Görüş Bildir
Haberler
Gerçek Kesit: Kocasını Bir Dağ Ayısıyla Aldatan Hande ile Beyinsiz Kardeşinin İnanılmaz Hikayesi

Gerçek Kesit: Kocasını Bir Dağ Ayısıyla Aldatan Hande ile Beyinsiz Kardeşinin İnanılmaz Hikayesi

Eda Aytekin
10.08.2023 - 14:39 Son Güncelleme: 10.08.2023 - 14:49

Çok uzun zaman oldu, epey de özleştik. Onedio'nun Gerçek Kesit analizlerini sevenler için yepyeni bir bölümle karşı karşıyayız. Titreşimli Hande, Sarı Buğday Metin ve Gerizekalı Melih ile yeni maceramız sizleri bekliyor...

İçeriğin Devamı Aşağıda

Merhaba sevgili Gerçek Kesit okuyucuları. Uzun bir aradan sonra yaz günü Antalya Otogarında kulaklarımızdan giren egzoz sıcağı gibi bir bölümle karşınızdayız. Bu bölümümüzün adı ÖFKE ama biz ona "HANDE İLE AŞKIN OLAYIM SANATI" diyeceğiz. Bakalım kimler gerçekten mağdur olmuş, kimler yılanlık yapmış hepsini ortaya çıkartacağız. Hazırsanız başlayalım!

İşte efil efil burnumuzda tüten o ikili! Solda görmüş olduğunuz saç müteahhiti Melih. Kendisi ablasıyla yaşayan bir loser. Burdan bakınca basket oynadıktan sonra eve gelip "ANNEEAAĞĞ YEMEK YAP KARNIM AÇ" diyen gürbüz ergenlere benziyor. Yanındaki cazibe merkezi ve bozkırdaki buğday tarlasının konuşan hali ise Metin.

Bu da Melih'in titreşimli ablası Hande. Dikkat ettiyseniz ailede halledilemeyen bir saç problemi var. Yolda görseniz ikisine "aaa siz kardeşsiniz galiba" diyebilirsiniz, o kadar belirgin bir genetik çekim sevgili dostlar.

Sarı Buğday Metin ve Gürbüz Melih sap takılmaktan son derece mutlu çünkü bunlara hangi kız, neden baksın? "Cinselliğin Sahra Çölü" diye belgesel yapsak bunları oynatmaktan başka seçeneğimiz olmazdı. Peki bunlar bu iğrenç birahanede ne konuşuyorlar? Hemen söyleyeyim: Melih, ablası Hande'nin tüy dökme ve çiftleşme mevsimine girdiğinden şüpheleniyor. İnsan üremesiyle ilgili en ufak bir fikri olmadığı için de kankasına mevzuyu açıyor. Bu çocuğa nasıl anlatacaz konuyu biz ya?

Sarı Buğday, televizyondan gördüğü kadarıyla, gerçekten karınca kadar bilgilerle üreme meselesini arkadaşına anlatıyor. Bu bilgiler Melih'e o kadar ağır geliyor ki bebe arka arkaya bira içip olanları unutmaya çalışıyor. Bu Melih'in lisede "bi fırt çekiyim mi kanka?"dan sonra ilk tecrübesi. Daha da kötüsü, Melih'in birçok konuyla ilgili tecrübe yetersizliği var. Dram üstüne dram...

İçeriğin Devamı Aşağıda

Hande, kardeşi Melih'i eve paket yapan Sarı Buğday'a minnetlerini sözel olarak sunuyor. Daha sonra saat geç olduğu için "BU SAATTE SENİ GÖNDEREMEYİZ, BURADA KAL. BEN SANA PİJAMA VEREYİM YA DA DONLA FALAN YAT İSTERSEN NE BİLEYİM..." şeklinde bir misafirperverlik gösteriyor. Ev sahibinin iyisi, misafirini rahat ettirendir dostlar. Alkışlıyoruz...

İnanmayacaksınız ama Sarı Metin ve Hande, o geceden sonra hemen evleniyor. Doların yükselişinden daha hızlı bir ivmeye sahip olan bu ilişkiden sonra herkes oturup düşünsün "ben niye beceremedim bunu?" diye. Hande'den iki üç workshop almamız lazım aslında bununla ilgili. Slayt açıp göstersin "BAKIN TAM BURADAN YAKLAŞTIKTAN SONRA KULAĞINA ÜÇ KERE ŞUNLARI SÖYLÜYORSUNUZ" falan diye... Neyse biz kendi dertlerimizi bilahare konuşuruz arkadaşlarım...

