Görüş Bildir
Haberler
Nepalli Kadınlar Fotoğraf Günlükleri ile Regl Yasaklarını Anlatıyor

etiket Nepalli Kadınlar Fotoğraf Günlükleri ile Regl Yasaklarını Anlatıyor

Magarica
20.06.2016 - 16:34

Nepal'in günaydoğusunda bulunan Sindhuli ilçesinde yaşayan kadınlar WaterAid'in projesi ile kameranın başına geçtiler... Regl dönemlerinde yaşadıkları insanüstü kısıtlamaları bu projeye katılarak gözler önüne seren kadınların fotoğraf günlükleri, The Guardian aracılığı ile tüm dünyada bir ses sahibi oldu.

Kaynak: http://www.theguardian.com/global-dev...
İçeriğin Devamı Aşağıda

İlk olarak bu güzel projeye ses veren kadınlarımızı tanıyalım:

İlk olarak bu güzel projeye ses veren kadınlarımızı tanıyalım:

Soldan sağa: Sushma, Bisheshtra, Bandana, Sabina, Rabina, Manisha ve Rita.

Kız çocukları için uygulanan yasaklardan biri, ilk regl dönemlerinde okula gitmelerinin engellenmesi. Okumak isteyen çocuklar için, bu karşı durması en güç yasaklardan biri oluyor.

Kız çocukları için uygulanan yasaklardan biri, ilk regl dönemlerinde okula gitmelerinin engellenmesi. Okumak isteyen çocuklar için, bu karşı durması en güç yasaklardan biri oluyor.

Bu fotoğrafın sahibi Bandana şöyle anlatıyor: 

“İlk regl dönemimde annem ve babam okula gitmeme izin vermedi, bense çok istiyordum. Başka insanların evlerinde kalıyordum ve okul kaldığım yere çok uzaktı. Pek çok dersi ve konuyu kaçırmıştım ve bu benim çalışma rutinime engel olmaya başladı. Ben kız çocuklarının ilk regl dönemlerinde okula gidilmesine izin verilsin istiyorum!”

Okuldan uzaklaştırılan bir başka kadın Manisha, kız çocuklarının ilk dönemleri için özellikle bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Okuldan uzaklaştırılan bir başka kadın Manisha, kız çocuklarının ilk dönemleri için özellikle bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

“İlk regl dönemimde başka birinin evinde kaldım. Okula gitmeme de izin yoktu. Okula gitmek, okumak istiyordum; ama yasaktı. Menstrüasyon döneminin birçok yönü hakkında bilinçsizdim. Annem ve babam ne derse onu yapıyordum. Şimdi dönüp baktığımda birçok şeyi anlayabiliyorum. Regl döneminde çalışmamamız gerektiği yanlış bir inanıştı. Bence genç kızlar özellikle ilk dönemlerinde daha çok eğitilmeli, daha çok farkındalık sağlanmalı. Eğer bize daha iyi bir farkındalık verilirse temizliğimize daha çok odaklanabiliriz.”

Yalnızca bu yasaklarla kalmıyor, batıl inanışlarla kız çocukları korkutulmaya da çalışıyor. Örneğin nehre girerlerse, içlerine şeytan kaçacağına inandırılıyorlar.

Yalnızca bu yasaklarla kalmıyor, batıl inanışlarla kız çocukları korkutulmaya da çalışıyor. Örneğin nehre girerlerse, içlerine şeytan kaçacağına inandırılıyorlar.

Bandana: “Bu fotoğrafta gördüğünüz yer çok hoşuma gidiyor. Evden buraya varmak yarım saatimi alıyor. İlk regl dönemimde, annem bana nehri geçersem içime şeytan gireceğini söyledi, ama bunun bizim toplumumuzda regl dönemiyle ilgili olan birçok batıl inanç arasında yer aldığını hissettim. Diğer regl dönemimde nehri tereddütsüz geçtim, yıkandım bile. Üstelik de, bana hiçbir şey olmadı. Bu yüzden bu kısıtlamaların yanlış olduğunu düşünüyorum! Bence bu tür inanışları değiştirmeliyiz.”

Kadınların yalnızca nehre girip yıkanmaları değil, suya herhangi bir amaçla dokunmaları yasak. Sabina, eve su taşımak için yaşadıkları çileyi bu fotoğraf anlatmaya çalışmış...

Kadınların yalnızca nehre girip yıkanmaları değil, suya herhangi bir amaçla dokunmaları yasak. Sabina, eve su taşımak için yaşadıkları çileyi bu fotoğraf anlatmaya çalışmış...

