Gerçek Kesit: İki Ev Arkadaşı Kadının Cins Cins Erkeklerle Yaşadığı Tuhaf İlişki Sarmalının Detayları
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Gerçek Kesit: İki Ev Arkadaşı Kadının Cins Cins Erkeklerle Yaşadığı Tuhaf İlişki Sarmalının Detayları
Çok özledik ve sonunda geldi. Burnumuzda tüten Sarı Bıyık ve onun etrafında gelişen olaylar silsilesine bu sefer Ceren ve Ebru isminde iki arkadaş eşlik ediyor. Hiç tahmin etmeyeceğiniz sonlu Gerçek Kesit analizimiz için şöyle buyurun...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Merhaba sevgili Gerçek Kesit izleyicileri. Uzun bir aradan sonra sabah otobüsüyle terminale giriş yapan sevgili gibi bir bölümle karşınızdayız. Bu bölümümüzün adı AŞKIN BEDELİ ama biz ona kısaca ÜÇLÜ OLSUN GÜÇLÜ OLSUN diyeceğiz.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Bu iki ev arkadaşı aynı okulda okuyan iki ahretlik aynı zamanda. Ama bölüm boyu bir Allah'ın günü okula gittiklerini görmüyoruz. Analarından babalarından ayrı oldukları için de kendilerini çok çılgın ve özgür sanıyorlar. Unuttukları iki önemli detay ise hem FAKİR olmaları hem de DÜMDÜZ SIRADAN BİREYLER olmaları.
Kıvırcık olan Ceren felfena bi kız. Yanındaki Ebru da ezik diye tabir etmekten asla çekinmeyeceğimiz bir oluşum. Bu eve gelen dallama da bunların okul arkadaşı Arkın. Ceren bu bebeye anlamsız şekilde uyuz oluyor ama bence cinsel gerilim yüzünden böyle yapıyor. Zaman beni haklı çıkaracak, bakın görün. Neyse bu Arkın kızların evine gelip "hadi dışarı çıkalım" diyor. Benim çok sevdiğim arkadaşlarımın bile bazıları benim evimin adresini bilmiyor, gerçekten ok enteresan bir detay...
Neyse bunlar türkü bar gibi bi yere gidip somyanın üstünde bira içiyorlar. Adı Arkın olan birinin böyle bir yere gitmesi biliyorum ki sizlere de sürpriz oldu. Arkın başlıyo Ceren'e şöyle güzelsin, böyle tatlısın, vay efendim seni zamanında çok üzmüşler falanlar filanlar... Arizona kertenkelesi gibi kıvranıyor östrojen duvarının karşısında.
Sonra bu üç hormon kaçakçısı "hadi after yapmaya gidelim" diyorlar. Bunların after'ından sarımsaklı kelle paça içmek dışında bir şey çıkmayacağını bilerek takip edin olacakları. Bu Arkın denen haysiyet yoksunu o kadar akıllı ki "her yer kapanmış ya en iyisi ev" diye rotayı yeniden hesaplatıyor. Üçü birden giriyorlar eve. O sırada Ezik Ebru'nun içinden "bize de düşer mi bi şeyler acaba?" diye içinden geçirdiğini gözlerinin içine bakarak anlayabilirsiniz ama arkada kalmış biraz.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Neyse Ebru bakıyor ki buna bi şey düşmeyecek, hemen odasına gidip annesinin aldığı "seks hayatım yok" temalı, sevimli pijamasını giyip yatağa giriyor. Uyuyacak ama kafa içerde tabii "en azından bi ses duyarız be" diye kapıyı hafif aralık bırakarak yorganın altına giriyor. Rüyada Arkın'ı üstü çıplak bir şekilde hortumla araba yıkarken görecek birazdan
Allah'ım hormonları çalışan hiçbir üçüncü kişiyi şu sahneyle karşılaştırmasın arkadaşlar, çok zor. Ebru önce "OOOO BENSİZ?" diyecek oluyor. Sonra tercih edilmemenin verdiği can sıkıntısını agresiflikle kamufle etmeye çalışarak "ARKADAŞLAR BÖLÜYORUM AMA DOĞALGAZ FATURASI GELMİŞ VE ERKEN SEÇİM KAPIDA" gibi anlamsız güncel bilgilerle bu mutlu çifti aşağı çekmeyi çok iyi beceriyor.
İşte üçlü takılmanın böyle sıkıntıları var, kopamıyorsun. Bu ilişki türü, Ortadoğu'nun ince stratejileriyle neredeyse aynı, çok hassas dengeler bunlar. Seviştikleri için arkadaşlarına karşı mahçup olan angut çiftimiz, bu sefer de "YOK YA BİZ İRAN SİNEMASINDAN BAHSETTİK SABAHA KADAR, DE Mİ KANKA?" diye oyun yapıyorlar Ebru'ya. Ne için? Sırf Ebru'nun cinseli yok diye, üzülmesin diye...
