Görüş Bildir
Haberler
Bilim Dünyasında Çığır Açacak Gelişme: Yaşlanmayı Tersine Çevirebilecek Formül Bulundu!

Bilim Dünyasında Çığır Açacak Gelişme: Yaşlanmayı Tersine Çevirebilecek Formül Bulundu!

esma çetin
16.01.2023 - 15:56

Yaşlanmayı tersine çevirebilecek bir formül bulunduğunu söylesek inanır mıydınız? Uzun yıllardır süren çalışmaların sonunda bilim insanı tıpta çığır açacak bir projeye imza attılar. Gelin detayları birlikte inceleyelim 👇

Kaynak: https://time.com/6246864/reverse-agin...
İçeriğin Devamı Aşağıda

Geçtiğimiz günlerde bilimde çığır açan bir gelişme yaşandı.

Geçtiğimiz günlerde bilimde çığır açan bir gelişme yaşandı.

13 yıllık araştırmanın ardından genetik profesörü ve Harvard Tıp Okulu Paul F. Glenn Yaşlanma Araştırma Biyolojisi Merkezi'nin eş direktörü Dr. David Sinclair ve meslektaşları sonunda yaşlanmayı neyin tetiklediği sorusunu yanıtladı.

David Sinclair, 12 Ocak'ta Cell'de yayınlanan bir çalışmada, yaşlanmayı hızlandırabilen veya tersine çevirebilen "hücrelerin yaşlanma saatini" anlattı.

David Sinclair, 12 Ocak'ta Cell'de yayınlanan bir çalışmada, yaşlanmayı hızlandırabilen veya tersine çevirebilen "hücrelerin yaşlanma saatini" anlattı.

Yaşlanmayı inceleyen bilim insanları, öncelikle hücrelerde yaşlanma sürecini neyin yönlendirdiğini tartıştılar. Daha sonra da zamanla bir hücrenin normal işlemlerini bozabilen ve hücre ölümü sürecini tetikleyebilen DNA'daki mutasyonlara odaklandılar. 

Ancak bu teori, yaşlı insanların hücrelerinin genellikle mutasyonlarla dolu olmadığı ve daha fazla mutasyona uğramış hücre yükü taşıyan insanların erken yaşlanmadığı gerçeğiyle uyuşmuyordu.

Bu nedenle Sinclair, epigenom adı verilen genomun başka bir bölümüne odaklandı.

Bu nedenle Sinclair, epigenom adı verilen genomun başka bir bölümüne odaklandı.

Tüm hücreler aynı DNA planına sahip olduğundan, epigenom, deri hücrelerinin deri hücrelerine ve beyin hücrelerinin de beyin hücrelerine dönüşmesini sağlayan şeydir. Epigenomlar bu dönüşümü farklı hücrelere hangi genlerin etkinleştirileceği ve hangilerinin sessiz kalacağı konusunda farklı talimatlar vererek yapıyor.

"Yaşlanmanın altında yatan, yalnızca hasarın birikmesi değil, hücrelerde kaybolan bilgidir."

"Yaşlanmanın altında yatan, yalnızca hasarın birikmesi değil, hücrelerde kaybolan bilgidir."

Cell makalesinde Sinclair ve ekibi, fareleri hızlandırılmış bir zaman çizelgesinde yaşlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda bu yaşlanmanın etkilerini tersine çevirebileceklerini ve hayvanlara gençliğin bazı biyolojik belirtilerini geri kazandırabileceklerini savunuyor. 

Bu tersine çevrilebilirlik, yaşlanmanın ana itici güçlerinin DNA'daki mutasyonlar değil, bir şekilde ters giden epigenetik talimatlardaki hatalar olduğu gerçeğini ortaya koyuyor. Çalışmaların sonuçları ise Sinclair'in teorisini destekliyor gibi görünüyor.

Fareler üzerinde çalışan Sinclair ve ekibi, genç farelerin DNA'sında kırılmalar sağlayarak yaşlanmanın epigenom üzerindeki etkilerini taklit ettiler.

Fareler üzerinde çalışan Sinclair ve ekibi, genç farelerin DNA'sında kırılmalar sağlayarak yaşlanmanın epigenom üzerindeki etkilerini taklit ettiler.

Fareler bu şekilde 'yaşlandıktan' sonra, Sinclair birkaç hafta içinde farelerin hastalık belirtileri göstermeye başladığını gördü. Yeniden başlatma süreci ise hücrelere kendilerini yeniden programlama talimatı veren üç geni içeren bir gen terapisi şeklinde yapıldı. 

Sinclair, hücrelerin epigenetik geçmişini tamamen silmek istemedi, epigenetik talimatları sıfırlamak için onu yeniden başlatmanız yeterli. Dört faktörden üçünün kullanılması, fareleri yeniden gençleştirmeye yetecek kadar, saati yaklaşık %57 oranında geri döndürdü.

İçeriğin Devamı Aşağıda

"Kök hücreler yapmıyoruz, kimliklerini yeniden kazanabilmeleri için zamanı geri alıyoruz. Ancak ileriye ve geriye doğru yaşlandıramayacağımız bir hücre tipini henüz bulamadık.”

"Kök hücreler yapmıyoruz, kimliklerini yeniden kazanabilmeleri için zamanı geri alıyoruz. Ancak ileriye ve geriye doğru yaşlandıramayacağımız bir hücre tipini henüz bulamadık.”

Peki bu süreç insanlarda işe yarayacak mı? Sinclair ve ekibi, şu anda bu sistemi insan olmayan primatlarda test ediyor. Sistemi, bağ dokusuna katkıda bulunan insan nöronları, cilt ve fibroblast hücreleri ile laboratuvarda test ediliyor.

Sinclair 2020 yılında, uyguladıkları bu sürecin yaşa bağlı olarak artan görme bozukluklarına iyi geldiğini söylemişti. Mevcut sonuçlar, sistemin sadece bir doku veya organa değil, tüm vücuda uygulanabileceğini göstermektedir. Sinclair, gen tedavisi doğrudan göz bölgesine enjekte edilebildiğinden, insanlarda bu yaşlanma tersine çevrilmesini test etmek için kullanılan ilk koşulun göz hastalıkları olacağını söylüyor.

"Bu sistemi vücudun bölümlerini gençleştirmek için kullanabiliriz ve umarım devrim niteliğinde ilaçlar yapabiliriz."

"Bu sistemi vücudun bölümlerini gençleştirmek için kullanabiliriz ve umarım devrim niteliğinde ilaçlar yapabiliriz."

Bu gelişme ise kalp hastalığı gibi kronik durumlar ve hatta Alzheimer gibi nörodejeneratif bozukluklar dahil olmak üzere birçok hastalığın, onlara yol açan yaşlanma sürecini tersine çevirerek hastalıkları büyük ölçüde tedavi edilebileceği anlamına gelebilir.

'Artık yaşlı bir insan gördüğümde ona yaşlı gözüyle bakmıyorum, sadece sistemi yeniden başlatılması gereken biri olarak bakıyorum. Artık mesele gençleşmenin mümkün olup olmadığı değil, ne zaman olacağı meselesi.”

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
6
4
2
1
1
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın