Görüş Bildir
Haberler
Gerçekte Evrende En Hızlı Şey Nedir? Güneş mi Işık mı? Bambaşka Bir Şey mi?

etiket Gerçekte Evrende En Hızlı Şey Nedir? Güneş mi Işık mı? Bambaşka Bir Şey mi?

Zuhal Mansfield
05.10.2022 - 09:31 Son Güncelleme: 05.10.2022 - 09:32

Dünya kendi çevresinde saatte 1670 km, Güneş kendi etrafında 105444 km ve Güneş, galaksisi çevresinde saniyede 220 km hızla bizi de sürüklüyor. Bu yücelik karşısında tek yapmamız gereken barışmak ve birbirini sevmek.

Tahmin ettiğiniz gibi konu hız değil, sevgi. 

Evren son hızla giderken, elimizde kalacak olan tek şey sevgi. Peki gerçekte evrende en hızlı şey nedir?  Güneş mi, ışık mı? 

Daha süratli veya hızlı bir şey olabilir mi?

İçeriğin Devamı Aşağıda

Önce dünyadaki gözlemleyebildiğimiz bazı hızlı araçlara göz gezdirelim:

Önce dünyadaki gözlemleyebildiğimiz bazı hızlı araçlara göz gezdirelim:

İnsanlı uzay araçlarına ait hız rekoru saatte 39 bin 897 km ile Apollo 10’a aittir ve 26 Mayıs 1969 gibi oldukça eski bir tarihte gerçekleşti. Sonraki yıllarda defalarca kullanılan uzay mekikleri ise yaklaşık 29 bin km hıza ulaşabiliyordu. 

Bugüne kadar Mars’a en hızlı gitmeyi başarmış olan mekik Mariner 7’dir ve 131 günde Mars’a gitmiştir.

Güneş Sistemine en yakın yıldız sistemi olan Alfa Centauri’nin yaklaşık 4 ışık yılı uzakta olduğunu düşünürsek, şu an sahip olduğumuz teknolojilerle en yakın yıldız sistemine ulaşmak için insan ömrü yeterli gelmeyecek. 

Uzayda hareket hızını sınırlayan şeyler var. Birincisi teknolojiden önce insan vücudunun sınırlarıdır. G Kuvvet etkisi gibi. İnsan vücudu kendi ağırlığının beş katı büyüklüktedir; G Kuvvetine iki dakika ancak dayanabiliyor. 

Natural Science dergisindeki bir araştırmaya göre, ışık hızının yarısı hızda hareket eden uzay araçlarının yıldızlararası ortamda hidrojenle çarpışmaları durumunda açığa çıkacak yüksek enerjili parçacıkların uzay aracının radyasyon kalkanını geçip içerideki insanlara ve elektronik donanıma zarar verebileceğini belirtiyor. 

Öyleyse bu hız üzerine fikir üretmek ne işimize yarayacak? 

Malum ışık, saniyede yaklaşık olarak 300 bin km (tam olarak 299.792.458 metre) yol alıyor. Işığın yolculuğuna dair en son, James Webb teleskobunun gönderdiği resimlerle bir boyut kazanmıştır. Öyle ki 14 milyar ışık yılı uzaktan resimler getirmişlerdi. Yani saniyede 300 bin km’yi saatle, ardından gün, yıl ile çarpın ve 14 milyar yıl ile düşünün… 

Beyniniz durmadı değil mi? 

Çünkü beyin daha fazlasını da kaldırabilecek güçte ve hızdadır…

Peki, ışık hızından daha süratli bir şey bulunsaydı? İşte düşüncelerinizi o noktaya odaklayın!

Soruyu şöyle değiştiriyorum: Oğlunun başının üstüne elma koyup, Giyom (Guillaume) Tell’e yayındaki ok ile elmayı vurmasını söyleyen o acımasız vali, ya şöyle bir şey deseydi: Ok, elmayı vuruncaya kadar, bize kimsenin aklına gelmeyen bir düşünce üretirseniz, oğlunuzu kurtaracağız!

Ok hızından daha hızlı bir şey, burada düşüncedir. Okun yaydan çıkan hızının 240 km olabileceği öngörülüyor. Teknik olarak bu mümkün mü? Burada nöronların çalışma hızını bilmek gerekiyor. Çok teknik bir konu… Şimdilik, sizi beynin nöronları içinde kaybetmek istemiyorum. 

Malum bütün vücudumuz milyarlarca nöron ağı ile kaplı. Beynin çalışmasını anlamak için yaşayan bir beynin için fikren bakmalıyız. Çünkü beyin mekanik değil, elektriksel ve kimyasal bir sistemle çalışıyor. Beyin, nöron adı verilen 100 milyar hücreden oluşuyor. Bu nöronlar birbirleriyle iletişimi elektrik ile sağlıyor. 

Ten, göz, kulak, dil ve burun ile alınacak her hangi bir sinyali süratle beyne intikal ettirir ve beyin de bunun karşısında bir tepki verir. Bu tepkiyi aldığı eğitime, görgüye, bilgiye göre hızlandırabilir. 