Bak bu tarafta da sıkıntı var. İki kadından sevişeni, bir anda prenses sendromuna girer genelde. Ceren arkadaşımızda da aynı durumu gözlemliyoruz. Herkes sohbet ederken Samime Sanay'ın BİR İLKBAHAR SABAHI şarkısını söylemek üzere masadan kalkıyor ve güzelliğinin bu dünya için fazla olduğunu düşünerek parkta klip çekmeye başlıyor.
Ceren parkta varoluş sancıları çekip östrojeninin vücudunu ele geçirmesiyle cebelleşirken, bu ikisi ne yapsa beğenirsiniz? Evet biliyorum, eve gitmelerini çok beğenirsiniz. Arkın bir gece önce Mardinli midyecinin tepsisini kapattığı için vücudu afrodizyağa boğulmuş durumda. Ebru'ya diyor ki "ASLINDA BEN SENLEN ÇIKMAK İSTİYODUM. BENİMLE VE KİLİM DESENLİ GÖMLEĞİMLE ÇIKAR MISIN GÜZEL KIZ?"
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ebru'nun eli ayağı zangır zangır titriyor tabi. "AHA ŞİMDİ BENİM SIRAM GELDİ" diye düşünürken içeri aniden Ceren giriyor. Ceren de tam içinden "OOO BENSİZ?" diye geçirirken devreye mantığı, toplumsal sorunlar ve ekosistem dengesi giriyor. Ceren "NABER YA KÜÇÜK PRENS" diye ortadan girince konu çok iyi anlaşılıyor, Arkın evden ağlayarak kaçıyor. Ebru da "AFERİN KIZ ABLA" diye kadın arkadaşıyla gereksiz bir dayanışmanın içine giriyor.
Serpil Çakmaklı ve Banu Alkan gibi takılan bu kadınlar "hadi dışarı çıkalım" diyerek çay bahçesine gidiyorlar. Çay bahçesi tabii 2 masalı bir işletme olduğu için kızlar orada oturan Küçük Prens Arkın'ın yanına değil, tanımadıkları bir adamın masasına oturuyorlar. VE İŞTE GELİYOR SARI HAREKAAATTT! Kendini Rauf diye tanıtan bu sarı harekatın mesleği mimarlık. Ebru hemen "iç mi dış mı?" diye soruyor ve tabii ki bu soruyu sormayan Ceren yine yarışı kazanıyor.
Henüz "PEKİ BABANGİL ASLEN NERELİ?" seviyesinde olan ilişki, bir şekilde Mimar Rauf'un evinde devam etmeye başlıyor. Mimarın evi de bu Allahınızı severseniz bi bakın ya! Kanepeye üç saniye bakınca alttan iddia kuponu ve sarı leblebiyi çok net göreceksiniz.
Ceren mi daha mal yoksa Ebru mu inanın bu noktaya kadar ben de karar veremedim. Çünkü Ceren 62 saat önce tanıştığı Rauf'un evine taşınmaya karar veriyor. Ceren henüz Rauf diye sevgili olmaz, parti il başkanı olur gerçeğinden haberdar değil. Tabii bu sırada Ebru da belki üstümüzden bir kuş geçer düşüncesiyle büyük yatağın kendisine kalmasına seviniyor.
Ama tabii her mimar İtalyan kesim, dar takım elbisesini giyip camlı ofisinde seksi seksi çalışacak diye bi şey yok. Bu Rauf denilen adam, belediyede olur verip mühür basan bir kişi. Mesleğini aktif olarak yapmadığı gibi seksi olmaması da onu suçlu durumuna düşürüyor. Belki de bu yüzden Ceren'le ilişkileri yıpranıyor. O kız da "ben mimarım" diyen bi admın evinde uzaktan kumandalı perdeler, salonun ortasına yapılmış jakuziler düşünmüştü besbelli...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ceren sevgilisinin mimar değil memur olduğunu fark ettikçe daha da sinirleri bozuluyor ve ağlaya ağlaya ezik arkadaşı Ebru'nun yanına koşuyor. Ebru'nun aklından "GELDİ YİNE TİPİNİ S...M"den başka hiçir şey geçmiyor...
Ceren BİM'e gittiği sırada olanca çıplak ayaklarıyla Rauf geliyor eve. Ebru yer yatağında oturmanın verdiği yetkiye dayanarak "BU SEFER DÜŞÜRMEZSEM ALLAH BENİM BELAMI VERSİN ARTIK" gibi mesnetsiz ama hak verilesi düşüncelerin içine giriyor. Bu kıza da yazık arkadaşlar. Küçük Emrah'ın döner vitrinine ekmek bandığı bir yoksunluğun ve sefaletin içinde boğuldu bu kız. Günah!
Şunların gittiği yeri görünce bana fenalıklar basıyor ama yapacak bir şey yok. Bunlar yine üçlü halde, at yarışı oynanan dayı birahanesinde bira içmeye gidiyorlar. Biralar bitmeden öyle ani kalkıyorlar bi, bu sefer gerçekten gruba koşuyorlar diye düşünüyoruz. Bu üçlü gerçekten çok güçlü. Tebrikler çocuklar, tebrikler Messi!
