2013'te yayımlanan bir önceki IPCC iklim değişikliği raporunda, sıcaklık artışının 1,5 derecede sınırlanmasının güvenli bir küresel limit olması konusu gündeme gelmemişti.
Ancak 2015'teki Paris İklim Sözleşmesi'ne yönelik siyasi müzakerelerde, gelişmekte olan birçok ülke ve adalar, bu limitin belirlenmesi için bastırmış ve bunun kendileri açısından bir ölüm kalım meselesi olduğunu ifade etmişti.
1,5 derecelik sıcaklık artışı ile ilgili 2018'de hazırlanan bir raporda da, bu oranın altında kalmanın 2 derece artışa kıyasla çok büyük avantajları olacağı vurgulanmış, bunun için de 2030'a kadar karbon emisyonunun yarı yarıya azaltılması ve 2050'de de net sıfır karbon emisyonu hedefine dikkat çekilmişti.
Aksi halde, 1,5 derecelik sıcaklık artışı 2030 ile 2052 yılları arasında gerçekleşmiş olacaktı.
Yeni raporda bu bulgu bir kez daha teyit ediliyor. Senaryo ne olursa olsun, 1,5 derece eşiğine 2040'ta ulaşılacağı, karbon emisyonunun sınırlanmaması durumunda ise bu artışın 10 yıl içinde gerçekleşmiş olacağı belirtiliyor.
Net sıfır karbon hedefi, sera gazı salımının temiz teknoloji ve yeşil enerji gibi yönetmlerle mümkün olduğunca azaltılması, geri kalanın ise ağaç dikme gibi yöntemlerle emilmesinin sağlanması anlamına geliyor.
Durum ciddi olsa da, bu ani bir felakete sürüklenmek anlamına gelmiyor.
Raporun yazarlarından biri olan Dr. Amanda Maycock, İngiltere'deki Leeds Üniversitesi'nde görevli. '1,5 derece eşiği, siyasi olarak önemli bir eşik elbette ama iklim bakımından bu bir bıçak sırtını ifade etmiyor; yani '1,5 derece sınırı aşıldığında her şey felaket olacak' diye bir durum yok' diyor.
'Raporda değerlendirmeye alınan en düşük emisyon senaryosuna göre, bu yüzyıl içerisinde ısınma 1,5 derece civarında veya altında stabilize oluyor. Bu şekilde ilerlenirse, iklim değişikliğinin sonuçları büyük ölçüde önlenebilir.'
Yorum Yazın
BM İklim Raporu Özeti : Doğa alayımızı sikecek haberiniz olsun.