Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Meclis Yolsuzluk Soruşturmasına Sansürden Sonra Sırada Ne Var? | Murat Yetkin | Radikal
Adalet istiyorum!” diye sesini yükseltti dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan.
Ankara’da Esnaf ve Zanaatkarlar Kurultayı’na hitap ediyordu.
Adaletsiz bulduğu, Galataport ihalesinde verilen yürütmeyi durdurma kararıydı.
“Cumhurbaşkanı vatana ihanetten yargılanabilir” dedi. Peki, hakim neyle yargılanacaktı?
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yargıtay Başkanı Ali Alkan’ın yargı reformuna dair endişelerine sert tepki vermişti daha bir akşam önce.
Fıtratında Neler Var? | Emre Kongar | Cumhuriyet
“Fıtrat”, yaratılış, tabiat, huy, doğuştan gelen özellikler gibi anlamlara geliyor.
Daha geniş dini bir yorumla, Allah’ın yarattığı tüm evrenin, dünyanın ve varlıkların genel yapısı ve işleyişi demek.
Ama günlük dilde, bir insanın yaratılıştan gelen özellikleri, huyu, tabiatı anlamında kullanılıyor...
Annem, asık suratlı, herkese kötü davranan insanlar için “ Fıtraten ters ” derdi.
Din kültüründen kaynaklanan bir terim.
Seçim Sonrası Ortalık Karışabilir | Aslı Aydıntaşbaş | Milliyet
Felaket senaryolarına fazla prim vermem. En azından, bu tür senaryoları telaffuz etmem.
Ancak, nihayetinde hepimiz aynı gemideyiz. Bu yüzden de çok geç olmadan bazı meseleleri açıkça konuşmak, belki düzelebilir düşüncesiyle bazı kaygıları paylaşmakta fayda var.
Türkiye, 2015 seçimlerine de askeri darbe hükümetinin kurguladığı %10 barajıyla girecek. Hepimiz, bu barajın anti-demokratik ve gayri insani olduğunu kabul ediyoruz. Zamanında amacı, Kürtleri sistem dışında tutmaktı. Ama ne hikmetse son 12 yılda kimse barajı indirmek için adım atmadı.
Hizmet Niçin Kaybetti? | Ethen Mahçupyan | Akşam
Siyasetin yalan söyleme sanatı olduğu minvalinde bir dizi söz var. Ama siyaset, bu uğraşı tümüyle fırsatları kullanma endeksli olarak tasavvur edenler için bile, aslında muhtemelen daha ince bir iş. Belki yalana tevessül etmeden doğrulardan kaçınma sanatı denebilir. Çatışma dönemleri bu tavrın karşılıklı olarak yaşandığı ve herkesin kendi meşruiyet zeminine sıkı sıkıya sarıldığı zamanlar. AKP ile Hizmet hareketi arasındaki ölümcül kavga da benzer bir atmosfer yarattı. Hükümet seçmen tabanına, seçim başarısına dayanarak kendini ayakta tuttu. Hizmet mensupları ise yaşadıkları mağduriyeti ve haksızlıkları konu ederek mazlum kategorisine oturmaya çalıştı.
Etyen'in Geç Kalan Ahlâkı | Mümtaz'er Türköne | Zaman
“Geciken vicdan” gibi, “geciken ahlâk” da beş para etmez; çünkü bu ne “ahlâk” ne de “vicdan”dır.
Gecikme, ahlâksızlığı ve vicdansızlığı saklamak adına uzunca bir süreye yayılmışsa, “suret-i hak”tan görünme çabası sadece bizim hafızamızın nisyanına güvendiğindendir. Etyen Mahçupyan “yalan söylüyor” demek, bir şeyi uydurduğunu, çarpıttığını belirtmek için kullanılacaksa, durumu anlatmak için çok hafif kalır; düpedüz söylenen şeyin tam tersini iddia ediyor. Şahit gösterdiği kişilerden biri (Ali Bulaç, Şahin Alpay, Ergun Özbudun’un yanında) de benim. Hepimiz bir iş kadınının “soru sızdırma” itirafına muhatap olmuşuz. Tam tersine bu Hanım’ın naklettiği şey “sınav avantajı yaratan sızdırma” değil, Hizmet’in dershanelerine giden oğlunun yaftalanma ve hak kaybına uğrama tedirginliği idi. Sözlerinin içinden “kopya verme” anlamını, hem de on ay sonra çıkartabilmek için yanlış bir yorum veya yanlış anlama yeterli değil; tek şey gerekli: Kötü niyet.