Bazı insanlar diğerlerinden hızlı düşünür ve kendi düşünme hızınız hayatınız boyunca değişir. Değişik faktörlerle nöronlar potansiyel bir aksiyon hızını saatte 432 kilometreye kadar arttırabilir. Sürati intikal denilen bir tanım vardır. Mesela, trafikte seyir esnasında öndeki araç ile aranıza bir mesafe koyarsınız. Bu mesafe aracın hızı arttıkça uzamalıdır. Öndeki aracın durması veya herhangi bir olumsuzluk anında sürati intikali gerekir.  Yani olayı görüp, ayağınızı gazdan çekip, frene basmanız arasındaki zaman ile aracın durması mesafesini ayarlamanız sürati intikaldir, düşünce hızınızdır. Trafik deneyimi düşünce hızını artırır.

Muhtemel ki İsviçreli Giyom Tell gibi okçu birinin zihin odaklanması ve nöronların aksiyon hızı 432 kilometreye çıkıyordur. Böyle bir potansiyel çoğu kişi için var. Yeter ki kullanabilsin. Yani Giyom Tell mutlaka ilginç bir fikir söyleyip ve oğlunu kurtaracaktır. Ya siz?

Düşünce becerisi yanı sıra düşünce hızı da önemlidir. Şimdi biz öyle bir devirdeyiz ki İsviçre ve Fransa sınırındaki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN) milyarlık aletler Higgs bozon parçacığını gözlemliyoruz. Işıktan daha hızlı hareket edebilme ihtimali olan parçacıkları keşfediyoruz.

Bu bilgi sizin düşüncenizde nasıl bir ışık çakıyor? Işıktan daha hızlı olan bir şey, bize nasıl bir fayda sağlayabilir?

Bu bilgi sizin düşüncenizde nasıl bir ışık çakıyor? Işıktan daha hızlı olan bir şey, bize nasıl bir fayda sağlayabilir?

Benim aklıma ilk gelen şu oldu: Işıktan daha hızlı olan bir şeyi (daha adını tanımlamadık) internette kullanıp e-posta göndersek… Geçmişe yıllara mesaj gönderebilir miyiz? Malum internetin icadı çok eski olmakla birlikte 1994’te kitlesel olarak yaygınlaşmaya başladı. Neredeyse 30 yıl öncesine uyarıcı mesajları internet ile göndermek mümkün olabilir. En azından benim düşünce hızımla vardığım sonuçlardan biri bu. 

Ya sizinki nereye ulaşabildi?

Richard Feynman Queens'de yaşayan küçük bir çocuktu. Bir gün babasıyla ve içinde top olan el arabasıyla yürüyüş yaparken el arabasını çektiğinde içindeki topun diğer yöne gittiğini fark etti. Babasına, topun neden el arabasının tersine hareket ettiğini sordu. Babası 'buna eylemsizlik denir.' dedi. Richard 'eylemsizlik nedir?' diye soru. Babası, 'eylemsizlik bilim insanlarının geriye giden topları açıklamak için kullandıkları terimdir. Fakat gerçekte kimse bilmez.' 

Feynman eğitimine MIT ve Princeton'da devam etti, Challenger felaketini çözdü ve Nobel Fizik Ödülünü atom altı parçacıkların hareketini anlatan Feynman Diyagramları ile kazandı ve bütün başarısını, babasıyla yaptığı o küçük konuşmaya bağladı. Çünkü basit bir soru ona insanlığın bilgi sınırlarına taşıyabilirdi ve o, bilginin sınırında olmak istiyordu ve oldu da.

Bizler hepimiz etten, kemikten ve sudan ibaretiz. Hepimiz başlangıçta aynı aletlere sahibiz. Göz, kulak, burun, ten, nöron ve diğer organlar… Çoğu insan, bilimin kapalı karanlık bir kutu olduğunu düşünür. Daha doğrusu formüller, tanımlar, denklemlerden ibaret kalın kitaplar… Aslında o hepimizin önünde açık bir alandır. Yaşayan ve etrafımızdaki olan tabiattır ve biz hepimiz düşünce hızımız ile birer kâşifiz. Keşifleri yapan insanlar baktıkları şeye biraz daha derin baktılar ve diğerlerine göre daha meraklıydılar. Onların merakı insanların dünyayı algılama biçimini değiştirdi ve dolayısıyla dünya değişti.

Bir de düşüncenin ötesinde hayal var… Bill Gates, Düşünce Hızında Çalışmak diye bir kitap yazmıştı. Bence “hayal hızı” ondan öte bir şeydir. Evrendeki en hızlı şey düşünceden sonra hayaldir. Şimdi hayal edin: James Webb teleskobunun gönderdiği resimlerin asıllarının bize ulaşması için 14 milyar ışık yılı geçti. Ama hayal edip, Bigbang’e yolculuk yapın, ardından resimlerdeki o galaksileri, nebulaları, bütün evrendeki varlıkları gözünüzün önünden geçirin… 

Saniyeler sürdü değil mi?

Sadece geçmişe değil, geleceğe de hayalle yolculuk yapabilirsiniz. Ardından günümüze gelip, insan olmanın onuru ile sorumluluklarınızı hatırlayın, etrafınıza bir bakın bir şeyler üretin… Unutmayın, beyniniz bu potansiyele sahip.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
12
5
1
1
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
feyk

dusunce gucu bir yerden bir yere isik hizindan hizli gidildigini hayal edebilir ama gercek suki isik hizi isigin hizi degildir, isik hizi icinde bulundugumuz... Devamını Gör

Maher

baslik sacma olmus, gunes mi isik mi derken?

Pasif Kullanıcı

Zam en hızlı yetişmek ne mümkün amk onun ben. Çok hızlı pçin evladı geçmişini skm nede hızlıymış