Gülfem Karaer Yazio: “Nasıl Yazar Oldunuz?" Sorusu Üzerine Analitik Bir İnceleme
Şimdi benim kitabım yayınlandı, yazılarım Onedio Arena’da çıkmaya falan başladı ya etrafım bu işe meraklı bir grup insan tarafından çevrelendi. Hepsinin aklındaki soru aynı; nasıl yazar oldunuz? Yüzlerinde de aynı hayret ifadesini görmek mümkün. Gençliğimde olsa, bunu kolaylıkla hayranlık zannedebilirdim. Ama bugün, böyle olmadığını biliyorum. Çünkü eskilerin dediği gibi “Dağdaki domuzlardan bile uzun yaşadım”. Kendisiyle aynı günde doğan bütün domuzları gömdükten sonra, insana bir aydınlanma geliyor galiba.
Herkes ve her şey şeffaflaşıyor. O yüzden yüzlerdeki hayret ifadesinin “Ulan bu gerzek bu işi nasıl yapmış” olduğunu anlamak kolay oluyor. Fakat ben tüm gerzekliğime rağmen, iyi bir insanım. O yüzden belki de asıl sorulması gereken sorunun “Kitap yayınlayan herkese yazar diyebilir miyiz?” olduğunu bir kenara bırakıp eğer üç beş sekiz dakikanız varsa, benden bile yol gösterme bekleyecek kadar bu işe kafayı taktığınız kabulüyle, fiili durumun ortaya çıkışının hikayesini anlatacağım.
Gençliğimde tedavüldeki dizileri, filmleri, şarkıları ve her türlü magazin olayını ortalama on beş, hadi bilemedin on sene geriden takip ederdim.
Şarkıyı paylaştığımın ertesi günü, uyanıp telefonumun ekranına baktığımda ki, o zaman gözlüklerim olmadığı için, bu iş çok kolay oluyordu, o adamdan gelen e postayı gördüm.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın