İşlediği Cinayetten Sonra Kurbanının Etini Yiyen Ankara'nın Hannibal'ı: Özgür Dengiz
Seri katil hikayelerinin yurtdışından gelmesine alışığızdır çoğu zaman, değil mi?
Bu kez yaptığı ürpertici işleri anlatacağımız ve insanlığını sorgulayacağımız kişi bizim ülkemizden.
Bazı kaynaklar da Ankara Yamyamı, bazı kaynaklarda ise Ankara’nın Hannibal’ı olarak geçen seri katilin gerçek adı ise Özgür Dengiz.
1980 senesinde doğan Dengiz, duygusal çalkantılarla dolu bir çocukluk geçirdikten sonra henüz 17 yaşındayken ufak bir tartışma sonucunda arkadaşını öldürür.
Hapse koyulan Dengiz, 3 sene sonra çıkarılan aftan yararlanarak serbest kalır ve sonrasında askere alınır.
Askerde de tabir-i caizse rahat duramayan Dengiz, birkaç defa kaçmaya çalışır.
Firar girişimlerinden sonuç alamayınca daha da agresif bir ruh haline bürünür ve bir şekilde askerlikten de muaf hale gelerek, topluma karışır.
Askerliği tamamlandıktan yaklaşık 6 yıl sonra, ikinci cinayetini işler.
Bilgisayar mühendisi olan ve bilgisayar ürünleri satan bir mağazayı işleten bir vatandaşı öldürür.
Mağazadan 2 adet laptop ve öldürdüğü kişinin şahsi cep telefonunu çalar.
Sonrasında laptopları satmaya çalışır, fakat sattığı kişi Dengiz’i bir anlamda kandırır ve aldığı laptop için herhangi bir ücret ödemez.
Dengiz, olay yerinden kaçmayı başarır ve bir şekilde kurtulur, kaçak olarak yaşamaya başlar.
Bu cinayetten yaklaşık 2 ay sonra, Ağustos ayında ise, Dengiz bir başka vatandaşı tam 8 yerinden silahla vurur.
Dengiz’in 8 yerinden vurduğu kişi mucize eseri ölmez ve hayatta kalır.
Hatta bir söylentiye göre bu kişinin, Dengiz’den laptop’ı alarak para ödemeyen kişi olduğu ve sokakta şans eseri karşılaştıklarında Dengiz’in bu kişiyi vurduğu söylenir lakin bu konu halen tam olarak aydınlatılamamıştır.
Bu cinayet teşebbüsü sonrasında da izini kaybettirir Dengiz, yakalanmaz.
Ta ki 1 ay sonra işleyeceği cinayete kadar…
Eylül ayına gelindiğinde, Dengiz kendisini tüm dünyanın tanımasını sağlayan cinayetini işler.
Bir parkta oturan kişiye normal bir şekilde yaklaşır, selamlaşırlar.
Aralarında bir süre normal seyrinde sohbet gelişir, sakin bir şekilde konuşurlar.
Sonrasında Dengiz, etrafta kimse yokken bir anda adamın arkasına geçer, silahını çıkarır ve tam ensesine iki el ateş eder.
Lakin bu cinayetin sonrasında Dengiz cesedi orada bırakıp kaçmaz.
Cesedi sürükleyerek ormanlık bir alana doğru taşır. Bir ağacın altına getirdiği cesedi, belindeki bıçağıyla parçalamaya başlar.
Direkt olarak bacaklarını ve kollarındaki etleri keser, kopardığı parçaları iki ayrı poşete koyar.
Cesedi ise bir şeye sararak, Mamak Çöplüğü’ne atar.
Poşetler ise bagajdadır…
Cesetten kurtulduktan sonra eve giden Dengiz, etlerin bir kısmını direkt olarak çiğ çiğ yer.
Geri kalanını ise parçalara ayırarak, buzdolabına koyar. Bazı parçaları ise sokakta gezinen sokak hayvanları için kapının dışına koyar.
Polisin yaptığı araştırma sonucunda, 3. cinayetinden birkaç gün sonra yakalanır Dengiz.
Polis sorgusunda işlediği cinayetleri soğukkanlılıkla anlatır, pişman olmadığını ve yakalanmasaydı öldürmeye devam edeceğini söyler.
Cinayetleri işlemeden önce çok ilginç rüyalar gördüğünü ve kurban olmaktansa, insanları kurban etmeyi yeğlediğini anlatır.
Bu arada, Dengiz’in evinde yapılan aramalarda cinayetlerinde kullandığı silah, satır ve bıçaklar bulunur, buzdolabında ise insan etleri…
Dengiz şu an cezaevinde, çıkabileceği konusunda da hiçbir emare yok elbette.
“Taze insan eti yemeyi seviyorum, yerken heyecanlanıyorum. Hayvan eti yemek bana kalırsa yaptığımız en büyük aptallık…”
bunu diyen birisi mümkünse çıkmasın içeriden zaten…
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
adama enseden.2 el sıkıyor cesedi sokakta tasiyor kimse gormuyor vay amk
asdhmagsdjash
cinayet işleyen birini 3 sene sonra salarsan olacağı budur!!
Ankara'nın bir Hannibal'ı eksikti zaten...