Hande çiftleşme konusunu halledip evlendi ama mutlu olduğunu düşünüyorsanız siz kocaman bir şapşiksiniz. Çünkü neden biliyor musunuz? Başarma potansiyelini gördü. Bir yandan "Bunu yaptıysam daha iyisini de yapabilirim aslında" diye düşünüyor, bir yandan da içinde bulunduğu evlilikten nefret ederek şunları söylüyor: "Çok güzelim ama dertliyiz kahpe dünya. Yıktın beni şerefsiz, adi köpek dünya. Rabbim hemen dünyayı yok et n'olur Allahım!"

İlişkide sadece kendini düşünen, bencil insanlar ortada bir şey yokken suni problemler çıkartır sevgili dostlar, bunu da size kimse söylemez. Hande, dünyanın en mülayim Sarı Buğday'ına "NERDE KALDIN SEN? YİNE O OROSPULARIN YANINA GİTTİN Dİ Mİ? ALLAH BELANI VERİR UMARIM! SARIŞIN MI BAK DOĞRU SÖYLE?" gibi saçma sapan laflar söylüyor.

Haksızlığa uğradığını düşünen Metin, bildiği tek rehabilitasyon şekli olan iğrenç meyhanede içmeye gidiyor. Aklından geçen tek pişmanlık ise "AH O GECE CEBİ YIRTIK KOTUMLA YATSAYDIM DA DONLA YATAĞA GİRİP CAZİBEMİ KULLANDIRMASAYDIM" oluyor. Sen o ışığı yorgan altında saklayabileceğini mi düşündün ya?

İçeriğin Devamı Aşağıda

Gürbüz Melih ise olanı biteni beden eğitimi dersinde giydiği eşofmanlarla anlamaya çalışıyor. Ablası Hande, seme kardeşine "İNSAN ANATOMİSİ, EROJEN BÖLGELER VE SENİN YETENEKSİZ ENİŞTEN BİR POTADA ERİDİĞİ İÇİN BÜYÜK BİR FELAKETLE KARŞI KARŞIYAYIZ" diye anlatmaya çalışsa da bu nafile çabadan vazgeçiyor.

Tabii Hande'yi durdurabilene aşkolsun artık. Basra Körfezi'nden fışkıran bir petrol gibi Hande, bastırılması imkansız. Gece gizli gizli girdiği Tinder'dan sağa kaydırdığı elemanla görüşmeye karar veriyor. Adamın profil resminde Kıvanç Tatlıtuğ varken buluşmaya gelen kişi, vatandaşın Artvin yayla evindeki süzme çiçek balına dadanan sevimli bir ayı.

Beyaz çoraplarının kokusu ta buraya kadar gelen bu sevimli yavru ile oldukça elit bir buluşma gerçekleştiriyor Hande. İnanılmaz sofistike bir atmosferde kutu bira içen ikiliden erkek olanı, üstüne serildiği postu bir yerden tanıdığını düşünerek hafif bir depresyona giriyor ancak kafasından "gülücüğe odaklan, gülücüğe odaklan" diye sayıklayarak konuya dönmeye çalışıyor.

Bu sırada zavallı Metin, gerizekalı kayınçosunun evinde, dertler deryasında boğulmuş durumda. Durumdan hiçbir bok anlamayan Melih, "Enişte, Bedenci yeni eşofman için para istiyo" diyerek kendince muhabbet etmeye çalışıyor. Zavallı Metin de o sırada "KİM BİLİR HANDE ŞİMDİ NE KADAR ÜZÜLMÜŞTÜR KAVGA ETTİĞİMİZ İÇİN CANIM AŞKIM" diyor. Herkesin dünyadaki derdi başka işte görüyorsunuz...

O sırada üzüldüğü düşünülen Hande ve minik ayısı 👇

İçeriğin Devamı Aşağıda

Hande çok mutlu ve fantastik bir ilişki yaşadığından neredeyse çok emin. Sevgilisine "KÜÇÜK BİR YAYLAYA YERLEŞİP KOVUKTA YAŞAYALIM MI BİR TANEM? BURADAKİ MAĞARAYI DA KİRAYA VERİRİZ" diyor. Fakat sevimli yavrudan "BU İŞ BİTTİ KIZIM" diye bir pençe geliyor. Bakın hepimiz bugüne kadar birileri tarafından istenmedik ama sanmıyorum ki daha önce içinizden biri bir ayı tarafından reddedilmiş olsun.

