House M.D'nin Uyarlaması mı Yoksa Kopyası mı? Hekimoğlu'nun İlk Bölümünde Neler Oldu?
Efsane dizi House M.D'nin uyarlaması Hekimoğlu'nun başrollerinde Timuçin Esen ve Okan Yalabık var. İlk bölüm hiç izlemeyen birine harika gelebilir ama bizim kafamızda 'Uyarlama mı yoksa kopya mı?' soru işareti oluştu. Siz karar verin, biz size bölümü anlatıyoruz.
İşte karşınızda Ateş Hekimoğlu ve ekibi. Enfeksiyon hastalıkları üzerine çalışan Ateş o kadar yetenekli ki; onun için bir Tanı Departmanı kurulmuş. Özel bir hastanede, sadece gizemli vakalara bakıyorlar.
Emre, Zeynep ve Mehmet Ali'nin farklı uzmanlıkları var. Hep beraber beyin fırtınası yaparak vakaları çözmeye çalışıyorlar. Ateş'e sevgi ve saygı besledikleri söylenemez.
Ateş problemli bir tip. Tek bacağı sakat olduğu için çektiği ağrılardan dolayı ilaç kullanıyor. O ilaca karşı da bağımlılık geliştirmiş. Huysuz, ukala, saygısız bir adam.
Hastane müdürünün artık canına tak etmiş durumda. Ateş'in en yakın arkadaşı Orhan da, hasta almamasını sindiremiyor. Son gelen vaka için Ateş'e yalan söylüyor, akrabam diyor hasta için.
Orijinalindeki Lisa'yı Ebru Özkan, Wilson'ı da Okan Yalabık canlandırıyor.
Akrabam diye yalan söylediği Mine, ilkokul öğretmeni. Bir gün öğrencilerinin önünde kriz geçiriyor. Konuşamıyor, titriyor, bayılıyor. Herkesin aklına ilk olarak tümör geliyor ama testlerde böyle bir ize de rastlanmıyor.
İlk bölümün vaka konuğu İstanbullu Gelin'in genç Esma'sı olarak bildiğimiz Ilgaz Kaya idi.
Ateş ve ekibi Mine'nin vakasını ele alıyor. Mine iki kez ölümden dönüyor. İlk olarak 'vaskülit' olduğuna kanaat getiriyorlar.
Vaskülit: Damar iltihaplanması.
Hastane müdürü İpek, Ateş'in sadece vakalara bakmasını değil, polikliniğe çıkmasını da istiyor. Mine'nin tedavisini yarıda keserek onu polikliniğe zorluyor.
Orijinalinde de House'un poliklinik sahneleri harikadır. Tupturuncu gelen bir adama "Karınızın bir ilişkisi var. Ne yazık ki sizi aldatıyor." diyebiliyor.
'Portakal gibi geçmiş oturuyor karşımda sabahtan beri, bir de atar yapıyor!'
Ateş'e göre; kocasının renginin tupturuncu olduğunu fark etmeyen bir kadın, kocasını aldatıyormuş. Hasta çok sinirlenip oradan ayrılsa da, sonradan öğrendiğimize göre gerçekten de aldatıyormuş.
Konuk oyuncu Hakan Meriçliler idi.
Toplumu bilinçlendirmek adına da güzel örnekleri oluyor. İnternetten bakarak kendine tanı koyanlarla dalga geçiyor. Ya da bu anne gibi, ilaç kullanmama modasına uyup oğlunun hayatını tehlikeye sokanlara güzel bir ayar veriyor.
Biliyorsunuz; bu ara çocuklarına aşı yaptırmayan ve ilaç kullandırmayan ebeveynler çoğaldı. Tarihe gömdüğümüz bazı hastalıkların geri dönmesi bile bekleniyor. Güya bilinçli olan anne-babaların bu hataları çok kritik.
Dönelim hikayemize. House'ta da olduğu gibi, hiçbir vaka direkt çözülmez. Hata yapa yapa ilerlenir. Hekimoğlu da, hastaya kortizon vermesi gerektiğini bir başka hasta ile ilgilenirken fark ediyor.
Mine kortizon sonrası bir süre iyiye gitse de, daha sonra kriz geçiriyor ve ikinci kez son anda kurtuluyor.
"Herkes yalan söyler." diyen Hekimoğlu, ekibindekileri Mine'nin evine gönderiyor. Amaç, Mine'nin onlara anlatmadığı bir şeyi bulmak.
Evde bulunan çiğköftenin etinden kaynaklı bir hastalık olduğunu düşünüyor Hekimoğlu. İçinde kurtçuklar ve yavrularının olduğunu, beynine ilerlediğini, yürümesini ve konuşmasını durdurduğunu, kısa süre içinde de öldüreceğini düşünüyor.
Hastaya giderek son teşhisini söylese de devamlı başka bir hastalık ismi duymaktan sıkılıyor Mine ve bu sefer de o tedaviyi kabul etmiyor. Kanıt istiyor.
Evine girdiklerini söyleyemedikleri için kanıtlamanın bir yöntemini bulmakta zorlanıyorlar ama en sonunda buluyorlar. Mine hızla iyileşiyor. Bu dava da burada kapanmış oluyor.
Böylece uzun süredir vaka almayan Hekimoğlu'nun hikayesi de bu başarıdan sonra başlamış oluyor. "Sen benim tek arkadaşımsın." dediği Orhan'ın yalanı sayesinde.
Tüm karakterler, olaylar, hatta bazı replikler bile orijinali House M.D ile birebir gitmiş. Bir uyarlamadan daha fazlası olmuş açıkçası.
Tüm zekasına rağmen vaktini pembe dizi izlemeye ayıran House'un eline kahve değil çay vermişler gibi sadece.
Ama bizim gibi genel kitle de beğenmiş. Oyuncu seçimlerinin harika olduğu zaten ortada. Çekim kalitesinde gülünç duruma düşerler mi diyorduk; onda da gayet sağlam çalışılmış ve hem emek hem para harcanmış, gördük.
Reytingleri ise ilk bölüm için gayet iyi. AB grubunda 2. olarak Kadın ve Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'ı geçti.
TOTAL grubunda ise 7. olarak bu dizilerin arkasında kaldı.
Yorum Yazın
Dr House'nin Sherlock Holmes uyarlaması olduğunu söyleyen Tuna Kiremit'çi haklı. Dr House'yi yazan senarist karakteri yaratırken Sherlock Holmes'ten ilham al... Devamını Gör
Ya House’a Türkçe Dublaj yapıp yayınlansınlar bence daha iyi olurdu ama Lisa konusuna katılıyorum😀.
Doktor Hekimoğlu ateist mi peki?