Lohusalık Döneminde ve Hamilelikte İdrar Kaçırma Nedenleri Nelerdir?
Lohusalık Döneminde ve Hamilelikte idrar kaçırma nedenleri nelerdir?
Hamileliğin ilk üç ayı içersindeki süreçte anne adayının böbreğinden geçen ve buradan süzülen kan oranı fazlalaşmaya başlar. İkinci üç ayda ise bu oran en üst noktasına erişir. Anne adayının böbreklerden idrar yapımı artar. Bu olay ise, sık sık idrara çıkma ihtiyacına ve aniden idrara sıkışmaya yol açar. Anatomik olarak idrar torbası ve büyüyen rahim arasında yer değiştirmeler gerçekleşir. Rahimin genişlemesi, rahim üzerinde yer alan mesane torbasını da onunla birlikte yukarı ve geri olmak üzere çeker. Sfinkterin buna eşlik etmesi sebebi ile onu yerinde tutan bağ dokularında gerilmeler meydana gelmeye başlar. Hamilelikte anne adayından salgılanan progesteron adı verilen hormon artmaya başlar. Bu hormon, ilk olarak rahim olmak üzere pek çok organı tembelleştirmeye ,gevşemeye iter. Fakat progesteron hormonunun salgılanmasının artması ile meydana gelen gevşemeler aynı şekilde sfinkteri yerinde tutan dokularda da gevşemeye yol açar. Östrojen reseptör sayısını salgılanması fazlalaşmış progesteron hormonu düşürür. Bu olay da urge inkontinansa sebep olan önemli etkenlerden biri olmaktadır. Bu etken idrar yolları enfeksiyonları ile beraber gebelik esnasında anne adayının idrara çok sıkışma halinde, idrar kaçırmasının en önemli sebeplerindendir.
Lohusalık döneminde anne adayının kilosu idrar kaçırmayı etkiler mi?
Hamilelikte idrar kaçırmaya sebep olan etkenlerin dışında, fazla kilo problemi olan anne adaylarında sfinktere yüklenen ağırlığın artması buna sebep olan bir başka nedendir. Kimi anne adaylarında ise, yapısal bağ dokuları doğuştan zayıf olabilir. Daha önce 5000 gramın üstünde bebek doğuran anne adayları bu doğum dikişli dahi olsa, idrar kaçırma riski daha fazla görülür. Yapılan doğum sayısının artması, idrar kaçırmaya doğru orantılı olarak sebep olur. Bu veriler sayesinde idrar kaçırmanın belli bir hamilelik sürecinin ardından kendini gösterebileceğini söylemek doğru olmaz. Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu olan hamile kadınlarda idrar kaçırma ya da idrar yanmaları hamileliğin henüz başlarında bile kendini gösterebilir. Obezite hastalığına sahip olan ya da fazla kilolu bir anne adayında ya da yapısal olarak bağ dokusu zayıf olan kişilerde öksürme, gülme, hapşırma gibi sebeplerden dolayı idrar kaçırma erken dönemlerde görülebilir. Kimi anne adaylarında ise hamileliğin son aşamalarına dek bu problem görülmeyebilir.
Hamilelerin tümünde idrar kaçırma problemi ortaya çıkar mı?
Gebe anne adaylarında en yaygın görülen problem sık sık idrara çıkmaktır. Sık sık idrara çıkma neredeyse hamilelerin tümünde görülebilecek bir durumdur. Buna neden olan etken ise, anne adayının bazı etkenlerden dolayı böbreklerden idrar yapımın artmasıdır. Kilo bakımından ekstrem bir duruma sahip olmayan anne ve idrar yolu enfeksiyonu geçirmeyen hiç doğum yapmamış bir anne adayında bu sorunlar görülmeyebilir.
Lohusalık döneminde idrar kaçıran anne adayları neler yapmalıdır?
Anne adayların yapacağı ilk şey, doktorlarına bu konu hakkında bilgi vermeleri gerekliliğini bilmeleridir. ABD'de yapılan araştırmalara göre idrar kaçırma problemine sahip olan kadınların sadece %30'luk bir kısmı doktorlarına başvurmaktadır. Türkiye'de ise bu oran daha azdır. Hamilelikte idrar kaçırma, anne adaylarının utanması ve çekinmesi gereken bir konu değildir. Dolayısıyla en doğrusu çekince hissetmeden bunun bir sağlık problemi olduğunu bilmek ve doktora başvurmaktır. Uzmanlar bu konu ile başvurmuş olan hastalarından ilk önce idrar kültürü ve antibiyogram yapılarak idrar yolu enfeksiyonları birinci basamakta elemeye çalışırlar.
Lohusalık döneminde idrar kaçırma bir sağlık sorunu belirtisi midir?
İdrar kaçırma, yetişkin insanlar için normal ve sağlıklı bir durum değildir. Hamilelikte de bir sorun olarak kabul edilir ve tedaviye ihtiyaç duyulur.
Hamilelikte yaşanan idrar kaçırma problemi, doğumun ardından da devam eder mi?
