Tespit edilen hiçbir çevresel etken olmamasına rağmen, kendi kendine yanıp kül olan insanlarla alakalı anlatıları mutlaka duymuşsunuzdur.
İlk duyduğunuzda kulağa mistik ve uydurma bir olay gibi gelse de böyle bir şey gerçekten var...
Tespit edilen hiçbir çevresel etken olmamasına rağmen, kendi kendine yanıp kül olan insanlarla alakalı anlatıları mutlaka duymuşsunuzdur.
İlk duyduğunuzda kulağa mistik ve uydurma bir olay gibi gelse de böyle bir şey gerçekten var...
Günün telaşını atlatmış, rahatlamış şekilde en sevdiğiniz koltuğunuza yerleşiyorsunuz. Sakin, sessiz uyuklarken birden başınızda can sıkıcı bir zonklama ve gözlerde bir basınç hissi beliriyor, derken vücudunuzda içten yükselen bir ısı hissediyorsunuz. Sonra içinizdeki ısı gitgide büyüyor ve dehşete kapılmış şekilde, kilitlenmiş vücudunuzu hareket ettirmeye çalışırken, ciğerleriniz yanıyor ve sonra ağzınızdan dışarıya alevler çıkmaya başlıyor.
Alev alıyorsunuz. Bilincinizi kaybettiğiniz andan itibaren çok kısa sürede geride bacaklarınız hariç bir kül yığınından başka bir şey kalmıyor.
Peki, bu olay gerçekten de bilimin açıklayamadığı mistik olaylardan birisi mi?
Şöyle ki, olayın bilimsel olarak net bir açıklaması henüz yok fakat olayın parapsikolojik bir nedene dayanması da söz konusu değil.
Olayın bilimsel olarak açıklamasının yapılabilmesi için yanan vücut üzerinde bir takım çalışmalar yapılması gerekiyor haliyle, lakin yanmadan sonra ortada çalışacak ve bulguları saptayacak bir vücut kalmıyor…
Yani, olayın nedenlerini araştırmak isteyen adli tıp uzmanlarının üzerinde çalışacağı bir şey kalmıyor yanma sonrasında.
Gece yan dairede yoğun ısı hisseden ev sahibi, sabah Bayan Mary'e gelen telegrafı vermek üzere kapısını çalar. Cevap alamayınca içeri girmek için kapı koluna dokunmasıyla sıçraması bir olur. Dairenin kapı tokmağı akkor halindedir.
Küçük dairesel yanık alanının içinde, Bayan Reeser'ın terlik giymiş bacağının parçası ve oturduğu sandalyelerin kömürleşmiş helezon yayları ile karşılaşan ev sahibi gibi olaya müdahale etmeye gelen itfaiyeci, polis ve doktorlar da şaşkına döner.
Ani ve kuvvetli yanma sebebiyle kafatası beyzbol topu kadar küçülen, 70 kg ağırlığındaki kadın, 450 gram ağırlığa düşmüş, nerdeyse buharlaşmıştır. Sadece bayan Reeser'in oturduğu köşenin duvarları isle kaplanmış, ayna çatlamış, yakındaki elektrik düğmeleri ve mumlar erimiştir.
Isı prizleri bile eritmişse de kemikleri kül haline cevirecek kadar yüksek dereceli bir sıcaklığa ulaşamayacağını söyleyen yetkililer, polis müfettişi ve adli tıp uzmanları olayın içinden çıkamayınca uzayan soruşturmayı kapatmak amacıyla yaşlı kadının uyuklarken içtiği sigaradan kaynaklı yandığını rapor ederek kaza olarak kayıtlara geçmesini sağlar.
Bilimsel olarak konuya net bir açıklama getirilemese de elbette bilimin konuyla alakalı birtakım teori ve açıklamaları vardır.
Bu da insanı yüksek ısılı ve içten başlayan bir ölüme sürükler elbette.
Yanma olayını gerçekleştirenin, radyoaktif bir reaksiyon olduğunu iddia ederler ve buna da 'Hiroşima sendromu" ismini verirler.
Hiroşima insanı sendromu, vücudun içinde başlayan çok hızlı seyreden atom altı bir reaksiyon. Vücudun içinde atom bombası etkisiyle eşdeğer zincirleme bir reaksiyon oluşmakta ve insani birden içten içe kavurup, küle dönüştürmektedir.
Teoriye göre vücut yağları yanıcı madde, saç ve giysiler de fitil işlevi görüyor. Alev alan vücut yağları mum gibi sürekli yanmayı sağlarken ve saç ve elbiseler de bu yanmayı hızlandırıyor. Bu sebepten geriye yağlı ve isli tamamen yanmış bir kül yığını kalıyor.
İnsan yağının çok başarılı bir kaynak olduğunu göz önüne alırsak eğer, insan bedeninin mum etkisi gösterebileceği mantık dahilinde olur.
Bunların belki de en önemlisi yanarak ölen bu insanların çoğunun normale göre daha kilolu, sağlığını kaybetmiş, yaşı ilerlemiş veya elden ayaktan düşmüş olduklarıdır.
Kısacası yalnız yaşayan insanlardır bunların çoğu.
Bu insanların yine yaşlarıyla birlikte muhtemelen kemik erimesi yaşadığını, güçten düştüğünü ve kalp krizi gibi riskleri taşıdığını düşündüğümüz zaman, bu insanların alev alarak yanmaları için ufak bir tetikleyiciden başka bir şeye ihtiyaç duymadıklarını görebiliriz.
kurgu veya katil.. bir seri katil işi gibi hepsinin mi bacakları kalır hepsimi yalnız yaşar o derecede bir insan yanarken ev nasıl yanmaz..?
Benim çocukluk travmam bu olaylar ya :'( Çocukken evde bilinmeyen dünyası diye dergiler vardı. Oradaki onca yatırlı, cinli perili, uzaylılı vakayı leblebi çerez gibi okuyan benim bu olayları okuyunca kanım dondu (Yani kanım dondu cümlesi o korkumu öyle güzel tanımlıyor ki). Aklım almadı nasıl olur diye baktım baktım anlayamadım. Gece gece aklıma gelirdi korkudan mideme kramplar girerdi kıpırdasam tutşacakmışım gibi kasılır kalırdım. Sonra derginin o sayısını görmeyeyim diye sakladım. Yukarıdaki o resimler var ya kare kare beynime kazınmış. (Bu arada not; O yukarıdaki açıklamaların tamamı fasa fiso bilimin şimdilik bu konuda en ufak bir fikri yok. O açıklamaların hepsi acaba mı diye ortaya atılmış, olayların bi çok kısmını açıklayamayan teoriler. Kemiğin tamamen kül olması için 2500 derece sıcaklık lazım sigara külümü yapacak bunu, yanan vücut yağlarımı? Kemiği kül eden sıcak neden evi, hadi evi yakmadı kurbanın üzerine düştüğü halıyı, hatta kıyafetlerinin bi kısmını yakmaı.
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın