'Erdoğan Sınıf Başkanı Bile Olamaz'
CUMHURBAŞKANI adayı Selahattin Demirtaş, seçim otobüsünün üzerinden halka seslendiği Manisa'da rakibi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklenip, 'Halkın karşısına çıkıp diğer adaylarla tartışmayı göze alamayan halkın başkanı olamaz. Bırakın halkın başkanı sınıf başkanı bile olamaz' dedi.
Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları için geldiği Manisa'da Soma İlçesi'ndeki madenci şehitliğini ziyaret ettikten sonra, il merkezine geçip, Horozköy Meydanı'nda halka seslendi. Türkiye'ye yeni bir yaşam teklifi ile yola çıktığının belirterek konuşmasına başlayan Demirtaş, 'Yeni bir yaşam teklifimize Türkiye'nin dört bir yanından bütün sınıflar büyük bir coşkuyla sahip çıkıyor. Herkes artık daha özgür daha onurlu bir yeni yaşamı özlüyor. Bizler de bu özlemi bu hasreti nihayetlendirmek için yola çıktık. Yani bütün ezilenlerin ortak adayı, Çankaya'da gerçek bir halk başkanı seçmenin arifesine geldik. Sayılı günler kaldı. Çankaya'da bir devlet adamı değil halk adamı olacak. Bir para babası değil halk insanı olacak. Biz Kürt'ü, Türk'ü, Alevisi, Sünnisi, Romanı'yla yani Türkiye'nin bütün emekçi yoksul, ezilen kesimleriyle yeni bir yaşam konusunda birbirimize söz verdik. Birbirimize öfkelenmeden, düşmanlık yapmadan, kin duymadan özellikle başbakanın yapmaya çalıştığı gibi başka inançları kimlikleri düşmanlaştırmadan eşit bir kardeşlik teklifi sunuyoruz' diye konuştu.
'İMKANLARI ZORLAYIP OY KULLANIN'
Cumhurbaşkanlığı seçiminin öneminin büyük olduğunu ve seçmenin mutlaka sandık başına gitmesi gerektiğini altını çizen Demirtaş, 'Önümüzdeki 10 yılda, 100 yılda nasıl bir ülkede yaşayacağınıza karar vereceğiniz bir seçim yapıyoruz. Bu nedenle akılla vicdanla mantıkla yoğrulmuş bir tercih yapmanızı istiyorum. Mevsimlik işçi olanlar tatilde olanlar ne yapıp edip imkanlarını zorlayıp oy kullanmalıdır. Asla sandığa gitmemezlik yapmamalıdır. Herkes bulunduğu yerde oyuna da sandığa da sahip çıkarak bu yeni yaşamı özgür yaşamı birlikte var etmek için çorbaya tuzunu katmalıdır' diye konuştu.
'KENAN EVREN YASASINI DEĞİL, ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERİ DİKKATE ALACAĞIM'
Cumhurbaşkanı seçildiği zaman taşeronluk sistemini ortadan kaldıracağını belirten Demirtaş, 'Türkiye'nin tüm ezilenleri yok sayılanları artık bir araya gelsin istiyoruz. Kürt, Türk, Alevi, Sünni demeden bu soygun düzenine bir 'Dur' desinler. Cumhurbaşkanlığı seçiminde bunu başarabilirsiniz. Parası serveti asla ve asla bizim hayal edemeyeceğimiz kadar birikmiş olanlar, kanun kadar zengin olanlar yani Arap şeyhlerinden daha zengin olanlar, maden işçisinin amelenin derdinden anlayamaz. Eğer Çankaya'da biz olursak, sizin adınıza orada görev yaparsam taşeron uygulamasını Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğim. Taşeron uygulaması bu ülkede bitecek. Öyle bir soygun düzeni kurdular ki taşeronun taşeronu onunda taşeronu var. O hale getirdiler ki taşeron sistemini her yere yaydılar. Bu sistem kalkmalıdır. Herkes doğrudan ya işverenle ya da devletle doğrudan sözleşme yapıp çalışmalıdır. Taşeron sistemi kölelik sistemidir. Cumhurbaşkanı olarak üstüme düşeni yapacağıma söz veriyorum. Cumhurbaşkanı olursak iş güvencesi olmadan ne madenlerde ne inşaatlar da sizin emekçileri canını vere vere çalışmasına müsaade etmeyeceğiz. Önce sosyal güvenliğiniz olacak. 24 milyon işçinin yarısı kaçaktır. Ne sendika güvencesi ne sosyal güvence var. Eğer cumhurbaşkanı olursam tüm bu yasaları iptali için anayasa mahkemesine gideceğiz. Çünkü elimizde uluslarası ILO sözleşmesi var. Cumhurbaşkanı olursam Kenan Evren anayasasını değil uluslararası sözleşmeleri dikkate alacağım' dedi.
'TEKLİK ALLAH'A MAHSUSTUR'
Demirtaş şöyle devam etti:
'Bizim dışımızda iki adayında ezilenden, emekçiden, yoksuldan, kimliği meshebi inkar edilenden yana bir tavrı yok. Olmayacak. Yeterince devlet başkanı var zaten. Maşallah devletin başındaki adam kendini zaten padişah zannediyor. Onu bir kademe daha yukarıya çıkarmanın bir anlamı yok. 'Tayyip Erdoğan'ı seviyorum' diyenler onu başbakan olarak orada bıraksınlar. Bizi başa getirsinler ki denetleyebilelim. Çünkü bunlardan ezilene adalet gelmeyecek. Bunlar halka adalet getirmeyecekler. Tek başına tüm ülkenin sultanı, padişahı olmak istiyor. Biz hiçbir alanda tekliği savunmayacağız. Ne tek adam olmayı, ne tek din olmayı, ne tek millet olmamayı savunmayacağız. Teklik Allah'a mahsustur. Onun dışındaki teklik faşizmdir.'
