Görüş Bildir
Haberler
Hepimizin Yaşadığı Bir Fenomen: Müziğin İnsanı Geçmişe Götüren Gücü ve Bilimsel Açıklaması

Hepimizin Yaşadığı Bir Fenomen: Müziğin İnsanı Geçmişe Götüren Gücü ve Bilimsel Açıklaması

cakyz
20.11.2016 - 22:15

Kimi şarkıların duyduğumuz anda bizi geçmişteki bir âna ışınlaması hepimizin zaman zaman yaşadığı bir olaydır. Peki bu tam olarak nasıl gerçekleşmektedir ve olayın ardında yatan bilimsel açıklama nedir? Gelin bir bakalım.

Kaynak: http://www.bbc.com/culture/story/2014...

Müzik, gerçekten de bizi geçmişteki bir âna götürecek kadar güçlü müdür?

Müzik, gerçekten de bizi geçmişteki bir âna götürecek kadar güçlü müdür?

Bir anıyı bilinçli bir şekilde düşündüğümüz zaman daha önceden hatırlamadığımız bir takım ayrıntıları hatırlayabilir, duygusal olmasa da düşünsel olarak olayları tekrar yaşayabiliriz. Yaşamımızın belirli bir döneminde dinlediğimiz müziği duyduğumuzda ise hatırlama tamamen bilinçdışı bir seviyede gerçekleşir, istencimizden muaftır ve çoğu zaman yoğun duygular yaşatma gücüne sahiptir.

Yapılan yeni çalışma, müzik ve hafıza arasındaki bu güçlü bağlantıyı araştırıyor.

Yapılan yeni çalışma, müzik ve hafıza arasındaki bu güçlü bağlantıyı araştırıyor.

Bu çalışmanın yürütülmesinin sebebi, müziğin söz konusu etkisini tedavi edici amaçlarla kullanmak. Müziğin güçlü etkisinin bunama, unutkanlık ve depresyon gibi rahatsızlıklara çözüm sunabileceği düşünülüyor.

Hafıza üzerine çalışan David C. Rubin, müziğin hafıza üzerindeki etkisini Homeros destanlarından örnek vererek açıklıyor.

Hafıza üzerine çalışan David C. Rubin, müziğin hafıza üzerindeki etkisini Homeros destanlarından örnek vererek açıklıyor.

İlyada ve Odysseia destanlarının nasıl olup da sözlü gelenekle yıllar boyu aktarıldığını sorgulayan Rubin, bu eserlerin şiir formatında olmasının ve insanlar tarafından şarkı biçiminde söylenerek aktarılmasının önemli bir payı olduğunu düşünüyor.

Beynimizin hafızayla ilişkili olan kısımları frontal korteks ve hipokampüs. Bu iki kısım, her an yeni bilgiler işliyor ve yaşadığımız her şeyi kaydediyor.

Beynimizin hafızayla ilişkili olan kısımları frontal korteks ve hipokampüs. Bu iki kısım, her an yeni bilgiler işliyor ve yaşadığımız her şeyi kaydediyor.

Beynimizin bu kısımları bir film kamerası gibi tüm deneyimleri kayıt altına alıyor olsa da, bizler için yaşanan her şeyi hatırlamak mümkün olmuyor. Müziğin bu noktadaki faydası ise, içerdiği ritim ve kafiye ile beynimizde saklı kalmış bu anıları kolayca çağırması oluyor. Kısacası bize anıları hatırlatan şey müziğin yapısı oluyor. Şarkının melodisi, ritmi ve içerdiği kelimeler, zihnimizde belirli resimler canlandırarak kendimizi tekrar geçmişteki bir anda hissetmemizi sağlıyor.

Konu üzerinde çalışan nörologlar da belirli bir melodiyle ezberlenmiş sözlerin hatırlanmasının her zaman daha kolay olduğunu belirtiyor.

Bunun neden böyle olduğu, yani ritim ve melodi içeren sözlerin nasıl olup da daha iyi hatırlandığı tam olarak bilinmiyor. Ancak çoğu insan için geçerli olan bu durumu kendi üzerinizde de test etmeniz mümkün. İlk İngilizce öğrenmeye başladığınız yılları hatırlayın ve alfabeyi öğretmek için size ezberlettikleri şarkıyı söylemeye çalışın: 'Ey, biy siy...' Bu şarkıyı kaç yıldır söylememiştiniz? Yine de tamamını zorlanmadan hatırladığınız değil mi?

Hafızanın açık ve örtülü olmak üzere iki türü bulunuyor ve buz dağının görünmeyen kısmını örtülü hafızamız oluşturuyor.

Hafızanın açık ve örtülü olmak üzere iki türü bulunuyor ve buz dağının görünmeyen kısmını örtülü hafızamız oluşturuyor.

Robert Snyder, hafızamızın büyük kısmının bilinçdışında yattığını belirtiyor ve Alzheimer gibi hastalıkların açık hafızayı etkilediğini, buna karşın bilinçdışında yatan hafızanın yok olmadığını, yalnızca bu hafızaya ulaşım imkânımızın sınırlı olduğunu ifade ediyor.

Psikologlar, hayatımızdaki ilk deneyimlerin müzik tarafından daha kolay canlandırılabildiğini belirtiyor.

Ailenizden ayrı ilk seyahat edişiniz, ilk aşık oluşunuz, başka bir şehirde ilk yaşayışınız gibi önemli hatıralar, o dönemde dinlenen müziklerle daha büyük bir bağ kuruyor ve o müzikleri duyduğunuz zaman hissettiğiniz zihinsel ve duygusal yoğunluk, sonradan yaşadıklarınıza oranla çok daha güçlü oluyor.

Ayrıca müzik, hafızayı tetikleyen diğer uyaranlara oranla daha çok sosyal anıları tetikliyor.

Ayrıca müzik, hafızayı tetikleyen diğer uyaranlara oranla daha çok sosyal anıları tetikliyor.

Yazar Cretien van Campen, kokuların daha çok kişisel anıları ve kişinin o dönemde iç dünyasında yaşadıklarını tetiklediğini, müziğin ise tam aksine sosyal anıları, arkadaşlarla ya da aileyle geçirilen zamanları canlandırdığını belirtiyor.

Üstelik müziğin sahip olduğu bu gücün belirli hastalıkların tedavisinde başarılı olduğu da kanıtlandı.

Üstelik müziğin sahip olduğu bu gücün belirli hastalıkların tedavisinde başarılı olduğu da kanıtlandı.

Beyin hasarı sonrası kişilerin hafıza problemi yaşadığı biliniyor. Müzik ise kaybolan bu anıları geri getirebiliyor. Bunamadan muzdarip olan insanların gençlik yıllarında dinledikleri şarkılar ile anılarını tekrar canlandırabildikleri görülüyor. Depresyonla mücadele eden insanlarda ise ânın içinde çok fazla kaybolma ve tüm hayatlarını bir kaybediş gibi görme eğilimi olduğu için geçmişte dinledikleri şarkılar yaşamlarına dair farklı bir bakış açısı geliştirmelerine yardım edebiliyor. Kısacası, müziğin gücü insanları iyileştirebiliyor.

Onedio IQ'yu Facebook'tan takip etmeyi unutmayın!

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
51
39
7
1
1
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın