Metin Feyzioğlu: 'Türkiye Derin Bir Kutuplaşma İçerisinde'
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, 'Türkiye, giderek derin bir kutuplaşma içerisinde. Birbirimizden duygusal olarak kopuyoruz. Yani, sadece bölgesel anlamda değil, mezhepsel anlamda, siyasi ideoloji anlamında bir kutuplaşma içerisindeyiz.' dedi.
Metin Feyzioğlu, TBB, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) ve Malatya Barosu tarafından düzenlenen TÜBAKKOM 12. Dönem 3. Genel Üye Toplantısı'na katılmak üzere Malatya'ya geldi. Malatya’da programın düzenlendiği otelde basın toplantısı düzenleyen Feyzioğlu, Meclis’te kabul edilen yargı paketindeki düzenlemelere ilişkin değerlendirmeler yaptı. Bir gazetecinin “Sizin konuşmanızın ardından Yargıtay Adli Yıl açılış törenlerinin kaldırılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki sorusuna Feyzioğlu, 'Konuşmalarımızı gazeteden okuyacaklar maalesef. O bizim için problem değil, kendileri için sıkıntı. Biz Anıtkabir'de yaparız. Oradan bir stadyuma geçeriz. O salonların alamayacağı sayılardan söz ediyorum, töreni kapalı alanda yaparız diyemiyorum. Öyle büyük alanlarda yaparız ki, 10 binlerce avukat ve yüz binlerce vatandaşımızla birlikte yaparız. Her yasak, kurumların millet tarafından sahiplenilmesini sağlıyor. Biz kendimizi, milletimize emanet ettik. Dolayısıyla bizim yerimiz sağlamdır.' cevabını verdi.
“TÜRKİYE DERİN KUTUPLAŞMA İÇİNDE”
Gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmeler yapan Feyzioğlu, aralarında çok farklı siyasi düşünceden, farklı dünya görüşünden olan arkadaşları olduğunu, bunların zenginlikleri olduğunu ifade etti. Ortak paydalarının, bu ülkenin milletiyle bölünmez bütünlüğüne olan, hukukun üstünlüğüne olan aşkları olduğunu anlatan TBB Başkanı Feyzioğlu, “Bu noktada şu hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Türkiye, giderek derin bir kutuplaşma içerisinde. Birbirimizden duygusal olarak kopuyoruz. Yani, sadece bölgesel anlamda değil, mezhepsel anlamda, siyasi ideoloji anlamında bir kutuplaşma içerisindeyiz. Bu kutuplaşmanın üstesinden gelmenin tek yolu, ortak bir lisanı kullanmamızdır. Bu ortak lisan, hukukun üstünlüğü lisanıdır. Biz Türkiye'yi insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü paydasında buluşturacak bu ortak lisanı konuşuyoruz ve tüm Türkiye'ye de bunu hakim kılmaya kararlıyız.” diye konuştu.
“SEÇİM BARAJI 12 EYLÜL ÜRÜNÜ”
Son günlerde gündemde olan seçim barajının 12 Eylül ürünü bir uygulama olduğunu vurgulayan Metin Feyzioğlu, “Ben çok anlamadım, siyasi iktidar, faşist 12 Eylül rejiminin getirmiş olduğu yüzde on barajı kalsın mı diyor? Ben gerçekten dediğini sanmıyorum. Diyemez. Diyorsa o zaman 'Ben 12 Eylül'ün devamını istiyorum' diyordur. O zaman milli irade taraftarlığında bir şüphe var. Ben inanmıyorum. Sandıktan çıkan ve '12 Eylül'le hesaplaşıyoruz' diye referandumlar yapan bir siyasi iktidarın, 12 Eylül faşist rejiminin yüzde 10 barajının muhafaza edilmesi için polemiğe gireceğini sanmıyorum. 12 yıl biz atladık, bizden önce de 28 yıl başkaları unutmuş bu barajı kaldırmayı. Baraj geleli 32 sene olmuş. Artık '32 senedir bu baraj aşılmıştır' deyip, hemen yarın kaldırmalarını bekliyorum” ifadelerini kullandı.
“YARGI PAKETİ TARTIŞILMADI “
Yargı paketini de değerlendiren Feyzioğlu, 'Bizim paketler konusundaki duruşumuz çok açık. 'Ben yaptım oldu' diye, birileri önümüze bir şeyler getirsin. Biz anlamıyoruz bunları. Takipte edemiyoruz. Gerçekten sıkıntılı. Biz hukukçularız ve mesleğimiz avukatlık ama pakette ne geldi, ne değişti, gelen 2 ay sonra bir daha değişti mi, değiştiyse ne kadar kalacak? Yani 'Yok kanun, yap kanun. Olmadı baştan yaz kanun. Hadi canım sıkıldı bir daha yaz kanun.' Böyle yap-boz mantığı olmaz. İktidardan iktidara değişmeyen, yargıyı tarafsız, bağımsız ve adil yargılama yapabilen, hesap verebilir hale getirebilen bir sistemi hem iktidarın hem de muhalefetin önüne koyduk. Peki ne oldu? Ne iktidar ne de muhalefet dönüp bakmadı. Çünkü yanlış soruyla başlıyorlar. 'Yargı bana nasıl bağımlı olabilir?' sorusuyla başlayan doğru yolu bulamaz' dedi.
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, sivil anayasa isteyenlerin önünde bir imtihan olduğunu dile getirerek,''Sivil Anayasa istiyorum' diyenlerin önünde bir imtihan vardır. Bu imtihan, bu dünyadadır, öbür dünyada değil. Askerin yaptığı faşist anayasanın sonrasında konulan ve kanunla konulan yüzde on barajıdır. Sivil anayasa deyip de, 'Anayasa'yı değiştirelim' cümlesini sarf edenlerin, kanunla yüzde on barajını kaldırmasını bekliyorum. Yüzde on barajını kaldırırlarsa, sivil Anayasa taleplerinde samimilerdir. Kaldırmazlarsa, askerin kanunla dayattığını, faşist diktanın kanunla dayattığını koruyorlardır. Artık 32 sene korudular, yeter' şeklinde konuştu.
Haberler.com