Görüş Bildir
Haberler
Kanser Konusunda 10 Yanlış İnanış

Kanser Konusunda 10 Yanlış İnanış

Ozgul Kocatepe
04.04.2014 - 11:52 Son Güncelleme: 04.04.2014 - 11:53

Kanser Konusunda 10 Yanlış İnanış

Kanser, günümüzde en çok korkulan ve tedavisi en zor hastalık grubu olarak görülmektedir. Dünyada ve Türkiye’de bilinen ölüm nedenleri arasında kalp damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan kanserin görülme sıklığı, çevresel etkenler ve yanlış yaşam tarzı nedeniyle giderek artmaktadır. Kanseri önlemenin en önemli yolu ise hastalığı tanımak ve bu konuda bilinçlenmekten geçmektedir.

Memorial Ataşehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Gökhan Kandemir 1-7 Nisan Kanser Haftası’nda kanser hastalığı hakkında toplumsal bilinci artırmak amacıyla yanlış bilinenler hakkında bilgi verdi.

Yanlış! Kanser bulaşıcı bir hastalık değildir. Dokunma, birlikte yaşama ve oturma ile kişi kanser hastalığını başka birine bulaştıramaz. Rahim ağzı (serviks) kanseri, karaciğer kanseri gibi bazı kanserlerin nedenleri arasında virüsler vardır. Bu virüsler insandan insana bulaşmaktadır.

Yanlış! Hastalığı ilerlemiş kanser hastalarında ağrı daha çok görülmekle birlikte bazı kanserler hiçbir zaman ağrıya yol açmaz. Kanser, ağrı demek değildir. Ağrısı olan kanser hastaların da ilaçlar ile ağrı kontrolü çok başarılı bir şekilde sağlanabilmektedir.

Yanlış! Vücuttaki tüm hücreler enerji için şeker tüketirler. Kanser hücrelerinin normal hücrelerden daha fazla şeker tükettikleri gerçektir. Bununla birlikte şeker yemenin kanseri büyüttüğünü, hastalığın kötüleşmesine yol açtığına dair bir kanıt yoktur. Şekersiz beslenmenin de kanserin iyileşmesine bir katkısı yoktur. Fazla şekerli beslenme kilo almaya yol açar. Obezitenin de bazı kanser türleri ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Sebzelerde, meyvelerde, tahıllarda doğal olarak bulunan şekerler vücudumuz için gereklidir. Kaçınılması gereken kekler, kurabiyeler, tatlılar ve bazı içeceklerde bulunan işlenmiş şekerlerdir.

Yanlış! Kanserin kendisi saç kaybına yol açmamaktadır. İleri evre durumlarda bile bu durum görülmez ancak tedavide kullanılan bazı ilaçlar saç dökülmesine sebep olmaktadır. Ayrıca beyin ışınlaması gereken durumlarda radyoterapi nedeniyle görülebilmektedir. Ancak son yıllarda kanser tedavisinde giderek daha fazla kullanılan akıllı ilaçlar ile artık saç kaybı oluşmamaktadır.

Yanlış! Tüm kanserlerin sadece %5-10’u kalıtsaldır; yani ebeveynlerden alınan genler nedeni ile olabilmektedir. Buna “kanser genleri” denilmektedir. Bu durumda genellikle aile üyelerinin çoğunda aynı tip kanser gelişebilmektedir. Meme, yumurtalık (over), kalın bağırsak kanserleri kalıtsal olabilen kanser türlerindendir. Bu genleri taşımak kanserin kesinlikle gelişeceği anlamına gelmemektedir, sadece gelişme riski daha fazladır.

Yanlış! Ailede kanser hikayesi görülmemesi o kişide de kanser gelişmeyeceği anlamına gelmemektedir. Kanser gelişme riskini belirleyen en önemli faktörler yaşam tarzı ve çevresel faktörlerdir. Tüm kanserlerin %90-95’i bu faktörler nedeni ile gelişmektedir.

Yanlış! Yapılan çalışmalarda şimdiye kadar koltukaltı ter ve koku gidericileri kullanan ve saçını boyatan kişilerde kanser riskinin arttığı gösterilmemiştir.

Yanlış! Kanserin kesin tanısı çoğunlukla biyopsi ile konulmaktadır. Biyopsi ile tümörden doku parçasının patolojik incelenmesi ile kanserin varlığı ve tipi saptanır. Ayrıca uygulanacak tedavi belirlenmektedir. Biyopsi yapılması ya da ameliyat gibi doğru prensiplere göre yapılan bu cerrahi işlemler hastalığın yayılmasına, kötüleşmesine yol açmamaktadır.

Yanlış! Kanser tek bir hastalık değildir. Farklı sebepleri olan farklı hastalıklar grubudur. Her kanser farklı özelliklere sahiptir. Tümör dokusunun bu özelliklerine göre tedavi belirlenir. Hastanın yaşına; diğer hastalıkların olup olmamasına; kanserin nerede olduğuna, yayılıp yayılmadığına, ne kadar yayıldığına göre de uygulanacak tedavi değişmektedir. Kısacası kanser tedavisi, “kişiye özel tedavi”dir.

Yanlış! Günümüzde kanserden korunma, erken teşhis ve tedavi yöntemlerindeki ilerlemeler ile kanser etkili bir şekilde tedavi edilmekte, sağ kalım oranları %60’ı geçmektedir. Bu oran giderek artmaktadır. Tedavilerdeki başarı teşhis zamanında hastalığın yaygınlığına, kanserin türüne göre değişmektedir. Meme, kalın bağırsak, prostat kanserlerinde erken evrelerde tedavi mümkündür. Ayrıca testis kanseri, lenfomalar gibi bazı kanser türlerinde ileri evrelerde bile iyileşme sağlanabilmektedir.

Sağlık Rehberi dışında kurumsal web sitemizde hasta ve ziyaretçilerimizin dikkatine alttaki rehberler de sunulmaktadır.

Kaynak: http://www.memorial.com.tr/rehberler/...
İçeriğin Devamı Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
4
2
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın