Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanelerinde Yaşadıkları Korkunç Deneyimlerle Ürpermemize Sebep Olan 15 Kişi
İnsan psikolojisinin ne kadar önemli ve zaman zaman tehlikeli olduğunu hepimiz duymuşuzdur. Ancak hastanedeki hastaların yaşadığı korkunç deneyimlere tanık olduğunuzu düşünebiliyor musunuz? Durumun ne kadar travmatik ve ciddi olabileceğini merak ediyorsanız sizleri içeriğimize alabiliriz 👇
1. "13 yaşında hastaneye yattım ve hastanede 6-7 yaşlarında başka bir kız çocuğu vardı ancak dişleri çürüktü...
2. "Hastaneye geldiğimde 5 yaşında bir çocukla tanıştım ve neden hastaneye geldiğini hep merak ettim.
Ziyaret günü anneannesiyle ve dedesi geldi. Normalde çok sevimli olan çocuğun tüm davranışları değişti. Çığlık atmaya, duvarları tekmelemeye ve gözlerini büyüterek bakmaya başladı. Onlar gittikten bir süre sonra sakinleşti ancak uzun bir süre içine kapandı. Çocuğun iletişime geçtiği iki kişiden biri bendim. Çocuk, onu incittikleri için onları sevmediğini söyledi. 2 yaşındayken, anneannesiyle dedesinin velayetini aldığını ve kendisine istismar ettiklerini öğrendim. Çocuk, onlarla yaşamaya başladıktan sonra uzun bir süre kilitli tutulduğunu ekledi. Sonrasında haklarında dava açıldığını ve koruyucu aileye verildiğini öğrendim.'
3. "Oğlumu kaybettikten sonra bir hafta hastanede kaldım ve 25 yaşında bir kadın geldi...
Kadın, anksiyetesi yükseldiğinde duvara doğru yürüyerek kafasını duvara vurmaya başlardı. Alnının ortasında büyük bir iz vardı. Diğer hastalarla birlikte onu sakin tutmak için çok uğraştık ve onunla oyun oynadık. Ancak bazen gözlerinin parladığını ve gülümsemesinin kaybolduğunu görürdük. Sonrasında da ayağa kalkıp duvara doğru koşardı. Etrafında duvar yoksa saçını çekmeye veya kendini sert bir şekilde yumruklamaya başlardı.'
4. "Korkunç bir hikaye değil ancak hastanedeyken aynı odayı paylaştığım bir kadın vardı...
Kadının her yeri yara içindeydi ve günlük hayatında sokakta yaşadığını öğrendim. Doktorlar, vücudundaki derin yaraların kendine zarar vermeye çalışırken yapıldığını düşünüyordu. Kadın, sigortası olmadığı için çok kısa süreliğine hastanede kaldı. Ben ise sigortam olduğu için orada kalabiliyordum. O zaman kendimi şımarık biri olarak gördüm çünkü hastaneye yatma sebebim depresyondu ancak o kadının tedavi görmeye benden çok daha fazla ihtiyacı vardı.'
5. "2003 yılının haziran ayında bir akıl hastanesindeydim. Doğmamış bebeğimi ve beni öldürmeye çalışan eski erkek arkadaşımdan uzaklaşmak için gittim...
Gördüğüm en kötü şey benim yaşımda bir kızın nöbet geçirmesiydi ve kimse ona yardım etmedi. Nöbet geçirmeye başladığında hemşirelerin yanına gittim ve bunun beni ilgilendirmediğini söylediler. Onlara “Tamam ama ölürse sizi kişisel olarak sorumlu tutuyorum!” dedim. Ankesörlü telefondan 112'yi arayıp onlara neler olduğunu ve hemşirelerin yardım etmek için hiçbir şey yapmadıklarını söyledim. Hastane için bilgi istediler ve yola çıktıklarını söylediler. Kadının başını dizlerimin arasına aldım ve sakinleştirmeye çalıştım. Hemşireler beni kaldırmaya çalıştı. Sağlık görevlileri geldi ve onu hastaneye götürdü.'
6. "İkinci kez hastaneye yatırıldığımda aynı odada kaldığım bir arkadaşım vardı ve sürekli dua ediyordu...
Kendisine saygı göstermek için bu süreçte hep sessiz kaldım. Hastaneden çıkacağı gün ilk konuşmamızı yaptık. Bana, eşinin iftirasından dolayı hastanede olduğunu ve buradan çıktığı an başına ne geleceğini bilmediğini söyledi. Belki, sizlerin korkunçluk beklentisini karşılamaz ancak kadının söylediği durumda olma ihtimali bile beni çok korkutmuştu.'
7. "Toplamda 3 kere hastaneye yatırılışımın ilk seferiydi ve yemek yedikten sonra çocuk bölümündeki hastalar yemekhaneye geldi...
