Chris Cornell ve Soundgarden'ın Tarihinden Her Müzikseverin Bilmesi Gereken 16 Gerçek
Seattle Washington'un bize verdiği müzikal dehalardan biri de Soundgarden oldu... Bu efsane grubunun tarihinin dönüm noktalarını bir kez daha birlikte hatırlayalım!
1. Soundgarden, 1984 yılında Seattle, Washington'da şarkıcı ve ritim gitaristi Chris Cornell, baş gitarist Kim Thayil ve basçı Hiro Yamamoto tarafından kurulan bir Amerikan rock grubuydu.
Matt Cameron ilk zamanlarda grubun davulcusu olurken, basçı Ben Shepherd 1990'da Yamamoto'nun yerini aldı. Grup ilerleyen yıllarda hatta tam olarak 1997'de dağılacak ve iniş çıkışlar peşi sıra gelecekti.
2. Soundgarden, Seattle'da geliştirilen alternatif bir rock tarzı olan grunge'in yaratıcılarından biri olarak görülür!
Grup, Seattle'da daha çok bu tarz müziklerini çıkaran Sub Pop plak etiketine sahip olan ilk grunge grubuydu.
Soundgarden aynı zamanda dev bir plak şirketi olan A&R Records ile imza atan ilk grunge grubu oldu.
3. Tüm bunlara rağmen, o dönem Seattle'dan çıkan Alice in Chains, Pearl Jam ve Nirvana gibi ticari bir başarı elde etmediler.
Soundgarden, Billboard 200'de bir numaraya yükselen ve Grammy Ödüllü single 'Spoonman' ve 'Black Hole Sun' adlı 1994 albümü Superunknown ile en büyük başarısını elde etti.
4. Superunknown turnesinden sonra, o anda bilmeseler de önlerindeki 15 yılına tek albümünü yapmak için kolları sıvadı... Fakat aynı başarıyı elde etmeyeceklerdi...
Albümden 'Pretty Noose', 'Burden in My Hand' ve 'Blow Up the Outside World' gibi birçok çok başarılı single çıktı. 'Pretty Noose' 1997 yılında En İyi Hard Rock Performansı Grammy Ödülü'ne aday gösterildi.
Oldukça iyi yorumlar, yüksek satış rakamlarına rağmen albüm Superunknown'ın yanına bile yaklaşamamıştı.
5. 1996 yılında Metallica'nın ısrarı üzerine Soundgarden ünlü Lollapalooza konserinde yer aldı. Sonrasında ise Dünya turnesi gelecekti!
Turne dönüşünde ise Cornell, turne yapmayı sevmediklerini çünkü her şeyin rutine bindiğini, hayranların para ödediği için onlara heyecanla çalmanızı beklediklerini söyledi. Bundan da nefret ettiklerini...
6. 9 Şubat 1997'de Hawaii'deki konserde, ses ekipmanlarındaki bir sorun yüzünden sinirlenen basçı Ben Shepherd enstrumanını bir hışımla havaya fırlattı ve sahneyi terk etti.
7. Ayrılıklar ve barışmalar, kötü sonlar...
Grubun geri kalanı da sahneyi terk edince, Cornell bir solo yaparak konseri sonlandırmak zorunda kaldı. Bu onlar için sonun başlangıcıydı çünkü aynı yılın Nisan ayında dağıldıklarını açıkladılar. Sonrasında grubun her bir üyesi yorulduklarını açıklayan bazı röportajlar verdi. Aralarında en büyük başarıyı ise tabi ki Cornell elde etti.
Chris Cornell ilk önce bir solo albüm yaptı ancak daha sonra Rage Against the Machine grubundan kalan 3 üyeyle beraber Audioslave grubunu kurdu. Ancak Chris Şubat 2007'de yaptığı açıklamada bu gruptan da ayrıldığını açıkladı.
8. Grup üyeleri ayrı ayrı projeler üzerinde çalıştılar ve Soundgarden 2010'da tekrar bir araya geldi ve Republic Records iki yıl sonra altıncı ve son stüdyo albümleri King Animal'i çıkardı.
9. Bu başarılar sıkıntılı grup dinamiklerini çözmemiş olacak ki, baterist Matt Cameron, Pearl Jam ile önceden verilmiş bir sözü olduğu için Soundgarden 2014 turnesine katılmayacağını açıkladı.
