Bu Psikolojik Testle Beyninin Gizli Dehlizlerini Eşerek Duygusal Bağımlılığını Söylüyoruz!
Bağımlılık deyince aklımıza genellikle maddesel ( uyuşturucu, sigara, alkol, kafein v.b.) ya da fiziksel bağımlılıklar ( cinsellik, bilgisayar, alış veriş vs ) gelir. Ancak benliğimizi esir alan bu bağımlılıkların bile temelinde aslında duygusal bağımlılıklar yatar. Peki ya senin en güçlü duygusal bağımlılığın ne?
Hazırsan başlayalım!
1. İlk olarak, seni en çok çileden çıkaran durum aşağıdakilerden hangisi söyle bakalım.
2. Bu görsellerden sana en çekici gelen hangisi?
3. Peki seni en çok ne tahrik eder?
4. Diyelim ki uzun süredir beraber olduğun sevgilinin seni aldattığını öğrendin. Tepkin nasıl olurdu?
5. Şimdi de bu akan görselin sana hangi rengi çağrıştırdığını söyle.
6. Sinirlerini oldukça bozan bir durum yaşadın diyelim, kendini nasıl sakinleştirirdin?
7. Az kaldı...Peki rüyalarında genellikle aşağıdakilerden hangisini görürsün?
8. Günlük hayatta bu hislerden hangisini diğerlerine göre daha fazla hissediyorsun?
9. Son sorumuza gelik. Peki hangi görselde yer almak seni rahatlatırdı?
Aşk ve Sevgi!
Senin hayatta en büyük korkun yalnız kalmak! En büyük istediğin ise; sevilmek ve kabul görmek. Sanki sadece biri tarafından sevildiğin zaman mutlu oluyormuşsun gibi hissediyor, onların varlığına ihtiyaç duyuyorsun. Sürekli ilgi görmeyi, etrafında seni düşünen birilerinin olmasını istiyorsun. İlgi görmeyi ilişki kurmak ile bağdaştırdığından hayatında daima bu yönde birileri oluyor. Sevgili olduğun kişiyi ise hayatının merkezine alıyor, adeta kendi varlığını unutuyorsun ve bu yüzden genellikle üzülen taraf hep sen oluyorsun. Sadece ona değil çevrendeki herkese, onları kaybetmemek adına gerektiğinden fazla fedakarlıkta bulunduğundan kendini aşırı yıprattığının farkında bile değilsin. Ancak unutmaman gerekiyor ki bu hayatta en önemli olan önce senin kendini sevip önemsemen. Daha sonra zaten sana değer verenler de seni sevecektir...
Öfke!
Günlük hayatta karşılaştığın en basit olay bile seni çıldırtmaya yetiyor. Bir anda parlayıp, istemediğin şeyler yapıp/söyleyip, etrafındakileri incitebiliyorsun. Aslında sen duygularını sözle ifade edemeyen birisin, bu yüzden içinde tuttuğun her şey en ufak bir olayda patlak veriyor. Bu durumla ne kadar mücadele etmeye çalışsan da başaramıyorsun sanki. Kendini biraz daha kontrol etmeye çalışmalı, gerekirse çevrenden yardım almalısın. Çünkü bu özelliğin ile etrafındakilere zarar veriyor gibi görünsen de aslında en çok sen yıpranıyorsun.
Takdir Edilmek!
Sen aşırı duygusal ve manevi değerleri yüksek birisin aynı zamanda da oldukça hırslı. Çevren tarafından örnek gösterilmek, pohpohlanmak bu hayatta seni en mutlu eden şeylerden biri. İşte ya da evde, başkalarının kendileri için yapabilecekleri ya da başkalarından daha iyi yapacağını bildiğin şeyleri sırf başkalarını memnun etmek için üstlenip, aşırı derecede sorumluluk alıp, çalışıyorsun. Yaptığın en ufak işte bile mümkün olan en iyi sonucu almayı daha da önemlisi bunun çevren tarafından daima fark edilmesini istiyorsun. Her insan ihtiyaç duyulmaya ve takdir edilmeye ihtiyaç duyar ancak sende ki biraz daha fazla sanki. Sürekli ne hissettiğinden, ne istediğinden çok başkalarının ne düşündüğünü ve hakkında olan izlenimlerine kafa yoruyorsun. Bu yüzden kendin için değil başkaları için yaşıyorsun diyebiliriz sana. Bir iyilik yap ve kendine sadece kendin için zaman ayır!
Kontrol!
Senin oldukça dominant bir kişiliğin var. Çevrende olup biten her şeye hakim olmalı ve son sözü sen söylemelisin. Her şey ama her şey senin istediğin gibi olsun istiyorsun. Olaylar istediğin gibi gelişmediğinde ise oldukça öfkeleniyorsun. Hayattaki en büyük korkun; güçsüz olmak! Bu yüzden duygularından çok mantığınla yaşıyorsun. Sürekli karşındakinin düşüncelerini yönetmeye çalıştığın için etrafındakiler tarafından eleştirilince bunu da kabullenmiyor ve onların seni kontrol etmeye çalıştığını iddia ediyorsun. Bu durum, en çokta romantik ilişkilerinde probleme yol açıyor. Biraz daha uyumlu olmalı, empati kurmaya çalışmalı ve bu duygunu törpülemelisin.
Melankoli!
Sen bu dünyayı koca bir ızdırap olarak görüyorsun. Bedenini ve ruhunu çekmiş olduğun acılar sarmaşık gibi sarıyor. Bazen bir odanın içerisinde ama çoğunlukla kendi zihninde kapalı kalıyor, kimseciklere derdini anlatamıyorsun. Seni anlayan çok az kişi var. Ama yine de acını çekerken dışarıya karşı en çok sen gülümsüyorsun. İyiymiş gibi görünüyor, kan kussan da kızılcık şerbeti içtim diyorsun. E haliyle çektiğin bu acılara alışıyor ve acılara bağımlı hale geliyorsun. Bizce kendine eziyet etmeni bırakman ve olduğun kişi gibi görünmen mümkün. Hayata atılmak ve bütün duyguları hissetmek senin elinde. Tabii ki biraz daha fazla çaba göstermen ve bunu gerçekten istemen gerekli...
Merak!
Senin için hayat, sonu olmayan derin bir okyanus... Öğrendiğin her bilgi; bu hayatın derinliklerine karşı attığın kulaç. Ama her öğrendiğin şey daha da meraklanmanı, bu okyanusun dibine ulaşmayı daha da istemeni sağlıyor. Araştırmayı ve öğrenmeyi çok seviyorsun. Ama bazen hayatın akışını kaçırıp kendini sadece bunlarla sınırlıyorsun. Yaşadığın anı kaçırdığın çok oluyor. Bazen de sevdiklerine vakit ayırmadığın için aranız bozulabiliyor. Yine de sen kendi bildiğini okumaktan geri durmuyorsun. Evet merak etmek güzel şey, öğrenmek ve başarı peşinde koşmak önemli, bunu çok iyi yapıyorsun da, yine de biraz da kendine ve sevdiklerine vakit ayırman gerekli. Sahip olduğun zamanı iyi kullanmayı bil, tadını çıkarmaktan da hiçbir zaman vazgeçme...
Yorum Yazın
Diğer testlere nazaran çok başarılı ve daha bilimsel.
Onedio yine müneccimliğini konuşturmuş :) Aşk ve Sevgi!Senin hayatta en büyük korkun yalnız kalmak! En büyük istediğin ise; sevilmek ve kabul görmek. Sanki s... Devamını Gör
Melankoli