O sırada üç çocuğun konuşmasına tanık oldum. Biri 10 civarında, diğerleri 12 ve 13 civarında olan çocuklar uğradıkları istismarlardan, şiddetten ve kendilerine zarar vermekten konuşuyordu. İçlerinde, her yerinde kesikler olan, kendisini yakan ve yumruklayan çocuklar vardı. Yaşça büyük insanlar olarak küçük çocuklardan çok daha gelişmiş olduğunuzu düşünüyorsunuz ancak kimin ne yaşadığı konusunda en ufak fikrimiz olamayabiliyor.'
8. "Birkaç yıl önce yoğun psikiyatrik bakımda çalıştım ve o zamanlar öğrenci hemşireydim...
Gittiğim yerde bir kadınla tanıştım ve birlikte sürekli satranç oynayıp sohbet ederdik. Öğretmenlerimiz bana kişisel soruları cevaplamamamı söylediği için ben de o sorulara cevap vermedim. Ancak koluma kardeşimin doğum tarihini dövme yaptırmıştım ve dövmemin anlamını tahmin etmişti. Ertesi gün işe geldiğimde nöbet geçirdi ve ona göz kulak olmam gerekiyordu. Çok uzun bir süre çığlık attı ve kendisini temizlemek için sakinleşmesini bekliyordum. O süreçte bana baktı ve 'Oradaki parlayan gözleri görüyor musun? Sana söylediklerimi duyuyorlar ve kız kardeşin de yanında. Seni bekliyorlar' dedi. Kız kardeşim birkaç yıl önce vefat etmişti.'
9. "Nefes nefese nöbet geçiren bağımlı bir hasta vardı ve hiçbir personel kendisine yardım etmedi...
Ve gün sonunda hayatını kaybetmişti.'
10. "Tam korumalı bir hastanede görevliyim ve her gün koridordan geçerken bana bağırıp cinsel tehditlerde bulunuyorlar."
11. "Özel bir hastanede işe girmiştim. Hastalar değil ancak çalışanlar çok kötüydü...
Baş görevli istifa etmiş ancak bir yıldan beri yerine kimse gelmemiş. Çalışan herkes hastalara suçlu gibi davranıyordu ve rahatsız oldukları konularla ya da iyi hissetmediklerinde bunu belirtmeleri çalışanlar için hiçbir şey ifade etmiyordu.'
12. "Hastaneye yattığımda benden sonra 5 yaşlarında bir çocuk geldi ve yaşadıkları çok korkunçtu...
Çocuk, annesi ve babası cinsel istismarda bulunduğu için hastaneye gelmişti. Sürekli çığlık atıp ağlıyordu ve yan odada kalmama rağmen neredeyse her akşam onun sesine uyanıyordum. Doktorlar doğru ilaç dozunu bulduklarında sakinleştiği için anca o zaman iletişim kurabildim. Kendisine selam verdiğimde bana bakıp gülümsedi. Gözlerine baktığımda iç kısmının kesik olduğunu gördüm ve şok oldum. Ne olduğunu sorduğumda babasının sinirlenip şişe fırlattığını söyledi. O andan sonra neden her gece çığlıklar içinde bağırdığını çok daha iyi anladım.'
13. "Hastaneye gittiğimde sadece kısa sohbetlerde bulunduğumuz bir kadınla tanıştım. Başta her şey normal görünüyordu...
4 gün sonra her şey değişti ve tanıştığım kadın saldırgan birine dönüştü. Hatta bir hemşireyi sandalyeyle yaraladı. Kadın sonrasında sürekli gözetim altında olabileceği başka birime sevk edildi. Sonraki görüşümde ilk tanıştığım kadın yerine bambaşka biri vardı. Sürekli duvara bakıyordu, kilo almıştı ve saçları keçeleşmişti. İlerleyen zamanda yine aynı birime denk geldik. Birlikte televizyon izlerken içeri gidip bisküvi alacağını söyledi ancak uzun süre gelmedi. Sonrasında mavi kod alarmı verildi ve arkadaşım diyebileceğim kadın, nereden bulduğunu bilmediğim bir anahtarlıktaki küçük törpü gibi olan cisimle intihar etmişti. Ailesi notunun bir kısmını bana okudu ve burada 6 ay daha hayatta kalamayacakmış gibi hissettiğini. Ölmesi gerekiyorsa en azından cehennemin ne olduğunu bildiğini söyledi.'
14. "Kız kardeşimi ziyarete gittiğimde hastanede bir kadın var ve sürekli bağırıyordu...
Orta yaşlardan biraz daha büyük olan kadın sürekli annesinin nerede olduğunu soruyordu ancak annesi uzun yıllar önce hayatını kaybetmişti. O gün yaşadığım bu durumu asla unutamıyorum.'
15. "Çalıştığım hastanede, kendine ve etrafına zarar veren çocuklar pediatri bölümüne alınmıyordu ve onlar için birimin sonunda başka bir bölüm oluşturulmuştu...
Orada bulunan iki çocuk, birimden kaçıp bebek hastaların olduğu odaya gidip ebeveyni yanında olmayan bebekleri ısırmışlardı. Sonrasında aileler hastaneye dava açtı ancak yaşanan durumun korkunçluğunu düşündükçe etkisinden çıkamıyorum.'
Yorum Yazın
Kimin ne yaşadığı belli olmuyor.