Bu yabani saldırıdan sonra Hande kimi arıyor dersiniz? Evet bildiniz, Sarı Buğday Tarlasını... Diyor ki "ÇOK ACİL GELMEN LAZIM HATTA GELİRKEN NUTELLA DA GETİR, İŞİMİZ VAR SENİNLE... YOK YOK ŞEKERİM DÜŞTÜ BİRAZ"

Bu esnada orman sakini sevimli dostumuz, sayısalcı olduğunu her halinden anladığımız dostuna konuyu özet geçiyor. Adam yıllarını türev ve integralle geçirdiği için böyle konuları duyunca bi sersemliyor. "NASIL YA ABİ? BİLDİĞİMİZ KADIN MI? HANİ MEMELERİ OLAN? ONLAR KONUŞUYOR MU YA?" diyor. Sayısalcılar çok çalıştığı için kadınlarla iletişimi ölmelerine yakın kurarlar sevgili dostlar, lütfen linç etmeyelim...

Nutella pahalı olduğu için BİM'den Peripella alıp evine dönen Metin, karşılaştığı manzara karşısında afallıyor. Hande olan biteni "BAK CANIM, BEN BİR BOK YEDİM AMA O KADAR DA MEMNUN KALMADIM. BENİ AFFETTİYSEN ŞU PERİPELLAYI BİR GETİR DE İLİŞKİMİZ PEKİŞSİN" diyor. Buğday Metin kendi hayatını şöyle bir gözden geçiriyor. Leş ortamlı birahaneden, doblocu arkadaşlarından ve gerizekalı kayınçosundan daha başka bir dünyaya yeniden geçmenin iyi bir fikir olduğuna karar veriyor ve karısını affediyor.

Çiftin barışmasına sevinen tek insan elbette Gürbüz Melih. Artık marketten aldığı hazır makarnayı haşlanmış suyla pişirip yemesine gerek kalmadı. Üstelik beden eşofmanları da yıkanacak. Bu sevinçle eniştesine ve ablasına şu soruyu soruyor: "BEN Bİ ŞEY ÖĞRENDİM DE, İNSANLAR BÖYLE ŞEYLER YAPIYORMUŞ. SİZ HİÇ ÖPÜŞTÜNÜZ MÜ?" Hande kardeşine "SANA KÖTÜ HABERLERİM VAR" diyemiyor çünkü bu adamı bu yaşta kimse evlatlık almaz artık, böyle büyüyüp ölecek mecbur...

İçeriğin Devamı Aşağıda

Bir gün Melih en az kendisi kadar metruk olan bir çay bahçesinde yetkili bir abi olduğunu düşündüğü Ekrem'le karşılaşıyor. Yıllardır beynini kemiren ve bir türlü çözemediği o meseleyle ilgili Ekrem tek tek açıklama yapıyor. Melih "NASIL YA? BENİM ANNEM BABAM DA MI YAPMIŞ?" diyor. Ekrem böylesine pırıl pırıl, kullanılmamış bir beyni bulduğu için hem seviniyor hem de şaşırıyor. Her gün gözünün önündeki ablasını ve eniştesinin evde sudoku çözmediğini acımasızca anlatıyor Melih'e.

Dünyanın en ilkel gerçeğini yeni idrak eden gerizekalı Melih, olanı biteni içine bir türlü sindiremiyor ve ablasının evine dayanıyor. Kapıyı açan eniştesine "ALLAH BELANIZI VERSİN, ÖYLE ŞEYLER YAPILIR MI? BANA NİYE DEMEDİNİZ?" diye höykürmeye başlıyor. Bu çocuğu kenarda bırakıp küflenmesini seyredecektiniz işte, hiç ellemeye gerek yoktu. Sen git beden dersinde üçlü basket çalış mal.

Önüne gelen herkese zarar veren bir suç makinesine dönüşüyor Melih. Hatta ablasının eski takıldığı adamı aramak için gittiği restoranda tamamen alakasız ve suçu orada olmak olan bir adamı görüyor. "KESİN BU DA YAPMIŞTIR. ALLAH SENİN DE BELANI VERSİN!" diyerek adamı indiriyor.

Bu arada koruma altında olan bu sevimli yavrumuz da gitti... Lütfen yaban hayatına biraz daha saygı!

Ve bakın neler oluyor... Hande diğer tarafta araya birilerini sokup endemik bir tür arayışına çoktan girdi bile çünkü zaman geçmez başka türlü.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Sarı Buğday Tarlası Metin, "CANIM KARIM ŞİMDİ BENDEN AYRILDI DİYE ÇOK ÜZGÜNDÜR TÜH YA" diye ağlıyor, kendisinin öldüğünün kesinlikle farkında değil.

Gerizekalı Melih hapishanede Fen kitabını yeniden okumaya başladı, bazı yerlerin altını çizip not alıyor. Anatomi sayfası yapışık biraz...

Sevimli dostumuzun soyu tükendi, fotokapanlar öksüz kaldı. NatGeo'da bunun belgeseli var, özleyenler oradan açıp seyredebilir.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
101
38
21
12
1
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın