Ceren Damar Davasında Katilin Dedesinden İğrenç Sözler: 'Sıpanın Oynaması Eşeği Yoldan Çıkarır'
Ankara'da sınavda kopya çekerken yakalandığı araştırma görevlisi Ceren Damar Şenel'i odasında tabancayla vurduktan sonra bıçaklayarak öldüren Hasan İsmail Hikmet'in tutuklu yargılanmasına devam edildi. Bugünkü duruşmada 'Bu bir kadın cinayeti değildir.' sözleriyle tepki çeken sanık avukatı Vahit Bıçak, çok tuhaf bir biçimde Hasan İsmail Hikmet ile Şair Nazım Hikmet arasında bağlantı kurmaya çalıştı. Sanığın dedesi ise tanıklığı esnasında Ceren Damar'ı kastederek 'Sıpanın oynaması eşeği yoldan çıkarır.' sözlerini sarf etti.
Ceren Damar Şenel, 2 Ocak 2019'da Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki odasında, sınavda kopya çekerken yakaladığı öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından tabancayla vurulduktan sonra bıçaklanarak öldürülmüştü. Olayın ardından tutuklanan Hasan İsmail Hikmet daha önce iki duruşmaya daha çıkmıştı.
Ağırlaştırılmış müebbet isteniyor
Savcılık sanık hakkında bir önceki duruşmada 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'ruhsatsız tabanca bulundurmak' ve cinayetin ardından kendisini kovalayan bir öğrenciye yönelik 'silahla tehdit' suçlarından da 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası talep etmişti.
İlk duruşmadan bu güne neler oldu?
Sanık Avukatı Vahit Bıçak: "Bu bir kadın cinayeti değildir."
Sanığın annesi tanık olarak dinlendi
Bugünkü duruşmaya savunma makamının tanığı olarak katılan Hatice Hikmet, kendisine sorulan soruları şöyle yanıtladı:
'Olaydan sonra oğlum ben aradı. 'Annecim okulda çok kötü bir olay oldu, gelip beni alır mısın' dedi. İlk önce taksiyle babasını aldık. Oğlum da okuldan çıkıp AVM'ye geldi, orada buluştuk. Eşim oğlumun üzerinde ne kadar malzeme varsa aldı. Bir adet bıçak, bir adet silah. Eşime, 'Hemen silahı temizle' dedim. Telefonu da mutlaka teslim edeceğiz dedim. Daha sonra oğlumuzu emniyete teslim ettik.'
Anne Hikmet, kullandığı 'silahı temizle' ifadesinin teknik bir terim olduğunu söyleyerek, 'Silahın metalik aksamında kalan boş kovanlar silahtan çıkarılmalıdır. Eşim de o işlemi yaptı' dedi.
Avukat Vahit Bıçak'ın 'Karşı taraf oğlunuz için terörist gibi bahsediyor. Siz oğlunuzu nasıl yetiştirdiniz' diye sorması üzerine anne Hikmet, 'Yıllarca eşim de ben de özel harekatta çalıştık. Türkiye'nin ilk keskin nişancı bayanıyım. Ben oğlumu dağlarda görevdeyken dokuz ay karnımda taşıdım. Hukukçu olsun diye üniversiteye gönderdim' dedi.
Hikmet'in sürekli olarak, 'Oğlumu dokuz ay dağlarda karnımda taşıdım' cümlesini tekrar etmesi üzerine Mahkeme Başkanı 'Başkaları hep tüp bebek mi yaptı?' diye sorarak, sadece sorulan sorulara yanıt vermesi gerektiğini hatırlattı.
Avukat Bıçak'ın mahkeme başkanına yönelik olarak, 'Mustafa Damar'ın burada şov yapmasına izin verdiniz' demesi üzerine salon tepki gösterdi.
Bıçak'ın 'Oğlunuz size Ceren Damar tarafından cinsel tacize uğradığını anlatmış mıydı' sorusu üzerine Hikmet, 'Üstü kapalı bir şekilde bahsetmişti. Eğitmen ve öğrencisi arasında bunların olamayacağını, profesyonellikle ilgisi olmadığını söyledik. Uzak durması gerektiğini söyledik' yanıtını verdi.
"Türkiye'de kopya çekmeyen öğrenci mi var?"
Tanık olarak dinlenen sanığın dedesi İsmail Elçi'nin ifadeleri mahkeme salonunda gerginliğe neden oldu. Elçi, torununun kendisine daha önce Ceren Damar'la olan ilişkisinden bahsettiğini iddia etti:
'Bu çocuk neden bunu yaptı, onu sorgulamamız lazım. Hiçbir olay nedensiz olmaz. bir keresinde 'Okuldan bir eğitmen arkadaşla yakınlığım var' dedi ve 'Bana evlenme teklifinde bulunuyor dede' dedi. Sakın evlenme, okulun bitince diye tembih ettim.'
Elçi'nin, 'Ehli keyfe keyif verir kahvenin oynaması, eşeği baştan çıkarır sıpanın oynaması' demesi üzerine avukatlar ve mahkeme salonu tepki gösterdi.
Avukatlar, bu ifadeyle ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi.
Hikmet'in dedesi: "Sıpanın oynaması eşeği yoldan çıkarır"
Sanığın yakın arkadaşı olduğunu söyleyen bir başka tanık, sanığın iki sene önce 'bir öğretim üyesiyle' ile ilişkisi olduğunu ancak ismini söylemediğini savundu.
Sanıkla çocukluktan beri arkadaş olduğunu söyleyen tanık Hasan Akdemir ise cinayet meydana gelmeden bir ay önce sanıkla görüştüğünü, Ceren Damar'la sevgili olduğunu ancak ayrıldıklarını söylediğini iddia etti.
Sanığın bu görüşmede kendisine, 'Ayrıldık ama sınavlarda bana baskı kuruyor' dediğini iddia eden Akdemir, avukatların detaylı sorularına karşı sanığın yakın arkadaşı olmasına rağmen 'özel hayatı' olduğu için detay sormadığını iddia etti.
Dava 21 Şubat'a ertelendi
Tanık ifadelerinin ardından Cumhuriyet Savcısı'na söz hakkı verildi. Bir önceki celse verdiği mütalaasını tekrar ettiğini belirten savcı, sanığın cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık ve avukatının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını hazırlamaları için ek süre verdi. Sanık Hikmet'in tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 21 Şubat'a erteledi.
'Nazım Hikmet ile aynı soyadını taşıyor'
Öte yandan sanık avukatı Bıçak'ın usule ilişkin itirazlarını sunduğu esnada, 'Sanık ülkemizin yetiştirdiği kıymetli değerlerden Nazım Hikmet ile aynı soyadını taşıyor.' demesi, salondaki izleyicilerin tepkisine neden oldu.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Nâzım Hikmetin soyadı Randır.
Mahkemede olsam bunu haykırır ve salondan atılırdım. Yüzünün kızaracağını bile zannetmiyprum ya neyse.
dede götüne koyayım dede.
bu adamı içerde yaşatıcaklr mı ya ? hayır gerçekten söylüyorum bu pislik bunun avukatı dedesi anası o pislik iftiracı arkadaşı gerçekten elini kolunu sallaya... Devamını Gör