Asgari Ücretle 2002'de 920 Simit Alınıyordu, Ya Şimdi | Süleyman Yaşar | Taraf
Yeni yıl bütçesinin görüşmeleri devam ediyor. Bütçenin, Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeleri tamamlandı. Şimdi bütçe TBMM Genel Kurulu’na gelecek. Unutmadan belirtelim 2015 yılı merkezî yönetim bütçesinde harcamalar 472,9 milyar lira, gelirler 452 milyar lira olacak . Bütçe gelecek yıl 20,9 milyar lira açık verecek.
Niye böyle bir hatırlatma yaptık?
Şundan yaptık. Maliye Bakanı 2015 yılı bütçesini TBMM Bütçe ve Plan Komisyonu’na bir konuşma metniyle sunuyor. İşte bu metinde Bakan, ekonomide başarılarını anlatmak için net asgari ücretle satın alınabilen ürün miktarlarının 2002 yılı ve 2014 yılı karşılaştırması yapıyor.
Vicdanlı ve Ahlaklı Biri 17 Aralık'a Nasıl Bakar? | Ahmet Hakan | Hürriyet
“17 Aralık ve ötesi” bir darbe girişimi değildir.
Ancak “17 Aralık ve ötesi”… Dört başı mamur, hesapsız, salt hukuk adına gerçekleştirilen bir operasyon da değildir.
Bu operasyonları yapan savcı ve polisler, bağlı bulundukları “Cemaat”in iktidarla giriştiği savaşa omuz vermeye kalkışmışlardır.
Hedefleri şudur: Gözden düşmüş ve oyları gerilemiş bir AK Parti…
Tarafsız, hakkaniyet sahibi, vicdan sahibi, ilkeli, ahlaklı bir kişi, “17 Aralık ve ötesi” ile ilgili nasıl bir tavır alır?
Var Mısınız, Canı Yananlar 'Üçüncü Göz' Olsun! | Orhan Miroğlu | Star
Çözümün bir ihtimal olmaktan çıkıp, gerçeğe dönüşmeye başladığı her süreçte, Kürtler’e dönüp, özetle ve hülasa ‘savaşmaktan başka çareniz yok’ diyenlerle, Öcalan’ın silahsızlanma konferansını tartışmak için sekretarya talep ettiği şu son günlerde, ille de üçüncü göz diye tutturanlar aynı adamlar.
İçlerinde Türkiye’yi terk etmeyi düşünenler bile var(mış)!
İstedikleri gibi yönetilmiyorsa bu ülke batsın, bir türlü batmıyorsa terk et gitsin!
Kürt savaşıyla batsın, bu olmuyorsa Alevi-Sünni çatışmasıyla veya Irak’a, Suriye’ye orduyu savaşa göndererek batsın, ama yeter ki batsın!
Ortak vatanımız, ortak ülkemizdir Türkiye.
Fıtrat Değil Kadın Cinayeti | Seray Şahiner | Birgün
“Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz, o fıtrata terstir” RTE.
İnsan olduğumuzdan her seferinde şaşkınlık ve öfke duygumuz kabarıyor, yoksa Erdoğan’ın bu konudaki ilk sözleri değil bunlar, sözgelimi, 2010’da ‘kadın kadındır, erkek erkektir. Bunların eşit olması mümkün mü?’ demişti.
Erdoğan yahut bir hükümet yetkilisi ne zaman kadın meselesine dair kışkırtıcı bir laf etse, gündem değiştirmek için söylüyorlar prim vermeyin lafları dolaşmaya başlıyor. Büyük resme baktığınızda belki gündem değiştirmek için kullanılıyor. Ama ev içlerindeki gündemin değişmemesine yol açıyor bu laflar.
Ey Yandaş Gazeteciler, Siz Ne Ara Böyle Zenginleştiniz? | Hakan Aksay | T24
Gerginsiniz...
Hata yapmamaya, durumu iyice anlamaya çalışıyorsunuz.
Cümlelerin arasına sıkışmış bir işaret, haberlerin gerisinde bir ışık, birilerinin tavrında saklanmış bir kılavuzluk bulmaya gayret ediyorsunuz.
Yan gözle ve kaçamak bakışlarla (kaç)AK Saray yönüne bakıyorsunuz.
Efendinizin ne düşündüğünü, ne diyebileceğini merak ediyorsunuz.
Hem de ne merak!
Ölümüne bir hevesle bunu öğrenmek istiyorsunuz.