'HDP Ne Kürtçü Ne Türkçü Bir Partidir'
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır HDP İl Binası'nda gündeme dair basın açıklaması yaptı. Artan gerginlikten Erdoğan ve Davutoğlu'nu sorumlu tutan Demirtaş, 'bu savaşın başlamasında büyümesinde karar alma sürecinde biz yokuz. Ne karar vericisi olduk ne destekleyicisi olduk. Karar cumhurbaşkanı ve başbakan tarafından veriliyor' dedi.
Demirtaş'ın konuşmalarından satır başları;
'NORMAL BİR SÜREÇTEN GEÇMİYORUZ'
Dün akşam ve önceki akşam Türkiye genelince devlet eliyle ve bir hükümet desteğiyle yaşanan linçlere dair görüşlerimizi paylaşmak isteriz.
Normal bir süreçten geçmiyoruz. Böylesine kaotik bir dönemde ülkemizde de bir kez daha çatışmalı döneme girilmiş olması ve savaş kararıyla birlikte ülkemizin kan gölüne dönmesi çok büyük talihsizliktir.
Polis, gerilla, asker, çocuk her gün birini kaybediyoruz. Kaybedilen canların üniformasına bakmadan bütün acılara sahip çıkıyoruz. Acıları ortaklaştırmaya çalışıyoruz. Henüz maalesef sonuç alabilmiş değiliz. Her gün geçen bedenler tabutlarda gönderiliyor.
'KARAR CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN TARAFINDAN VERİLDİ'
Bu savaşın başlamasında büyümesinde karar alma sürecinde biz yokuz. Ne karar vericisi olduk ne destekleyicisi olduk. HDP’nin zerre kadar çok şükür kararı yoktur. Karar cumhurbaşkanı ve başbakan tarafından veriliyor.
'KENDİ ÇOCUKLARIMIZA SARILMAKTAN UTANIYORUZ'
Hiçbir koltuk kalıcı değildir, kalıcı olan insanlıktır. Allah şahittir ki biz kendi çocuklarımıza sarılamıyoruz, öpemiyoruz çünkü o kadar çocuk babasız kaldı ki, kendi çocuklarımıza sarılmaktan utanıyoruz.
'7 HAZİRAN'DAN ÖNCE TERÖR YOKTU AMA SALDIRIYA UĞRUYORDUK'
HDP ne Kürtlerin ne Türklerin partisi. Ne Kürtçü ne Türkçü bir parti. Mezhepçi de dinci de değil. Bütün inançlara, kimliklere saygılı. Hepsinin hakkını hukukunu eşit savunan bir partidir. Partimiz bu yönüyle Türkiye halklarına umut olmuştur. Bizler 7 Haziran seçimlerine gelene kadar, henüz ateşkes devam ediyorken 176 yerde partimize saldırı oldu. 2 gündür partimizi yakıp yıkanlar, terör bahanesiyle bunları yapıyoruz diyenler, sizin alçaklıklarınızı biz seçimden önce de sizleri biliyoruz…
Öldürülen bizdik, mitingleri basılan bizdik… 2 gündür olan şeyler teröre tepki falan değildir…
Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin dağlarda çıkardıkları cenazelerin oy kazandırmadığını gördüler. Sokaklarda faşizm estirerek nerede Kürt varsa, Kürde benzeyen ne varsa diz çökertme operasyonu yapılıyor.
“BUNLAR İSİM İSİM BELİRLENMİŞ VE MAAŞLI İNSANLARDIR”
Protesto amacıyla sokağa çıkanlara biz saygı duyarız, herkesi protesto etme hakları vardır. Bu çerçevede herhangi bir lafımız yoktur. Eleştirileri dinleriz, anlamaya çalışırız.
Bizim sözlerimiz AKP ve MİT istihbaratı ile yapılmış görevlendirilmiş çeteleredir. Bunlar isim isim belirlenmiş ve maaşlı insanlardır. Tek elden yönetilen saldırı kampanyası devlet eliyle yürütülmüştür. Bize 400 vekil vermezseniz sizin burnunuzdan getiririz demek istiyorlar. Bunu da açık açık söylüyorlar. Bunu da devletin imkanlarıyla yapabilirler. Devlete el koymuş durumdalar.
