Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Ne Ağlaması Canım! Sadece 90'lı Yıllarda Ankara'da Çocuk Olanların Bildiği 18 Şey
90'larda çocuk olmak herkes için çok değerlidir. Ama o Ankara'da çocuk olmanın tadı da bir başkadır. Deniz görünce çıldıran çocukların, tornet tepesinde kolunu bacağını yaranların çocukluğunu derledik bugün. Yorumlarda sizi de bekliyoruz. Haydi başlayalım :)
1. Karne gününde büyük bir sevinçle Gençlik Parkı'na gitmek.
2. Atatürk Orman Çiftliği'ndeki hayvanat bahçesine gitmek.
3. Bütün çocukluğumuz sokakta, pazarda tezgah üstü satılan bu yeşil lezzetle geçti: Taze nohut!
4. Lezzet demişken simitten bahsetmemek olmaz! Bir Ankara klasiği olan pekmezli sokak simidinin tadına doyasıya varmak.
5. Kuğulu Park'ta önce kuğuların peşinden koşturmak, sonra da senin peşine takılan ördeklerden korkup bağıra çağıra ağlayarak kaçmak:)
6. Her yol mutlaka bir sinemaya çıktığı için sinema büyüsüyle bacak kadarken tanışabilmek.
7. Şehrin simgesi olan Atakule'ye çıkmak ve tüm Ankara'yı izlemek.
8. Atakule'ye gitmişken Dreamland diye tutturmamak olmazdı tabii...
9. Ankara'nın dillere destan bayırlarında yokuş aşağı "tornet" keyfini yaşamak.
10. Bir diğer yokuş aşağı zevk de karda leğenle kaymak :)))
11. En güzel kardan adamlar da yine Ankara'da yapılır.
12. Meşhur Ankara düğün salonlarında oyun havalarına doymak ve Ankaralı Turgut, Oğuz Yılmaz, Peçenekli Süleyman gibi isimlere aşina olmak.
13. Kurtuluş Parkı'nda aileyle gidip yürüyüş yapmak, kağıt helva yemek, eğer kış ise buz pateni yapmak.
14. Şimdilerde dizilerde pek moda olan '...ya la', 'la bebe' gibi kelime öbeklerini doğru yerde kullanabilmek.
15. Ulus'a gidip peynir, zeytin, pastırma, sucuk kokan halde anneni babanı kaybetmemeye çalışmak :)
Meşhur Ulus hali gerçekten enteresan bir yerdir ve Ankaralı her çocuğun yolu bir kere buraya düşmüştür. Özellikle hafta sonu çok kalabalık olur ve her yerden ayrı bir koku gelir. Çocukken buraya zorla götürülürdük. Ne günlerdi beee!
16. Kızılay'a gitmenin marifet olduğunu sanarak birazcık büyüdükten sonra arkadaşlarla YKM ya da Gima'nın önünde buluşmak.
Nasıl ki Kadıköy'de Boğa heykelinde, İzmir'de Saat Kulesi'nin önünde buluşulur; bu Gima ve YKM de böyledir. Hatta biriyle eğer buralarda buluşmazsan sonrasında başına kötü bir şey gelecekmiş hissi uyanırdı :)
17. 90’larda çocuk olan nesil için tatillerin alternatif eğlencelerinden biri: Ankara Sirki!
O zamanlar sosyal medyanın olmayışı ve sirklerdeki koşulları bilmeyişimiz bizleri henüz sirk gerçekleriyle yüzleştirmemişti. Yine pek çok çocuk Büyük Ankara Sirki'ne gitmiştir ya da gitmek istemiştir.
18. Atatürk Orman Çiftliği'nde gizemini hala koruyan bol sütlü az şekerli o harika dondurmadan yemek.
Masmavi kutusu, minicik plastik kaşıkları olan ve boğazı şişirmeyen çocukluğumuzun pazar günü dondurması.
BONUS: Ankara'da çocuk olmak Anıtkabir'i ezbere bilmektir...
Küçük yaşta Anıtkabir'i defalarca ziyaret edebilme şansıdır. 23 Nisanları, 19 Mayısları ve Cumhuriyet Bayramlarını bilfiil yaşamak demektir. Fener alayını izlemek, asker abilere el sallamak, kağıt bayrakları sıkı sıkı tutmak, Ata'ya çocuk selamı vermektir...
Yorum Yazın
90’ ların sonuna doğru Dost kitabevine önünde buluşulmaya başlandı 😀
Onur çarşısı, zafer çarşısı da buluşma yerleriydi :)
YKM ve Gima fazla kalabalık olduğu için Dost a doğru bu kültür kaymıştır ancak YKM ve Gima’nın avantajı yüzyılın icatı gibi olan sıra sıra büfelerin birinden... Devamını Gör