Levent Uysal Yazio: Nasıl Deha Olabilirsiniz?
“İnsanın bazen en çok kendisine yardım etmesi gerekir…”
Çarpıcı bir giriş yapayım. Türkiye’deki insan kaynağının temel problemi, içindeki dâhiyi çok nadiren keşfetmesidir. Büyükbabam esnaftan bahsederken hep şöyle derdi; “Bak Oğlum! Ülkemizde insanlar, hep ama hep başka tarafı eleştirerek, başka tarafın eksilerini gündeme getirerek puan kazanmaya çalışıyor. Hep başkasının negatifliklerini yorumlayarak, kendine artı bir şeyler sağlamaya çalışıyor. Hep komşunun kümesindeki yumurtaları sayıyor ama kendi kümesini geliştirmeye çalışmıyor.”
İnsanlar, çoğu zaman birken kendilerini bin yansıtıyorlar.
Sonuç doğru kurgulanırsa, uzun yoldan bile oraya gidilse; doğru bir sonuca ulaşılır.
Deha, iyi ve harika arasındaki farktır.
Deha sizden başlar.
Örneğin, hayatınıza dev bir sepet olarak bakalım. Bu sepet size ait olan her şeyi içerir: düşünceleriniz, hisleriniz, duygularınız, fikirleriniz, arzularınız,
hayalleriniz ve erdemleriniz. Yaşadığınız her şey, düşündüğünüz her fikir sepete girer ve sizi olması gereken kişi olarak ayarlar. Deha da işte bu sepetin içindedir. Çok kolay bazı ilkeleri hayatımızın bir parçası yaparsak, uzanıp bu dehayı almak, ortaya çıkarmak mümkün olacaktır:
Risk alın! Risk almak, insan doğasında bulunan bir şey değildir çünkü konfor bölgenizin dışına çıkmak zor bir iştir. Başarısızlıktan veya eleştiriden korkarız. Ancak dehanın ve korkunun birlikte var olamayacağı oldukça açıktır. Ancak risk almazsanız, hayatınız verimsiz ve tatminsiz hale gelir. Büyüme ve hatta dönüşüm için hiçbir fırsat veya olasılık olmaz.
Sınırların ötesine geçin! Sahip olduğunuz herhangi bir sınırlama, kendi algılarınızın ve beklentilerinizin, geçmiş deneyimlerinizin veya süreçten ziyade sonuç ve hedeflerle ilgili kaygıların bir sonucudur. Dehanın önündeki en önemli engel belirsizlik ve bunun getirdiği korkudur. Çoğu insan ondan kaçar. Bu korkuların, tedirginliklerin, belirsizliklerin üstüne gitsek, sınırlarımızı kaldırsak; dehaya ulaşmamız mümkün olur. Dehanın sınırları yoktur, aynı gökyüzü gibi.
Direnmeyin! Direnmek insanın doğasında vardır, korunma, güvende kalma iç güdümüz bizi pek çok şeye karşı direnmeye iter. Fakat direnç aynı zamanda gezegendeki en toksik kuvvettir çünkü ruhunuzu alır ve sizi doğduğunuzdan daha az yapar. Bu yüzden her sabah, hayatınızdaki en önemli şeyi yapmak niyetiyle kalkın. Her gün uyanık olun ve ne yapmak istediğiniz konusunda net olun, böylece dehaya yer açabilirsiniz. Ancak
böyle, sizi korkutan bir şey yapmayı düşünebilirsiniz, sınırlarınızı aşmayı ve konfor bölgenizden ayrılmayı!
Düşünce kaynağınızdan ayrılmayın! Çoğunlukla ne yapacağınız ve ne zaman yapacağınız söylenir, böylece düşüncelerinizin kaynağından ayrılırsınız. Kendinizi dinleyin, farklı düşünün. Pek çok deha; dünyayı değiştirecek yeniliklerin arifesindeyken eleştirilere, negatifliklere maruz kaldı. Bazı insanlar bilmedikleri, tanımadıkları, korktukları düşüncelere ucube diyorlar. Ancak siz açık olanın ötesinde, yüzeyin altında, neden ve etkinin ötesinde düşünün, yaratıcı olun.
Herkes sıradan, statikten ayrılmak ve heyecan verici ve yeni bir vizyon bulmak istiyor. Dehasına kavuşmak istiyor ama bir yandan varlığına da inanmıyor, inanın, aramaktan vazgeçmeyin. Müziğiniz başkasının gürültüsü, şiiriniz başka bir insanın korkusu olabilir, siz yine de kendinizi dinleyin, devam edin. Sahip olduğunuz eşsizdir.
Yorum Yazın