“KENDİNİZİ HARCATMAYIN”
Yakıp yıkanlar, insanları dövenler, mevsimlik işçilerin çadırlarını yakanlar linç edenler hepinizin görüntüleri var. İşlediğiniz suçlar 20 yıla tabiidir. Bugün olmaz yarın ama illa hesabını vereceksiniz. Arkasında hükümet desteğini hissedip bu linçleri yapanlar yazık size, kendinizi harcatmayın, harcayacaklar size, hükümet yok arkanızda, iktidardan düştüler…
“BUNLAR GİDİCİLER SİZ ORTADA KALACAKSINIZ”
Cana gelmesin mala gelsin, HDP binaları kurban olsun…. Bunları yapanlar cebinde bir çay parası bile olmayan insanlar, onlara da üzülüyoruz acıyoruz. Bunlar gidiciler siz ortada kalacaksınız, arkanızda hükümet yok, yargı önünde hesap vereceksiniz… Biz kendimizi feda ederiz diyorsanız yapacak bir şey yok.
1 Kasım’da seçim var, iktidar olamayacaklar, herkes ayağını denk alsın ona göre adım atsınlar… Kendilerine milliyetçi diyenler zaten sokaklarda gereğini yapıyorsunuz.
Erdoğan – Davutoğlu ikilisi partimizi açıkça hedef gösteriyorlar.
Ben bu ülkede inanıyorum ki gururlu, onurlu savcılar hala vardır onlara çağrı yapıyorum.
Dökülen kandan bizi sorumlu tutuyorlar. Lütfen Cumhurbaşkanı ve başbakandan bunun delilini isteyin…
Bu ülkenin alçak medyası Dağlıca’da ki emri de benim verdiğimi yazdı, nasıl olmuş, emri kim vermiş çıksın istiyoruz ortaya. Biz korkmuyoruz.
“DAĞLICA’DA ŞEHİT HABERLERİ GELDİĞİ DAKİKALARDA KONYA’DA GOL COŞKUSU YAŞIYORDU”
Şu anda şehit cenazelerinde ağlamaklı konuşan bu ülkenin düşmüş başbakanı Dağlıca’da şehit haberleri geldiği dakikalarda Konya’da gol coşkusu yaşıyordu ve bir şehit çocuğuyla birlikte büyük bir maç coşkusu yaşıyordu ve o saatte maalesef haberi vardı…
Bu ülkenin düşük başbakanı maç coşkusuyla seçim pozları veriyor.
“BU İŞTE BİR TERSLİK OLMALI”
Bu ülkeyi çalan, çırpan yağmalayan siz, saray uğruna bu çocukları savaşa gönderen siz ama ne hikmetse binaları yakılan, hep saldırıya uğrayan biz… Bu işte bir terslik olmalı
Bugün kardeşlik var mı yok mu onu gösterme zamanıdır.
Türkiye’nin batısı ne diyor bu yakma yıkmalara? Etle tırnak edebiyatı yapmak kolaydır
Komşusunuz evi, işyeri yakılırken Türkiye’nin batısı bu işe ne diyor.
HDP Türkiye için bir şanstır.
“60 ODALI YERİMİZDE TEK ODA ATEŞE VERİLDİ O DA ARŞİV ODAMIZ”
Türk-Kürt bugün el ele versin. Kardeşlik düğünde değil, taziyede belli olur. Hakkımızdır bunu görmek istiyoruz, büyük bir zulüm ve baskı altındayız…
Polis eşliğinde arşivimiz yağmalandı ve yakıldı.
Neredeyse 60 odalı yerimizde tek oda ateşe verildi o da arşiv odamız. Yüzlerce kişi parti merkezinin önünde, aradık uyardık tedbir alınmasını istedik müdahale.
“BURADAN O DEVLET MEMURUNA SESLENİYORUM, ARKANDA DURAN BİR İKTİDAR YOK”
En son kendim Ankara Valisi’ni aramak zorunda kaldım ama anladım ki kendisi de işin içinde… Bir gelen başkana terbiyesizce, saygısızca bir konuşma yaptıktan sonra telefonu kapatmıştır. Buradan o devlet memuruna sesleniyorum, arkadan duran bir iktidar yok. AKP’ye güvenerek yanlış yapmayın sakın.
Size yazık olur yıllarca hapis yatarsınız, sizi korumazlar. Paralarını alır yurtdışına giderler.
- DHA