“Bu fotoğrafı amcam su taşırken çektim. Su, hem vücudumuz ve hem de varlığımız için çok önemlidir. Su, yaşayan her organizma için gereklidir. Benzer şekilde, su temizlik için de önemlidir. Regl dönemimizde eğer biri su taşıyorsa, kendi sıram için kuyrukta beklemek zorunda kalıyorum. Çünkü suya dokunmamız yasak. Eve vardığımız zaman çoktan karanlık çökmüş oluyor ve bazen ödevlerimizi bile karanlıkta yapmak zorundayım. Çaresiz hissediyorum ve elim kolum bağlıymış gibi hissediyorum. Ben de diğer kadınlar gibi kuvvetli bir şekilde bu tür önyargılı inançlara karşı isyan etmek istiyorum.”

İçeriğin Devamı Aşağıda

Nepal'deki kadınlara, meyveler ya da çiçeklere dokunmalarına izin verilmemesinden tutun da, ailelerinden ayrı tutulup yemek yerken dahi ayrıştırılmalarına kadar daha pek çok yasak uygulanıyor.

Nepal'deki kadınlara, meyveler ya da çiçeklere dokunmalarına izin verilmemesinden tutun da, ailelerinden ayrı tutulup yemek yerken dahi ayrıştırılmalarına kadar daha pek çok yasak uygulanıyor.

Bandana: 'Bu benim kardeşim, Bipisha. Onu çok seviyorum, o da beni çok seviyor. İlk regl dönemimde salatalık turşusuna dokunmam yasaktı, eğer dokunursam çürümeye başlayacakları söylendi. Ama bunun mümkün olmadığını düşünüyordum, bu yüzden etrafta kimse yokken turşu şişelerine dokundum ve şişedeki turşulara hiçbir şey olmadı. Çürümediler ya da kötü kokmadılar ve regl döneminde turşulara dokunmakta bir şey olmadığını, bunun sadece yanlış bir batıl inanç olduğunu anladım.”

Nepalli kadınlarının meyve sebzelere dokunmasının yasak olmasının nedeni, bitkilerin öleceğine inanılmasından geliyor...

Nepalli kadınlarının meyve sebzelere dokunmasının yasak olmasının nedeni, bitkilerin öleceğine inanılmasından geliyor...

Projede yer alan bir başka kadın, Rita ise yaşadıklarını şu sözlerle aktarıyor: 

Burası bizim sebze bahçemiz. Erkek kardeşim Ujjwol ve kız kardeşim Debika, domates topluyor. Bense regl dönemimde sebze bahçesine gidemiyorum; çünkü burada çiçeklere, domateslere, meyve veren bitkilere dokunmamam gerektiğine dair bir inanış var. Eğer dokunursam, meyveler ölürmüş. Ben bunun yanlış olduğuna inanıyorum. Eğer bitkiler regl dönemindeki kızların dokunmaları yüzünden ölüyorlarsa o zaman dünyadaki tüm bitkiler ölür.”

Kadınların yalnızca bitkilere dokunmaları değil, bazı meyve ve sebzeleri yemeleri dahi yasak... Sabina'nın fotoğrafından anladığımız gibi kavun, bu yasaklı meyvelerin arasında.

Kadınların yalnızca bitkilere dokunmaları değil, bazı meyve ve sebzeleri yemeleri dahi yasak... Sabina'nın fotoğrafından anladığımız gibi kavun, bu yasaklı meyvelerin arasında.

“Bu fotoğrafta annem kavun kesiyor. Bizim toplumumuzda regl döneminde kavun yemememiz gerektiğine dair bir inanış var; ama ben kavunu çok seviyorum. Yine de regl dönemimde kavun yiyemiyorum. Kavun besleyici bir meyve. Üstelik, regl dönemimizde izinli olmadığımız şey sadece kavun yememek değil, kavun ağacına dokunmamız da yasak. Halbuki, regl döneminde genç kızlar vücutlarını daha sağlıklı ve daha güçlü tutmak için daha çok meyve sebze tüketmelidir.”

Bandana bu fotoğrafı ile bambaşka bir yasağı daha anlatıyor: İlk regl dönemlerinde kız çocukları aynaya bakamazlar!

Bandana bu fotoğrafı ile bambaşka bir yasağı daha anlatıyor: İlk regl dönemlerinde kız çocukları aynaya bakamazlar!

