Bir Atın Uğradığı Şiddet Karşısında Yaşlı Gözlerle Çığırından Çıkarak Akıl Sağlığını Yitiren Friedrich Nietzsche ve Tüm Bilinmezlikleri
Tabiri caizse hayatı boyunca burnu boktan çıkmamış ve fikirleri kimsecikler tarafından kale alınmayan bir adamdı Nietzsche, ta ki vefat edip ölünce değeri bilinenler kervanına katılıncaya kadar... 🙄
Bu içerikte Critical Theory, Literaturerun ve Simply Charly kaynak olarak kullanılmıştır.
1. Biniciliği çok seven Nietzsche, atının eyerine atladığı bir gün iki kasını yırtarak sakatlanmıştı.
Zaten hayatı boyunca sağlık sorunları hiç eksik olmayan Nietzsche, ordu görevine katılacağı dönem geldiğinde sağlık görevlisi olarak Prusya ordusuna alındı. 1870'de Fransa-Prusya savaşının görev yaptı.
2. Nietzsche'nin olgunluk çağının çoğu İsviçre ve İtalya arasında gidip gelerek geçti.
1869'da Prusya vatandaşlığından vazgeçtikten sonra hayatının geri kalanını hiçbir ülkenin vatandaşlığına sahip olmadan, vatansız bir gezgin olarak geçirdi.
3. Sokakta gördüğü bir atın dövülmesine tanık olmuş ve hayvanı savunmak için sahibine hiddetle çıkışmıştı.
Kollarını atın boynuna dolayarak ağladığına dair bir efsane ortaya atıldı. Gerçekliği tartışılsa da bu olayın Nietzsche'nin zihinsel çöküşünü tetiklediği de iddia edilmişti.
4. Nietzsche'nin cinselliği tarihçiler tarafından sık sık tartışılan bir konu oldu.
Cinsellik konusunda oldukça ketum olmasına rağmen kendisine 'Frengi' hastalığı teşhisi konmuştu. Arkadaşı Paul Deussen'le gittiği genelevden kaptığı bu hastalık kadınlarla olan ilişkisini tamamen noktalamasına neden olmuştu.
5. Naziler, Nietzsche'nin 'Üstinsan' kavramını, ırksal davalarını haklı çıkarmak için benimsemişti.
Oysa Nietzsche, kendisinin 'Antisemit'lerin vurulmasından yana olduğunu çok açık bir şekilde dile getirmişti. Ancak bunu belirtmiş olmasının hiçbir anlamı olmamıştı. Onun Nazi yanlısı olduğuna dair bir takım düşüncelerin önü alınamadı.
6. İster inanın ister inanmayın, Nietzsche'nin 'Üstinsan' felsefesi 'Superman' karakterinin ortaya çıkmasının arkasındaki ilham kaynağı olmuştu.
Superman'in yaratıcıları Jerry Siegel ve Joe Shuster, bu felsefeyi içselleştirerek bir çizgi roman karakteriyle birleştirdi.
7. Doğası gereği savaşçı bir insan olarak sürekli çevresi ve kendisiyle aksiyonlar yaşıyordu.
Sorunlu akıl sağlığına ve problemlerle dolu kişisel yaşamına rağmen hiçbir zaman bir tartışmada geri adım atan taraf olmamıştı.
8. Hem Nietzsche hem de babası benzer şekilde bu dünyaya veda etti.
Babası o daha 5 yaşındayken, felç geçirerek ölmüştü, ölümünden önceyse kör ve delirmiş bir halde yaşamaktaydı. 1900'de ölmeden önce Nietzsche de babasınınkiyle benzer bir kaderi paylaştı. Önce sağ gözünde görme kaybıyla gelen körlük, sonrasındaysa zihinsel bir çöküş yaşamıştı.
9. Nietzsche'nin felsefesi iki temel düşünceye dayanmaktaydı.
Birinci olarak 'Tanrı yoktur.' düşüncesini benimsemişti. İkinci olaraksa en belirgin düşüncesi 'İnsanlar sadece güç elde etme arzusuyla hareket eder.' fikriydi.
10. Nietzsche'nin romantizm konusunda garip bir şekilde yetersiz olduğu iddia ediliyordu.
Görünüşe göre, bunun nedenlerinden en geçerli olanı kadınlara korkutucu gelen ve onların gözünde sapık bir adam görüntüsü yaratan bir bıyığa sahip olmasıydı.
11. Nietzsche alkol ve Hristiyanlığı acıyı kucaklamaya engel olan saçmalıklar olarak görmüştü.
İnsanın acısıyla yüzleşmesi gerektiğini düşündüğü için hiçbir zaman içmedi. Hristiyanlığın alkol gibi acıyı hafiflettiğine, aynı zamanda acıya neden olan sorunun üstesinden gelme kararlılığını zayıflattığına inanıyordu. Hatta bu düşünce kiliseyi kızdırmış ve Nietzsche'nin cenaze kayıtlarına 'gerçek deccal' notunun düşülmesine neden olmuştu.
12. 5 yaşında babasını kaybetmesinin ardından birçok kadınla beraber aynı evi paylaşmak durumunda kalmıştı.
Bu sürekli onunla ilgilenen kadınlarla başının belada olmasına ve nereye baksa bir başka kadın görmesine neden olan bir durumdu. Annesi, anneannesi, teyzeleri ve kız kardeşiyle birlikte sosyal ve dini kurallarla kısıtlanmış bir hayat sürdü.
13. Frengi hastalığına rağmen önceleri tanıştığı bir kadın olan Lou Salome'ye karşı aşk beslemeye başladı.
Onu sadece ve sadece hocası olarak gören genç kadın, Nietzsche’yi reddetti. O dönem onun için, aşk acısından çok ailevi sorunlarla boğuşmak sorun teşkil ediyordu. Tüm bunları bir de zihinsel krizler ve intihar düşünceleri seyretti.
Yorum Yazın