Onun yerine ise Pearl Jam'in eski davulcusu Matt Chamberlain geldi ve grup Nine Inch Nails ile birlikte, Dearth Grips ön grup olarak turnelerine devam etti.
10. Grup birkaç yıl boyunca Türkiye de dahil olmak üzere, birçok konser verdi. Fakat tüm sevenlerini, hatta müzik dünyasını derinden yaralayan haber 2017'de geldi...
18 Mayıs 2017'de, Fox Theatre Soundgarden konserinden sonra, Chris Cornell MGM Grand Hotel'deki odasında ölü bulundu. Chris'in boynunda bir cisim dolanmıştı.
11. Eşi Vicky, depresyon ile mücadele eden Cornell'in intiharına ilk başta karşı çıkmasına rağmen, savcı olayı kesinleştirdi. 52 yaşındaki müzisyen intihar etmişti...
Adli Tıp Doğruladı: Efsane Müzisyen Chris Cornell İntihar Etti...
12. Soundgarden o yıl olan tüm konserlerini iptal etti... Grup bir belirsizliğe yeniden sürüklenmişti. Bir sonraki yıl 2018'de Thayil, Seattle Times'a Soundgarden'ın birlikte devam etmeyeceğini açıkladı.
13. Ancak, Ocak 2019'da Cornell'e saygı duruşu amaçlı bir kerelik bir konser vermek için tekrar bir araya geldiler.
14. Ocak ayında Kaliforniya'da yapılan konserde Soundgarden, Temple of Doom, Audioslave, Alice in Chains, Melvins, Foo Fighters ve Metallica üyeleriyle ve diğer önemli sanatçılar Cornell'in kariyerinden şarkılar seslendirdiler.
Taylor Momsen, Marcus Durant, Brandi Carlile ve Taylor Hawkins, 'Rusty Cage', 'Flower', 'Outshined', 'Drawing Fly', 'Loud Love', 'I Awake', 'I Day' i seslendiren Soundgarden'e vokal yaptılar.
15. Tüm bu olaylara rağmen, Soundgarden grunge müzik türünün öncüsüydü, punk rock ve metal unsurlarını yeni enstrümental keşiflerle birbirine karıştırdılar.
Black Sabbath'dan Tony Iommi şöyle anlattı;
'Bu bizim yaptığımız gibi şeyler gibi değil. Bu yeni, çetrefilli bir neo-Zeppelinzim'
Bunun gibi birçok müzisyen, müzik yazarı ve eleştirmen Soundgarden'ı müzik kalitesi bakımında hep ayrı bir yere koymuşlardır.
16. Soundgarden, şarkılarında Drop D akor kullanmıştır, örneğin çok sevilen "Jesus Christ Pose," "Outshined," "Spoonman," "Black Hole Sun," ve "Black Rain"de bu tonları duymak mümkün.
Teknik olarak derin açıklamalara girmeye gerek yok fakat, Soundgarden'ın beklenmedik akorları müziğini eşsiz kılmıştır. Bunların yanında ölçülerde de, beklenmedik 6/4, 15/7, 7/8, 4/4'lük kısımlar olarak çalınıyordu.
Thayil'e göre ise bunların hepsi birer tesadüften ibaretti. Grup bir araya geliyor ve yazdıkları parçaları, popüler olup dinleyiciyi dans ettirecek 4/4 ölçüde çalmaya uğraşmıyor, kendilerini akışa bırakıyorlardı.
İşte o efsane albümden bir parça ile Chris abimizin ruhunu analım... 'Let Me Drown'
Zamanımızın çoğunu evde geçirdiğimiz şu günlerde müzik hakkında her şey @yuzdeyuzonline Instagram ve Twitter hesaplarında!
#yüzdeyüzmüzik artık #yüzdeyüzonline!
Online konserler, ilginç bilgiler ve daha fazlası için @yuzdeyuzonline Instagram ve Twitter hesaplarını takip et!
Yorum Yazın
Chris Cornell bir arada kanser atlattı diye hatırlıyorum ondan bahsedilmemiş...harika bir sesti gerçekten, erken gitmesi üzücü..