Bölüm Linki: “Güneş Bize Nasıl İyi Geliyor?“
Öncelikle çok kısa ışığın ne olduğundan bahsedelim. Işık elektromanyetik bir enerji türüdür. Güneşten gelen fotonlar biyolojimizde aktif reaksiyonlara neden olur. Işık dalga boylarında hareket eder ve tüm her bir dalgasında enerji vardır. Farklı dalga boyları dokulara farklı derinliklerde girebilir. Örneğin, kırmızı ışık gibi daha uzun olanlar dokudan içeriye girerek, hücrelerimize kadar ulaşır. Işığın vücudumuzu etkileyebileceği yollar, doğrudan veya dolaylı olabilir. Yani gözümüzden, beynimizden ve cildimizden bunun faydalarını biyolojik olarak yaşayabiliriz.
Melatonin dengemiz ve bütünsel sağlığımız
Büyük hayranı olmamız gereken bir molekülden bahsetmek istiyorum: Melatonin. Beynimizin karanlık ortamlarda, karanlığa tepki olarak ürettiği bir hormon. Bizim dahili olarak içimizde dönen 24 saatlik ritimlerimizi ayarlar ve uykuya dalmamızı sağlar. Sirkadiyen ritmimiz denilen bu 24 saatlik içsel döngümüz, doğal melatonin üretimiyle sağlıklı ilerler.
Melatonin takviyesi alıyorsanız bir durup düşünün. Çünkü bilim insanları son dönemde melatonin takviyeleri konusunda oldukça şüpheciler. Bunları kullandığınız süreç boyunca melatonin salınımındaki ritimler çok değişiyor ve doğal melatonin salınımıyla ilgili tekrar düzene girmekte sorun yaşayabiliyoruz. O yüzden bu yazının ana konusu olan, dünyanın en güçlü melatonin takviyesinin, her gün tam olarak tepemizde olduğunu hatırlatıyorum; Güneş ışığı 😊
Işık, beynimizde melatonin üretimini durduran bir hücreyi harekete geçiriyor ve o bölümü blokluyor. Biz kendimizi güneş ışığına maruz bırakarak gün içinde ne kadar az melatonin salgılarsak, o kadar çok enerjik hissediyoruz ve ruh halimizi canlı ve yüksek tutabiliyoruz. Güneş ışığı sayesinde, melatonin salınımını gün sonuna kadar baskılamış oluyoruz ve bu sayede gece olduğunda çok daha kaliteli ve derin uyuyabiliyoruz. Arkasından sabahları çok zinde ve dinlenmiş uyanabiliyoruz, sonra sabahları tekrar güneş ışığına çıkıyoruz ve bu sağlıklı bedensel döngüyü devam ettiriyoruz.