Bu İçerikte Süte Dair Okuyacaklarınızın Ardından Süt İçmeden Önce İki Kez Düşüneceksiniz!
Sütün de mi zararı varmış?
'Yok artık' demeden evvel bir bardak sütlü kahvenizi alın, uzman görüşleri de yanımıza alıp yapacağımız bu araştırmada bize katılın.
Çocukluk yıllarında kimimizin uykudan önce, kimimizin de kahvaltıda sıkça tükettiği süte dair neler biliyoruz?
Fakat bir tıp doktoru olan Deepa Verma, 2016 yılında kaleme aldığı makalesinde bu bilgilerin içerisindeki 'mitleri' masaya yatırdı. Reçetelerini yazdığı masaya hem de.
Burada sınır noktasını sütten süt ürünlerine dek genişletebilmek de mümkün.
Süt ürünlerinin proinflamatuar özelliği yani vücudu inflamasyona karşı dirençsiz bırakmasının bazı hastalıkların önünü açtığı söyleniyor.
Peki kalsiyum? Yine fazlasını aldığımız inek sütündeki kalsiyum böbreklerimizde ekstra yük yaratarak böbrek taşı riskini de artırabiliyor. Aslında sütün içeriğinde faydalı besin öğeleri de ihtiyacımız olmayan öğeler de var.
Bazı doktorlar inek sütünün yaratacağı bu yükün insan metabolizmasıyla kolayca dengelenebileceğini, abartmanın yersiz olduğunu da söylüyor.
Bir araştırma sonucunda bu yükü yanlış yorumlamamak gerektiğinin altı sütün çocukluk çağında obeziteyi engelleyen rolüyle çiziliyor. Aynı şekilde yetişkinlerde de kilo kontrolünü sağlarken önemli bir dengeleyici olduğu, vücudun enerji açlığı çektiği anlarda sütün yardıma koştuğu da belirtiliyor.
Tam da bu noktada bu varsaydığımız faydaların hangi ineklerden elde edildiği sorgusuna geçmek gerekebilir.
Hayvanlardan elde ettiğimiz hemen tüm gıdaların bir hormon eşliğinde soframıza gelmesiyle başlayalım, özellikle inek sütünün altını çizerek. Altını neden çizdik?
Açıklayalım.
Herhangi bir hormon etkisinde kalmamış bile olsa organik sütün barındırdığı bazı hormonların insan bedeninde akneyle başlayıp kansere uzanan bazı hastalıkları, etkileri olduğunu söyleyebiliriz.
Kanser yaygın bir etki olmasa da bazı doktorlar bu durumun özellikle genç ve orta yaşta ortaya çıkma riski olduğunu belirtmeden edemiyor.
Tıbbın ve doktorların sorumluluğunu vurgulamak için ortaya çıkan oluşum PCRM, süte dair en temel varsayıma yoğunlaşmayı tercih ediyor.
Sütün kemik sağlığına olan etkisinin yapılan klinik çalışmalarda sıfıra yakın olduğunu, faydası neredeyse olmadığını paylaşıyorlar. Süt odağından çıkıp süt ürünlerine geçiş yapıldığında faydanın varlığı tartışması bir yana yüksek kolesterol ve doymuş yağın büyük bir risk olarak karşımıza çıkacağını bilmek gerekiyor.
Tartışmalar sürmeye devam edecek, belki de hiçbir zaman orta bir noktada buluşulamayacak.
Sütün faydalarına dair onlarca sayfa kaleme alınabilir, yeni araştırmaların ortaya çıkardığı detaylar olası zararlarına da ışık tutuyor. Belki de bu vesileyle hepimiz yeni şeyler öğreniyoruz.
Peki siz bu risklere rağmen sütten vazgeçebilenlerden misiniz?
Yorum Yazın
Bu bana şeyi hatırlattı, 80'lerdeki zeytinyağı kanser yapar muhabbetlerini, 90'lardaki yumurtadan uzak durun haberlerini, tereyağı kalp krizini tetikler habe... Devamını Gör
doğru dayanın hazır mamalara sakın süt içirmeyin.
süt ve süt ürünlerini kullanin. sadece miktarini abartmayin bence