“Bu benim aynam. Aynaya bakarken saçlarımı taramayı, ruj ve kajal (sürme) sürmeyi seviyorum. Annem, ilk regl dönemimde aynaya bakmama izin vermedi. Kötü bir efsane yüzünden kızların ilk regl dönemlerinde aynaya bakmamaları gerektiğine dair ortak bir inanç var. Ama ben iki gün sonra aynada kendime baktım. Aynaya baktıktan sonra bana kötü bir şey olmadı ve bu yüzden bizi aynaya bakmaktan alıkoymalarının hoş bir şey olmadığını anladım.”

Bu fotoğrafta ise Bandana'nın kardeşini görüyoruz. Regl olan kadınların tırnaklarını kesmesi de Nepal'deki yasaklardan biri...

Bu fotoğrafta ise Bandana'nın kardeşini görüyoruz. Regl olan kadınların tırnaklarını kesmesi de Nepal'deki yasaklardan biri...

“Bu benim kardeşim, Banchana Khadka. O, tırnaklarını kesiyor çünkü kişisel bakımına önem veriyor. Eğer tırnaklarımızı kesmezsek çeşitli hastalıklara yatkın oluruz ve eğer hastalıklardan muzdarip olursak sağlıksız oluruz. İlk regl dönemimde annem tırnaklarımı kesmeme izin vermedi. Kısıtlamalara rağmen tırnaklarımı kesmeye devam ettim ve bir şey olmadı. Bence tırnak kesmeye izin verilmemesi, sadece bizim toplumumuzda yer alan bir batıl inanç.”

İçeriğin Devamı Aşağıda

Projeye katılan bir diğer Nepalli kadın, Bishesta, güneş görmesi yasak olan regl dönemindeki kadınların birbirine destek olması gerektiğini vurguluyor.

Projeye katılan bir diğer Nepalli kadın, Bishesta, güneş görmesi yasak olan regl dönemindeki kadınların birbirine destek olması gerektiğini vurguluyor.

“Bu annemle benim fotoğrafım. Annemin adı Bimala Pokharel. Regl dönemimde annem bana çok yardımcı oluyor. Erkeklere dokunmamamız gerektiğine dair bir inanç var. Güneş ışığını da görmemeliyiz. Ama annem güneşte kalmama izin veriyor. Annem beni diğer arkadaşlarımın anneleri gibi kısıtlamıyor. Hatta, bana yemem için meyve sebze de veriyor. Annem, arkadaşımmış gibi hissediyorum.”

Nepal'de kadınların bir başka sıkıntısı ise hijyen... Kullandıkları pedleri temizleyerek yeniden kullanmaları gerekli ve bu temizliği de dokunmalarının dahi yasak olduğu derelerde herkesin önünde yapmak zorunda kalıyorlar...

Nepal'de kadınların bir başka sıkıntısı ise hijyen... Kullandıkları pedleri temizleyerek yeniden kullanmaları gerekli ve bu temizliği de dokunmalarının dahi yasak olduğu derelerde herkesin önünde yapmak zorunda kalıyorlar...

Manisha: “Bu benim yıkandığım ve pedlerimi temizlediğim derenin fotoğrafı. Bu fotoğrafta kullandığım pedler var ve bu fotoğrafı onları yıkamadan önce çektim. Bizim için kullanılmış pedlerimizi halka açık yerlerde yıkamak çok utanç verici ve bundan dolayı izole edilmiş köşeler buluyoruz.”

Son olarak da Rita, fotoğrafı ile kız çocuklarının bu dönemdeki eğitimine neden önem verilmesi gerektiğini özetliyor:

Son olarak da Rita, fotoğrafı ile kız çocuklarının bu dönemdeki eğitimine neden önem verilmesi gerektiğini özetliyor:

Regl dönemimizde erkek kardeşimize, babamıza ve diğer erkeklere dokunmamamıza, kavun yemememize, suya dokunmamamıza ve hatta su içmemize, meyvelere dokunmamamıza dair birçok tabu var. Biz eğitim yoluyla bu tür tabuları yıkabiliriz.”

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
624
223
166
115
68
14
10
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
X6even

Bu ne bağnaz bir düşüncedir okurken bile deli oldum 😠

Elif

Bu kadınların yaşadıkları ortama rağmen böyle düşünmesi mükemmel. Umarım zamanla bu batıl inançları değiştirebilirler.

Oliympia

ellerinden gelse tüm kadın nüfusunu yok eder bu kafa yapısı okurken lanet ettim kadınları o şartlarda yaşamak zorunda bırakanlara