Küçük Prens Arkın'ı hatırladınız mı? Ekibin dışında kaldığını eşten-dosttan öğrenen Arkın, Rauf'un belediye binasındaki iş yerine gidiyor ve ne diyor biliyor musunuz? "OOOO BİZSİZ?" Evet, aynı böyle söylüyor hayvanın çocuğu.
Bu görüşmeden sonra öğle yemeğini yemekhanede bırakan ama elmasını peçeteye sarıp odasına götüren Rauf, bir hışımla Ceren'in yanına gidiyor. Evi tek tek arayan Rauf "KAÇ KİŞİSİNİZ LAN SİZ? HANGİ HÜKÜMET KORUYO SİZİ? KİM???" diye çıkışıyor. Bunun siniri biraz da parke taşı ihalesini istediği firma almadığı için. Şartnameyi ona göre yazsaydın arslanım sen de.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Neler olup bittiğinden haberdar olmayan ezik Ebru, arkadaşını ziyaret etmek istiyor. Ancak Ceren ifşa olduklarını, örgütün derhal dağıtılması gerektiğini ve Arkın'ın performansının da aslında gayet iyi olduğunu arka arkaya bildiriyor. Ebru tamamen çökmüş durumda, hangisine üzülsün bu kız valla ben de bilemiyorum.
Tam evden çıkarken sarı fırtına Rauf ile karşılaşıyor Ebru ve sadece "YÜRÜ GİT LAN" diyebiliyor, aynen böyle! Kızı bitirdiler valla bak bitirdiler!
Ceren hiçbir şey olmamış gibi evde pattis soyarken yukardan bir telefon geliyor. Rauf denen dürzünün ihaleye fesat karıştırdığını ve bu yüzden parke taşı işinin seneye kaldığını bildiriyor gizemli bir ses. Ceren'in nevri çok fena dönüyor çünkü apartmanın önü aylardır kazılıp bırakılmış durumda, binaya girerken apartman sakinleri olarak çok sıkıntı yaşıyorlar. Geçen ay bir türlü kapanmayan rögara 5 numaranın oğlu Samet'in düştüğünü de hatırlayınca Ceren tam bir çılgına dönüyor. Evet, gerçek bir çılgın! Belaya hazır ol Rauf Efendi!
Olaylardan hiçbir şekilde haberi olmayan Rauf eve geldiğinde parke taşı meselesini açıyor Ceren. Rauf her ne kadar taşerondan haber beklediğini söylese de, Ceren çevre temizlik vergilerini kendisine helal etmediğini söyleyerek bir hışımla saldırıyor yetkili sevgilisine. İşte liyakat diye boşuna demiyoruz...
Ve maalesef bozulan asaplar, kuruyan hormonlar ve ülkemizin geldiği durum bir ilişkinin daha yok olmasına sebep oluyor arkadaşlar. Gerçekten çok üzücü, ne diyebilirim ki...Sonra bakın neler oluyor?
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ceren'in apartmanın önündeki parke taşları otopark dahil yapıldı. Seçmeli hayatına dönmek için Ebru'nun kapısını yeniden çalmaya hazırlanıyor...
Ebru VPN'le bazı sitelere girerek evdeki yalnızlığını unutmaya çalıştı ama başarılı olamadı. Küçük Prens olmasına rağmen hala Arkın şerefsizine aşık...
Rauf'un kanepenin altına saklayıp unuttuğu İddaa kuponu tuttu ancak çatır çatır yemek ona nasip olmadı. Ceren'de hala yedek anahtar var...
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Uzun yıllardır Onedio’da yaratıcı içerik editörlüğü yapmaktayım. Aynı zamanda Onedio YouTube kanalında "Bana Bi Anlat" programını hazırlayıp sunuyorum. Bir dönem editörlüğün yanısıra ulusal yayın yapan özel bir radyoda program yaptım, daha sonra sahnede talk şov gösteri dünyasına adım attım. Daha önce dijital yayın yapan platformlardaki diziler için içerik editörlüğü ve senaryo katkılarında bulundum. Ayrıca tanınmış müzik gruplarının kliplerinde sanat yönetmenliği de yaptım. Editörlüğe başlamadan önce çeşitli kolektif kitaplar için yazdığım yayımlanmış yazılarım da bulunmaktadır. Arşiv karıştırmak ve müzik araştırmaları yapmak hayatımın en sevdiğim uğraşlarından. Yazı yazmanın ise dünyaya geliş sebebim olduğunu düşünüyorum.
Tüm içerikleri
Yorum Yazın
bütün bölüm Arkın ve Sarı mimarın Ebru'ya bol kaşarlı sucuklu tost kadar günah dolu üst üste geceler geçirtecekleri kısmı bekledim ama nasip olmadı kızcağıza... Devamını Gör
Hoşgeldin cancağzım Eda . Ne iyi ettin de geldin 😘
bok gibi olmuş bir daha olmasın direkt link atsaydın izleseydik keşke