Gebelik esnasında meydana gelen anatomik ve fizyolojik değişikliklerin eski haline tekrar dönmesi, yol açtığı problemlemlerin de gerilmesini sağlar. Bu zaman neredeyse 6 hafta kadardır. Genel olarak sfinkterdeki dinamiklik diye nitelendirilebilecek üretral hipermobilite'ye doğum esnasında ve doğumdan 3-5 gün sonrası incelenmiştir. Bu değerlendirmede ileri derecede artma olan kişilerin doğum ardındaki yaşamlarında stres inkontinans sorunu yaşama risklerinin daha fazla olabileceği belirtilmiştir. Urge inkontinans kaynaklı rahatsızlıklar ise çoğunlukla kendini tekrar gösterir.
Lohusalık döneminde İdrar kaçırma şikayeti ile hastaneye başvuran anne adaylarına ne gibi bir prosedür uygulanır?
Anne adayına ilk önce idrar kültürü ve antiibiyogram aracılığı ile enfeksiyon olup olmadığına bakılır. Şayet enfeksiyon anne adayında mevcut ise bu tedavi edilir. Bundan sonraki aşama ise, hamile olmayan kadınlarda idrar torbasının işlevlerinin ürodinamik ile değerlendirilmesidir.
Fakat hamilelerde değişen anatomik ve hormonal yapı, bu inceleme için doğum ardından sonra 6. haftaya ertelenebilir. Bu haftada şikayetler ve rahatsızlıklar sürmeye devam ediyorsa, tetkik edilir. Sistoskopi ile üretra ve idrar torbasının içinin gözle muayenesi, hamile olmayan kadınlarda daha sonra incelenebilir, doğum sonrasına ertelenebilir. İdrar torbası doluyken uygulanacak muayene idrar kaçırma türünü tespit etmek için faydalı olacaktır. İdrar kaçırma şikayetlerinde tedavi, idrar kaçırmanın türüne göre yapılmalıdır.
Hamile anne adaylarında idrar kaçırma sorunu nasıl tedavi edilir?
Urge inkontinansın oluşmasına sebep bir enfeksiyon ise, buna uygun antibiyotiklerle tedavi uygulanır. Progesteron hormonun salgılanmasının fazlalaşması ile östrojen reseptör oranınındaki azalmadan ötürü meydana gelen inkontinans ise lokal olarak uygulanabilen östrojen kremler yararlıdır. Tüm bunların yanı sıra anne adayına kegel egzersizleri tavsiye edilir. Stres inkontinans durumu mevcut ise, perine kaslarını çalıştırıcı egzersizler, kişinin sorununu görülür bir biçimde azaltır. Hamilelik döneminin son zamanlarında üretral hipermobilite de fazla bir artış fark edilir ise, kişi hiçbir rahatsızlık belirtisi göstermese dahi perine egzersizleri yapması faydalıdır.
Doğum sonrası 6 haftalık bir zaman içinde bu egzersizin uygulanması gelecekte yaşanabilecek sorunları engellemede çok yararlı ve etkili olacaktır. Doğum ardından anne adayında idrar kaçırma şikayetleri sürüyor ise, tedavi için uygun olacak cerrahi ya da fiziksel tedavi yöntemi tercih edilir. Gebelik esnasında cerrahi tedavi uygulanması doğru değildir. Doğum ardından da cerrahi tedavi ilk seçenek olmamalıdır. İlk olarak egzersiz ve fizik tedavi seçenekleri uygulanmalıdır. Stres inkontinansa sebep olabilecek etkenlerin azaltılması özellikle mühimdir Gebelik esnasında anne adayı fazla kilo almış ise, bunun yanında şeker hastalığı (diyabet) sorunu var ise, bunların iyi ve planlı şekilde düzenlenmesi, hijyenik ve temiz koşulların oluşması stres inkontinansa sebep olacak risk etkenleri azaltacaktır. Anne adayının doğum yöntemi, gelecekte oluşabilecek idrar kaçırma problemlerinin oluşması bakımından önem teşkil eder. Şayet bebek biraz iri ise, doğum esnasında pelvik dokuların fazla gerilmesi gelecekte anne adayının idrar kaçırmasına sebep olabilir. Şayet, dikişli doğum ismi verilen epizyotomi ile doğumun gerçekleştirilmesi, ilerde oluşabilecek idar kaçırma problemlerine sebep olma riskini azaltmamaktadır.
Lohusalık döneminde İdrar kaçırma sorunu bebeği olumsuz şekilde etkiler mi?
İdrar kaçırma problemi genel olarak bebeğe herhangi bir zarar veren bir durum değildir. Fakat idrar yolu enfeksiyonları erken doğumların gerçekleşmesine sebep olabilir. Toplumda idrar kaçırma probleminin görülmesi anne adayının yaşına göre değişebilir. Buna rağmen idrar kaçırma sorunun görülme sıklığı %20 ile %60 arasında değişen geniş bir yelpaze içindedir.
Lağusalık döneminde idrar kaçırmaya yönelik inkontinans idrar kaçırma çamaşırları ile kendinizi daha rahat ve güvenli hissedebilirsiniz.
Yorum Yazın