'NAR GİBİ OLACAĞIZ'
Hedefinin Türkiye'yi nar gibi bir bütün içinde ele almak olduğunu da vurgulayan Demirtaş, 'Kürt'ün, Türk'ün, Roman'ın kendi diliyle çocuğunu eğitmesinin savunucuğunu yapacağız. Nar gibi olacağız. Bizi birleştiren kabuk tek olacak. İçini açtığında binlerce tane olacak. Nar gibi olmazsak bu ülkede mutluluğun tadını alamayız. Herkesin ana dilinde eğitim yapmasını, ibadet yapmasını savunacağız. Özgürce yaşamanın teminatı Çankaya'da biz olacağız. Başını örtmek isteyen, camide namazını kılmak isteyen, cemevinde ibadetini yapmak isteyen yapacak. Yani Alevi de Sünni de birbirinin yanında korkmadan kardeşçe eşitçe yaşayacak. Bu Cumhurbaşkanı seçimi tüm Türkiye'yi birleştirmek için eşitlik köprüsüyle bağlantı kurabilmek için bir fırsattır. Duble yol yapıp, duble yolsuzluk yapanlara karşı barışın yolunu yapmak için bir fırsattır. Barışın tüm taşlarını döşemek için bir fırsattır' dedi.
'ASIL BÖLÜCÜ BAŞBAKANDIR'
Kendilerine yıllardır bölücü olarak hitap edildiğini hatırlatan Demirtaş, 'Seçim sonuçları bizim savunduğumuz ilkelerin zaferiyle sonuçlanacak. Bunlar istediği kadar seçim çalışmalarımızı engellemek için hareket etsinler, ellerinden geleni yapsınlar. Onlar, bu dilden anlıyorlar. Kullandıkları tek dil küfür, hakarettir. Bize yıllardır, 'bölücü terörist' diyorlar. Biz yıllardır Türkiye'yi adım adım dolaşıp birliği gerçekleştirmek isterken onlar ülkeyi birbirine düşman hale getirdiler. Asıl bölücü zihniyetin onlar olduğu anlaşılıyor. Asıl en büyük bölücülüğünün kendisine oy vermeyene, Alevi'ye, Ermeni'ye hakaret eden başbakanın kendisidir. Kendi halkına bu kadar hakaret eden bir lider halkın başkanı olamaz' diye konuştu.
'SINIF BAŞKANI BİLE OLAMAZ'
'Parası pulu elindeki serveti halkından saklayan bir kişi halkına güven veremez' diyen Demirtaş şöyle devam etti:
'Halkın karşısına çıkıp diğer adaylarla tartışmayı göze alamayan halkın başkanı olamaz. Bırakın halkın başkanı sınıf başkanı bile olamaz. Özellikle gençler, kadınlar seçim iki hafta gibi az bir zamanın kaldığı dönemde ev ev, mahalle mahalle dolaşıp ikna olmayanları ikna edin. Herkes sandığa gitsin, herkes oyunu 'barıştan, kardeşlikten yana kullansın' diye destek olun. Bu seçimde de sizlere güveniyoruz. Özellikle anneler bu çalışmayı yaparsa Türkiye'nin her yerinden bu çağrıya büyük oylar alacağız. Herkesi şaşırtacak bir sonucu ortaya çıkaracağız. Çankaya yollarının birilerine otoban olmadığı görülecek. Kolay kolay Çankaya'yı kendi malı haline getiremeyecekler. Kimse halklarımıza artık hakaret edemeyecek.'
Sandığa gidecek seçmenleri elini vicdanına koymaya davet eden Demirtaş, 'Oy verme kabinine girenler, üç fotoğrafa iyi baksın. Vicdalarına danışarak oy versin. Kim halkın çocuğu, kim işçinin çocuğu, kim para babasıdır. 'Kim para çalıyor' ona iyi baksın, ona göre oy versinler' dedi.
'MANİSA'NIN NE NEHİRLERİNİ BİLİYORLAR NE DE DERELERİNİ'
Diğer iki adayla ilgili olarak, 'İşte Manisa'nın ne nehirlerini biliyorlar ne de derelerini' diyen Demirtaş, Manisa'nın çevre sorunu haline gelen Gediz nehri yerine Aydın'dan geçen Büyük Menderes ismini kullanarak gafa imza attı. Demirtaş şunları söyledi:
'Büyük Menderes artık canlı yaşamının bile olamayacağı bir atık suya dönüşüyor. Bütün fabrika atıkları, sanayi atıkları Büyük Menderes'e akıyor ve kimse de demiyor ki yaşamın kaynağı olan bütün bu tarlaları, bağ bahçeleri canlı tutan bu su kurursa kirlenirse, bu topraklara verim getirmezse ne olacak? Nehirler kirlenmiş, çiftçiler ürün yetiştiremiyor, nehrin suyunu kendi tarlasına bile veremiyor bu hükümetin umurunda bile değil. İşte bir halk başkanı olursa, cumhurbaşkanı olursa kimse nehirlerimizi, derelerimizi kirletemeyecek.'
Demirtaş, konuşmasını ardından seçim otobüsünden inip, karayolu ile İzmir'e hareket etti.
- Nermin UÇTU - Kamera: : İlker KILIÇASLAN / MANİSA, (DHA)