemek önerileri... Akşama ne yesem?
Bir klasik olarak bugün doğan çocuklara isim önerileri...
Öğlen 1 buçuk gibi doğup gece 4 gibi batacak olan sevgili uydumuz için dolunay evresine 5'ten geri sayım başladı diyebiliriz.
Günlük bir bulmacaya ne dersiniz?
Kısa bir yazı...
Fahrettin Koca dün attığı tweet ile yine gündemimize girdi. Benim de aklıma sağlıkta gerçekleştirdiğimiz 'devrim' geldi. Elimden geldiğinde devlet hastanesi kullanmaya gayret ediyorum. Hem çok fazla param olmadığından hem de sağlık gibi bir ihtiyacın paralı olmasını kafama yatıramadığımdan. En son göğüs hastalıkları ve alerji polikliniklerine görünmem gerekti ve alerji doğrudan açık olmadığı için göğüsten -1 ay sonrasına- hasbelkader bir randevu buldum. Oradaki doktorun kibarlığı ve yardımseverliğine denebilecek hiçbir şey yok, doktorlar başımızın tacı. Göğüs bölümünden hemen beni alerji polikliniğine yönlendirdi ve sadece sıra alabilmek için 2 buçuk saat bekledim. Bunun yanında insanların sadece sonuç gösterebilmek için tüm gün beklediklerini öğrendim. Öğle arası geldi ve işim de olduğundan hastaneden çıktım. Bir sonraki alerji randevusunu ise ancak 1 hafta sonraya alabildim. Neyse ki orada işlerim yolunda gitti ve testlerim yapıldı. Testin 1 haftada çıkacağı söylendi ancak e-Nabız'a hemen akşam girilmişti. Doktor beni bu konuda uyardığı için hemen 2 gün sonra sabah çok erken gittim, hastaneyi açtım diyebilirim ve tanım koyularak ilaçlarıma başladım. 1 buçuk aylık bir serüven işte... Ve sonra düşündüm 'devrim' ne demek acaba, ben mi yanlış biliyorum?
Yorum Yazın